Ara

VASİ NASIL ATANIR? VASİ NE YAPAR?

vasi nasıl atanır? vasinin görevleri nelerdir?

İçindekiler

 VASİ NASIL ATANIR? VASİ NE YAPAR? VASİNİN GÖREVLERİ NELERDİR? VESAYET NEDİR?

Vesayet, hukukumuzdaki niş alanlardan ve teknik konulardan biridir. Özellikle kısıtlı ve küçüklerin haklarının korunması ve menfaatlerinin zarar görmemesi açısından büyük önem arz eder. Bu makalede, vesayet, vasilik, vasi atanması, vasinin görev ve sorumlulukları başta olmak üzere vasiliğe dair merak edilen soru ve kavramları detaylarıyla inceleyeceğiz.

Anahtar Kelimeler: vesayet, vasi, vasi atanması, vasi tayini, kısıtlılık, vesayet altına alınma, kayyım, vesayet makamı, vasi onayı, istek üzerine vesayet, vasinin görev süresi, akıl hastalığı akıl zayıflığı nedeniyle vasi atanması, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı nedeniyle vasi atanması, kötü yaşam tarzı kötü yönetim nedeniyle vasi atanması, özgürlüğü bağlayıcı ceza nedeniyle vasi atanması, savurganlık nedeniyle vasi atanması, vasinin görevden alınması, vasinin görevleri, vasi defteri, vasi raporu, vasinin ibrası, vasiliğin uzatılması, vesayet altına alınma, vesayet nedir, demans hastasına vasi atanması

Vesayet Nedir?

Kanunda belirli bazı kimselerin kişisel haklarını korumak ve malvarlıklarını yönetmek ve üçüncü kişilere karşı temsil edilmelerini sağlayan hukuki bir kurumdur. Türk Medeni Kanunun 396 ve 494.maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Vesayet ilişkisinin tarafları vasi ile hukuki olarak korunması ve başkalarına karşı temsil edilmesi gerekli görülmüş olan kişilerdir. Bu durumda vasi, devlet tarafından atanan, tayin edilen bir kimsedir. Hiç kimse kendi salt iradesi ile üçüncü bir kişiye vasi atayamaz, aynı şekilde kendisi için de vasi tayinininde bulunamaz.

Velayet ve Vesayet Kavramları Arasındaki Fark 

Vesayet ilişkisi mahkeme kararı ile doğar ve üçüncü şahıslara tanınır, buna karşılık velayet ise hısımlıktan doğarak anne ile babaya tanınmış bir yetkidir. Vesayet ilişkisi için bir yakınlık derecesi aranmaz yalnızca bazı hısımlara, örneğin eş ve yakın akrabalara, vasi atanması esnasında öncelik verilir.

Velayet ilişkisi içindeki veli, çocuğun bakımı ve eğitimi gibi giderlere bizzat kendisi katlanır. Vesayet ilişkisi içindeki vasi ise vesayet altına alınmış küçüğün bakımı ve eğitimi için kendi imkanlarını kullanmaz. Vasi, vesayet altında bulunan küçük veya kısıtlının malları hakkında tek başına tasarrufta bulunamaz ve sulh hakimine defter tutarak hesap verir. Veli ise böyle bir yükümlülük altında değildir, hesap verme zorunluluğu yoktur. Bu hususların dışında vasi, yaptığı iş ve işlemlere yönelik olarak ücret talep ederken velinin böyle bir ücret alması söz konusu değildir.

Vasi Nedir? Kimler Vasi Olabilir?

En basit tabiriyle vasi, küçük veya kısıtlı kişi için, onu temsil etmek, haklarını korumak ve güvence altına almak amacıyla atanan, gözetimini sağlayan kişidir.

Vasi olmak isteyen kişinin ergin bir birey olması gereklidir. Vesayet altına alınan kişinin zarar görmemesi açısından bu görevi yerine getiren kişinin belirli olgunluk, bilgi ve deneyime sahip olması gereklidir.

Vasi olamayacak kişiler kanunda düküm altına alınmıştır. TMK m.418 uyarınca aşağıdaki kişiler vasi olamazlar:

  • Kısıtlılar
  • Kam hizmetinden yasaklılar veya haysiyetsiz hayat sürerler
  • Menfaati kendisine vasi atanacak kişinin menfaati ile önemli ölçüde çalışanlar veya onunla raylarında düşmanlık bulunanlar,
  • İlgili vesayet daireleri hakimleri

Sulh Hukuk Mahkemesi vasi adayı ile vesayet altına alınacak kişi arasında bir menfaat çatışması veya bir husumet olup olmadığını araştırır.

Vasilikte Eş ve Akrabalara Öncelik Verilmesi

Eşin ve hısımların önceliği TMK m.414’te belirtilmiştir. Bu maddeye göre ‘’Haklı sebepler engel olmadıkça, vesayet makamı, vesayet altına alınacak kişinin öncelikle eşini veya yakın hısımlarından birini, vasilik koşullarına sahip olmaları kaydıyla bu göreve atar. Bu atamada yerleşim yerlerinin yakınlığı ve kişisel ilişkiler göz önünde tutulur.’’ Yani örnek olarak, zihinsel engeli nedeniyle vesayet altına alınacak kimsenin evli ise eşi öncelikli vasi adayıdır. Eşi bu görevi yerine getiremeyecek ise o kişinin çocukları, kardeşleri vasi adayı olabilir.

Kısıtlanacak Kişinin Görüşünün Alınması

Vesayet altına alınacak kişi düşüncelerini açıklayabiliyor ise önerdiği kişi vasi adayı olarak öncelikli değerlendirilir. Söz konusu kişi düşüncelerini açıklayamıyor, örneğin ağır akıl hastalığına sahip ise anne ve babasının önerdiği adaya da değerlendirmede öncelik verilir.

Vasiliği Kabul Yükümlülüğü

Vasilik, bir kamu görevi niteliğini haizdir. İstisnai olarak vasilikten kaçınma sebebine sahip olanlar dışındakiler bu görevi reddedemez. Keza TMK m.416’da ‘’Vesayet altına alınan kimsenin yerleşim yerinde oturanlardan vasiliğe atananlar, bu görevi kabul etmekle yükümlüdürler.

 Vasilikten Kaçınmak Mümkün Müdür?

Türk Medeni Kanununa göre bazı şartlar dahilinde vasi olarak atanmış kimsenin bu görevden kaçınma hakkı vardır. İlgili kanunun 417.maddesi gereğince:

  • 60 yaşını dolduranlar,
  • Bedensel engelleri veya sürekli hastalıkları nedeniyle bu görevi güçlükle yapabilecek olanlar,
  • Dörtten çok çocuğun velisi olanlar,
  • Üzerinde vasilik görevi olanlar,
  • Cumhurbaşkanı, TBMM üyeleri, Cumhurbaşkanı Yardımcıları, bakanlar, hakimlik ve savcılık mesleği mensupları,
  • maddenin 3.fıkrası hükmünde belirtilmiş olduğu üzere, dört yıl vasilik görevini yerine getirmiş olanlar,

vasiliği kabul etmeyebilirler.

TMK m.422’de vasiliğe atanan kişiye yapılan tebligattan başlayarak on gün içinde vasilikten kaçınma hakkını kullanabileceği düzenlenmiştir. Tüm ilgili kişiler yapılan vasi atmasının kanuna aykırı olduğunu ileri sürebilirler.

Vasinin Görev ve Yetkileri

Vasinin en önemli görevi vesayet altındaki kişiyi ve menfaatlerini korumaktır. Vasinin yerine getirmesi gereken görevler detaylıca incelenecek olursa:

  1. Defter tutma: Kişi vasiliğe atandıktan hemen sonra vesayet makamının da görevlendireceği bir kişi ile yönetilecek olan malvarlığının defteri tutulur.
  2. Değerli şeylerin saklanması: kıymetli evrak, değerli eşya, önemli belge gibi değerli şeyler vesayet makamının da gözetimi ile güvenli bir yere konulur.
  3. Taşınırlardır satılması: Vesayet makamının vereceği talimata göre değerli şeylerin dışındaki taşınırlar açık arttırma ile satılır. Hakim, özel durumları ve taşınırım niteliğini göz önün alarak pazarlıkla satılmasında da karar verebilir. Vesayet altına alınan kişi veya ailesi için özel değere sahip şeyler zorunluluk olmadığı müddetçe satılamaz.

Özel tüketim vergisinden muaf olan araçların alınması son zamanlara sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Kısıtlı bireylerin yakınları bu haktan yararlanabilmektedirler. Ancak engelli aracı satışı için mahkemeden izin alınması yasal bir zorunluluk teşkil eder. 5 yıl sonunda bu vergiden muaf olarak satılabilecek araçlar için vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesinden izin alınmalı ve bu satış işlemi mahkemenin belirleyeceği usule uygu olmalıdır.

  1. Paraların yatırılması: Vesayet altındaki kişinin kendisi veya mal varlığını yönetimi için gerekli olmayan paralar, vesayet makamı tarafından belirlenen milli bir bankaya, faiz getirmek üzere yatırılır. Ya da hazine tarafından çıkarılan menkul kıymetlere çevrilir. Eğer vasi bu paranın yatırılmasını bir aydan fazla şekilde geciktirirse faiz kaybını ödemek durumunda kalır. Bunun dışında vesayet altındaki kişinin menfaati doğrultusunda yeterli seviyede güven vermeyen yatırımlar güvenli yatırımlara dönüştürülür.
  2. Ticari ve sınai işletmeler: Vesayet makamı, vesayet altındaki kişinin malvarlığı içinde ticari sınai veya benzer bir işletme varsa bunların işletilmesi devamı veya tasfiye olunması için gerekli yönde talimat verir.
  3. Taşınmazların satılması: Taşınmazların satışı, vesayet makamının talimatı uyarınca ve ancak vesayet altındaki kişinin menfaati gerekli kıldığı hallerde mümkündür. Bu satış vesayet makamının görevlendirecek biri tarafından vaside hazır olduğu halde açık arttırmayla yapılır. İstisnai olarak bazı durumlarda denetim makamı taşınmazın pazarlıkla satışına da karar verebilir.
  4. Özen yükümlülüğü: Vasi, vesayet altına alınan küçüğün bakımı ve eğitimi için gerekli önlemleri alır ve bu konuda anne ve babanın yetkilerini haizdir. Aynı zamanda vasi, kısıtlıyı korumak ve ona şahsi iş ve işlemlerinde yardım etmekle görevlidir.
  5. Temsil yükümlülüğü: Vasi, vesayet altındaki kişiyi tüm hukuki işlemlerinde üçüncü kişilere karşı temsil eder. Vesayet altındaki kişi görüşlerini açıklayabiliyor ise önemli işlerde vasi karar vermeden önce onun görüşünü mutlaka almalıdır.

Vesayet altındaki kişi ayırt etme gücüne sahip ise vasinin izni veya sonradan onanması ile bir yükümlülük altına girebilir. Bu işlem belirlenen süre içerisinde vasi tarafından onanmazsa karşı taraf bununla bağlı olmaktan kurtulur. Her bir taraf verdiğini geri isteyebilir.

Vesayet altındaki kişi adına kefil olmak, vakıf kurmak ve önemli bağışlarda bulunmak yasaktır.

  1. Meslek ve sanat: Vesayet makamı tarafından vesayet altındaki kişiye bir meslek veya sanatı yürütmesi için izin verilmiş ise, söz konusu kişi bu durumla ilgili her türlü olağan işlemleri yapmaya yetkilidir ve yaptığı işlemlerden dolayı bütün malvarlığı ile sorumlu olur.
  2. Hesap tutma yükümlülüğü: Yukarıda da bir çok kez bahsedildiği üzere vasi, vesayet altındaki kişinin malvarlığını büyük bir özen ile yönetmelidir. Bu yönetimle ilgili hesap tutmalı ve vesayet makamı tarafından belirlenen tarihlerde ve her halde yılda bir kez hesabı makamın incelemesine sunmalıdır.

vasi nasıl atanır? vasinin görevleri nelerdir?

Vesayeti Gerektiren Haller

Vesayeti gerektiren haller TMK m.404 ve devamında sayılmıştır; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı, savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim, özgürlüğü bağlayıcı ceza ve kişinin kendi isteği üzerine olmak üzeredir. Her bir vesayet gerektiren durum alt başlıklar halinde aşağıda incelenecektir.

  1. Yaş Küçüklüğü

Hukukumuzda Ergin olma yaşı on sekizdir. Bu durumda velayet altında bulunmayan küçük vesayet alınır. Nüfus memurları, idari makamlar, noterler ve mahkemeler böyle bir durumun mevcudiyetinden haberdar olmaları halinde vesayet makamına bildirimde bulunmalıdırlar.

Örneğin 9 yaşında anne ve babası bulunmayan bir küçüğe haklarını korumak amacıyla vasi atanır.

  1. Akıl Hastalığı veya Akıl Zayıflığı

Kendi işlerini göremeyen, hukuki iş ve işlemlerde temsile ihtiyaç duyan, sürekli olarak bakımı ve gözetiminin yapılması gereken  veya başka kimselerin güvenliğini tehlikeye sokan akıl hastalığı veya akıl zayıflığından muzdarip kişiler vesayet altına alınır.

  1. Savurganlık, Alkol veya Uyuşturucu Madde Bağımlılığı, Kötü Yaşam Tarzı, Kötü Yönetim

Savurgan davranışlarıyla, uyuşturucu madde tüketimiyle, kötü yaşam tarzına sahip olmasıyla veya malvarlığını kötü yönetmesiyle kendisini ve ailesini tehlikeye atan kişiler de vesayet altına alınır.

  1. Özgürlüğü Bağlayıcı Ceza

1 yıl veya daha uzun uzun süreli hapis cezası alması halinde kişi kısıtlanır. Cezayı veren makam bildirim yükümlülüğüne sahiptir. TMK .407 uyarınca ‘’ Cezayı yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere heme yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür.’’

Söz konusu durumda ceza davasının devamındaki tebliğler vasiye de yapılır.

  1. İstek Üzerine

Bazı sebepler üzerine kişi kısıtlanmayı kendi isteyebilir:

  • Yaşlılık
  • Engellilik
  • Denetimsizlik
  • Ağır hastalık

Bu sebepler yüzünden kişinin işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat etmesi halinde kısıtlanma kararının verilmesini talep edebilir.

Vesayet Organları

TMK m.396 uyarınca vesayet organları; vesayet daireleri, vasi ve kayyımlardır.

Kamu vesayetinde vesayet makamı Sulh Hukuk Mahkemesi, denetim makamı ise Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Yukarıda da tanımlandığı üzere vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişilik ve malvarlığı haklarını korur ve hukuki işlemlerde onu üçüncü kişilere karşı temsil eder. Buna karşılık kayyım ise belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanır. Bu tanımların mevcut olduğu TMK m.403’e göre bu kanunun vasi hakkındaki hükümleri aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım hakkında da uygulanır.

Kısıtlama Kararında İlgilinin Dinlenilmesi, Bilirkişi Raporu ve Kısıtlama Kararının İlanı

Alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı kötü yaşam tarzı kötü yönetim ve kişinin kendisi hakkında kısıtlama talebinde bulunması hallerinde bu kararın verilebilmesi için söz konusu kişinin bizzat dinlenilmesi gerekmektedir. Ayrıca mahkeme tarafından kişinin her ve davranışlarına ilişkin kolluk araştırması yapılır, hesap hareketleri incelenir. Buna yönelik olarak 13.02.2018 tarihli 2017/8214 E., 2018/2114 K.sayılı bir Yargıtay kararında, ‘’… savurganlığı kötü yaşam tarzı veya mal varlığını kötü yönetmesi iddiasına ilişkin olarak da taraflara delilleri sorulup gösterdikleri taktirde toplanarak tüm delillerin birlikte değerlendirmesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmaya gerektirmiştir…’’

Bunun yanında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı hallerinde mutlaka resmi sağlık kurulu raporu alınmalıdır. İlgili 06.06.2022 tarihli 2022/4545 E., 2022/5330 K.,sayılı Yargıtay kararında;’’TMK m.409 uyarınca, mahkemece sağlık kurulu raporu aldırılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile tek hekim tarafından düzenlenmiş rapora göre davanın kabul edilmesi usul ve kanunu aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.’’

Hakim, kısıtlamaya ilişkin karar vermeden önce kurul raporunu inceler ve kısıtlanması talep edilen kişiyi dinler.

Kısıtlama kararı kesinleşmesinin ardından kısıtlının yerleşim yeri ile nüfusa kayıtlı olduğu yerde ilan edilir. Uygulamada kısıtlanma kararı için sağlık raporlarının Adli Tıp Kurumu tarafından kati rapor şeklinde verildiği görülmektedir.

Vasi Nasıl Atanır? Vasi Atanması Usulü ve Vesayet Davası

Vesayet makamınca bu görevi yerine getirebilecek ergin bir birey vasi olarak atanır. Bazı durumlarda birden fazla vasinin görevleri ayrı olarak yerine getirebilmek adına atanması da olağandır.  Vasinin görev süresi iki yıl olarak düzenlenmiştir ancak bu süre vesayet makamı tarafından uzatılabilmektedir. Vesayeti gerektiren sebebin devam etmesi halinde bu süre her sefer ikişer yıl olarak uzatılır.

İdari personelin bildirimi yanında menfaati bulunan yakınlar tarafından vesayet davası açılarak bu yönde karar verilmesine de hükmedilebilir. Söz konusu talebin doğruluğu sunulacak delillerle ispat edilmelidir. Örneğin bilirkişi raporu bu konuda bir delil teşkil eder.

Vesayet makamı öncelikle kısıtlanacak kişinin eşini veya akın akrabalarından birini vasi olarak atar. Bu konuda yerleşim yerlerinin yakınlığı, kişisel ilişkiler gibi hususlar göz önünde tutulur.

Vasilikten kaçınma veya vasiliğe engel olan sebeplerden biri mevcut değilse kişi yukarıda da bahsedildiği üzere bu görevi kabul ile yükümlüdür.

Vesayet Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Vesayet işlerinde yetkili mahkeme, vesayet altına alınacak kilinin yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Sulh Hukuk Mahkemesidir. Vasi ataması görevli ve yetkili mahkeme tarafından yapılır, noterden yapılamaz. Basit yargılama süresine tabi davalardandır, bu bakımdan süreler adli tatil boyunca işlemeye devam eder.

Vesayet davasının ne kadar süreceği kesin bir şey söylemek imkansızdır. Mahkemenin iş yoğunluğu, tarafların durumu gibi hususlar dava süresini etkiler. Bu bakımdan vesayete ilişkin konularda hukuki yardım alınması dava süreci açısından pozitif sonuçlar doğurur.

Vasiliğe İtiraz

Kararın tebliğinden itibaren on gün içinde vasiye atanan kişi, kaçınma sebeplerine başvurabilir. Bunun dışında ilgili herkes tarafından, vasiliğe engel olan sebeplerin mevcudiyeti halinde yapılan atamanın kanuna aykırı olduğu on gün içerisinde ileri sürülebilir. Makama yapılan bu itirazı yerinde görürse yeni bir vasi atanır. Ancak yeni bir vasi atanıncaya kadar halihazırda atanmış olan vasinin görevlerini yerine getirme yükümlülüğü devam etmektedir.

TMK m.422’de ‘’ Vasiliğe atanan kişi bu durumun kendisine tebliğinden başlayarak on gün içinde vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir. İlgili olan herkes vasinin atandığını öğrendiği günden başlayarak on gün içinde atamanın kanuna aykırı olduğunu ileri sürebilir. Vesayet makamı vasilikten kaçınma veya itiraz sebebini yerinde görürse yeni bir vasi atar; yerinde görmediği taktirde, bu konudaki görüşüyle birlikte gerekli karar vermek üzere durumu denetim makamına bildirir.

Eğer yapılan bu itiraz haklı görülmezse vesayet makamı, bu konuyu denetim makamına bildirir. Denetim makamı olan Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilecek olan karar ise vasiliğe atanmış bulunan kişi ve Sulh hukuk Mahkemesine bildirilir.

Vasilik Görevi Nasıl Sona Erer?

Vasilik görevinin sona erme şekilleri aşağıda sayılmıştır:

  1. Fiil ehliyetinin yitirilmesi ve ölüm

Vasi, fiil ehliyetini kaybederse veya vefat ederse vasilik görevi sona erer.

  1. Sürenin sona ermesi ve uzatılmaması
  2. Engel veya kaçınma sebebi

Vasi, vasiliğe engel olarak bir sebebin varlığı halinde görevinden çekilmek mecburiyetindedir. Bir kaçınma sebebi ortaya çıkarsa görevden alınmayı talep edebilir, ancak önemli sebeplerin varlığı halinde görevine devam etmek zorundadır.

Göreve devam zorunluluğu;

Vasinin görevi sona erse de yeni bir vasi göreve başlayana kadar zorunlu işleri yapmakla görevlidir.

Vasilik Görevinden Alınma

Vasinin görevden alınmasını her ilgili ve ayırt etme gücüne sahip ise vesayet altındaki kişi isteyebilir. Vesayet altındaki kişinin menfaatleri tehlikeye düşerse vesayet makamı vasiyi görevden alabilmektedir. Bu durum için vasinin kusurunun bulunması şart değildir. Vesayet makamı, vasinin görevden alınmasını gerektiren bir sebebin varlığını öğrendiğinde resen vasiyi görevden almalıdır. Vasinin görevden alınma sebepleri TMK m.483’te düzenlenmiştir:

  • Görevini ağır surette savsaklaması
  • Yetkilerini kötüye kullanması
  • Güveni sarsıcı davranışlarda bulunması
  • Borç ödemede acze düşmesi

Vesayet makamı, gerekli olan araştırmayı yapar ve vasiyi dinler. Daha hafif durumlarda ise vasiye uyarıda da bulunabilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde vasinin yerine kayyım atanabilir, gerektiğinde vasinin mallarına ihtiyati haciz koydurabilir ve tutuklanmasını da isteyebilir.

Yukarıda da bahsedildiği gibi ilgililer vesayet makamının kararlarına karşı, tebliğ gününden itibaren on gün içinde denetim makamda itiraz edebilirler.

Kısıtlılık Kararı Ne Zaman Kalkar?

Vesayet altına alınan küçüğün ergin olması durumunda, özgürlüğü bağlayıcı ceza nedeniyle vesayet altına alınan kişinin mahkumiyet hali sona erince, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle kısıtlanmış kişinin sunulacak resmi sağlık raporuyla kısıtlama nedeninin ortadan kalkması halinde, savurganlık, alkol ya da uyuşturucu bağımlılığı sebebiyle vesayet altına alınan kişi hakkında son bir yıl içerisinde sayılan bu sebeplerden dolayı hakkında şikayet bulunmaması durumunda vesayet ortadan kalkar. Kişinin kendi isteği üzerine kısıtlandığı hallerde mahkemeye başvurarak bu durumun ortadan kaldırılmasını talep edebilir ancak geçerli bir neden sahip olmalı ve bunları sunduğu deliller ile desteklemelidir.

Kısıtlılık Kararının Kaldırılmasını Kimler Talep Edebilir?

Vesayet altındaki kişiler avukat yardımı ile bu yönde talepte bulunabilir. Mahkeme vesayet altına alınmaya neden olan hallerin ortadan kalkıp kalkmadığını inceleyerek karar verir.

Vesayetin Kaldırılması Davası

Valiliğin kaldırılması için mutlaka dava açılmasına ihtiyaç yoktur. Fakat varsayar ilişkisinin kaldırılması için mahkemenin kendiliğinden tespit edemeyeceği hallerde bir dava açılması gerekebilir.

Vesayet altındaki kişi avukat aracılığı ile Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak vesayetin kaldırılmasını talep edebilir. TMK m.472 uyarınca ‘’Diğer kısıtlılar üzerindeki vesayet, yetkili vesayet makamının kararıyla sona erer. Vesayeti gerektiren sebebin ortadan kalkması üzerine vesayet makamı vesayetin sona ermesine karar verir. Kısıtlı ve ilgililerden her biri, vesayetin kaldırılması isteminde bulunabilir.’’

vasi nasıl atanır? vasinin görevleri nelerdir?

SIKÇA SORULAN SORULAR

Vasi, kısıtlı adına araba alabilir mi?

Vasinin kısıtlı adına araç satın alması vesayet makamından alacak izne bağlıdır. Kısıtlının menfaati göz önünde tutularak izin verilir. Kısıtlıyı borç altına sokmadan mahkeme tarafından verilecek olan süre içerisinde kısıtlı adına araç alınabilir. Kısıtlanan ve kendisine vasi atanmış olan kişilerin engelli olmaları sebebiyle Özel Tüketim Vergisinden muaf tutularak araç alma hakları mevcuttur. Bu muafiyet için engellilik oranının yüzde 90 olması gerekmektedir. Ancak son yıllarda bu husus kötüye kullanılarak lüks araçların bu vergiden muaf şekilde alınıp vasinin kendi menfaatine yönelik kullanması sorunu doğmuştur.

Engelli araç alım dilekçesi birçok kişi tarafından mahkemelere sunulmaktadır. Bu konuyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi 07.03.2019 tarihli kararında vasinin engelli adına araç alımı yönündeki talebinin reddedilmesi neticesinde engelli kişinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirtmiştir.

Satın alma işleminin engelli kişi açısından malvarlığında herhangi bir azalmaya sebep olmaması gerekir. Talepte bulunurken satın alınacak aracın markası ve modeli belirtilmeli ve Sulh Hukuk Mahkemesi ile görüşülmeli ve izin almalıdır.

Vasilik araç alımı için başvuru yapmadan önce hukuki destek alınması, ilgili talebin reddedilmemesi açısından önem taşır.

Vasi, kısıtlı adına vekaletname verebilir mi?

Evet, vasi kısıtlı adına vekaletname verebilir. TMK m.462 ve m.463 kısıtlı adına vasinin yapması için vesayet makamından izin alması gereken işler sayılmıştır. Kısıtlı adına vekil tayin edilmesi hususunda böyle bir şart mevcut değildir.

Vasi, kısıtlı adına tapuda işlem yapabilir mi?

Evet, vasinin taşınmaz için tapuda işlem yapması mümkündür. Ancak tapuda herhangi bir işlem yapması için mahkemeden izin alması gerekmektedir. Mahkeme izni olmadan yapılmışsa bu işlem geçersizdir.

Vasi, kısıtlının evini satabilir mi?

Evet, ancak vesayet makamından izin almalıdır. Bu satım işlemi ancak vesayet altında bulunan kişinin menfaatine uygun ise yapılır. Örneğin, kişinin sağlıksak ihtiyaçları veya bakımı gibi durumlar için taşınmazın yani evin satılması gerekli ise satılır. Vasi kendi kişisel ihtiyaçları için satış yapamaz. Bu satım işlemi açık arttırma ile yapılır. Vesayet makamı bunun için birisini görevlendirir.

Vasi, kısıtlının evine tadilat yaptırabilir mi?

Evet, yaptırabilir. Bunun için izne ihtiyacı yoktur. Olağan yönetim işi sınırına giren evin boyanması veya akan çatının tamiri gibi işler ve tadilatlar için izne gerek duymaksızın vasi bu işleri yapabilir. Ancak olağan yönetim sınırını aşan yapı işlerinden önce izin almak zorundadır. Buna örnek olarak, mutfağın değiştirilmesi, oda eklenmesi verilebilir.

Kısıtlının banka hesaplarını kim yönetir?

Vasi, kısıtlı adına bir banka hesabı açabilir, mevcut olan banka hesabını daha güvenceli hale getirebilir. Kısıtlının menfaatine yönelik olarak yapılır. Örneğin paranın vesayet hesabına yatması veya altın gibi değerlendirilmesi durumunda kısıtlı kişinin menfaati bulunur. İşlem yapabilmesi için vasiye izin verilir ve ilgili bankaya müzelere yazılır.

Vasi, ücret alır mı?

TMK m. 457’de vasinin ücret isteme hakkı düzenlenmiştir. Vasiye yaptığı işten dolayı ücret ödenmesi talebe bağlıdır. Vasi talep etmez ise mahkemece bu yönde karar verilemez. Ödenecek ücretin miktarını ve ödenme şeklini vesayet makamı veya vasiyi atayan mahkeme belirlemektedir. Ücret, kanuna göre yönetimin gerektirdiği emek ve yönetilen malvarlığının geliri göz önüne alınarak belirlenir. Her bir hesap dönemi için ayrı belirlenir. Hesap dönemi prensip olarak bir yıldır.

Vasi yaptığı masrafları nasıl ister?

Vasi, vasiliğe ilişkin yaptığı masrafları vesayet makamından talep edebilir. Vesayet makamının kararına karşı denetim makamına itirazda bulunabilir. Vasi, vesayet ilişkisi için yaptığı masrafları bu ilişki sona erince de isteyebilir.

Vesayet altındayken vasisinden habersiz banka kredisi alan yaşlının işlemi iptal edilir mi?

Kısıtlının yaptığı borçlandırıcı her türlü işlem batıldır. Vesayet makamına başvurularak bu borçlandırmayın kaldırılması ve kısıtlının menfaatine uygun şekilde sonlandırılması gerekir.

Kısıtlı adına dava açmak için izin gerekli midir?

TMK m.462 uyarınca kısıtlı adına dava açılabilmesi için izin alınmalıdır. Kısıtlıya karşı açılan davaları takip için ise izne gerek yoktur.  Bir başka anlatımla kısıtlının davacı olacağı bir durumda mutlaka mahkemeden öncesinde izin alınmalıdır; bu izne uygulamada “husumete izin” denmektedir.

Noterden vasi tayini yapılır mı?

Vasinin tayini için mahkeme kararı şarttır. Noter tarafından vasi tayin edilemez.

Vasinin görev süresi ne kadardır?

Vasinin görev süresi kural iki yıl olmakla birlikte bu süre her defasında ikişer yıl uzatılabilmektedir. Dört yıl dolduğu takdirde vasi, kaçınma hakkını kullanabilecektir.

Vasi bankadan para çekebilir mi?

Vasi, mahkemenin verdiği yetki ölçüsünde mahkeme kararını ve diğer belgeleri bankaya sunarak vasi, vekâletten para çekebilir. Çekilen para miktarının ve yapılan harcamaların kayıt altına alınarak defter tutulması gerekir. Esasen vasi mahkeme gözetim ve denetimini hiçbir işlemde unutmamalıdır.

Babam demans oldu vasisi olabilir miyim?

Akıl hastalığı veya akıl zayıflığından muzdarip kişiler vesayet altına alınır. Mahkeme vasi olmayı talep eden kişinin doğru kişi olduğuna kanaat getirirse kişiyi vasi olarak tayin edecektir. Bu elbette kişinin çocuklarından biri de olabilir.

Annem Alzheimer oldu vasisi olabilir miyim?

Akıl hastalığı veya akıl zayıflığından muzdarip kişiler vesayet altına alınır. Mahkeme vasi olmayı talep eden kişinin doğru kişi olduğuna kanaat getirirse kişiyi vasi olarak tayin edecektir. Bu elbette kişinin çocuklarından biri de olabilir.

Vasi atanırken öncelik kimdedir?

Vasi atanırken öncelik, vesayet altına alınacak kişinin eşine veya en yakın aile bireylerine verilir. Ancak, bu kişilerin vasi olmasına engel teşkil eden durumlar varsa, kanun gereği başka kişiler değerlendirilir. Kanun, haklı bir neden bulunmadığı sürece, vesayet altına alınacak kişinin veya ailesinin gösterdiği kişilerin vasi olarak atanmasını öngörür. Bu kişilerin seçiminde, aile içinde tanınan ve güvenilen kişilere öncelik verilir. Eğer böyle bir kişi bulunmazsa, mahkeme başka birini vasi olarak belirleyebilir. Vasi seçiminde, vasi adayının vesayet altına alınacak kişiyle olan ilişkisi, aralarındaki güven düzeyi ve herhangi bir çıkar çatışmasının bulunmaması gibi faktörler göz önünde bulundurulur.

Kişinin boşandığı eşi vasiliğe devam edebilir mi?

Evlilik birliği sona erdiğinde, eşlerden biri daha önce vasi olarak atanmışsa, bu durumun hukuki sonuçları ve boşanmış bir eşin vasi olarak atanma olasılığı önemli bir soru olarak karşımıza çıkar.

Kanunlarımızda, vasi olarak atanan bir kişinin boşanması halinde, bu durum kendiliğinden vasiyetten azil gerekçesi olarak kabul edilmez. Ancak, boşanma süreci başladığında, eşler arasında doğal olarak menfaat çatışması ortaya çıkacağından, vesayet altındaki kişinin haklarını korumak amacıyla özellikle boşanma davasında bir kayyım atanması genellikle kaçınılmaz hale gelir. Ayrıca, vesayet mahkemesi, bu durumun varlığı nedeniyle yeni bir vasi tayin etme kararı da verebilir.

Vasi 4 yıl sonra vasiliği bırakabilir mi? 

Medeni Kanun’un 456. maddesinin 3. fıkrası ile iki dönem üst üste (yani toplamda dört yıl) vasilik yapan kişinin vasiliği sürdürmesi veya bırakması kendi isteğine bırakılmıştır.

Vesayet ve Vasi Atanması Sürecinde Avukatın Önemi

Vesayet hukuku karmaşık ve de sonuçları bakımından da kişilerin görevi kötüye kullanma suçuyla dahi yargılanmasına yol açabilecek niş bir alandır. Vasilik, vesayet gibi kavramlarda mutlaka uzman bir avukattan destek alınması sürecin başından sonuna avukat ile takip edilmesi gerekmektedir. Kısıtlanma sürecinden itibaren tüm vesayet ve vasilik sürecinin hukuka uygun ve hızlı ilerlemesi için vesayet hukukunda uzun sürelerden beri tecrübeli olan hukuk büromuzdan profesyonel yardım alabilirsiniz.

Sitemizdeki başkaca yazılara da göz atabilirsiniz. https://temizerhukuk.com/vasiyetnameyi-iptal-ettirmek-icin-ne-yapmak-gerek/

 

İPEK HEPDİKER

BURAK TEMİZER HUKUK BÜROSU