Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası, en çok karşılaşılan boşanma sebeplerinin başında gelmektedir. Eşler arasında yaşanan sorunlar ve bu sorunların belirli bir zaman sonra çözüme kavuşturulamaması durumunda ortaya çıkan şiddetli geçimsizlik, evlilik birliğinin temelden sarsılması olarak da adlandırılmaktadır. Aynı zamanda Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde “evlilik birliğinin temelden sarsılması” şeklinde yer bulmaktadır. Biz de içeriğimizde bu konunun tüm detaylarından bahsederek sizi bilgilendirmeye çalışacağız.
İçindekiler
- 1 Şiddetli Geçimsizlik (Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması) Nedir?
- 2 Şiddetli Geçimsizlik Sebebiyle Boşanmanın Hukuki Dayanağı Nedir?
- 3 Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası
- 4 Şiddetli Geçimsizlik Sebepli Boşanma Davası Şartları
- 5 Şiddetli Geçimsizlik Sayılabilecek Bazı Haller
- 6 Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası Nasıl Açılır?
- 7 Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası Dilekçesi
- 8 Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davalarında İspat Yükü
- 9 Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
- 10 Sıkça Sorulan Sorular
Şiddetli Geçimsizlik (Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması) Nedir?
Şiddetli geçimsizlik, evlilik içinde eşler arasında yaşanan ciddi ve çözümsüz anlaşmazlıkların zamanla artarak ilişkiyi çıkmaza sokmasıdır. Şiddetli geçimsizlik nedir? sorusuna bu şekilde cevap verebiliriz. Bu tür uyumsuzluklar nedeniyle eşler, ortak hayatı sürdürmekte ve evliliğin getirdiği sorumlulukları yerine getirmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede zorlaşır. Bir başka deyişle, şiddetli geçimsizlik evlilik birliğinin temelden sarsılmasına yol açan bir boşanma sebebidir.
Aile ve Boşanma Hukuku kategorisinde yer alan pek çok konu hakkında bilgi almak ve aklınıza takılan sorulara yanıt bulmak isterseniz, ilgili kategorimizi ziyaret edebilirsiniz.
Şiddetli Geçimsizlik Sebebiyle Boşanmanın Hukuki Dayanağı Nedir?
Türk Medeni Kanunu kapsamında şiddetli geçimsizlik dolayısıyla açılacak boşanma davalarının hukuki dayanağı kanunun 166. maddesinde yer alan evlilik birliğinin temelden sarsılması hükmüne dayanmaktadır.
İlgili hüküm uyarınca eşler arasında var olan bir şiddetli anlaşmazlık/geçimsizlik, sürekli tartışma halinin varlığı artık eşler bakımından evliliği devam ettirmelerini imkansız hale getirmişse, eşlerden biri kusurlu olsa dahi, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı olarak boşanma davası açılacaktır. Evlilik birliğinin temelden sarsılması ile ilgili açılan boşanma davalarında mahkeme her iki tarafın delilleri, beyanları ve evliliğin sarsılması düzeyini değerlendirecek, buna yönelik olarak karar verecektir.
Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı durumlarda, eşlerden her biri boşanma davası açabilmektedir.
Bu kapsamda şiddetli geçimsizlik sebepli boşanma davası açılabilmesi için eşler arasında var olan şiddetli geçimsizlik durumunun, ortak hayatı sürdürmelerinin kendilerinden beklenemeyecek derecede evlilik birliğini sarsması gerekmektedir.
Evlilik birliğinin temelden sarsılması dolayısıyla açılan boşanma davası genel boşanma sebebidir. Dolayısıyla bu kapsamda bir boşanma davası açıldığında hakim boşanma sebebinin varlığını kendisi takdir edecektir. Bu kapsamda şiddetli geçimsizlik dolayısıyla açılan bu davada hakim, şiddetli geçimsizlik olgusunun varlığının eşlerin ortak hayatı sürdürmelerine engel olup olmadığını kendisi tespit edecektir.
Şiddetli Geçimsizlik Sebepli Boşanma Davası Şartları
Çiftler arasında şiddetli geçimsizlik bulunuyor ve bu durum uyumsuzluğa ve evliliğin temelinin sarsılmasına neden oluyorsa, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesi durumu ortaya çıkacaktır. Bu durum da şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açılması şartlarını oluşturur. Peki, bu şartlar nelerdir?
- Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılmış Olması
Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hallerin büyük çoğunluğu geçimsizlik kapsamında ifade edilebilir. Ancak bazı geçimsizlik durumları evlilik birliğini temelden sarsmadığından dolayı geçimsizliğin varlığı mutlak olarak bu şartı sağlamaz.
Evlilik birliğinin temelden sarsılma nedenleri kanunda açıkça sayılmadığından dolayı bu olgu somut olaya göre değerlendirilmelidir. Ancak genel bir yorum yapmak gerekirse bu şart kapsamında değerlendirme yapılırken eşler arasında önemli fikir ve duygu ayrılığının olması gerekmektedir.
- Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmış Olması En Az Eşlerden Biri için Ortak Hayatı Sürdürmesi Beklenemeyecek Olması
Evlilik birliğinin temelden sarsılması kapsamında genel boşanma davası açılabilmesi için bir diğer şart ise en az eşlerden biri için ortak hayatın sürdürülmesinin beklenemeyecek olması. Bir başka deyişle, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebebiyet veren olay eşlerden biri ya da her ikisi için ortak hayatın sürdürülmesinin beklenemeyecek derecede ağır olması gerekmektedir.
Yukarıda da değindiğimiz üzere evlilik birliğini temelden sarsan olay eş/eşler bakımından ortak hayatı sürdürmelerine engel olacak şekilde ağır olup olmadığının tespitini hakim yapacaktır.
Hakim inceleme yaparken ileri sürülen olgular kapsamında objektif bir değerlendirme yapmakla yükümlüdür. Bu incelemenin sonucunda ortak hayatı sürdürmesi davacıdan beklenemeyecek derecede evlilik birliğini temelden sarsacak nitelikte bulmaz ise davacı bakımından sübjektif olarak birlikte yaşamayı haklı gösterip göstermemesi bakımından bir inceleme yapacaktır. Şayet söz konusu olan bu incelemenin sonucunda da evlilik birliğini temelden sarsan olayın ortak hayatı sürdürmesi kendisinden beklenemeyecek derecede ağır olmadığı kanaatine varırsa davayı reddedecektir.
- Davalının, Davacının Daha Kusurlu Olduğu İtirazını Bir Karşı Dava ile İleri Sürmemiş ya da İleri Sürülen İtiraz Kabul Edilmemiş Olması
Evlilik birliğinin temelden sarsılması sebepli boşanma davası kusura dayalı değildir. Bir başka deyişle, evlilik birliğinin temelden sarsılması yüzünden boşanma davası açılabilmesi için evlilik birliğini temelden sarsan olayda davalının kusurlu olması şart değildir. Ancak TMK m.166/2 kapsamında davalıya kusur kapsamında bir imkan sağlanmıştır. Davacının kusuru daha ağır olduğu takdirde, davalı açılan boşanma davasına itiraz edebilir.
Belirtmek gerekir ki, davalının itiraz edebilmesi için kusursuz olması şart değildir. Davalı kusurlu olsa dahi, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebebiyet veren olayda davacının daha ağır kusurunun olması gerekmektedir. Dolayısıyla davalının kusuru olsa dahi, davacının daha ağır kusurunun olması itiraz hakkının kullanılabilmesi bakımından yeterlidir.
Kusur hususu incelenirken üzerinden çok uzun süre geçmemiş ve dava tarihinden önceki olaylar değerlendirilmeye alınır. Bir diğer değinilmesi gereken husus ise şayet her iki tarafında kusuru yoksa veya kusurları eşit ise davalının itiraz hakkını kullanması mümkün olmayacaktır.
Şiddetli geçimsizlik kapsamında bir değerlendirme yapıldığı takdirde ise genel olarak evlilik birliğini temelden sarsan bir olgunun varlığından bahsedebiliriz. Bir başka deyişle, eşler arasındaki şiddetli geçimsizliğin varlığı, evlilik birliği temelden sarstığından dolayı eşlerden ortak hayatı birlikte sürdürmeleri beklenemeyecek derecede imkansız bir hale gelebilir.
Şiddetli geçimsizlik dolayısıyla boşanma davası evlilik birliğinin temelden sarsılması kapsamında açılmaktadır. Bu kapsamda genel bir boşanma sebebidir. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere genel bir boşanma sebebi olduğundan dolayı hakim somut olaya göre var olan şiddetli geçimsizlik durumunun, ortak hayatın sürdürülmesine engel olacak derecede ağır olup olmadığı inceleyecektir. Bir başka deyişle, şiddetli geçimsizliğin varlığı mutlak olarak ortak hayatın sürdürülmesinin eşlerden beklenemeyecek derecede güç olduğu sonucu doğurmamaktadır. Hakim her olayı kendi içerisinde değerlendirmelidir.
Evlilik ve Boşanma Hakkında 100 Soru ve Cevap isimli içeriğimize de göz atabilirsiniz.
Şiddetli Geçimsizlik Sayılabilecek Bazı Haller
Çiftler arasında şiddetli geçimsizliğe sebep olacak durumlar varsa, bu durumların diğer eşi ne düzeyde etkilediği önemli bir konudur. Çünkü boşanma davalarında bu konulara ekstra hassasiyet gösterilmektedir. Buna göre şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma dilekçesi hazırlanacaktır. Peki, şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma halleri nelerdir?
- İktidarsızlık
- Alkol bağımlılığı
- Sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlar
- Hakaret
- Eşler arasındaki özel hayatın üçüncü kişilere anlatılması
- Eşlerin ailelerin mevcut evliliğe karışması
- Eşin ailesinin, diğer eşe hakaret etmesi ve bunun sonucunda eşin korunmaması
- Eşe iftira atma
- Kumar bağımlılığı
- Eşin saygısız ve sinirli davranışları
- Cinsel ilişkiye girmeme
- Eşlerin bağımsız konutu olmaması
- Eşe ya da ailesine ilgisizlik
- Eşin çalışmasını engelleme
- Eşe ekonomik şiddet uygulama
- Kişisel bakıma ve hijyene önem vermeme
Saymış olduğumuz bu hususlar Yargıtay içtihatlarından örneklemelerdir. Bu hususlar şiddetli geçimsizlik kapsamında değerlendirilebilir. Ancak belirtmek gerekir ki şiddetli geçimsizlik halleri kanunda açıkça sayılmadığından dolayı sadece belirtmiş olduğumuz olaylar ile sınırlı değildir. Muhakkak somut olaya göre bir değerlendirme yapılması gerekir. Her evlilik hikayesi ayrıca avukatlarımızca dinlenmektedir.
Bir başka dikkat edilmesi gereken husus ise yukarıda saymış olduğumuz veyahut belirtilmemiş olsa dahi şiddetli geçimsizlik kapsamında olan bazı boşanma sebepleri özel boşanma sebebi olarak da değerlendirilmektedir. Böyle bir durumda eş, genel boşanma davası kapsamında evlilik birliğinin temelden sarsılması dolayısıyla boşanma davası açabileceği gibi özel boşanma davası da açabilmektedir.
Genel ve Özel Boşanma Sebepleri hakkında da bilgi almak isterseniz içeriğimizi ziyaret edebilirsiniz.
Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Eşlerden biri ya da her ikisi için de evlilik çekilmez hale gelmişse, o halde şiddetli geçimsizlik ya da diğer adıyla evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davası açılabilir. Davanın açılması için dava dilekçesinin hazırlanarak, mahkemeye sunulması gerekir. Ancak bu aşamada dilekçenin eksik hazırlanması, delillerin tam olarak sunulamaması gibi durumlar, hak ve zaman kayıplarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Bunun için deneyimli bir aile ve boşanma davası avukatından destek alınması, sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için son derece önemlidir.
Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası Dilekçesi
Şiddetli geçimsizlik dava dilekçesi hazırlanırken, belirli bir şablona göre hareket edilmesi gerekir. Tüm detaylara, delillere ve açıklamalara dilekçede yer verilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bu kapsamda aşağıdaki dilekçe örneğinden yola çıkarak dilekçeyi hazırlayabilirsiniz:
…. AİLE MAHKEMESİ’NE
DAVACI:… (Davacının adı, soyadı ve TC kimlik numarası)
DAVACI VEKİLİ:… (Davacı avukatının (vekilinin) adı, soyadı ve adres bilgileri)
DAVALI:… (Davalının adı, soyadı ve TC kimlik numarası)
DAVA KONUSU:… Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davası
AÇIKLAMALAR:… (Burada, dava ile ilgili tüm detaylara yer verilmeli, evlilik birliğinin neden sonlandırılmak istendiği açıklanmalıdır)
DELİLLER:… (Dava seyri ile ilgili tüm deliller eklenmelidir)
HUKUKİ SEBEP:… Türk Medeni Kanunu 166. Madde
SONUÇ VE İSTEM:… Yukarıda belirtilen sebeplerle, boşanma davasının kabulü ile şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşlerin boşanmalarına karar verilmesini, davacı vekili olarak saygılarımla arz ve talep ederim. (Bu örnek bir metindir ve düzenleme gerçekleştirilmelidir)
Yukarıda örnek bir şiddetli geçimsizlik boşanma dilekçesi verilmiştir. Ancak bu bir örnektir ve detaylı düzenlemeler gerçekleştirilmelidir. Ayrıca bu süreçte hak ve zaman kaybının yaşanmaması adına uzman boşanma avukatlarından destek alınması, sürecin planlı şekilde ilerlemesi adına doğru bir adım olacaktır.
Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davalarında İspat Yükü
Yukarıda da açıkladığımız üzere şiddetli geçimsizlik dolayısıyla açılan boşanma davası olan evlilik birliğinin temelden sarsılması, genel bir boşanma sebebidir. Ancak özel bir boşanma sebebi olduğu takdirde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası özel boşanma sebepleri kapsamında da açılabilecektir.
Şiddetli geçimsizlik dolayısıyla açılacak boşanma davasının genel boşanma veya özel boşanma sebebine bağlı olarak açılmasındaki en önemli fark kusurun ispatı bakımından gündeme gelecektir.
Özel boşanma sebebine dayalı olarak açıldığı takdirde kusurun ispatlanması gerek yoktur. Bu kapsamda önemli olan tek özel boşanma sebebinin varlığının ispatıdır. Dolayısıyla böyle bir durumda davacı bakımından kusur ispat külfeti gündeme gelmeyecek ve özel boşanma sebebini ispatlaması yeterli olacaktır. Bir başka deyişle, davacı, diğer eşin kusurunu ispatlamayacaktır. Genel boşanma sebebine dayalı olarak açıldığı takdirde ise taraflar birbirlerinin kusurunu ispatlamakla yükümlüdür. Dolayısıyla boşanma kararının verilmesi tarafların kusur ispatına bağlı olacaktır.
Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası sürecine giriyorsanız, avukat desteği çok önemlidir. Bunun için Burak Temizer Hukuk Bürosu’nun deneyimli İstanbul boşanma avukatı kadrosundan destek alabilirsiniz.
Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Şiddetli geçimsizlik dolayısıyla açılan boşanma davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemesidir.
Yetkili mahkeme bakımından ise birkaç seçenek mevcuttur. TMK m.168 uyarınca yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi olabileceği gibi eşlerin son altı ayda birlikte oturdukları yer mahkemesi de olabilmektedir. Dolayısıyla yetkili mahkeme bakımından davacı, bu iki seçenekten birini seçerek davayı açabilecektir.
Sıkça Sorulan Sorular
Şiddetli Geçimsizlik Dolayısıyla Açılan Boşanma Davasının Sonunda Maddi ve Manevi Tazminat Talep Edebilir Miyim?
Gerekli olan şartlar gerçekleştiği takdirde maddi ve/veya manevi tazminat talebi mümkündür. Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Dolayısıyla maddi tazminat talep edecek olan eş kusursuz veya daha az kusurlu olmalı ve boşanmanın sonucunda ekonomik menfaatlerinin zedelenmiş olduğunu ispatlamalıdır.
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Dolayısıyla manevi tazminat için ise bu talepte bulunacak olan kusursuz veya daha az kusuru olan eş, diğer eşin ağır kusurunu ispatlamalıdır.
Şiddetli geçimsizliğe dayalı olarak boşanma davasının hangi sebeple açıldığına bağlı olarak yukarıda açıklamış olduğumuz hususlar çerçevesinde tazminat talebi somut olaya göre mümkün olabilecektir.
Şiddetli Geçimsizlik Dolayısıyla Açılan Davada Hangi Nafakalar Talep Edilebilir?
Tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası talep edilebilir. Tedbir nafakası, boşanma davası devam ederken eşin ve çocukların ekonomik anlamda zor duruma düşmesini engellemek amacıyla mahkemece resen kararlaştırılır.
Tedbir Nafakası konusu hakkında da detaylı bilgi almak isterseniz, içeriğimize göz atabilirsiniz.
Yoksulluk nafakası ise boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak bu nafakayı isteyebilir.
Son olarak ise gerekli şartlar gerçekleştiği takdirde iştirak nafakası talep edilebilir. Eşler bakımından boşanmaya karar verildiğinde, ortak çocuğun velayet hakkı sahibi olmayan diğer eşin çocuğun bakımının yerine getirilmesine katkı sağlama yükümlülüğü devam ettiğinden dolayı hükmedilecek nafakadır.
Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Açılan Davada Özel Boşanma Sebebine Dayalı Olarak Açmışsa Ancak Özel Boşanma Sebebi Gerçekleşmemişse Yine De Boşanmaya Karar Verilebilir Mi?
Hayır. Şiddetli geçimsizlik dolayısıyla açılan boşanma davası genel boşanma sebebine dayalı olarak açılabileceği gibi özel boşanma sebebine dayalı olarak da açılabilir. Şayet özel boşanma sebebine dayalı olarak açıldığı takdirde özel boşanma sebebi gerçekleşmediği anlaşırsa, evlilik birliğinin temelden sarsılması dolayısıyla genel boşanma sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilemez. Çünkü dava özel boşanma sebebine dayalı olarak açılmıştır.
Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Açılan Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Burada dikkat edilmesi gereken husus boşanmanın anlaşmalı mı çekişmeli mi olduğudur. Anlaşmalı olduğu takdirde oldukça kısa süre içerisinde boşanma davası sonuçlanır. Ancak çekişmeli boşanma davası yoluna gidildiği takdirde bu süreç oldukça uzar. Belirli bir süre aralığı vermek doğru olmasa da genel olarak 1-3 yıl arası sürdüğü söylenebilir.
Davalının İtiraz Hakkını Kötüye Kullanması Durumunda Ne Olur?
Davacının kusurunun, davalının kusurundan daha ağır olduğu durumlarda davalıya tanınan itiraz hakkı bazen davayı uzatmak için ya da karşı tarafı sıkmak için kullanılır. Bir başka deyişle itiraz hakkı, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ileri sürülebilir. Böyle bir durumun varlığı halinde evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.
Dolayısıyla itiraz hakkını kötüye kullanan davalının varlığı halinde, davacının kusuru, davalının kusurundan daha ağır olsa bile hakim boşanmaya karar verebilir.
Şiddetli Geçimsizlik Dolayısıyla Boşanma Davası Açılabilmesi İçin Eşler Arasındaki Evlilik Süresi Önemli Midir?
Hayır, evlilik süresinin herhangi bir önemi yoktur.
Şiddetli Geçimsizlik Dolayısıyla Açılan Boşanma Davası İspatlanması Gereken Husus Nedir? İspat Yükü Kime Aittir?
Burada ikili bir ayrım yapmak gerekir. Özel boşanma sebebine dayalı olarak açıldığı özel boşanma sebebinin varlığının ispatlanmalıdır. Davacı, herhangi bir kusur ispatlamadan özel boşanma sebebinin varlığını ispatlayacaktır. Genel boşanma sebebine dayalı olarak açıldığı takdirde bir kusur ispatı gereklidir. Dolayısıyla taraflar birbirlerinin kusurunu ispatlamakla yükümlüdür.
Şiddetli Geçimsizlik Dolayısıyla Açılan Boşanma Davasında Delil Olarak Hangi Hususlar Kullanılabilir?
Mesaj, ses kaydı, sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar delil olarak kullanılabilir. Ayrıca tanık beyanları da oldukça önem arz etmektedir.
İPEK EROĞLU