Ara

Cinsel Sorunlar Nedeniyle Boşanma | 2025

Cinsel Sorunlar Nedeniyle Boşanma 2025

Cinsel sorunlar nedeniyle boşanma davaları, son dönemde sıklıkla karşılaşılan boşanma davaları arasında gösteriliyor. Peki, cinsel ilişkiye girmemek boşanma sebebi midir? Eşler arasındaki cinsel birliktelik, mutlu bir evlilik birliğinden beklenen doğal unsurlardan biridir. Cinsel birlikteliğin, evliliğin başından itibaren hiç gerçekleşmemesi veya uzun süreler eşlerden biri tarafından tıbbi/elde olmayan sağlıksal bir mazeret de olmaksızın reddedilmesi halinde, cinsel birlikteliğin gerçekleşememesi bir başka deyişle cinsel ilişkiye girememek sebebiyle boşanma davası açılabilir. Biz de içeriğimizde bu konunun tüm detaylarından söz edeceğiz.

Cinsel Sorunlar Nedeniyle Boşanma |  Cinsel İlişkiye Girmemek Boşanma Sebebi Midir? 

Cinsel hayatın olmaması boşanma boşanma sebebi Türk Medeni Kanunu’na göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması üst başlığına girecek ve boşanma davası; terk, zina, hayata kast gibi özel boşanma sebeplerine dayanılarak değil genel boşanma hükümlerinden olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166) halk arasında bilinen tabiriyle şiddetli geçimsizlik uyarınca açılacaktır. Dava yine halk arasında bilinen tabiriyle çekişmeli boşanma davası olarak görülecek ve eşler arasındaki kusurlar karşılaştırılacaktır.


Çekişmeli Boşanma Davası ile ilgili daha kapsamlı bilgi edinmek için içeriğimizi ziyaret edebilirsiniz.


Yargıtay kararlarında da cinsel ilişkiye girememe veya girmeme durumu, evliliğin eşler bakımından sağlıklı şekilde devamına engel olan ciddi bir kusur olarak kabul edilmektedir.

Bu nedenle, bu problemin makul süre içinde giderilmemesi, tıbbi bir sorun varsa da sorunun giderilmesi adına hiçbir çaba da gösterilememesi halinde mağdur eş, evlilik birliğini sona erdirmek için boşanma davası açabilir.


Aile ve Boşanma Hukuku alanında merak ettiğiniz hemen her konu hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz ilgili kategorimize göz atabilirsiniz.


Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedir?

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması (halk arasında bilinen tabiriyle şiddetli geçimsizlik); zina, terk gibi TMK’nin saymış olduğu boşanma sebeplerinden birisidir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma TMK’nin 166.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; artık çiftler arasında ortak hayatın sürdürülmesinin mümkün olmadığı bir durum mevcutsa eşlerden herhangi biri boşanma davası açabilir.

Eşlerin birbirleriyle cinsel ilişkiye girmemesi ya da girememesi de Yargıtay kararlarına göre şiddetli geçimsizlik sebeplerinden birisidir ve TMK 166’daki evlilik birliğinin temelinden sarsılması hükümlerine göre boşanma davası açılabilir. Yani eşlerin, uzun süredir cinsel ilişkiye girmemesi, Yargıtay tarafından bir boşanma sebebi olarak görülmüştür.


Şiddetli Geçimsizlik, Terk ve Zina (Aldatma) konuları hakkında da bilgi almak isterseniz, ilgili içeriklerimize göz atabilirsiniz.


Cinsel İlişki Olmayan Evliliklerde Boşanma
Cinsel İlişki Olmayan Evliliklerde Boşanma

Cinsel İlişkiye Girmeme ya da Girememe Sebebiyle Boşanma | Cinsel Sorunlar Nedeniyle Boşanma

TMK’nin 185.maddesi gereğince evli çitlerin birlikte yaşamak ve birbirlerine sadık olma yükümlülüğü vardır. Cinsellik de evliliğin en önemli unsurlarından birisidir. Evlilik birliği içerisinde cinsellik yaşamak istemeyen ya da cinsellik yaşayamayan taraf, mahkeme tarafından boşanmada kusurlu taraf olarak kabul edilir.

Cinsel ilişkiye girmeme ya da girememe halleri birbirlerinden farklı boşanma sebepleridir. Cinsel ilişkiye girmeme, eşlerden birinin cinsel ilişki yeteneği olmasına rağmen bile isteye cinsel ilişkiye girmemesidir. Cinsel ilişkiye girememe ise, eşlerden birinin herhangi bir sebepten cinsel ilişki yeteneğinin olmamasıdır (örneğin; iktidarsızlık). Dolayısıyla mahkeme, boşanma davasında tarafların cinsel ilişkiye girmediğinden mi yoksa isteseler de giremediklerinden mi boşanma davası açtıklarından emin olmalıdır.

Cinsel İlişkiye “Girmeme” Sebebiyle Boşanma

Evlilik birliği içerisinde tarafların birbirlerine birtakım yükümlülükleri vardır. Cinsellik de bu yükümlülüklerden birisidir. Dolayısıyla taraflardan birisi cinsel ilişkiye girmeyi sürekli olarak reddediyorsa bu diğer taraf için haklı bir boşanma sebebidir. Cinsel ilişkinin uzun süre gerçekleşmemesi, evlilik birliğini çekilmez kılabilir ve diğer taraf, boşanma davası açabilir.

Cinsel ilişkiye girmeme hali haklı boşanma nedeni sayılmışsa da bu, tarafların her cinsel ilişki teklifini kabul etmek zorunda olduğu anlamına gelmez. Bir tarafın, cinsel ilişki teklifini bir ya da birkaç defaya mahsus, diğer taraf reddedebilir. Zaten, zorla birlikte olmak ya da olmaya çalışmak bir suçtur ve diğer taraf, dilerse savcılığa suç duyurusunda bulunabilir. Cinsel ilişkiye girmemenin boşanma sebebi sayılması için diğer tarafın sürekli olarak cinsel ilişki teklifini reddetmesi gerekir.

Cinsel İlişkiye “Girememe” Sebebiyle Boşanma

Bu durumda ise çiftlerden herhangi biri istese de cinsel ilişkiye giremez. Bu boşanma sebebini evlilik öncesi ve evlilik sonrası cinsel ilişkiye girememe şeklinde ikiye ayırarak incelemekte fayda vardır:

  • Evlilik Öncesi Cinsel İşlev Bozukluğunda Boşanma

Eşlerden biri, diğerinden cinsel işlevinde bozukluk olduğunu gizlerse ve bu durum ancak evlilikten sonra fark edilmişse, fark eden taraf boşanma davasında haklıdır. Örneğin; iktidarsız olduğunu evlilik öncesinde gizleyen bir erkeğin iktidarsız olduğu evlilik sonrası cinsel ilişkide fark edilirse bu durum kadın için haklı boşanma sebebidir. TMK’nin 150.maddesindeki hükümler uygulanır. Buna göre; ciddi bir kusurunu evlilik esnasında saklayan tarafa karşı haklı bir nedenle evliliğin iptali davası açılabilir.


Evliliğin İptali Davası ile ilgili bilgi almak için içeriğimize göz atabilirsiniz.


  • Evlilik Sonrası Cinsel İşlev Bozukluğunda Boşanma

Eşlerden biri evlendikten sonra cinsel işlevinde bozukluk meydana gelirse ve bu nedenle cinsel ilişki kurulamaz hale gelinirse diğer taraf boşanma davası açabilir. Ancak bu durum sürekli olmalıdır. Çok kısa bir süre için cinsel işlevini kaybeden tarafa karşı bu sebepten boşanma davası açılamaz. Cinsel işlevin sürekli bozulması durumunda TMK 166 gereğince evlilik birliği temelden sarsılmış kabul edilir ve karşı taraf haklı bir nedenle boşanma davası açabilir.

Cinsel İlişkiye Girmeme ya da Girememe Sebebiyle Boşanma ile ilgili Yargıtay Kararları

Bu kararda tarafların sağlıklı bir cinsel ilişki kuramadığından dolayı yapılan araştırma sonucu, kadının cinsel ilişki kurmasına engel bir hastalığa rastlanmamıştır. Cinsel ilişkiden kaçınan tarafın kadın olduğuna dair bir delil de mevcut değildir. Dolayısıyla mahkeme, erkeğin kusurlu olduğunu kabul etmiştir.

Tıpkı yukarıdaki karar gibi, bu olayda da kadının cinsel ilişki kurulmasına engel bir hastalığı bulunmamıştır. Dolayısıyla koca, evlilik birliğinin sarsılmasında tamamen kusurludur.

Tarafların beş gün boyunca cinsel ilişkiye girmemiş olmaları boşanma için haklı bir neden değildir. 5 gün makul bir süredir ve boşanma davası açıldığında mahkemenin davayı reddetme ihtimali yüksektir)

Tarafların 5 ay cinsel ilişkiye girmemeleri evlilik birliğini temelden sarsacak bir boşanma sebebidir.


Cinsel ilişkiye girmeme ya da girememe gibi konularda yaşanan problemlerde hukuki desteğe ihtiyaç duyuyorsanız, Burak Temizer Hukuk Büromuzun deneyimli İstanbul boşanma avukatı kadrosundan destek alabilirsiniz.


Sıkça Sorulan Sorular

Eşim Cinsel İlişkiye Girmeyi Sürekli Reddediyor, Bu Boşanma Sebebi Midir?

Evet. Eşinizin cinsel ilişkiye girmeyi sürekli reddetmesi, TMK 166’ya göre evlilik birliğini temelinden sarsan bir boşanma sebebidir.

Eşim Evlenmeden Önce Cinsel İşlev Bozukluğunu Benden Gizlemiş, Şimdi Boşanma Davası Açabilir Miyim?

TMK’ye göre evlilik öncesinde karşı taraftan, evlilik birliğini sarsacak temel durumların gizlenmesi halinde evliliğin iptali davası açılabilir. Eşin cinsel işlev bozukluğu da evlilik birliğini temelden sarsacak bir durum olduğu için bu halde dava açılabilir.

Eşim Evlendikten Sonra Cinsel İşlevini Kaybetti, Bu Durumda Boşanma Davası Açabilir Miyim?

Cinsel ilişki, evlilik birliğinin en temel unsurlarından biridir. Eşler, birbirleriyle cinsel ilişkiye girmekle yükümlülerdir. Dolayısıyla eşin evlendikten sonra herhangi bir sebepten cinsel işlevini yitirmesi, evlilik birliğini temelden sarsacak bir durum olduğu için boşanma davası açılabilir.

Cinsel İlişkiye Girmemenin Boşanma Sebebi Sayılması İçin Ne Kadar Süre Geçmesi Gerekir?

Kanun’da herhangi bir süre öngörülmemiştir. Çünkü bu sürenin belirlenmesinde somut olayın değerlendirilmesi gerekmektedir. Örneğin; bir kişi geçici olarak cinsel ilişkiye girme yeteneğini kaybetmiş olabilir (örneğin 1 ay). Bu durumda mahkeme, tarafları boşamayabilir.

Ancak, bilerek ve isteyerek uzun bir süre cinsel ilişki kurulmazsa, bu durum boşanma sebebidir. Örneğin; Yargıtay, 5 günlük süreyi yeterli bulmamış, 5 aylık cinsel ilişkinin yokluğu halinde tarafların boşanması gerektiğine hükmetmiştir. Bu durumda Yargıtay’ın kararları yol göstericidir. (Bkz: Yargıtay 2.Hukuk Dairesi E.2456 K.3222, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi E.672 K.844 sf.220)

Sürekli Cinsel İlişki Teklifini Reddetmek Boşanma Sebebi Olur Mu?

Evet. Cinsel ilişki teklifini sürekli reddetmek, bir boşanma sebebidir. Evlilik birliği içerisinde olan çiftlerin birbirlerine olan en temel yükümlülüklerinden biri cinsel ilişkidir. Dolayısıyla birçok kez cinsel ilişkiyi reddeden taraf kusurludur ve diğer taraf evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanma davası açabilir. Ancak cinsel ilişki teklifinin bir kere reddedilmesi, boşanma sebebi değildir.

Yani çiftlerden birisi istemediğinde cinsel ilişkiye girmekten kaçınabilir. Ancak bu durum sürekli yaşanırsa boşanma sebebinin varlığından söz edilebilir. Örneğin; Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 1984 tarihli bir içtihadında eşlerin evlendikten sonraki 22 gün içerisinde cinsel ilişkide bulunmamalarını anormal bir durum kabul etmiş ve boşanmanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir.

Eşim Benimle Zorla Cinsel İlişkiye Girmeye Çalıştı. Hukuki Sonucu Nedir?

Bir eşin, diğeriyle zorla cinsel ilişkiye girme çabası halinde cinsel suçlar meydana gelir ve Türk Ceza Kanunu gereğince faile hapis cezası verilir. Eğer fail cinsel saldırı eylemini meydana getirmişse fail hakkında beş ila on yıl hapis cezası verilir. Eylemin sarkıntılık düzeyinde kalması durumunda ise iki ila beş yıl arası hapis cezası verilir.

Eğer bu saldırı, cinsel ilişki ile sonuçlanmışsa (vücuda organ veya sair bir cisim sokulması) faile en az on iki yıl hapis cezası verilir. Failin bu suçtan dolayı yargılanabilmesi için mağdur olan eşin savcılığa ya da karakola suç duyurusunda bulunması gerekmektedir (Cinsel suçlar, ayriyeten değerlendirilmesi gereken bir konu olduğu için bu yazımızda sadece evli çiftlerin zorla ilişki kurması durumunda ne olacağından kısaca bahsettik.

Yargıtay’a Göre Kısa Süreli (Örneğin 5 Gün) Cinsel İlişkiye Girmemek Boşanma Sebebi Sayılır Mı?

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, vermiş olduğu bir kararında 5 gün boyunca cinsel ilişkiye girmemeyi bir kusur olarak nitelendirmemiştir. Mahkemenin, cinsel ilişkiye girmemeyi bir kusur olarak kabul etmesi için daha uzun süreler aradığı aşikardır.

MEHMET KIŞLIK