Ara

Marka Hakkı İhlali ve Marka Hakkına Tecavüz Davası

Marka Hakkı İhlali ve Marka Hakkına Tecavüz Davası

Marka hakkı ihlali ve marka hakkına tecavüz, son dönemde en çok karşılaşılan hukuki olaylar arasında yer almaktadır. Bu nedenle içeriğimizde marka hakkının ihlali ve bu durumda açılacak dava süreci hakkında tüm detaylardan içeriğimizde bahsedeceğiz.

Marka Nedir?

Marka, herhangi bir işletmenin var olan mal ve hizmetlerinden başka bir işletmenin var olan mal ve hizmetlerinin farkını belli eden ve bu iki farklı işletme arasındaki ayrımı gösteren işaretlerdir. Marka, herhangi bir işletme tarafından üretilen ürün üzerinde onu diğerlerinden ayırt edecek bir işaret belirlenmesidir. Herhangi bir sınırlama yapılmadığı için her türlü işaretin marka olarak tescil edilmesi mümkündür. Marka ile ilgili durumlar 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda düzenlenmiştir.


Marka ve Telif Hukuku ilgili daha detaylı bilgi almak ve Marka ve Telif Hukuku alanındaki diğer konularda bilgi edinmek isterseniz, ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.


Markanın Unsurları

·      İşaret

İşaret, SMK’ da tescili henüz yapılmamış olan semboller olarak tanımlanmaktadır. Her işaret bir marka sayılmaz ancak her marka bir işarettir. Markanın oluşabilmesi için bir işaretin bulunması zorunludur. Marka, ürünlerini ayırt etmeye uygun olması ve koruma konusunun açık ve kesin olarak anlaşılacak şekilde sicilde gösterilmeleri koşulu ile her türlü ve herhangi bir işaretten oluşabilir.

·      Ayırt Edicilik

Marka olarak kullanılacak olan işaretin diğerlerinden ayırt edici bir özelliğinin bulunması gerekir. Diğer işletmelerin ürünlerinden ayırt edici bir yönü bulunmayan işaretler marka olarak kullanılamaz.

·      Korumanın Konusunun Açık ve Kesin Olması

Marka olarak tescili istenen işaretin markanın sahibi olan kişiye sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak sicilde gösterilmesi gerekmektedir.

Markanın Fonksiyonları

1.    Ayırt Etme Fonksiyonu

Markanın ayırt etme fonksiyonu ile markayı oluşturacak olan işaret, bir işletmenin ürünlerini diğer bir işletmenin ürünlerinden ayırt etmeyi sağlar. Bu nedenle ayırt etme fonksiyonu markayı temsil eden ve onun kişiliğini sağlayan önemli bir fonksiyondur.

2.    Köken Belirleme Fonksiyonu

Bu diğer önemli işlev ile marka, mal ve hizmetinin hangi kökenden geldiğini göstererek köken benzerliği durumunu engellemiş olacaktır. Böylece marka sayesine bu işletmenin ürünlerinin kaynağını belirlenmiş olacaktır. Marka, işletmesinin mal ve hizmetlerinin kaynağının neresi olduğunu ve nereden geldiğini göstererek mal ve hizmetlerinin işletmesi ile olan bağlantısını açıklayacaktır.

3.    Garanti Fonksiyonu

Tüketici bu fonksiyon sayesinde aldığı ürünün kalitesine güvenecektir. Tüketici, daha önceden bu markaya sahip işletmeden aldığı ürünün kalitesinin bozulmayacağını ve aynı kalitede olacağını benimseyecektir. Tüketici için, aldığı mal veya hizmetin bu markaya ait olması ile kalitesinin düşmeyeceğinin ve aynı şekilde devam edeceğinin garantisi sağlanmış olacaktır.

4.    Reklam Fonksiyonu

Bu fonksiyon ile tüketici aldığı markanın ürünlerini tanıması ve buna göre bu markayı tercih etmesi kolaylaşacaktır. Marka da reklam fonksiyonu sayesinde kendisini tüketiciye tanıtacak ve ürünlerinin tüketiciye daha kolay ulaşmasını sağlayacaktır. Reklam fonksiyonu sayesinde marka kendisini daha büyük kitlelere tanıtacak ve daha büyük bir tüketici kitlesine hitap edebilecektir.

Marka Hakkının İhlali

Marka Hakkının İhlali

Tescil edilmiş olan bir markayı kullanma hakkı, o markanın sahibi olan kişiye aittir. Bu nedenle marka hakkı, sahibi olan kişiye başkası tarafından kullanılmasını yasaklama yetkisi verdiğinden dolayı mutlak bir haktır. Marka hakkının kullanımı marka sahibine ait olsa da bazen bu hakkın ihlali durumu ortaya çıkabilir.

Tescil edilmiş olan bir markanın ihlali durumundan söz edilebilmesi için, markanın koruma süresinin dolmuş olması ve markanın izinsiz bir şekilde kullanılmasının herhangi bir kanuna veya bir sözleşmeye dayanmamış olması gerekir. Örnek olarak, bir kişi bir markayı sahibinden izin alarak veya aralarında yapılmış bir sözleşmeye dayanarak kullanmışsa markanın ihlali durumundan söz edilemeyecektir.

Marka hakkının ihlali, markanın sahibi olan kişinin iznini almaksızın markayı kullanmak, markayı taklit etmek, markanın taklit edilmiş olan ürünlerini izinsiz satmak, markayı ticari alanda izinsiz kullanmak gibi marka hakkının tecavüzü durumunu oluşturan fiillerde bulunmaktır. Marka hakkının ihlalini oluşturan durumlar ve bu ihlal durumlarında başvurulması gereken hukuki yollara yönelik düzenleme 6789 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda yer almaktadır.


Taklit Ürün Satmanın Cezası konulu içeriğimizi de inceleyerek, detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.


İktibas Suretiyle Marka Hakkının İhlali

Başka bir marka sahibinin hak sahibi olduğu markanın aynı şekilde kullanılmaya başlanmasında iktibas suretiyle marka hakkının ihlali durumu oluşacaktır. Tescil edilmiş olan markanın aynısının birebir olacak şekilde veya aynen kopyalanarak kullanılması durumudur. Örneğin, bir makyaj malzemesi için tescil edilmiş bir markanın aynısının yine bir makyaj malzemesi için kullanılması buna örnek olarak verilebilir.

İktibas durumunda başkasının markasının üstünde hiçbir değişiklik yapılmadan açık ve net bir şekilde kullanılması söz konusudur. Bu şekilde bariz ve net bir şekilde belli olduğundan çok fazla yapılan bir tecavüz hali değildir.

İltibas Suretiyle Marka Hakkının İhlali

İltibas, birbirine çok fazla benzeyen iki şeyin birbiri ile karıştırılması anlamındadır. Marka hukukunda iltibas ise, tescil edilmiş olan bir marka ile aynı veya çok benzer olan veya tescil edilmiş olan markanın içine aldığı mal ve ürünlerin aynı mal ve ürünleri içine alan ve bundan dolayı tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali olan herhangi bir işaretin kullanılması durumudur.

İltibas suretiyle marka hakkının ihlali üç şekilde olmaktadır. Bunlar:

  1. Tescil edilmiş olan marka ile aynı işaretin benzer mal veya hizmetler için de kullanılması,
  2. Tescil edilmiş olan marka ile benzer işaretin aynı mal veya hizmetler için de kullanılması,
  3. Tescil edilmiş olan marka ile benzer işaretin benzer mal veya hizmetler için de kullanılmasıdır.

Bu durumlardan biri için iltibastan söz edilebilmesi için tüketici açısından bu marka açısından kullanılan işaretin karıştırılma ihtimalinin bulunması gerekir.

Marka Hakkına Tecavüz

Marka Hakkına Tecavüz

Marka hakkına tecavüz için öncelikle kullanılan bir marka hakkının bulunması gerekir. Marka hakkına tecavüz oluşturan filler ve marka hakkının ihlali halinde başvurulacak hukuki yollara ilişkin mevzuat düzenlemesi 6789 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu madde 29 ve devamında yer almaktadır.
Marka hakkına tecavüzden bahsedebilmek için, marka hakkının unsurlarının hepsinin bir arada bulunması gerekmektedir. Marka hakkına tecavüz için her şeyden önce markanın kullandığı bir işaretin de bulunması gerekmektedir. Marka hakkının ihlali, tescilli olan bir markanın yasa dışı ve hukuka aykırı bir şekilde kullanılması veya bu ürünün benzer bir şekilde taklit edilmesidir.

Tescil edilmiş olan bir markanın, marka sahibinin izni olmadan kullanılması, marka sahibinin izni olmadan bu tecavüz durumundan haberdar olunmasına rağmen başkalarına pazarlanması, marka sahibinin izni olmadan bu malın satışa sunulması, marka sahibinin izni olmadan bu taklit veya kullanılan ürünlerin nerede olduğunun bilinmesine rağmen bildirilmemesi veya bu malların nerede saklandığının haber verilmemesi marka hakkına tecavüz olarak adlandırılmaktadır.

Marka Hakkına Tecavüz Sayılan Fiiller

Marka hakkına tecavüz, yetkisi olmayan bir kimsenin marka sahibinin izni olmaksızın onun mallarına el uzatmasıdır.

SMK madde 29’da marka hakkına tecavüz sayılan haller düzenlenmiştir. Bunlar;

  • Marka sahibinin iznini almadan markanın kullanılması,
  • Marka sahibinin iznini almadan, markayı taklit etmek,
  • Marka sahibinin iznini almadan, markayı ayırt edilemeyecek benzeri bir şekilde kullanmak,
  • Marka sahibinin iznini almadan, markayı ayırt edilemeyecek benzerini kullanarak markanın taklit edildiğini bilmesine rağmen markayı dağıtmak, satmak, sözleşmeye konu etmek, ihraç etmek,
  • Marka sahibinin iznini almadan, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş olan hakları genişletmek veya bu verilmiş olan hakları izinsiz bir şekilde başka bir kişiye devretmek sayılabilir.

Marka Hakkına Tecavüz Durumunda Başvurulacak Hukuki Yollar

Marka hakkı sahibi olan kişiye, marka hakkının ihlali durumunda birçok hukuki duruma başvurma hakkı tanınmıştır. Marka hakkı sahibinin mahkemeden isteyebileceği talepler şunlardır:

  • Marka hakkının ihlali durumundaki fiilin marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığının tespiti,
  • Marka hakkı ihlaline neden olan marka hakkına tecavüzün önlenmesi,
  • Marka hakkı ihlaline neden olan fiillerin durdurulması,
  • Marka hakkına tecavüz niteliğinde olan fiillerin yol açtığı maddi ve manevi zararların tazmini,
  • Marka hakkı ihlaline yol açan ürünlere el konulması,
  • Marka hakkı ihlaline yol açan araçların imha edilmesi,
  • Marka hakkı sahibine el konulan ürünler üzerinde mülkiyet hakkı sağlanması

Marka Hakkına Tecavüz Halinde Açılacak Davalar

1.    Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti Davası

Marka hakkı tecavüze uğrayan kişinin açacağı davalardan ilki, fiilin tecavüz olup olmadığının tespitidir. Bu dava ile bir hakkın veya hukuki ilişkinin var olup olmadığı değil, fiilin marka hakkına tecavüz olup olmadığı incelenir. Tecavüzün tespiti davasının açılabilmesi için kusur ve zarar şartı aranmaz. SMK madde 149’a göre marka hakkı sahibi, hukuki yararı doğrultusunda ayrı olarak ve diğer davalarla birlikte marka hakkına tecavüzün tespitini isteyebilir. Davacı, dava açacağı kişiye önceden haber vermeksizin marka hakkına tecavüzün tespiti davasını açabilir. Söz konusu tecavüz eylemi son bulmuş olsa bile tespit davası açılabilir.

2.    Marka Hakkına Tecavüzün Önlenmesi Davası

Marka hakkına tecavüzün önlenmesi davası açılabilmesi, marka sahibine mevcut olan tecavüzü önlenmesini talep edebilme hakkı verilmesidir. Marka hakkına tecavüzün önlenmesi davasının açılabilmesi için, ortada söz konusu olan bir tecavüz tehlikesinin mevcut olması gerekir. Tecavüzün önlenmesi davası, henüz gerçekleşmemiş ancak gerçekleşmesi düşünülen tecavüz fiilinin mahkeme kararıyla önlenmesi amacıyla açılan bir davadır.

3.    Marka Hakkına Tecavüzün Durdurulması Davası

Marka sahibi, marka hakkına tecavüz sayılan fiillerin durdurulmasını mahkemeden talep edebilir. Marka hakkına tecavüzün durdurulması davası, devam etmekte olan bir tecavüzün yol açtığı durumlara son vermek amacıyla açılan bir davadır. Kural olarak marka hakkına tecavüzün durdurulması davası, son bulmuş bir tecavüz durumu olması durumunda açılmaz.

Tecavüzün durdurulması davasının açılabilmesi için zarar ve kusur şartı aranmaz. Kişinin haksız olarak marka sahibinin markasına tecavüz fiillerini gerçekleştirmesi yeterlidir. Marka hakkına tecavüz fiili devam ettiği sürece bu dava için zamanaşımı süresi işlemez.

4.    Marka Hakkına Tecavüzün Giderilmesi Davası

Tecavüzün giderilmesi davası diğer davalardan farklı olarak, tecavüz fiilin tehlike ve başlangıç halinden ileri giderek markaya ait olan işaretlerin izinsiz kullanılması, üretilmesi, kopyalanması gibi süreçlerin gerçekleştiği durumlarda açılabilen bir davadır. Tecavüzün giderilmesi davası ile genel olarak eski hale döndürme isteminde bulunulur. Bu davada da diğerleri gibi kişinin kusurlu olması şartı aranmaz. Zamanaşımı ise, tecavüz fiilinin sonuçlarının gerçekleşmesi ile işlemeye başlar.

5.    Tazminat Davaları

Marka hakkına haksız olarak fiilde bulunarak tecavüz eden kişiler, marka sahibinin oluşan zararını gidermekle yükümlüdür. Marka hakkına tecavüz nedeni ile açılan tazminat davaları için dava şartı arabuluculuğa başvurma zorunluluğu vardır.

Maddi tazminat davasında, marka hakkına tecavüzden dolayı meydana gelen kayıplar, maddi kazanç ve yoksun kalınan karı kapsar. Zarara uğrayan marka sahibi, söz konusu eylem nedeniyle meydana gelen zararının maddi karşılığını ister. Malvarlığındaki eksilme ise maddi tazminat davasının konusunu oluşturur. Tazminat davasını, marka üzerinde tasarruf yetkisine sahip olan kişi açabilir. Maddi tazminat davasında, öncelikle meydana gelen zararın miktarının tespit edilmesi gerekir. Zarar miktarının ispatı davacının üzerindedir.

Manevi tazminat davası ise, kişinin haksız bir fiil nedeniyle kişilik haklarında meydana gelen azalmadır. Manevi zarar durumunda kişinin maddi bir zararı yoktur ve maddi değerlerinde bir azalma olmaz. Manevi zarar durumunda kişilik haklarında bir azalma meydana gelir. Manevi tazminat durumu için, manevi zarar kişi için yoğun olmalıdır. Manevi tazminat ile markanın haksız olarak kullanımı veya markanın mevcut olan itibarının yok edilmesi sonucunda marka sahibinin meslek ve kişisel hayatında oluşan olumsuz itibarın ortadan kaldırılması amaçlanır.

Marka Hakkının İhlali Halinde Cezai Sorumluluk

Marka hakkının ihlali ve marka hakkına tecavüz durumunda ilişkin cezai yaptırımlar SMK madde 30’da düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas yoluyla tecavüz eden, markanın koruması altındaki işareti ürünün üzerinden kaldıran, marka hakkı üzerinde yetkisiz bir şekilde tasarrufta bulunan kişi hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmaktadır.

  • Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas halinde tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa sunarak arz eden veya satan, ithal ya da ihraç edilerek ticari amaçla satın alarak bulunduran, nakleden veya malı depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
  • Marka koruması olduğunu belirtilen işareti mal veya ambalaj üzerinden yetkisiz olarak kaldıran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
  • Yetkisi olmamasına rağmen başka birisine ait marka hakkını devretmek, lisans veya rehin vermek amacıyla bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin gün kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

Bu madde metninde düzenlenmiş olan suçların cezası şikâyete tabidir. Ancak marka hakkı ihlal edilen kişi tarafından şikâyet edilmesi halinde soruşturma yapılabilmektedir.

Başkasının marka hakkı taklit edilerek üretilmiş olan malı satışa sunan veya bu malı satan kişinin bu malı nerden aldığını bildirmesi ve bu şekilde taklit malı üretenlerin ortaya çıkması ve bu mallara el konulması halinde, kişi hakkında cezaya hükmolunmayacaktır.

Marka Hakkının İhlali Durumunda Uzlaşma Olur Mu?

Marka hakkının ihlali sonucunda ceza doğuran suçlar SMK madde 30’a göre takibi şikâyete bağlı bir suçtur. Bu nedenle yalnızca marka hakkı ihlal edilen kişinin şikâyeti ile soruşturma başlatılabilir. Takibi şikâyete tabi olan suçlarda uzlaşmaya gidilebilir. Bu nedenle marka hakkının ihlali durumunda da uzlaşmaya gidilebilecektir. Uzlaşma hali hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında gündeme gelebilir.

Marka Hakkına Tecavüz Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Marka hakkına tecavüz nedeni ile açılacak olan davalarda görevli olan mahkeme, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ile Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesidir.

Marka hakkına tecavüz nedeni ile açılacak olan davalarda yetkili mahkeme ise, marka hakkı sahibinin yerleşim yeri mahkemesi veya bu tecavüz fiilinin gerçekleştiği yahut tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir.

Marka Hakkına Tecavüz Nedeniyle Açılacak Olan Davalarda Zamanaşımı

Marka hakkına tecavüz davalarında zamanaşımı, marka hakkına tecavüz fiilinin öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde marka hakkına tecavüz fiilinin işlendiği tarihten itibaren on yıl geçmesi ile sona erer. Marka hakkına tecavüz fiili devam ettiği sürece zamanaşımı süresi sona ermez. Tecavüz fiili aynı zamanda suç teşkil ederse Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen daha uzun zamanaşımı süreleri esas alınır.

Sık Sorulan Sorular

Marka Hakkının İhlali Nedir?

Marka hakkının ihlali, markanın sahibi olan kişinin iznini almaksızın markayı kullanmak, markayı taklit etmek, markanın taklit edilmiş olan ürünlerini izinsiz satmak, markayı ticari alanda izinsiz kullanmak gibi marka hakkının tecavüzü durumunu oluşturan fiillerde bulunmaktır.

Marka Hakkı İhlalinin Cezası Ne Kadar?

Marka hakkının ihlali nedeni ile açılacak olan ceza davalarında, markaya tecavüz eden kişi hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis ve yirmi bin gün adli para cezasına hükmedilebilir.

Marka Hukukundaki İtibar Tazminatı Ne Anlama Gelir?

Marka hakkına tecavüz fiilini gerçekleştiren kişi tarafından markanın uygun olmayan bir şekilde kullanılması ile markanın itibarı bozulursa marka sahibi bu nedenle de itibar tazminatı denilen bir tazminat isteyebilecektir.

Benim Tescil Ettiğim Markayı Bir Başkası İzinsiz Kullanıyor, Bu Durumda Ne Yapmam Gerekir?

Tescil ettirdiğiniz markanızı izinsiz olarak başka birinin kullanması durumunda marka hakkına tecavüz durumu vardır. Bu nedenle marka hakkına tecavüz davası açmanız gerekir. Bu davada görevli ve yetkili mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesidir.

Marka Hakkına Tecavüz Durumu İçin İhtar Şart Mıdır?

Marka hakkının tecavüzü durumunda bu hakkı ihlal eden filler nedeniyle marka hakkı sahibinin bu tecavüzü gerçekleştiren kişiye çekeceği ihtarname ile bu ihlali sonlandırması mümkündür.

Sonuç

Marka hakkı, marka hakkı ihlali ve marka hakkına tecavüz davaları süreçlerinde uzman olan ve alanlarında uzman avukatları bünyesinde barındıran ofisimize her zaman danışabilirsiniz. Markanızın olası ihlallerinden korunmak ve marka tecavüzü durumlarında nasıl bir yol izleyerek dava açabileceğiniz hakkında bilgi sahibi olmak hak kayıpları yaşamamanız için önemlidir. Marka hukuku konusundaki uyuşmazlıklar hukukun niş alanlarından olup bu konuda mutlaka uzmanlaşmış ofisimiz avukatlarından profesyonel destek alınması gerekmektedir.

BURCU SENA URUÇ