Ara

Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davası

Hayata Kast Nedeniyle Boşanma Davası

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası da kanunda sayılan boşanma sebeplerinden davalarından biridir. Boşanma, aile kurumundaki karı ve kocanın artık evli olarak yaşamaktan vazgeçmesi ve hukuki bir karar ile evlilik birliğinin son bulması durumudur. En genel tabirle boşanma, evlilik birliğini devam ettiremeyen karı ve kocanın yasal yollara başvurarak hukuki olarak ayrılması durumudur.

Boşanma sebepleri ise geçerli bir şekilde kurulmuş olan evlilik bağının TMK’da sayılan sebeplere dayanılarak sona erdirilmesidir. TMK’da sayılan boşanma sebepleri madde 161’den 166’ya kadar devam etmektedir. Bu sebepler:

  • Zina
  • Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
  • Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
  • Terk
  • Akıl hastalığı
  • Evlilik birliğinin sarsılması

Zina Sebebiyle Boşanma ve Şiddetli Geçimsizlik konuları ile ilgili de bilgi almak isterseniz, içeriklerimizi ziyaret edebilirsiniz.


Sebepleridir.  Boşanmanın sebeplerinden olan hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış özel, kusura dayalı ve mutlak boşanma sebeplerindendir. Bizim yazımızda ele alacağımız boşanma sebebi ise hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davasıdır.


Evlilik ve Boşanma Hakkında 100 Soru 100 Cevap isimli içeriğimizde, aklınıza takılan tüm sorulara detaylı cevap bulabilirsiniz.

Hayata Kast Nedir?

Hayata Kast Nedir?

Öncelikle hayata kast kavramı nedir? Bunu ele alalım. TMK madde 162’ye göre “Hayatta olan eşlerden her biri diğer eş tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması veya ağır derecede onur kırıcı davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.”  Bu madde kapsamında hayata kast kavramına sağ olan bir eşin sağ olan diğer eşine karşı yaptığı veya yapacağı öldürmeye yönelik her türlü davranış girer.

Hayata kast fiili bir eşin diğer eşe yönelik olumlu bir hareketi ile olabileceği gibi ihmal şeklinde olumsuz bir hareketi ile de gerçekleştirilebilir. Hayata kast fiili, genel itibariyle bir eşin diğer eşe karşı gerçekleştirdiği en temel hak olan yaşam hakkına ve vücut bütünlüğüne yönelik her türlü davranış olarak adlandırılabilir.  Kanun metninde kast kavramından söz edildiği için, örneğin bir eşin diğer eşe karşı gerçekleştirdiği fiilin ölümle sonuçlanması halinde hayata kast nedeni ile boşanma davasından söz edilemez çünkü boşanmanın koşullarından olan sağ karı ve koca olması şartı karşılanmamış olur ve boşanma davası açmada hukuki bir yarar kalmamış olur.

Hayata kast fiilinin nasıl gerçekleştirildiği bu boşanma sebebine dayanarak dava açmak için önemli değildir. Hayata kast hareketinin ani bir kararla veya planlanarak işlenmesi bu sebebe dayanarak dava açılmasına engel olmaz. Hatta hayata kast fiilinin gerçekleştirilmesine gerek olmadan sadece hazırlık hareketleri boyutuna başlanıp bırakılmış olması da hayata kast nedeniyle boşanma davası açmak için yeterli bir neden olarak sayılmaktadır.

Pek Kötü Davranış Nedir?

Pek kötü davranış nedir? Yaşayan bir eş tarafından yaşayan diğer eşe karşı davranışın yöneltildiği eşin vücut bütünlüğünü, ruh ve bedensel sağlığını bozan davranışlara pek kötü davranış denir. Pek kötü davranışta bulunan eş diğer eşe karşı bu eylemi kasten yapmalıdır. Kast yoksa pek kötü davranıştan da söz edilemeyecektir. Aynı zamanda bu eylemi gerçekleştiren eşin ayırt etme gücünün de bulunması gerekir.

Onur Kırıcı Davranış Nedir?

Onur kırıcı davranış nedir? Yaşayan bir eşin yaşayan diğer eşe karşı onun onuruna, gururuna, şeref ve haysiyetine yönelik sözler sarf etmesi onur kırıcı davranış olarak adlandırılır. Onur kırıcı davranışa dayalı olarak boşanma davası açılabilmesi için bu onur kırıcı davranışın genel kurallar itibariyle ağır sayılması gerekir. Yani sadece yöneltilen kişi için ağır gelecek davranış ve sözler bu kapsama girmemektedir. Bu davranış sonucunda onur kırıcı davranışın yöneldiği kişinin çevresinde, iş yaşamında ve özel hayatında itibarının zedelenmesi ve kendisine yönelik saygının azalması gerekir. Yani genel itibariyle bir eşin diğer eşe karşı onun onur ve haysiyetini kıracak davranışlarda bulunması sonradan bu madde kapsamında boşanma sebebi olarak kabul edilmiştir.

Yargıtay Kararı – 2. HD., E. 2022/9835 K. 2023/459 T. 8.2.2023  ilk derece mahkemesi kararına göre,

“Erkeğin kadının saçlarını yolacak şekilde şiddet uyguladığı ve bu durumun kadının bedensel ve ruhsal sağlığını etkilediği ve kadının sağlığını bozacak şekilde ve ağırlıkta olduğu belirtilerek erkeğin tam kusurlu olduğunu kabulü ile hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.”

Hayata Kast, Pek Kötü Veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davasının Hukuki Niteliği

Boşanma davasının açılması ve sonuca bağlanması ile mevcut olan evlilik birliği de fiilen olduğu gibi hukuken de sona erer. Bu bakımdan boşanma davası bozucu yenilik doğuran bir davadır.

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası özel bir boşanma sebebidir. Özel boşanma sebebi, genel boşanma sebepleri dışında kanunda belirtilen özel bir nedene dayanarak boşanma davası açma durumudur. Bu nedenle hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davasının özel sebepli boşanma davasıdır.

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma mutlak nitelikte ve aynı zamanda kusura dayalı da bir boşanma sebebidir. Burada boşanma sebebinin kanıtlanması ile hâkim evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığını araştırmak durumunda kalmaksızın boşanmaya karar vermek durumundadır. Ayrıca TMK 162.madde düzenlemesine göre hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışa dayanarak boşanma kararı verilebilmesi için onur kırıcı davranışın miktarı önemli değildir. Yani ağır derecede onur kırıcı davranış olmasa da bu nedene dayalı olarak boşanma davası açılabilecektir.

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açmak için dava açma hakkı olan tarafın boşanma sebebinin gerçekleşmesinden veya öğrenmesinden başlayarak altı ay içinde ve her halde bu durumun gerçekleşmesinden itibaren beş yıl geçtikten sonra dava hakkı düşer.


Aile ve Boşanma Hukuku ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve Aile ve Boşanma Hukuku alanındaki diğer konularda bilgi edinmek isterseniz, ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.


Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davasının Şartları

  • Kast ile hareket edilmelidir

Hayata kast eden, pek kötü veya onur kırıcı davranışta bulunan bir eşin diğer eşe karşı gerçekleştirdiği fiilin kasten değil de başka bir amaç olmadan işlenmesi halinde ortada hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açmaya yönelik bir sebep de kalmamış olacaktır. Örneğin bir kişinin bir fiili kasten işleyebilmesi için ayırt etme gücüne sahip olması hukuki bir şarttır. Ayırt etme gücüne sahip olmayan bir bireyin eşine karşı hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış fiilini gerçekleştirmesi mümkün olmadığından bu nedenle boşanma davasının şartları da oluşmamış olacaktır.

  • Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışı bir eşin diğer eşe yönelik olarak gerçekleştirmesi gerekir

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açmak için bu fiillerden birinin bir eş tarafından diğer eşin şahsına yönelik gerçekleşmesi gerekir. Bir eşin diğer eşin kardeşine, anne ve babasına, kuzenlerine yönelik gerçekleştirdiği davranışlar bu kapsamda boşanma sebepleri arasına girmemektedir.

  • Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışı gerçekleştiren eşin kusurlu olması gerekir.

Hayatına kast edilen, pek kötü veya onur kırıcı davranışa maruz kalan eş, özellikle hayatına kast edilmişse diğer boşanma sebeplerinde olduğu gibi kusur kıyaslaması ile değerlendirilmez. Yani bu davranışlara maruz kalan eşin kusuru olsa da bu davranışları gerçekleştiren eşin hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışı boşanmak için yeterli bir sebep olacaktır.

Hayata Kast, Pek Kötü Veya Onur Kırıcı Davranış Sayılan Fiiller Nelerdir?

  • Bir eşin diğer eşi öldürme girişiminde bulunması
  • Bir eşin diğer eşi intihar etmeye teşvik etmesi
  • Bir eşin diğer eşi intihar etmeye zorlaması
  • Bir eşin diğer eşin ölümüyle sonuçlanacak bir durumda olmasına karşın bu durumda hareketsiz kalması
  • Bir eşin diğer eşin ölümü ile sonuçlanabilecek bir durumda ona yardım etmemesi
  • Bir eşin diğer eşini başka bir kişi aracılığı ile öldürtmeye yönelik azmettirici davranışlarda bulunması

Gibi durumlar hayata kast fiiline örnek olarak gösterilebilir.

Yargıtay kararlarına göre pek kötü davranışlara örnek olarak ise,

  • Bir eşin diğer eşe fiziksel zarar vermesi
  • Bir eşin diğer eşi evden kovması
  • Bir eşin diğer eşe silah doğrultması
  • Bir eşin diğer eşe yönelik zorla çocuk aldırtması

Onur kırıcı davranışlara örnek olarak ise,

  • Bir eşin diğer eşe hakaret etmesi
  • Bir eşin diğer eşe sövmesi
  • Bir eşin diğer eşe küfretmesi
  • Bir eşin diğer eşe karşı aşağılayıcı ve küçük düşürücü sözler sarf etmesi
  • Bir eşin diğer eşin aile özelini ihlal edip yayması
  • Bir eşin diğer eş ile ilgili iş arkadaşına, patronuna hakaret içerikli mesaj, mail veya mektup göndermesi

Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davası Açma Hakkının Kaybedilmesi

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açma hakkı hayatına kast edilen, pek kötü davranış veya onur kırıcı bir davranışa maruz kalan her eş tarafından diğer eşe karşı açılabilen bir dava türüdür. Ancak bazı hallerde bu boşanma davasını açma hakkı kaybedilmiş sayılır. Bu durumlardan ilki:

  • Hayatına kastedilen, pek kötü veya onur kırıcı davranışa maruz kalan eşin hayatına kast eden, pek kötü veya onur kırıcı davranış gösteren eşini affetmesi durumudur.

Hayatına kast edilen, pek kötü veya onur kırıcı davranışa maruz kalan karı veya kocanın hayatına kast eden, pek kötü veya onur kırıcı davranış gösteren karı veya kocasını affetmesi durumu bu nedene dayalı boşanma davası açma hakkını kaybetmesi sonucunu doğurur. Bu affetme durumunun herhangi bir şekilde yapılması da dava hakkının düşmesi açısından önemli değildir. Affetme eyleminin yazılı veya sözlü olması da bu sonucu değiştirmez. Hatta bu affetme eyleminin doğrudan olması da gerekmez dolaylı olarak kişinin davranışlarından yola çıkarak kesin ve net bir şekilde affettiğini belli eden davranışlarda bulunması da bu boşanma davasından af nedeniyle vazgeçme anlamı taşır. Bu durumlardan ikincisi ise:

  • Hak düşürücü sürelerin geçmesidir.

Dava açmak için geçerli olan altı aylık ve her halde beş yıllık olan sürelerin geçmesi ile hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açmak için gereken süre geçmiş olur ve bundan sonra dava açılamaz.

Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davalarında İspat Yükü

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davalarında ispat yükü davacıya aittir. Davacı, davalı taraf tarafından hayatına kast edildiğini, pek kötü veya onur kırıcı davranışta bulunulduğunu ispat etmekle yükümlüdür. Bu boşanma sebebine dayalı davalarda ispat olarak “tam ispat” şartı aranmaktadır.

Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme

Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davasında Görevli Ve Yetkili Mahkeme Nedir?

Bu davada yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya eşlerin dava açılmadan önce son altı aydır birlikte yaşadıkları yer mahkemesidir.

Bu davada görevli mahkeme ise aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde ise görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.

Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davasının Terditli Şekilde Açılması

Taraflar eğer isterlerse özel bir boşanma sebebi olan hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açabilecekleri gibi terditli bir şekilde, eğer bu özel boşanma sebebine dayalı talep kabul edilmezse genel boşanma sebeplerinden olan evlilik birliğinin temelden sarsılması talebine dayalı olarak da davalarını açabileceklerdir. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma özel bir boşanma sebebi olduğu kadar genel boşanma sebebini de oluşturur. Bu nedenle taraflar dilerlerse hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışa dayalı olarak, dilerlerse genel sebeplere dayalı olarak ya da bu taleplerden bir veya birkaçını birlikte talep ederek davalarını açabilirler.

Dava açmak isteyen eş, eğer hayata kast, pek kötü davranış veya onur kırıcı davranış nedeniyle dava açmışsa bunlar özel boşanma sebeplerinden olduğundan önce bu nedene dayalı olarak açılan dava değerlendirilir, eğer bu nedenler yoksa terditli(seçenekli) olarak talep edildiği üzere genel boşanma sebeplerine dayalı dava işleme alınabilir.

Sık Sorulan Sorular

Onur Kırıcı Davranışa Dayalı Olarak Boşanma Davası Açmak İçin Onur Kırıcı Davranışın Ağır Derecede Mi Gerçekleşmesi Gerekir?

Yargıtay’ın kararlarının ve Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddesinden de anlaşıldığı üzere onur kırıcı davranışa dayalı olarak boşanma davası açmak için bu davranışın ağır derecede gerçekleşmesi gerekmez. Hangi derecede gerçekleşirse gerçekleşsin bu nedene dayalı olarak boşanma davası açılabilir.

Hayata Kast Nedenine Dayalı Boşanma Davasını Açmak İçin Ne Kadar Süre İçinde Mahkemeye Başvurmam Gerekir?

Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açmak için hak düşürücü süreler olan dava açma hakkı olan tarafın boşanma sebebinin gerçekleşmesinden veya öğrenmesinden başlayarak altı ay içinde ve her halde bu durumun gerçekleşmesinden itibaren beş yıl geçtikten sonra dava hakkı düşer.

Eşim Bana Sürekli Olarak Hakaret Edip Aşağılayıcı Küfürler Ediyor, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle Boşanma Davası Açabilir Miyim?

Evet, hakaret ve küfür de pek kötü veya onur kırıcı davranış olarak kabul edildiğinden bu nedene dayalı olarak boşanma davası açabilmek mümkündür ancak onur kırıcı davranışa dayalı olarak boşanma davası açabilmek için bu onur kırıcı davranışın ağır derecede olması gerekir. Aksi takdirde bu nedene dayanarak boşanma davası açılamaz.

Bana Saldıran, Evden Kovan ve Fiziksel Şiddet Uygulayan Eşimi Affettim Ama Pişman Oldum Yine De Dava Açabilir Miyim?

Hayatına kast edilen, pek kötü veya onur kırıcı davranışa maruz kalan karı veya kocanın hayatına kast eden, pek kötü veya onur kırıcı davranış gösteren karı veya kocasını affetmesi durumu bu nedene dayalı boşanma davası açma hakkını kaybetmesi sonucunu doğurur.


Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası isimli içeriğimizi de inceleyebilirsiniz.


Evliliğim Süresince Şiddet, Hakaret ve Aldatma Gibi Sorunlarla Karşılaştım. Boşanma Davası Açtım. Eşim Boşanmak İstemediğini Söylüyor. Mahkeme Bizi Boşamaz Mı? Annem ve Babam Tanık Olarak Dinlenir Mi?

İddiaların kanıtlanması halinde talep gibi yani boşanma yönünde karar verilecektir. Şiddet, hakaret ve aldatma gibi olayları, tanık dahil her tür yasal delille kanıtlayabilirsiniz. Olayları bilen, gören anne ve babanız ile, varsa kendini ifade edebilecek kadar büyük çocuklarınız, komşu ya da arkadaşlarınız tanık olabilirler.

Eşim Beni Sürekli Dövüyor. Artık Bıktım, Boşanmak İstiyorum. Sadece Bu Nedenle Boşanma Davası Açabilir Miyim?

Eşe karşı şiddet, hem suç, hem de boşanma nedenidir. Başka bir neden olmasa bile şiddeti kanıtlamanız boşanma için yeterlidir. Ayrıca savcılığa şikayetçi de olabilirsiniz.

Sonuç

Kanaatimizce evlilik akdi insanoğlunun imza attığı hayattaki en önemli sözleşmesidir, evlilik akdinin sona erdirilmesi de hayattaki en önemli sözleşmenin feshedilmesi anlamına gelmektedir. Bu akit sona ererken, boşanma sebeplerinin iyi irdelenmesi doğru sebeplere doğru gerekçeler ile dayanılması ve de dava süreci neticesinde maddi manevi tüm hakların elde edilebiliyor olması elzemdir.

Bu yüzden özellikle özel bir sebebe dayanan boşanma davalarında mutlaka ama mutlaka aile hukuku alanında uzman bir boşanma avukatından destek almanızı tavsiye ederiz, aksi durum manevi ve maddi kayıplara yol açabilecektir. Boşanma süreci içinde onlarca süre barındıran HMK’nın yani usül kurallarının oldukça iyi uygulanması gereken ve yine Medeni Kanun’un da iyi dayanak yapılmasının şart olduğu bunun birlikte içtihatlarla da desteklenmesi gereken bir süreçtir. Davanın ispatından tutun da maddi manevi tazminat uzaklaştırma kararı hem dava sürecinde geçici nafaka hem de dava sonunda süresiz nafaka çocuk varsa velayet ve keza yine mal paylaşımı düğünde takılan altınlar gibi birçok detayın üstesinden ancak iyi bir aile hukuku avukatı gelebilecektir.

BURCU SENA URUÇ