Erkeğin çocuk istememesi bir boşanma sebebi olarak sayılabilir mi? Toplum tarafından sıkça merak edilen bu soru, evlilik birliğinin devamlılığı açısından son derece önemlidir. Çünkü çoğu insanın hayali bir bebek sahibi olmaktır. Hatta çoğu insan bir bebek sahibi olma hayali ile birlikte evlilik gerçekleştirmektedir. Ancak evlilik gerçekleştikten sonra eşlerden birinin bebek istememesi halinde diğer eşin beklentisi karşılıksız kalmaktadır. Üreme ve neslini devam ettirme arzusu her insan için çok normaldir. Biz de bu kapsamda erkeğin çocuk istememesi boşanma sebebi midir? sorusuna yanıt vererek sizi bilgilendirmeye çalışacağız.
İçindekiler
- 1 Çocuk Sahibi Olmak Yönündeki Karar
- 2 Eşlerden Birinin Çocuk Sahibi Olmak İstememesi Hakkı
- 3 TMK Madde 185 Bakımından Konuya Bakış Açısı
- 4 TMK Madde 195 Bakımından Konuya Bakış Açısı
- 5 Evlilik Birliği İçerisindeki Erkeğin Çocuk Sahibi Olmak İstememesi Boşanma Sebebi Olabilir Mi?
- 6 Kısırlık Boşanma Sebebi Midir?
- 7 Sonuç
- 8 Sıkça Sorulan Sorular
Çocuk Sahibi Olmak Yönündeki Karar
Bir bebek sahibi olma kararı bakımından öncelikle kişinin kendisini ilgilendiren bir karar söz konusuyken, eşler arasında çocuk sahibi olmak bakımından verilen karar diğer eşi de etkilemektedir. Eğer ki anne ve baba birlikte karar alarak çocuk istemiyorlarsa yahut ortak bir kararla bebek sahibi olmak istiyorlarsa bu bakımdan herhangi bir problem yoktur.
Ancak eşlerden birinin çocuk sahibi olmak istememesi durumunda uyuşmazlık ortaya çıkabilir. Peki eşlerden birinin çocuk sahibi olmak istememesi gibi bir hakkı var mıdır? Buna karşın diğer eş bakımından durum ne olacaktır, bu eş için, diğer eşin çocuk sahibi olmak istememesi bir boşanma sebebi olabilir mi? Yazınımızda bu tür sorulara ışık tutacağız.
Aile ve Boşanma Hukuku kategorisinden, aile ve boşanma ile ilgili tüm hukuki konulara ulaşabilir ve pek çok sorunun yanıtını öğrenebilirsiniz.
Eşlerden Birinin Çocuk Sahibi Olmak İstememesi Hakkı
Evlilik birliği içindeki çiftler bakımından çocuk sahibi olmaları hukuk düzeni bakımından zorlayıcı bir unsur değildir. Üreme ve neslini devam ettirme bireylerin kendilerinin karar vereceği bir husustur. Bireylerin çocuk sahibi olmaları bakımından zorlayıcı olması demek insan haklarına aykırılık olması demektir.
Evlenme toplumumuzda farklı cinsiyetten bireylerin hayatlarını birleştirdiği, ortak bir yuva kurma amacıyla ve ortak bir kararla aldıkları hukuksal ahlaksal ve toplumsal kurumdur. Evlilik birliği içerisinde çocuk sahibi olmak istenmesi oldukça doğaldır. Hatta toplumumuzda hatırı sayılı kişi çocuk sahibi olma, üreme gayesiyle ve isteğiyle evlilik gerçekleştirmektedir. Ancak evlilik birliği içerisinde eşlerden birinin çocuk istememesi de söz konusudur. Çocuk sahibi olmak istemek her ne kadar doğalsa, çocuk istememek de bir o kadar doğaldır. Çocuk sahibi olmak istememe hem erkek hem kadın bakımından söz konusu olabilir.
Boşanma Davasında Kadının Hakları isimli içeriğimizi de inceleyebilir ve detaylı bilgi alabilirsiniz.
TMK Madde 185 Bakımından Konuya Bakış Açısı
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’muzun 185. maddesinde haklar ve yükümlülükler başlıklı madde düzenlenmiştir. Maddenin ilk fıkrasına göre Evlilik ile birlikte bireyler arasında evlilik birliği kurulmuş sayılmaktadır. 2.fıkraya göre eşlerden her biri söz konusu evlilik birliğinin mutluluğunu birlikte sağlamak ve çocukların bakımı, eğitim ve gözetimi bakımından beraber özen göstermekle yükümlüdürler. Bu maddedeki çocuk tabiri bakımından çocuk sahibi olmak anlaşılmamalıdır. Eğer çiftlerin çocukları varsa onlar bakımından özen gösterilmesi kastedilmektedir.
Bununla birlikte eşlerin evlenmesi sonucu çocuk sahibi olmak istemeleri yahut çocuk sahibi olma beklentilerinin karşılanması amacıyla bir evlilik gerçekleştirmeleri oldukça doğaldır. TMK madde 185/2’de yer alan evlilik birliğinin mutluluğunu elbirliği ile sağlamak kapsamında çocuk sahibi olma beklentisinin karşılanması yükümlülük kapsamında kabul edilebilir. Yani daha anlaşılır ifade etmek gerekirse eşlerden birinin bebek sahibi olmak konusunda beklentilerinin karşılanması bakımından TMK madde 185/2’deki evlilik birliğinin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak yükümlülüğü içerisinde sayılabilir.
Çünkü evlilik birliği içerisindeki cinsellik yalnızca evlilik birliği içerisinde olan çiftler arasında gerçekleşmelidir. Evlilik birliği içerisindeki eşlerden birinin yasal olmayan yani eşi dışında başka biriyle cinsel birliktelik kurması hukuk ve ahlak bakımından doğru değildir. Dolayısıyla evlilik birliği dışındaki başka bir kişiyle cinsellik kurulması ve çocuk sahibi olunması kısıtlandığından, bebek sahibi olmak istenmesi evlilik birliği içindeki karı-kocaya yükümlülük olarak değerlendirilebilir.
TMK Madde 195 Bakımından Konuya Bakış Açısı
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’muzun 195.maddesinde birliğin korunması başlıklı madde düzenlenmiştir.
Bu madde uyarınca evlilik birliğinden kaynaklı yükümlülüklerin yerine getirilmemesi yahut evlilik birliğine dair ciddi bir konuda çiftler arasında uyuşmazlık yaşanması halinde eşler ayrı şekilde veya birlikte hâkimin müdahale etmesini isteyebilir. Bunun sonucunda hâkim eşlerden her ikisini de yükümlü oldukları hususlar bakımından uyarır, uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak verecekleri rıza ile uzman kişilerden yardım alınmasını isteyebilir.
Hâkim kendisine böyle bir konuyla gelinmesine karşın, çocuk sahibi olmak istemeyen eşi uyaracaktır. Bu uyarının ne şekilde yapılacağı ve sınırları somut olayın koşullarına göre farklılık gösterecektir. Uyarının yapılmasının ardından da sonuçsuz kalınırsa bu durumda öngörülen bir yaptırım mevcut değildir. Yani ne çocuk sahibi olmak istemeyen taraf, çocuk sahibi olmaya zorlanabilir ne de hâkim eşlerin çocuk sahibi olmalarına karar verebilir.
Evlilik Birliği İçerisindeki Erkeğin Çocuk Sahibi Olmak İstememesi Boşanma Sebebi Olabilir Mi?
Evlilik birliği içerisindeki eşlerden birinin çocuk sahibi olmayı istememesi veya çocuk sahibi olmak isteyen eşin isteğini karşılayamaması/karşılamaması gibi bir husus özel olarak Kanun’da düzenlenmemiştir. Dolayısıyla böyle bir sebep genel boşanma sebebi sayılabilir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’muzun 166.maddesi evlilik birliğinin sarsılması başlığı altında düzenlenmiştir. Buna göre evlilik birliği, çiftlerin ortak yaşamlarını sürdürmeleri ve kendinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmışsa olursa eşlerden herhangi biri boşanma davası açabilir.
Eşlerden herhangi biri çocuk sahibi olmak isteyen eşinin isteğini geri çeviriyorsa ve bu geri çevirme eğer haklı bir sebebe dayanmıyorsa boşanmada kusurlu sayılabilir. Bu nedenle çocuk istemeyen erkek, haklı sebepler gösterilemiyorsa kusurlu sayılabilir.
Dolayısıyla erkeğin çocuk sahibi olması bakımından zorlanamayacağı gibi, eşinin çocuk sahibi olmak istemesi karşısında erkek bunu karşılamıyorsa ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması söz konusu ise kadının boşanma yoluna gitmesi mümkün olabilmektedir. Dolayısıyla evlilik birliği içindeki erkeğin çocuk sahibi olmak istememesi sonucu bu bir boşanma sebebi olabilmektedir.
Genel ve Özel Boşanma Sebepleri konusu hakkında da bilgi almak isterseniz, içeriğimizi ziyaret edebilirsiniz.
Kısırlık Boşanma Sebebi Midir?
Kısırlık, kişinin kendi isteği dışında gerçekleşen bir hastalıktır. Bu nedenle evlilik birliği içerisinde ortaya çıkan hastalıkları eşlerin birlikte göğüslemeleri gerekir. Öte yandan akıl hastalığı dışında hiçbir hastalığın boşanma sebebi olarak da sayılamayacağı açıkça ifade edilmektedir. İşte buradan hareketle kısırlık bir boşanma sebebi değildir ve eşlerden birinin bu sebeple boşanmak istemesi meşru bir düşünce olarak ifade edilememektedir.
Sonuç
Erkeğin çocuk istememesi boşanma sebebi sayılır mı? Bu konuda yaşadığınız hukuki problemlerde profesyonel desteğe ihtiyaç duyarsanız, Burak Temizer Hukuk Bürosu’nun uzman İstanbul boşanma avukatı kadrosundan destek alabilirsiniz.
Sonuç olarak çocuk sahibi olmak istemek üreme hakkından ileri gelmektedir. Her birey çocuk sahibi olup olmamak konusunda karar verme hakkına sahiptir. Ancak evlilik birliği içerisindeki çiftlerin çocuk sahibi olup olmama konusundaki kararı birlikte vermeleri gerekmektedir. Eğer evlilik birliği içerisindeki erkek, çocuk istemiyorsa bu durumda evlilik birliğinin temelden sarsılması söz konusu olacaktır ve bunun sonucunda da kadının boşanma yoluna gitmesi mümkün olmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Eşim Çocuk İstemiyor. Boşanmada Haklı Taraf Olur Muyum?
Eşlerin çocuk sahibi olma ya da olmama hakları bulunur. Bununla ilgili TMK’de herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak eşlerden biri çocuk istiyor, diğer eş bunu haklı sebep gösteremeden reddediyorsa, o halde evlilik birliği temelden sarsılabileceği için boşanma sebebi ortaya çıkabilir. Bu hem çocuk istemeyen kadın hem de erkek için geçerlidir.
Eşimle 3 Yıldır Evliyiz, Ben Çocuk İstiyorum Fakat Kendisi İstemiyor ve İsteğimi Sürekli Reddediyor, Bu Durumda Boşanma Davası Açmakta Haklı Mıyım?
Evlilik temelinde iki kişinin birlikte hayatlarını sürdürmesi için nikahla birleşmesi demektir. Evlenmiş olan kişilerin de çocuk yapmaları en doğal haklarıdır. Ancak erkek çocuk yapmaya zorlanamayacağı gibi kadının da çocuk yapma hakkı dolaylı olarak elinden alınmaktadır. Bu durumda erkek, kadının çocuk yapma isteğini sürekli olarak reddediyor ve bunun sonucunda da evlilik birliğinin temelden sarsılması söz konusu oluyorsa evet, bu haklı ve makul boşanma sebebi oluşturacaktır.
Evlilik ve Boşanma Hakkında 100 Soru 100 Cevap isimli içeriğimizi de ziyaret edebilirsiniz.
Eşimle Doğal Yollardan Çocuğumuz Olmuyor Fakat Tüp Bebek Tedavisi Olabilecekken De Bunu Reddediyor. Bu Durumda Bu Haklı Bir Boşanma Sebebi Oluşturur Mu?
Evet, Yargıtay kararlarında tüp bebek tedavisini reddeden eşe karşı açılan boşanma davasında bu haklı bir boşanma nedeni olarak görülmektedir.
Çocuk İstememe Boşanma Sebebi Mi?
Eşlerden biri, herhangi bir sebebe dayandırmadan çocuk istemiyorsa, bu durum evlilik birliğini sarsabileceği için boşanma sebebi olarak gösterilebilir. Ancak Türk Medeni Kanunu’nda bununla ilgili herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
Çocuğu Olmadığı için Boşananlar Var Mı?
Eşler, çocuk istemek kadar istememe hakkına da sahiptir. Ancak çocuk istememek, TMK’de değerlendirilmemiştir. Bunun için genel bir boşanma sebebi sayılabilir. Çocuk istememek, eşler arasındaki bağı koparıyorsa, boşanmak için sebep olarak gösterilebilir. Bu nedenle evlilik birliğinin temelden sarsılması gerekir.
SELİN AVAN