Ara

Sulh Hukuk Mahkemesi Nedir? | Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevleri

Sulh Hukuk Mahkemesi Nedir?

Sulh hukuk mahkemelerinin görevi 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 4.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre sulh hukuk mahkemeleri; kira davalarına, taşınır-taşınmaz mal ya da hakkın paylaşılması davalarına, ortaklığın giderilmesi davalarına, taşınır-taşınmaz mallarda zilyetliği ilgilendiren davalara ve sulh hukuk mahkemesinin ve sulh hukuk hakiminin görevlendirildiği davalara bakar.

Sulh Hukuk Mahkemesinin İşleyişi

Sulh hukuk mahkemelerinin görevi 5235 Sayılı Kanun’da düzenlenmiştir. HMK’nin 1.maddesine göre mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Dolayısıyla 5235 sayılı kanun yürürlüğe girmiştir.

Sulh Hukuk Mahkemesinin Kuruluşu

5235 Sayılı kanunun 5.maddesine göre Hukuk mahkemeleri, il merkezinin ve bölgenin coğrafi şartları ve bölgenin yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenmiş olan ilçelerde Adalet Bakanlığı tarafından kurulur. Mahkeme kurulmadan önce Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) olumlu görüşü alınmalıdır.

Sulh hukuk mahkemeleri, tek hakimli mahkemelerdir.

Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu Davalar

Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu Davalar
Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu Davalar

1.    Kira Davaları

Kiralanan taşınmazların (ev, işyeri, arazi vs.) kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesi görevlidir. (örneğin; kira tespit davası, kiracı tahliye davası, 10 yıllık kiracının tahliyesi ) HMK’nin 4.maddesinde bu davalara bir istisna getirilmiştir. Buna göre 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen ilamsız tahliyeye ilişkin davalarda görevli mahkeme Sulh hukuk mahkemesi değildir.


Kira Hukuku ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve Kira Hukuku alanındaki diğer konularda bilgi edinmek isterseniz, ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.


Kira ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme Sulh hukuk mahkemesidir. Kira ilişkisinden doğan alacak davalarında miktar veya değer ne olursa olsun Sulh hukuk mahkemesi davaya bakar. Keza kira ilişkisinden doğan alacak davasının tahliye, sözleşme feshi ya da kira bedelinin tespiti davasıyla beraber açılması zorunlu değildir. Kira ilişkisinden doğan her türlü tespit davası sulh hukuk mahkemesinin görevine girer. Sulh hukuk mahkemesine açılan davalara karşı açılan davalar da Sulh hukuk mahkemesinde açılır.

Kira uyuşmazlıklarına ilişkin davaların sulh hukuk mahkemesinde açılabilmesi için kira sözleşmesi mevcut olmalıdır. Kira sözleşmesinin yazılı şekilde veya sözlü  bir önemi yoktur. Yeter ki taraflar arasında bir kira sözleşmesi mevcut olsun. Tarafların arasında herhangi bir kira sözleşmesi yoksa ya da kira sözleşmesi geçersizse açılacak davada görevli mahkeme Asliye hukuk mahkemesidir. Kira uyuşmazlıkları hakkında daha detaylı bilgi edinmek için bağlantıya tıklayarak web sitemizdeki makalelere göz atabilirsiniz.

2.    Taşınır ve Taşınmaz Mal ya da Hakkın Paylaştırılmasına ve Ortaklığın Giderilmesine İlişkin Davalar:

Ortaklığın giderilmesi davası paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyetine konu olan mallarda ortaklar arasındaki mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini bitirip kişisel mülkiyete geçmeyi sağlayan davadır. Söz konusu davalar, sulh hukuk mahkemelerinde görülür.


Ortaklığın Giderilmesi Davası konusu ile ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz, ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.


3.    Taşınır ve Taşınmaz Mallarda Zilyetliğin Korunması ile İlgili Davalar:

Zilyetliğin tanımı 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 973.maddesinde yapılmıştır. Buna göre bir eşya üzerinde fiili olarak hakimiyet sağlamış olan kişi o eşyanın zilyedidir. Zilyetlik ile mülkiyet farklı kavramlardır. Zilyetlik ile mülkiyet arasındaki farkı son derece basit bir örnekle açıklayabiliriz. Örneğin, ev kiralayan kişi, kirada oturduğu müddetçe o evin zilyedidir. Ancak evin zilyedinin elinde olması, evin kendisine ait olduğu anlamına gelmez. Evin mülkiyeti ev sahibindedir. Zilyetliğe konu olan davalarda da görevli mahkeme Sulh hukuk mahkemesidir.

4.    Çekişmesiz Yargıya Konu Olan Davalar:

HMK’nin 383.maddesine göre çekişmesiz yargının konusunu oluşturan davalarda görevli mahkeme Sulh hukuk mahkemesidir. Çekişmesiz yargıya konu olabilecek davalar HMK’nin 382.maddesinde sıralanmıştır. Buna göre: İlgililer arasında herhangi bir uyuşmazlığın olmadığı durumlarda, ilgililerin ileri sürebileceği bir hakkının mevcut olmadığı durumlarda, hakimin kendiliğinden harekete geçtiği durumlarda çekişmesiz yargı söz konusudur.

Ayrıca, kişiler hukukundan kaynaklanan durumlardaki çekişmesiz yargı işleri (ör: kişinin ergin kılınması, isim değişikliği, gaiplik kararı vs.) aile hukukundan kaynaklanan durumlardaki çekişmesiz yargı işleri (ör: henüz evlenme yaşına gelmemiş olan kişilerin evlendirilmesi konusu, gaiplik nedeniyle evliliğin sona erdirilmesi, terk eden eşin ortak konuda daveti vs.) miras hukukundan kaynaklanan durumlardaki çekişmesiz yargı işleri (ör: mirasçılık belgesinin verilmesi, terekedeki malların korunması vs.) eşya hukukundan kaynaklanan durumlardaki çekişmesiz yargı işleri .(ör: taşınmaz rehninde kayyım tayin edilmesi) ve yine;

Borçlar hukukundan kaynaklanan durumlardaki çekişmesiz yargı işleri (ör: Ayıplı hayvanın muayenesi, satılması amacıyla komisyoncuya iletilen eşyadaki hasarın tespiti vs.) ticaret hukukundan kaynaklanan durumlardaki çekişmesiz yargı işleri (ör: kıymetli evrakın iptal edilmesi, kolektif şirketin tasfiye aşamasında tasfiye memurunun tayin edilmesi vs.)

Keza yine icra ve iflas hukukundan kaynaklanan durumlardaki çekişmesiz yargı işleri (ör: doğrudan doğruya iflas, iflasın kaldırılması vs.) ve diğer kanunlardaki çekişmesiz yargı işleri (ör: Noterlerin göreve başlamadan önce mahkemede yemin etmeleri vs.) Sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girer.

5.    Vesayet Davaları:

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 382.maddesine göre vesayet işleri çekişmesiz yargı işidir ve görevli mahkeme Sulh hukuk mahkemesidir. TMK 404 uyarınca yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ya da akıl zayıflığı, savurganlık, alkol ve/veya uyuşturucu bağımlılığı, kötü yaşam tarzı gibi durumlarda kişiye vasi tayin edilir. Vasi tayini, vasinin azli, vasinin taleplerini karara bağlamak, vasilik süresinin uzatılması gibi kararları da yine Sulh Hukuk Mahkemesi verir.


Vasi Nasıl Atanır? konusu ile ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz, ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.


6.    Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Diğer Kanunların Sulh Hukuk Mahkemesini Görevlendirdiği Davalar:

Hukuk Muhakemeleri Kanunu dışındaki bazı kanunlarda da Sulh hukuk mahkemesine görev ön görülebilir. Örneğin; 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun ek 1. Maddesinde, Kat Mülkiyeti Kanunu’nda düzenlenen durumlarla alakalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin Sulh hukuk mahkemesi olacağı belirtilmiştir.

Uyuşmazlıklarda Görevli ve Yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinin Belirlenmesi

Uyuşmazlıklarda Görevli ve Yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinin Belirlenmesi
Uyuşmazlıklarda Görevli ve Yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinin Belirlenmesi

·      Görev

Her uyuşmazlık, kendisini ilgilendiren mahkemelerde çözümlenmelidir. Örneğin; ticaret hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar Asliye ticaret mahkemesinde çözümlenir. Yukarıda saymış olduğumuz sebeplerden ortaya çıkan uyuşmazlıklar Sulh hukuk mahkemesinde çözümlenir. (ör: kira sözleşmesinden doğan alacak haklarına ilişkin açılacak dava) Bu tip durumlar mahkemenin görevini belirleyen unsurlardır. Hangi mahkemenin hangi davalarda görevli olduğu ilgili kanunda ifade edilir.

  • Yetki

Yetki, bir davaya hangi il/ilçedeki mahkemenin bakacağını belirler. Dava konusuna göre görevli mahkeme belirlendikten sonra, davanın hangi ilde ya da ilçede açılacağı belirlenir. Hukukumuzda genel yetkili mahkeme, davalının yaşadığı yer mahkemesidir. Örneğin; Kırklareli’nde yaşayan davalıya açılmış olan dava Kırklareli’ndeki mahkemede görülür. Ancak kanun, davanın konusuna göre istisnai haller öngörebilir. Buna da özel yetki kuralları denmektedir. Örneğin; Memur, işçi, öğrenci vs. statüsünde olup geçici olarak başka bir şehide oturan kişiye karşı açılacak olan alacak ya da taşınır davaları, geçici olarak oturdukları yer mahkemesinde açılabilir. Örneğin; normalde Edirne’de yaşayan ancak İstanbul’a üniversite okumaya gelen bir üniversite öğrencisine karşı açılacak olan alacak davası İstanbul’da açılabilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu, örnekte verildiği gibi birtakım istisnalar öngörmüştür.

Kısaca, Sulh hukuk mahkemesinin görev ve yetkileri belirlenirken, öncelikle dava konusunun ne olduğuna bakılır. Dava konusu Sulh hukuk mahkemesinin görevi alanına giriyorsa görevli mahkeme Sulh hukuk mahkemesidir. Sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu uyuşmazlıklar yukarıda detaylıca belirtilmiştir. Görevli mahkemenin Sulh hukuk mahkemesi olduğu belirlendikten sonra yetkili mahkeme belirlenecektir.

Yetkili mahkemede genel kural, davalının oturduğu şehrin veya ilçenin mahkemesinin yetkili mahkeme olmasıdır. Ancak birtakım özel yetki kuralları da mevcuttur. Örneğin HMK’nin 10.maddesi gereğince sözleşmeden doğan davalarda yetkili mahkeme, sözleşmenin yapıldığı yer kabul edilmiştir. Mesela Kırklareli’ndeki evini kiraya verip başka bir şehirde oturan ev sahibine karşı kira sözleşmesiyle alakalı açılacak olan dava Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılabilir. Burada önemli olan husus, özel yetki kuralının kesin yetki olmadığıdır. Yani kanun koyucu, davacıya birden çok seçenek sunmaktadır.

Dava, genel yetki kuralı olarak kabul edilen ‘’davalının yerleşim yerinde’’ açılabileceği gibi, özel yetki kuralı çerçevesinde sözleşmenin ifa edileceği yerde de açılabilir. Dava yanlış mahkemeye açılırsa görevsizlik ya da yetkisizlik kararı verilir. Görevsizlik; davanın konusuna uygun olmayan mahkemede davanın açılmasıdır. Örneğin; ticari bir uyuşmazlıktan kaynaklandığı bariz belli olan dava, sulh hukuk mahkemesine açılırsa mahkeme görevsizlik kararı verecektir. Yetkisizlik ise dava konusunun uyuştuğu mahkemeye dava açılmasına rağmen, farklı şehirdeki mahkemede açılmasıdır. Örneğin; kesin yetkinin mevcut olduğu bir davada yetkili mahkeme İstanbul’da bulunan bir mahkeme olmasına rağmen dava başka bir şehirde açılmışsa yetkisizlik söz konusudur.

Kesin yetki söz konusu olduğunda dava sadece kanunda belirtilmiş olan mahkemede      açılabilir. Örneğin; evin satılması ile ilgili davalarda HMK 12 gereğince yetkili mahkeme evin bulunduğu yer mahkemesidir. Mesela İstanbul’da ikamet eden ve Kayseri’deki evini bir başkasına satan kişi, uyuşmazlık çıktığı zaman davayı sadece Kayseri’de açabilir. Bu istisnaya kira sözleşmeleri dahil değildir. Yani kira sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın kiraya konu olan eve en yakın Sulh hukuk mahkemesinde açılması zorunlu değildir. Davalının yerleşim yerinde de dava açılabilir.

Sonuç

Ofisimiz Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülmekte olan her davada uzmanlığa sahip olup,   ofisimizden sulh hukuk mahkemeleri nezdine yapacağınız her işlem ve açacağınız veya size karşı açılan her dava için hukuki yardım alabilirsiniz.

MEHMET KIŞLIK