Ara

Eser Sahibinin Hakları Nelerdir?

eser sahibinin hakları nelerdir?

Eser Sahipliği ve Eser Sahibinin Hakları Nelerdir?

Huzurdaki yazımızda, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda (bundan sonra “FSEK” olarak anılabilecektir) düzenlenen “Eser Sahipliği Ve Eser Sahibinin Hakları” konusu detaylıca açıklanmıştır.  Aşağıda bunları ayrıntılı şekilde ele alacağız.

Anahtar kelimeler: Telif hakkı, FSEK, Eser, Eser Sahibi, Eser Sahibinin Hakları, Telif Hakkı İhlali, Mali Haklar, Manevi Haklar, Fikir ve Sanat Eserleri, Eser Ne Demek, Eser Sahibinin Hakları Nelerdir?

ESER NEDİR? ESER SAHİBİ KİMDİR?

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda eserin tanımı yapılmış olup şöyledir;

“Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini ifade eder.”

Söz konusu hüküm uyarınca eser; resim, müzik, heykel, sinema, roman, makale gibi her türlü fikir ve sanat alanındaki ürünleri içermekte olup sahibine has özellikler taşımaktadır.

Eser sahibinin kim olduğu hususu ise yine Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda yer almakta olup “eserin sahibinin, onu meydana getiren kişi” olduğu düzenlenmiştir.

Dolayısıyla FSEK, eseri meydana getiren kişinin eserin tescilini almasına gerek olmaksızın hukuki korumadan yararlanabilmesini sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.

Unutulmamalıdır ki, eserden eser sahibine ve daha sonra eser sahibinin haklarına ulaşmak mümkündür. Zira ortada bir eser bulunmamakta ise eser sahibinden ve haklarından söz etmek de mümkün olmayacaktır.

Meydana getirilen bir eserin, FSEK uyarınca eser sayılabilmesi için 2 şart aranmakta olup bunlar;

  1. Hususiyet taşıması
  2. Kanundaki(FSEK) eser kategorilerinden birine girmesidir.

Hususiyet kavramına kısaca değinirsek; her somut olayda/uyuşmazlıkta/davada uzman bilirkişiler tarafından belirlenmektedir. Meydana getirilmiş bir ürünün eser sayılabilmesi için ‘şaheser’ olmasına gerek yoktur; hususiyet taşıması ve kanundaki eser kategorilerinden birine dahil olabiliyor olması yeterlidir.

Örneğin, bir fotoğrafın eser olup olmadığını değerlendirecek olursak;

Fotoğrafın kim tarafından çekildiği, fotoğrafın çekilme niyeti, fotoğrafın vermek istediği mesaj önem arz etmemektedir. Profesyonel bir fotoğrafçı tarafında çekilen fotoğraf ile sıradan bir vatandaş tarafından çekilen fotoğraf arasında, eser sayılma bakımından hiçbir fark bulunmamaktadır.

Zira yukarıda da bahsettiğimiz üzere eser sahipliğinden esere değil, eserden eser sahibine ulaşılmaktadır. Ayrıca, sanatın seviyesi ve sanatçının amatörlüğünün de hiçbir önemi bulunmamaktadır. Eser sahibi fotoğrafı ister sergisine koymak için çeksin, isterse de evine asmak için; bu durumun da hukuken eser kavramı bakımından hiçbir önemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla önemli olan “hususiyet” olup bir başka deyişle fikri çabadır.

Son olarak; Eser sahibinin ölümünün üzerinden 70 yıl geçmesiyle birlikte, eser üzerindeki telif koruması kalkmakta ve eser tamamen kamuya ait serbest bir hal almaktadır.

ESER SAHİBİNİN HAKLARI NELERDİR?

FSEK uyarınca eser sahibinin hakları, Maddi Haklar ve Manevi Haklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

ESER SAHİBİNİN HAKLARI
MANEVİ HAKLARI MADDİ HAKLARI
  •  Eser sahibinin adının belirtilmesi veya belirtilmemesi yahut takma ad kullanma yetkisi,

 

  •  Eserde herhangi bir değişiklik yapılmasından men etme yetkisi,

 

  • Eserin umuma arz edilmesi yetkisi,

 

  • Eser sahibinin malik ve zilyetlere karşı olan hakları.
 

 

 

  •   Eseri çoğaltma hakkı,

 

 

  • Eseri işleme hakkı,

 

  • Eseri temsil etme hakkı,

 

  • Eseri yayma hakkı,

 

  • Görüntü, ses, işaret gibi eserin nakledilmesine yarayan araçlar ile umuma iletim hakkı.

Söz konusu haklar aşağıda detaylı şekilde açıklanmıştır.

ESER SAHİBİNİN MANEVİ HAKLARI NELERDİR?

Eser sahibinin manevi hakları, FSEK’de yazılandan ibaret olup sınırlı sayı ilkesine tabidir. Ancak bu husus halen doktrinde tartışmalı olmakla birlikte, aksi görüşler de bulunmakta olup manevi hakların sadece kanunda yazandan ibaret olmadığını iddia edenler de bulunmaktadır.

Bir başka husus ise mali hakların aksine manevi hakların miras ile mirasçılara intikal etmiyor oluşudur. Ancak, FSEK m.19 uyarınca “yakınların hakkı” olarak anılan mirastan bağımsız bir hak olarak eser sahibinin yakınları tarafından söz konusu manevi hakların kullanılması mümkündür. Bahsi geçen yakınların kimler olduğu yine FSEK m.19 hükmünde sayılmıştır.

Manevi haklar, mali hakların aksine kalıcı şekilde devredilememekte sadece hakların kullanım yetkisi ilgiliye verilebilmektedir. Zira, bu durum bir devirden ziyade kullanım yetkisidir.

Nitekim burada doktrindeki tartışmalardan ziyade sınırlı sayı ilkesine sadık kalınarak FSEK kapsamındaki manevi haklar üzerinde durulacaktır;

  • Eser Sahibinin Adının Belirtilmesi Veya Belirtilmemesi Yahut Takma Ad Kullanma Yetkisi:

Eser sahibi, meydana getirdiği eserin kendi adıyla veya anonim şekilde yahut takma bir ad belirtilmek suretiyle yayımlanması hususunda serbesttir. Dolayısıyla adın belirtilme yetkisi, tümüyle eser sahibinde olup telif hakkı koruması kapsamında yer almaktadır.

Örneğin eser sahibi, meydana getirdiği eserin kendi adıyla yayımlanmasını istemişse bu eserin çoğaltılması, işlenmesi veya eserin herhangi bir hakkının devredilmesi halinde de eser sahibin adının belirtilmesi zorunlu olacaktır. Zira telif hakkı, eser sahibini korumaktadır.

  • Eserde Herhangi Bir Değişiklik Yapılmasından Men Etme Yetkisi:

Eser sahibinin onayı olmaksızın meydana getirdiği eser üzerinde başkaları tarafından herhangi bir değişiklik yapılması söz konusu değildir. Ayrıca, sadece eser üzerinde değil eser sahibinin rızası olmadan eser sahibinin adında da herhangi bir değişiklik yapılamaz.

Ancak Kanun’da; eser sahibi dışında eseri çoğaltma, işleme, umuma arz etme yetkisi veya izni bulunan kişilerin zorunlu olan değişiklikleri yapabileceği düzenlenmiş olup tek şartı ise eser sahibinin itibarını sarsacak, zedeleyebilecek değişikliklerden kaçınılması gerektiğidir. Zira söz konusu husus, telif hakkına aykırılık teşkil edebilecektir.

Eser sahibi, eserde herhangi bir değişiklik yapılmasından men etme yetkisinden önceden feragat edemez. Bu yönde yapılan feragat sözleşmesi ise geçersiz olacak ve hukuken bir sonuç doğurmayacaktır.

  • Eserin Umuma Arz Edilmesi Yetkisi:

Umuma arz kavramı, herhangi bir şeyin halka açılması, halka sunulması olarak açıklanabilir.

Eser sahibinin meydana getirdiği eserin umuma arz edilmesi ise eserin, eser sahibinin kişisel alanından ayrılarak topluma sunulmasıdır. Bu anlamda eserin umuma arz edilmesi, eser sahibinin rızasına bağlıdır.

Eser bakımından alenileşmenin yani umuma arz edilmenin en önemli sonucu ise FSEK’e tabi olmasıdır. Çünkü eser, umuma arz edildiği andan itibaren kanundan doğan bazı hallerde aynı zamanda serbestleşmiş de olmaktadır. Örneğin, bilimsel bir çalışma amacıyla bazı cümlelerin alıntı yapılarak kullanılmasında hukuka ayrılık bulunmamaktadır.

Dolayısıyla eser sahibinin rızası olmaksızın meydana getirdiği eserin çoğaltılması, işlenmesi, kopyalanması telif hakkına aykırılık teşkil edecektir.

Ayrıca eser sahibi, meydana getirdiği eserin umuma arz edilmesine onay vermiş olsa dahi yayımlanma anında itibarını sarsabilecek olgular mevcut ise işbu eserin umuma arz edilmesini men edebilecektir.

Eser sahibi, eserin umuma arz edilmesini men etme işleminden önceden feragat edemez. Bu yönde yapılan feragat anlaşmaları ise geçersiz olup hukuki bir sonuç doğurmaz.

  • Eser Sahibinin Malik Ve Zilyetlere Karşı Olan Hakları:

Eser sahibi, eserini meydana getirirken başka bir asıl eserden yararlanabilir. Ancak eser sahibi, yararlanılacak eserin maliki (sahibi) veya zilyedinden (eseri elinde bulunduran kişi) söz konusu eseri koruma şartlarına riayet etmek koşuluyla bir süreliğine yararlanabilme hakkına sahiptir.

Asıl eserin maliki veya zilyedi ile eser sahibi arasında asıldan yararlanma hakkına ilişkin bir Sözleşme akdedilebilir. Kanun’da, eser sahibinin hangi eserlerin asıllarından yararlanabileceği düzenlenmiş olup birkaç örnek verecek olursak;

  • Musiki eserler,
  • Edebi eserler,
  • Tablolar,
  • Bilgisayar programları vb.

Ayrıca eğer yararlanılacak asıl eser, tek ve özgün nitelikte ise eser sahibi tarafından çalışmalarında veya sergilerinde kullanılmak üzere, aslın koruma şartlarına riayet edilmek ve iade edilmek kaydıyla istenebilir ve kullanılabilir.

ESER SAHİBİNİN MADDİ HAKLARI NELERDİR?

Eser sahibinin maddi hakları, eserle ilgili maddi tasarruflar olup bunlara, telif hakkının mali unsurları denilmektedir. Maddi haklar hacze, rehne, hapis hakkına dahi konu olabilmektedir. Dolayısıyla maddi haklar devredilebilmekte ve kiralanabilmekte olup ister ayrı ayrı isterse tümüyle mali hakların bir başkasına devri mümkündür. Ayrıca mali haklar, ölüm halinde mirasçılara da devrolunmaktadır.

  • Eseri Çoğaltma Hakkı:

Meydana getirilmiş bir eserin aslının veya kopyalarının çoğaltılma yetkisi sadece eser sahibine aittir. Dolayısıyla, eser sahibinin onayı olmaksızın meydana getirilen eser çoğaltılamaz, çoğaltılmış ise telif hakkına aykırılık oluşturur.

Eseri çoğaltma hakkı, hem eserin hem de eserin işlenmelerinin çoğaltılmasını kapsamakta olup eser sahibinin onayı doğrultusunda eserin çoğaltılması aşağıda yazılı fiillerle mümkün olmakta ve daha da çoğaltılabilmektedir. Bunlar;

  • Eserin aslının kopyalanması suretiyle çoğaltılması,
  • Eserin görüntü, ses, işaret yoluyla nakline veya tekrarına yarayan ya da herhangi bir alete kaydedilme suretiyle çoğaltılması,
  • Eser olarak sayılan bilgisayar programının başka bir bilgisayara, belleğe yüklenmesi, çalıştırılması, depolanması suretiyle çoğaltılması.
  • Eseri İşleme Hakkı:

Eseri işleme hakkı, bir eser üzerinde değişiklik veya oynama yapılmak suretiyle bu eseri başka bir esere dönüştürme işlemi olarak açıklanabilir.

Bu kapsamda, meydana getirilen eserin işlenerek başka bir esere dönüştürülebilmesi için söz konusu eserin sahibinden onay alınması elzemdir. Aksi takdirde, telif hakkına aykırılık teşkil edecektir.

  • Eseri Temsil Etme Hakkı:

Eseri temsil hakkı; meydana getirilmiş bir eserin doğrudan veya görüntü, ses, işaret gibi nakline yarayan araçlar vasıtasıyla umuma açık alanlarda göstermek, okumak, çalmak vb. yollarla eserden faydalanma hakkı olarak açıklanabilir.

Bu anlamda temsil hakkı, salt eser sahibine ait olup onun izni dışında işbu temsil hakkının kullanılması telif hakkına aykırılık oluşturacaktır.

Eseri temsil hakkı, bir başkasına devredilebilen bir hak olup istisnaları bulunmaktadır.

  • Eser sahibi bir meslek birliğine üye ise yetki belgesinde yer alan kurallar çerçevesinde, söz konusu meslek birliğinin yazılı izni olmaksızın eseri temsil hakkı, diğer kişiler tarafından kullanılamayacaktır.
  • Temsil serbestisinin mevcut olduğu haller bulunmakta ise eser sahibinden onay alınmasına gerek bulunmamaktadır. Örneğin, eğitim – öğretim ile ilgili bir durum mevcut ise eser sahibinin sızası aranmaksızın eserin temsil hakkı kullanılabilecektir.
  • FSEK m.43 hükmünde yer verilen Radyo – Televizyon kuruluşlarında eser, icra, fonogram ve yapımlar için ilgili alan meslek birliklerinden, eserin yayımlanmasına ve iletilmesine ilişkin hususlarda izin alınması gerekmektedir. Dolayısıyla, eser sahibinin rızası aranmaksızın eserin temsil hakkı kullanılabilecektir.
  • Eseri Yayma Hakkı:

Yayma hakkı, eserin aslının veya kopyalarının kiralanması, başkasına ödünç olarak verilmesi, satışa çıkarılması ve her türlü dağıtımının yapılmasıdır.

Dolayısıyla eseri yayma hakkı da tümüyle eser sahibinde olup onayı alınmaksızın eserin yayılması, telif hakkına aykırılık oluşturacaktır.

Ancak burada bir hususa dikkat çekmek gerekir; eğer bir eserin satış ve dağıtımı sağlanmış ise sonradan tekrar satışa çıkarılması için eser sahibinden izin alınmasına gerek bulunmamaktadır.

  • Radyo – Televizyon, Uydu, Kablo gibi Yayın Kuruluşları Aracılığıyla Umuma İletim Hakkı:

Bu şekildeki umuma iletim hakkı; meydana getirilmiş eserin aslının veya kopyalarının her türlü görüntü, ses, işaret aracılığı ile yayın kuruluşlarında yayımlanmasıdır.

Eserin umuma iletim hakkı, sadece eser sahibine ait bir hak olup ondan izin alınmaksızın eserin yayımlanması halinde ciddi oranda telif hakkına aykırılık oluşacaktır.

MADDİ HAKLARA TECAVÜZ HALİNDE 3 KAT TELİF TAZMİNATI (TECAVÜZ REF’İ)

3 kat telif tazminatı, FSEK m.68 hükmünde düzenlenmiş olup şöyledir;

“Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok 3 kat fazlasını isteyebilir.

İzinsiz çoğaltılan kopyalar satışa çıkarılmamışsa hak sahibi çoğaltılmış kopyaların, çoğaltmaya yarayan film, kalıp ve benzeri araçların imhasını veya üretim maliyet fiyatını geçmeyecek uygun bir bedel karşılığında kendisine verilmesini ya da sözleşme olması durumunda isteyebileceği miktarın 3 kat fazlasını talep edebilir. Bu husus, izinsiz çoğaltanın hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.”

Söz konusu düzenleme ile kanunkoyucu, farazi bir sözleşme ilişkisi addetmek suretiyle telif hakkı ihlalinde bulunan kimse(ler)in, eser sahibi veya diğer hak sahiplerine bir bedel ödeyerek söz konusu ihlalin giderimini sağlama yoluna gitmiştir.

Söz konusu 3 kat bedel ödeme suretiyle telif hakkı ihlalinin giderimi, uygulamada “3 kat tazminatı” olarak yer alsa da FSEK hükümlerinde bir tecavüz ref’i (yöntem) olarak düzenlenmiştir.

Dolayısıyla, Kanun’da yazılı şekillerden birini gerçekleştirerek telif hakkı ihlalinde bulunan bir kimseye, eser sahibi tarafından FSEK m.68 uyarınca 3 kat tazminat talebinde bulunulması için telif hakkı ihlalinde bulunan kimsenin kusurlu olup olmaması önem arz etmemekte salt ihlalin varlığı aranmaktadır.

Son olarak burada bir de doktrinde yer alan eleştiriye yer verilmesi yerinde olacaktır. Şöyle ki, söz konusu madde düzenlemesi her ne kadar sonucunda 3 katı kadar bir tazminat öngörmüş olsa da, eser sahibinin onayı olmaksızın çoğaltılan eserlerin sanki eser sahibiyle telif hakkı ihlalinde bulunan kimse arasında yapılmış bir Sözleşme varmışçasına eserin sonradan çoğaltılmış kopyaları gibi günlük hayatta satımına devam edebilmesine imkan vermektedir.

ESER SAHİBİNİN HAKLARI NASIL KORUNUR?

Eser sahibinin maddi ve manevi hakları, birbirinden bağımsız haklar olup söz konusu haklara riayet edilmemesi halinde telif haklarına aykırılık oluşacaktır. Dolayısıyla her somut olay özelinde telif hakkı ihlal edilen eser sahibi, hukuki yollara başvurabilecektir.

FSEK, eser sahibinin telif haklarını koruyucu hükümler getirmiş olup ihlal durumunda aşağıda yazılı davaların açılabileceğini düzenlemiştir.

  • Tespit Davası
  • Maddi – Manevi Tazminat Davaları
  • Tecavüzün Men’i Davası
  • Tecavüzün Ref’i Davası (3 Kat Telif Tazminatı)

Meydana getirdiği eserde telif haklarına riayet edilmemiş ise veya eserin kendisine ait olduğu noktasında şüpheye düşülmüş ise eser sahibi hukuki yollara başvurarak her somut olay özelinde söz konusu davaları açabilecektir.

Telif haklarının ihlali durumunda başvurulabilecek hukuki yollar olan yukarıda sayılı davalar TELİF HAKKI İHLALİ DURUMUNDA ESER SAHİBİNİN BAŞVURABİLECEĞİ YOLLAR başlıklı makalemizde detaylıca açıklanmış olup buraya (LİNK) bakabilirsiniz.

Telif haklarının ihlali, oldukça karmaşık ve her ayrıntının değerlendirilmesi gereken bir konu olduğu için bu alanda hizmet veren bir Avukattan profesyonel destek alınması, oluşan hak kayıplarının engellenebilmesi veya ileride meydana gelmesi muhtemel zararların önüne geçilebilmesi bakımından önem arz etmektedir.

ESER SAHİBİNİN HAKLARINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ NE KADARDIR?

Eser sahibinin “Maddi Hakları” ve “Manevi Hakları” bulunduğunu yukarıda belirtmiş idik.

Eser sahibinin manevi haklarında herhangi bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, eserin meydana getirilmesinden sonra eser sahibinin manevi haklarına yapılan ihlal, herhangi bir süreye tabi olmaksızın koruma altındadır.

Eser sahibinin maddi haklarında ise kural olarak 70 yıllık zamanaşımı süresi bulunmaktadır. İşbu süre, eser sahibinin ölümünden itibaren başlamakta olup eğer eser sahibi birden fazla kişiden oluşmakta ise zamanaşımı süresi son eser sahibinin ölümünden 70 yıl geçmesiyle sona erecektir.

ESER SAHİBİNİN HAKLARI MİRASÇILARINA GEÇER Mİ?

Eser sahibinin manevi hakları, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup eser sahibinin ölmesiyle kural olarak mirasçılara intikal etmemektedir.

Ancak FSEK m.19 hükmünde, bazı manevi hakların mirasçılar tarafından kullanılabileceği düzenlenmiş olup bu anlamda Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin verdiği bir karar  da bulunmaktadır.

“Dava konusu uyuşmazlıkta çözümlenmesi gereken husus, işleme eser sahibinin ölümünden sonra bu eserin davalı şirket tarafından izinsiz olarak umuma arz edilmesi nedeniyle FSEK’nun 14/1 nci fıkrası yoluyla aynı yasanın 70/1 nci maddesine göre davacı mirasçıların manevi hak tazminatı isteyip isteyemeyeceklerine ilişkindir. O halde, öncelikle FSEK’nun 19 ncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının mirasçılara sağladığı hak ve yetkilerin açıklığı kavuşturulması gerekmektedir.

19 ncu maddede ayrı ayrı hak ve yetkilerin niteliği, bu hakları kullanabilecek kimseler ve sınırları belirtilerek eser sahibinin ölümünden sonra da bu maddede sayılan manevi haklar koruma altına alınmıştır. FSEK’nun 19/1 nci maddesinde sayılan kimseler, 14/1 ve 14/2 nci fıkrası kapsamındaki manevi hakların kullanım tarzını eser sahibinin ölümünden sonra onun arzusuna uygun olarak belirleyecek ve bu haklarını koruyacaklardır.

Başka bir anlatımla, yasada adı geçenler murise ait, eserinin umuma arz edilip edilmemesi, yayımlanma zamanı ve tarzını tayin yetkisi ile eseri sahibinin adı veya müstear adı ile yahut adsız olarak umuma arz etme veya yayımlama yetkisinin kullanımını murisin arzusuna uygun bir biçimde yerine getireceklerdir. Ayrıca, murisin sayılan manevi haklarına bir tecavüz halinde de, adı geçen kişiler kendilerine tanınan bu yetkinin doğal bir sonucu olarak tecavüz edene karşı tecavüzün ref’i ve men’i davalarını açabileceklerdir.

FSEK’nun 19/1 nci maddesine göre, eser sahibi 14/1 ve 15/1 nci maddesi ile tanınan yetkilerinin kullanılış tarzlarını tespit etmemişse yahut bu hususu herhangi bir kimseye bırakmamışsa bu yetkilerin ölümünden sonra kullanılması, vasiyeti tenfiz memuruna, bu tayin edilmemişse sırasıyla sağ kalan eşi ile çocuklarına ve mansup mirasçılarına, ana babasına, kardeşlerine aittir.

Aynı Yasa’nın 19/2 nci maddesine göre de, eser sahibinin ölümünden sonra yukarıdaki fıkrada sayılan kimseler eser sahibine 14, 15 ve 16 ncı maddelerin üçüncü fıkralarında tanınan hakları eser sahibinin ölümünden itibaren 70 yıl kendi namlarına kullanabilirler.

Davacılar da, işleme eser sahibi olan miras bırakanın eşi ve çocuğu olup, 19 ncu maddeye göre manevi hakları kullanabilecek kişilerdir.”

Eser sahibinin maddi hakları ise malvarlığını ilgilendirir haklardan olduğundan Türk Medeni Kanun hükümleri uyarınca mirasçılara intikal etmektedir.

ESER SAHİBİNİN KİM OLDUĞUNA İLİŞKİN TESPİT DAVASI

Eser sahibinin kim olduğu noktasında bir şüphe bulunmakta veya eseri kimin oluşturduğu belli değil ise ya da herhangi biri söz konusu eserin sahibi olduğunu iddia ediyor ise eserin gerçek sahibi, eser sahibinin kim olduğunun tespiti bakımından bir Tespit Davası açabilir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

  • Eser Sahibi, Eseri İşleme Hakkını Devredebilir Mi?

Eser sahibi, eseri işleme hakkını yazılı bir Devir Sözleşmesiyle devredebilir.

Eseri işleme hakkının devriyle birlikte, zorunlu ve işleme amacına uygun diğer bazı haklar da devredilmektedir. Örneğin bir besteyi dinlemek veya esinlenmek amacıyla yeni bir beste oluşturmak amacıyla eser sahibinden izin alan kişi, oluşturduğu besteyi çoğaltma ve yayımlama hakkına da sahip olmaktadır.

Ayrıca işleme hakkının devredilmiş olması, eser sahibinin yerine başka bir ad yazılacağı anlamına gelmemektedir. Söz konusu eser sahibinin adının farklı yazılması telif hakkı ihlalini oluşturacaktır.

  • Eser Üzerinde Oynama Yapmak İçin Eser Sahibinin Rızası Gerekli Midir?

Yukarıda, eserin işlenilmesi hakkı açıklanmış idi. Eser üzerinde oynama yapılması da eserin işlenilmesi hakkına gireceğinden eser sahibinden rıza almak gerekmektedir. Aksi takdirde telif hakkının ihlali gündeme gelecektir.

  • Telif Hakkı Nedir?

Telif hakkı, kişinin her türlü fikir ve sanat alanında meydana getirdiği ürünler üzerinde eser sahibinin korunan haklarıdır.

  • Eser Sahibi, Eseri Çoğaltma Hakkını Devredebilir Mi?

Eser sahibi, eseri çoğaltma hakkını yazılı bir Devir Sözleşmesiyle bir başkasına devredebilir. Bu kapsamda nelerin çoğaltılabileceğinin ilgili Sözleşme’ de açıkça ve detaylıca gösterilmesi gerekmektedir.

  • Eseri Çoğaltma Fiilleri Hukuken Nelerdir?
  • Eserin aslının kopyalanması suretiyle çoğaltılması,
  • Eserin görüntü, ses, işaret yoluyla nakline veya tekrarına yarayan ya da herhangi bir alete kaydedilme suretiyle çoğaltılması,
  • Eser olarak sayılan bilgisayar programının başka bir bilgisayara, belleğe yüklenmesi, çalıştırılması, depolanması suretiyle çoğaltılması
  • Yurt Dışında Çoğaltılan Eserler, Telif Hakkı Kapsamına Girer Mi?

Yurt dışında çoğaltılan eserler de telif hakkının koruması kapsamındadır. Dolayısıyla, eser sahibinin izni olmaksızın söz konusu eser, Türkiye dışında çoğaltılamaz, çoğaltılabilmesi için ithal edilemez.

  • İşlenme Eser Nedir?

Asıl eserden yararlanılarak oluşturulan bir başka eser bağımsız özelliklere sahip değilse ve eseri işleyen kişinin özelliklerini taşıyorsa bu yeni oluşturulan esere işlenme eser denilmektedir. Ayrıca işlenme eserin sahibi, asıl eser sahibinin izin verdiği ölçüde eserin maddi haklarını kullanma hakkına sahiptir.

  • Telif Hakkının İhlali Cezası Nedir?

FSEK uyarınca telif hakkının ihlali durumunda verilecek ceza, işlenen fiile göre alt sınırı 1 yıl, üst sınırı 5 yıl olmak üzere hapis cezası veya aynı oranda adli para cezasıdır. Aynı zamanda telifi ihlal edilen kişiye yönelik tazminat davaları açılması da mümkündür.

BU YAZIDAN SONRA MUTLAKA TELİF HAKKI İHLALİNDE ESER SAHİBİNİN HAKLARI NELERDİR KONULU YAZIMIZI DA OKUMANIZI TAVSİYE EDERİZ. https://temizerhukuk.com/telif-hakki-ihlalinde-eser-sahibinin-haklari/

Telif hukuku bir başka deyişle FSEK kapsamındaki uyuşmazlıklar hukukun niş alanlarından olup bu konuda mutlaka telif hukuku alanında uzmanlaşmış, Fikir ve Sanat Eserleri alanında çalışan bir telif avukatından profesyonel destek alınması gerekmektedir.

                                                                                                                                                  BUSE DİZ 

                                                                                                         BURAK TEMİZER HUKUK BÜROSU

 

eser sahipliği ve eser sahibinin hakları 2024