Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır? Tapuda Miras Paylaşımı

Miras paylaşımı nasıl yapılır? sorusu, miras paylaşımı sırasında yaşanan pek çok olumsuzluk sebebi ile sıklıkla sorulmaktadır. Mirasçılığın türü, miras kalan malın durumu, vasiyetnamenin varlığı ve bunun gibi pek çok konu, miras paylaşımı üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Genellikle varislerin arasında anlaşamaması durumunda ortaya çıkan olumsuz durumlarda hukuki destek son derece önemli bir rol oynamaktadır. Peki, tapuda miras paylaşımı nasıl yapılır? Şimdi bu konunun tüm detaylarından söz edeceğiz.

Mirasçı Kimdir?

Miras hukukunda en büyük sorulardan biri ölen kişinin malvarlığının kimlere kalacağı ve kimler arasında paylaştırılacağıdır. Bu konuda, ölen kişinin malvarlığının kimlere intikal edeceği yani mirasçıların kimler olacağı kanun ile önceden belirlenmiş olabileceği gibi bu paylaşım mirasbırakanın kendi iradesine de bırakılmış olabilir.

Bunlardan ilki yasal mirasçılık, ikinci hal ise atanmış mirasçılık olarak adlandırılır.

---

Miras Hukuku ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve Miras Hukuku alanındaki diğer konularda bilgi edinmek isterseniz, ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.

---

1.    Yasal Mirasçılık

Türk Medeni Kanunu’na göre yasa tarafından belirlenen ve yasal mirasçı olarak adlandırılan kişiler; kan hısımları, sağ kalan eş, evlatlık ve devlettir. Bu mirasçılıkta miras bırakanın iradesi söz konusu değildir. Miras bırakanın ölümünün ardından kanunen verilen mirasçılığı ifade etmektedir.

a.     Kan Hısımlarının Mirasçılığı

Hukuk sistemimizde kan hısımlığından kaynaklanan mirasçılık sınırlandırılmıştır. Türk Hukukunda bu sınırlama ve sıralama zümre sistemi adı verilen bir sisteme göre gerçekleştirilmektedir.

Zümre sisteminde, ortak bir asıldan gelen altsoylar belirli bir zümreye dahildir. Zümre sisteminde birinci zümreyi Türk Medeni Kanunu’nun 495.maddesi uyarınca miras bırakanın altsoyu oluşturur. Yani, miras bırakanın evlilik içi veya dışı tüm çocukları ile varsa evlat edindiği çocukları ve bunların çocukları birinci zümre mirasçılardır.

İkinci zümreyi ise Türk Medeni Kanunu’nun 496.maddesi uyarınca miras bırakanın ana babası ile bunların altsoyu oluşturur. Yani, miras bırakanın ana babası ile tam veya yarım kan kardeşleri ve onlardan dünyaya gelen çocuklar (yeğenleri) ikinci zümreden mirasçılarıdır. Bu zümrenin kökbaşları; miras bırakanın ana babasıdır.

Üçüncü zümreyi ise Türk Medeni Kanunu’nun 497.maddesi uyarınca miras bırakanın büyük ana babaları ile bunların altsoyu oluşturur. Yani, miras bırakanın büyük ana babaları ile onlardan dünyaya gelen amca, hala, dayı ve teyzeleri ile kuzenleri, kuzen çocukları üçüncü zümreden mirasçılardır. Bu zümrenin kökbaşları; miras bırakanın büyük ana babalarıdır.

Kan hısımları ancak birinci, ikinci ve üçüncü zümrede bulunan kişilerle sınırlı olarak yasal mirasçı olabilirler. İlk üç zümrede hiçbir kan hışmı bulunmayan kişinin yasal mirasçısı ise devlet olacaktır.

• Kan Hısımlarının Mirasçılığında Kurallar ve Örnekler

Kan hısımlarının mirasçılığında belirli kurallar vardır. Bu kurallar örnekleri ile aşağıda belirtilmiştir:

• Yakın bir zümreden olan kan hısımları, uzak zümredeki kan hısımlarının mirasçılığını engeller. Örneğin; miras bırakanın çocukları varsa, kişinin ana babası mirasçı olamaz. Mirasın bir sonraki zümreye geçmesi için önceki zümrede hiçbir mirasçının bulunmaması gerekir. Ancak kişinin çocuğu, evlat edindiği çocuğu yoksa o zaman ana babası, kardeşleri mirasçı olabilir.
• Her bir zümrede kökbaşı kendi altsoyunun mirasçılığını engellemektedir. Örneğin; miras bırakanın çocuğu hayatta iken bu çocuğundansan torunlarına miras payı düşmemektedir. Yine aynı şekilde ölen kişinin ana babası ve kardeşleri sağ ise, yeğenleri mirasçı olamaz.
• Miras bırakandan önce ölmüş kökbaşının yerine kendi altsoyu geçer. Örneğin; miras bırakanın çocukların biri kendisinden önce ölmüşse, ölen çocuğun miras payı kendi altsoyuna yani çocuklarına kalır. Yine aynı şekilde miras bırakanın annesi ölmüşse, babası ve bir kardeşi hayattaysa, ölen annenin payı babaya değil miras bırakanın kardeşine kalır.
• Örneğin; miras bırakanın üç çocuğundan biri ölmüşse ve ölen çocuğun altsoyu yoksa, onun payı miras bırakanın diğer çocukları arasında paylaştırılır.
• İkinci zümre mirasçılar arasında anne ölmüş baba sağ ise ve ölen annenin altsoyu yoksa annenin payı babaya geçecektir.

b.     Sağ Kalan Eşin Mirasçılığı

Ölen kişi evli ise kan hısımlarına ek olarak sağ kalan eşin de mirasçılığı gündeme gelmektedir. Sağ kalan eşin mirasçılığının şartı, ölüm gerçekleştiği sırada miras bırakan ile hukuken evli olmaları gerektiğidir.

Bu eşlerin ayrı yaşamaları ya da haklarında ayrılık kararı verilmiş olması önem arz etmemektedir. Kesinleşmiş bir boşanma ya da evliliğin iptali kararı sonucunda artık eş sıfatı kaybedildiğinden, yasal mirasçı sıfatı da kaybedilir.

• Sağ Kalan Eşin Yasal Miras Payı

Sağ kalan eş, miras bırakanın bir kan hısmı olmadığından herhangi bir zümre içinde değildir. Sağ kalan eş bu durumda, kan hısımlarıyla birlikte mirasçıdır.

Sağ kalan eş, birinci zümreyle birlikte yani ölen kişinin altsoyuyla birlikte mirasçı olursa terekenin ¼’ünün mülkiyetine sahip olur. Mirasın geri kalanı yani ¾’ü ise miras bırakanın altsoyu arasında paylaştırılır. Bu oranlar çocuk sayısına göre değişmez, sabittir. Örneğin; miras bırakanın tek çocuğu olsa, sağ kalan eşin payı terekenin tamamı üzerinden yalnızca ¼ iken, terekenin ¾’ü miras bırakanın çocuğunun olacaktır. Miras bırakanın üç çocuğu olsa, sağ kalan eşin payı yine aynı şekilde ¼ olacak iken geri kalan kısım üç çocuk arasında eşit oranda paylaştırılır.

Sağ kalan eş, ikinci zümreyle birlikte yani miras bırakanın ana babası ve kardeşleriyle birlikte mirasçı olduğunda terekenin yarısının mülkiyetine sahip olur. Terekenin diğer yarısı ise miras bırakanın ana baba ve kardeşleri arasında eşit bir şekilde dağıtılır. Örneğin; miras bırakanın ana babası sağ ise, sağ kalan eş terekenin ½’sini, anası ¼’ünü, babası ise ¼’ünü alacaktır.

Sağ kalan eş üçüncü zümreyle birlikte yani büyük ana babaları ve bunların altsoyları ile birlikte mirasçı olduğunda mirasın ¾’üne sahip olacaktır. Terekenin kalan ¼’ü ise miras bırakanın büyük ana ve babaları ile bunların miras bırakandan önce ölümü halinde büyük ana ve babaların çocukları (amca, dayı, hala, teyze) arasında paylaştırılır. Örneğin; miras bırakanın büyük ana ve babaları sağ ise bunlardan her biri terekeden 1/16 oranında pay alacaktır. Murisin büyük ana ve babaları ve bunların altsoyları olan amca, hala, dayı, teyzesinin tamamı ölmüş ise tüm miras sağ kalan eşe kalacaktır.

c.     Evlatlığın Mirasçılığı

Evlat edinme ile evlatlık ve evlatlığın altsoyu, evlat edinenin altsoyu haline gelir. Bu sebeple birinci zümre arasına dahil olur. Yani, evlatlık ölen kişinin çocukları ile aynı paya sahip olur. Bunun tek şartı, murisin ölümü esnasında geçerli bir evlatlık ilişkisinin var olmasıdır.

Ancak belirtmek gerekir ki, Türk Medeni Kanunu’nun 315.maddesinin 2.fıkrasında evlatlığın lehine olacak bir istisna getirilmiştir. Buna göre, evlat edinme başvurusundan sonra evlat edinenin ölümü veya ayırt etme gücünü kaybetmesi evlat edinmeye engel olmamaktadır.

Evlatlık ilişkisi tek yönlüdür. Sadece evlatlık evlat edinene mirasçı olabilmektedir. Evlat edinen ya da bunun hısımları, evlatlığa mirasçı olamaz.

Aynı zamanda evlatlık, sadece kendisini evlat edinene yasal mirasçı olabilmektedir. Evlat edinenin kan hısımlarına yasal mirasçı olamaz. Örneğin; evlat edinen kendi babasından önce ölürse, evlatlık miras bırakanın yasal mirasçıları arasına giremez.

Evlat edinme işlemi, evlatlığın kendi kan hısımlarına olan mirasçılığını etkilemez. Bu durumda evlatlık hem kendisini evlat edinenin hem de kendi kan hısımlarının mirasçısı olacaktır.

d.     Devletin Mirasçılığı

Türk Medeni Kanunu’nun 501.maddesine göre hiçbir mirasçı bırakmadan ölen kimsenin mirası Devlete geçer. Miras bırakanın birinci, ikinci ve üçüncü zümrelerde hiçbir kan hışmı yoksa ve geride kalan bir eşi de yoksa bu mümkün olmaktadır.

Bu durumda Devlet, yasal mirasçılara tanınan tüm yetkileri kullanabilir.

2.    Atanmış Mirasçılar

Miras bırakan kişi, yapacağı bir ölüme bağlı tasarruf ile bir veya birden fazla kişiyi kendisine mirasçı olarak belirleyebilir. Atanmış mirasçılar da yasal mirasçılar gibi terekenin tamamına, aktif ve pasif yani borçlarla da birlikte sahip olurlar.

• Hayatta Yasal Mirasçısı Bulunan Miras Bırakan Başka Birini Mirasçı Olarak Atadığında:

Bu durumda atanmış mirasçı, yasal mirasçılarla eşit konumda olacaktır. Elbirliği halinde mülkiyet ilişkisine yani miras ortaklığına dahil olacak ve mirasın tamamından borçlarıyla birlikte yasal mirasçılarla beraber sorumlu olacaktır.

• Atanmış Mirasçıya Ayrılacak Miras Payının Üst Sınırı:

Yasal mirasçısı bulunan miras bırakanın kendi iradesiyle bu mirasçıları ne oranda miras dışı bırakabileceği ya da miras hisselerini azaltabileceği meselesi Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bazı yasal mirasçıların yasal miras paylarının belli bir oranı özel bir koruma altına alınmıştır. Yasal miras paylarının belli bir oranı miras bırakanın tasarruf yetkisi dışında bırakılan bu kişilere saklı paylı mirasçılar denir. Bu mirasçıların kanun tarafından korunan miras paylarına da saklı pay denir.

Saklı Pay Nedir?

Saklı pay ile miras bırakanın malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisi sınırlandırılmıştır. Miras bırakan ölüme bağlı tasarruflarını ancak saklı paylı mirasçıların saklı paylarını ihlal etmeyecek şekilde yapabilir.

Saklı Paylı Mirasçılar

Saklı paylı mirasçılar, ölen kişinin tüm derecelerden altsoyu, anası, babası ve sağ kalan eşidir.

• Altsoyun saklı payı: yasal miras payının yarısıdır. Örneğin; ölen kişinin tek bir çocuğu varsa yasal miras payı mirasın tamamıdır, bu sebeple saklı payı da mirasın yarısıdır. Ölen kişinin üç çocuğu varsa her bir çocuğun miras payı 1/3’tür, saklı payları ise her bir çocuk için 1/6’dır.

Başka bir örnek vermek gerekirse; miras bırakan öldüğünde iki çocuğu ve eşi sağ olsa, altsoyun yasal miras payı her bir çocuk açısından ¾’ün yarısıdır, yani 3/8’dir. O halde bunların saklı payları her biri için 3/8’in yarısı yani, 3/16’dır.

• Ana babanın saklı payı: yasal miras paylarının ¼’üdür. Evli olmayan ve çocuk sahibi olmayan ölen kişinin ana babası da sağ ise, ana baba terekenin tamamını aralarında eşit olarak paylaşırlar. Bu durumda her birinin saklı payı ½’nin çeyreği yan, 1/8 olacaktır. Ana babadan yalnızca biri sağ ise tüm terekenin ¼’ü onun saklı payını oluşturur.
• Sağ kalan eşin saklı payı: ilk iki zümreyle birlikte mirasçı olan sağ kalan eşin saklı payı, yasal miras payının tamamı; üçüncü zümreyle birlikte mirasçı olan sağ kalan eşin saklı payı ise yasal miras payının ¾’üdür.

Örneğin; miras bırakanın iki çocuğu ve eşi sağ olsa, eşin saklı payı ¼’tür; çocukların toplam saklı payları ise ¾’ün yarısı yani 3/8 olur.

Bir başka örnek olarak; miras bırakanın sadece annesi ve eşi sağ olsa, eşin saklı payı ½, annenin saklı payı ½’nin çeyreği yani 1/8 olur.

Tenkis Davası Nedir?

Miras bırakan, saklı paya sahip mirasçıların haklarını ihlal eden tasarruflar gerçekleştirdiğinde bunların iptal edilmesi ya da sınırlandırılması için açılan davaya tenkis davası denmektedir.

Tenkis davasını sadece saklı paya sahip mirasçılar açabilmektedir. Yani, vefat eden kişinin altsoyu, ana babası ile sağ kalan eşi davacı olabilmektedir.

Tenkis davasının açılabilmesi için miras bırakanın tasarruf işlemi, saklı paya sahip olan mirasçıların haklarını ihlal etmiş olmalıdır. Vasiyetname, bağışlama veya başka bir tasarruf işlemiyle miras bırakan mirasını dağıtmış olmalıdır.

Tenkis davası, saklı pay hakkına sahip mirasçıların durumu öğrenmesinden itibaren 1 yıl ve herhalde mirasın açılmasından itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır.

Vasiyetname Nedir?

Vasiyetname, tek taraflı bir ölüme bağlı tasarruftur. Vasiyetnamelerin geçerliliği Türk Medeni Kanunu’nda belirli şartlara bağlanmıştır.

a.    Vasiyetname Düzenleme Ehliyeti

Vasiyetname düzenleyebilmek için kişinin ayırt etme gücüne sahip olması ve 15 yaşını doldurmuş olması gerekmektedir. Buna ek olarak tüm vasiyetname şekillerinde bu şartlar aranmaktadır.

b.    Vasiyetnamenin Şekli

Vasiyetnameler 3 şekilde yapılabilmektedir. Bunlardan şu şekilde bahsedebiliriz:

1. Resmi vasiyetname: resmi bir memur önünde ve iki tanığın katılmasıyla düzenlenen vasiyetnamelerdir.
2. El yazısıyla vasiyetname: vasiyetçinin resmi memur veya tanık gibi herhangi bir kimsenin katılımı olmadan kendi el yazısıyla düzenlediği vasiyetnamedir. Bu vasiyetnamelerde kesinlikle düzenleme tarihi bulunmalıdır, tamamı el yazısıyla yazılmalı ve imzalanmalıdır.
3. Sözlü vasiyetname: kanunda öngörülen olağanüstü hallerden birinin varlığı halinde resmi veya el yazısıyla vasiyetname düzenlenmesinin imkansız olması nedeniyle, vasiyetçinin iki tanık huzurunda son arzularını sözlü olarak dile getirmesidir.

Mirasın Paylaştırılması

Mirasın paylaştırılması, mirasçıların anlaşmalarıyla olabileceği gibi mirasçıların anlaşmadığı hallerde ise mahkeme tarafından da gerçekleştirilebilir.

1.    Anlaşmaya Dayanan Paylaşma

Mirasçılardan her biri her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmanın talep edilmesi açısından ve paylaşmayla ilgili tüm işlemler bakımından mirasçılar eşittir. Miras payları ne olursa olsun tüm mirasçılar paylaşmaya eşit şartlarda katılırlar.

Paylaşma talebini diğer mirasçılar da kabul ettiğinde anlaşmaya dayanan paylaşma gerçekleştirilir. İlk olarak paylar oluşturulur ardından ise bu paylar, mirasçılara özgülenir. Mirasçılar paylaşmanın nasıl yapılacağı hususunda aralarında serbest bir şekilde anlaşabilirler.

Bazı mirasçılar yasal paylarından daha azını almaya razı olabilirler, hatta mirastan hiçbir şey almamayı da kabul etmiş olabilirler. Bu durumlarda bir feragat ya da ret gibi bir hal söz konusu değildir. Yalnızca mirasçının kişisel tercihinden bahsedilir.

Mirasçıların ortak iradesi başlıca hareket noktası olsa da miras bırakan da paylaşımın nasıl yapılacağı hakkında kurallar koymuş olabilir. Bu kurallar ise mirasçılar için bağlayıcıdır. Ancak yine de mirasçıların tamamı aralarında anlaşarak Miras bırakanın iradesine aykırı olarak bir paylaşımda da bulunabilirler.

a.     Elden Paylaşma Nedir?

Mirasçıların tereke içinde bulunan değerleri aralarında özel bir sözleşme yapmadan fiili olarak bölüştüğünde elden paylaşmadan söz edilir. Bu paylaşım oybirliği ile yapıldığında hukuken geçerlidir ve mirasçılar buna daha sonradan itiraz edemezler.

Her bir mirasçı, kendisine bırakılan değeri, malı hakimiyeti altına aldığında paylaşım gerçekleştirilmiş olur.

b.     Paylaşma Sözleşmesi Nedir?

Mirasçıların önceden oybirliği ile yaptıkları bir sözleşmeye dayanarak mirasın paylaştırılması halinde paylaşma sözleşmesinden bahsedilir. Bu sözleşmenin mutlaka yazılı şekilde yapılması gerekir.

2.    Paylaşma Davası

Mirasçılardan biri ya da birkaçı paylaşma istemini kabul etmediğinde ya da paylaşımın konusunda aralarında bir anlaşmazlık ortaya çıktığında dava yoluna başvurulur.

Yasal veya atanmış mirasçılar tarafından paylaşma davası açılabilir. Vasiyet alacaklıları ya da mirasçılardan birinin payını ondan devralmış olan 3.kişiler bu davayı açamamaktadır. Paylaşma davasında davalı, paylaşmaya yanaşmayan tüm mirasçılardır.

Ölen kişinin yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesinde paylaşma davası açılabilmektedir.

Paylaşma davası, herhangi bir hak düşürücü süreye ya da zamanaşımına tabi değildir. Dava sonucunda verilen karar yenilik doğuran bir karardır. Dava sonucundaki kararla birlikte başka bir işlem yapılmasına gerek olmaksızın her bir mirasçıya özgülenen değer ilgili mirasçının malvarlığına dahil olacaktır.

İkinci Evlilik Yapılmışsa Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Vefat eden kişinin ilk evliliğinden ve ikinci evliliğinden olan çocuklar, eşit haklara sahiptir. Sağ kalan ikinci eş mirasın ¼’ü oranında miras payına sahiptir. Geriye kalan çocuklar bakımından ise kalan ¾ miras payını aralarında eşit olarak paylaştırılacaktır.

İkinci Evlilik Yapılmışsa İkinci Eşin Çocuklarının Mirastaki Durumu Nedir?

İkinci eşin önceki evliliğinden olan çocukları, miras bırakanın mirasçısı olmazlar. Ancak miras bırakan bu çocukları evlat edindiğinde, vefat eden kişinin öz çocukları gibi mirasçı olur ve mirastan eşit bir şekilde pay alırlar.

İkinci Evlilik Yapılmışsa ve Bu Evlilik İçinde Doğan Çocukların Miras Payı Nedir?

İkinci evlilik yapıldıktan sonra doğan çocuklar da vefat eden kişinin yasal mirasçısıdır. Dolayısıyla, bu çocuklar mirasta hak sahibidir. Eğer ikinci eş sağ ise eşin miras payı ¼, geriye kalan çocukların ise ¾’tür. Bu durumda vefat eden kişinin ilk evliliğinden doğan çocukları da varsa, bunlarla birlikte ikinci evlilik içinde doğan çocuklar ¾ miras payını aralarında eşit olarak paylaşarak alacaklardır.

Boşanılan Eşin Miras Hakkı Var Mıdır?

Boşanılan eşin, boşandığı eşinin mirası üzerinde herhangi bir yasal hakkı yoktur. Çünkü; boşanma kararı kesinleştiğini eşlerin birbirlerine olan yasal mirasçıları sona ermektedir. Ancak, Boşanılan eşin miras hakkında değinilmesi gereken iki nokta vardır. Bunlar:

• Boşanma Kararı Kesinleşmeden Eşin Vefat Etmesi Halinde:

Boşanma kararı kesinleşmeden eşlerden birinin vefatı halinde sağ kalan eş, mirasçılık hakkı korumaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 181.maddesinde düzenlenen bu hükme göre boşanma davası devam ederken vefat eden eşin mirasçılarından biri davaya devam ederse ve diğer eşin kusuru ispatlanırsa sağ kalan eş mirasçılık hakkını kaybeder.

• Vefat Eden Eşin Vasiyetname ile Miras Bırakmış Olması Halinde

Miras bırakan, vasiyetname ile sağ kalan eşe malvarlığından bir pay bırakmışsa bu geçerli olmaktadır. Ancak burada saklı payların ihlal edilmemesine dikkate edilmelidir.

Kardeşin Miras Hakkı Var mı?

Kardeşler, Türk Medeni Kanunu’na göre ikinci zümre mirasçılar olarak değerlendirilmektedir. Kardeşlerin miras hakkı, miras bırakanın anne ve babası ve onların altsoylarıyla olan ilişkisine bağlıdır.

Kardeşler, miras bırakanın çocuğu yoksa ve miras ikinci zümreye geçmişse mirasçı olabilirler. Eğer miras bırakanın anne ve babası hayatta ise öncelikli mirasçı anne ve babadır. Ancak anne ve baba vefat etmiş ise vefat eden anne ve babanın payı onların altsoyuna yani kardeşlere geçer.

Anne veya babadan biri ölü diğeri sağ ise; ölen ebeveynin miras payı onun altsoyu olan kardeşlere eşit olarak bölüştürülür.

Örneğin; anne hayatta baba vefat etmiş ise mirasın yarısı anneye, diğer yarısı ise kardeşler arasında eşit olarak bölüştürülerek dağıtılır.

Eğer anne ve babanın ikisi de hayatta değilse mirasın tamamı kardeşlere kalacaktır. (Kişinin başka mirasçısı yoksa)

Anne ve Babanın Miras Hakkı Var Mıdır?

Türk Medeni Kanunu’na göre anne ve baba ikinci zümre mirasçılardır. Miras bırakanın çocuğu yoksa miras anne ve babaya geçecektir. Yani vefat eden kişinin birinci zümreden mirasçısı yoksa miras ikinci zümreye geçecek, anne, baba ve onların altsoyları mirasçı olacaktır. Bu durumda anne ve baba hayatta ise miras, eşit şekilde anne ve baba arasında bölüştürülecektir.

Miras Paylaşımı Örnekleri

1. Vefat Eden Kişinin Eşi ve İki Çocuğu Olduğu Durumda:

Eşin miras payı; mirasın ¼’üdür.

Çocukların miras payı; mirasın ¾’üdür. Her bir çocuk arasında miras eşit bir şekilde paylaştırılacağından bir çocuğun miras payı 3/8 olacaktır.

2. Vefat Eden Kişinin Çocuğu Yoksa ve Sağ Kalan Eşi Ve Annesi Varsa:

Eşin miras payı; mirasın ½’sidir.

Annenin miras payı; mirasın ½’sidir.

(Miras bırakanın babası da hayatta ise annenin ve babanın toplam miras payı olan ½, ikisi arasında eşit bir şekilde bölüşülecektir. Her biri ¼ pay alacaktır)

3. Vefat Eden Kişinin Çocuğu ile Anne Ve Babası Yoksa, Yalnızca Kardeşleri Varsa:

Kardeşler eşit pay alacaktır. Örneğin; ölen kişi 300.000 TL değerinde bir taşınmaz bırakmışsa ve üç kardeş varsa her biri 100.000 TL pay alacaktır.

4. Vefat Eden Kişinin İki Çocuğu Varsa ve Geride Bir Arsa Bırakmışsa, Çocuklardan Biri Arsayı Satmak Diğeri İse Kullanmak İstediğinde:

Çocuklardan biri, arsayı ortak olarak kullanmak istemeyen kardeşine karşı miras ortaklığının giderilmesi davası açabilir. Mahkeme, arsanın satışa çıkarılmasına ya da bir kardeşin diğerine payını ödemesine karar verebilir.

5. Vefat Eden Kişi, Tüm Malvarlığını Vasiyetname ile Bir Vakfa Bıraktığında Çocukların Saklı Payları İçin Dava Açması:

Saklı pay sahibi çocuklar, haklarını almak için tenkis davası açacaktır. Mahkeme bu durumda çocukların saklı paylarına denk gelen kısmın çocuklara iade edilmesine karar verebilmektedir.

(Saklı pay, çocuklar için yasal miras payının ½’si iken, sağ kalan eş için ¼’tür.)

Sıkça Sorulan Sorular

Miras, Sağ Kalan Eşe ve Tek Çocuğa Nasıl Paylaştırılır?

Eşin miras payı kalan mirası ¼’ü oranındadır. Dolayısıyla vefat eden kişiden kalan mirasın çeyreği sağ kalan eşe kalacaktır. Çocukların miras payı ise mirasın 3/4’ü oranındadır. Dolayısıyla sağ kalan eş ¼ oranında pay alacakken, tek çocuk mirasın kalanına sahip olacaktır.

Baba Vefat Ettiğinde Anne Sağ ve Çocuk Yok İse Miras Nasıl Paylaşılır?

Vefat eden kişinin sadece eşi varsa, çocuğu, anne-babası ve onların altsoyu yoksa sağ kalan eş, mirasın tamamını alacaktır.

Vefat eden kişinin eşi ve anne-babası varsa; sağ kalan eş mirasın yarısını alacaktır. Mirasın kalanı ise anne ve babaya eşit bir şekilde bölüştürülecektir.

Vefat eden kişinin anne ve babası hayatta değilse, onların yerine miras kardeşlere ve kardeş çocuklarına geçecektir. Yani, sağ kalan eş mirasın ¾’ü oranında pay sahibi olacak, kalanı ise kardeşlere ya da onların çocuklarına bölüştürülecektir.

Babam Vefat Etti Annemiz de Hayatta Değil 3 Kardeşiz Mirası Nasıl Paylaşacağız?

Anne ve baba hayatta olmadığından miras birinci zümre mirasçılar olan çocuklara yani kardeşlere eşit bir şekilde bölünecektir. Bu durumda miras 3 eşit parçaya bölünecek, her kardeş mirasın 1/3’üne hak kazanacaktır.

Miras Bırakanın Çocuğu ve Eşi de Yoksa Miras Kime Kalacaktır?

Eşi ve çocuğu olmayan kişinin mirası, anne- baba ile onların altsoylarına kalacaktır. Anne ve baba hayatta ise miras eşit olarak anne ve baba arasında bölüştürülecektir. Anne ya da babadan biri hayatta değilse, ölen anne ya da babanın payı altsoylarına yani kardeşlere, yeğenlere kalacaktır. Vefat eden kişinin anne ve babası ile kardeşleri yoksa miras, üçüncü zümre mirasçılar olan büyükanne ve büyükbabalara geçecektir. Eğer anneanne, babaanne ve dedelerden biri de vefat etmişse, onların payı kendi altsoylarına yani hala, amca, teyze, dayıya kalacaktır.

Vefat eden kişinin hiç kimsesi yoksa miras, devlete kalacaktır.

Sonuç

---

Miras paylaşımı ve mirasçıların hakları gibi miras hukukunu ilgilendiren konularda avukatın önemi çok büyüktür. Bu konuda avukat desteğine ihtiyaç duyarsanız, Burak Temizer Hukuk Bürosu’nun deneyimli İstanbul miras avukatı kadrosu size destek sunacaktır.

---

Burak Temizer Hukuk Bürosu olarak, miras paylaşımı sürecinde tüm haklarınızı en iyi şekilde koruyarak adil, hızlı ve etkili çözümler sunmak için buradayız. Hukuki sorunlarınız ve danışmanlık ihtiyaçlarınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İPEK HEPDİKER