Rüşvet suçu, TCK’da “Kamu İdaresinin Güvenilirliğine veya İşleyişine Karşı Suçlar” başlığı altında ele alınmaktadır. Rüşvet, ceza uygulamasında veya özel kanunlarda memur olarak kabul edilen kişilerin, görev tanımları kapsamında ifada bulunurken haksız menfaat elde etmesidir.
Rüşvet Suçu Nedir?
Rüşvet suçu, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye, kamu görevinin ifası kapsamında olan bir işi yapması veya yapmamasına karşılık olarak, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat sağlanması ile işlenmiş kabul edilir. Ancak bu hususta unutulmamalıdır ki, aşağıda detaylıca açıklanacağı üzere, rüşvet suçunun oluşması bakımından menfaatin sağlanmış olması şartı değildir. Rüşvet veren ve rüşvet alan arasında yapılan rüşvet anlaşması ile bu suç gerçekleşmiş sayılır ve failler cezalandırılır.
Rüşvet Suçunda Korunan Hukuki Değer
Türk Ceza Kanunu’nda rüşvet bir suç olarak kabul edilmiş ve yaptırıma bağlanmıştır. Bir başka deyişle kanun, rüşvet suçu gerçekleştiği takdirde birtakım hukuki değerleri koruma altına almıştır.
Toplum, kamu görevlisinin görev kapsamına giren işleri hakkaniyete uygun ve dürüst bir şekilde yapmasında en ufak bir soru işaretine sebep olacak bir durum yaşandığı takdirde kamu görevlilerine ve dolayısıyla idareye karşı güvensizlik duyarlar. Bu kapsamda Kamu İdaresinin Güvenirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar başlığında yer alan rüşvet suçunda korunması amaçlanan hukuki değer, toplumun devlete karşı duyduğu güveni korumaktır.
Ceza Hukuku ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve Ceza Hukuku alanındaki diğer konularda bilgi edinmek isterseniz, ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
Rüşvet Suçunun Unsurları
1. Maddi Unsurları
a. Fail
Rüşvet suçu çok failli bir suçtur ve rüşvet suçunun varlığından bahsedebilmek için aşağıda detaylıca açıklandığı üzere iki failin varlığı şarttır. Bu kapsamda rüşvet suçu bir karşılaşma suçudur. Bir taraf kamu görevlisinin işi dolayısıyla kendisine menfaat sağlanması için rüşvet verirken, rüşvet alan olarak diğer tarafta yer alan kamu görevlisi de kendisine bu menfaatin sağlanmasını kabul eden kişidir.
Rüşvet suçunda failler, görevinin ifası kapsamında bir işi yapması ya da yapmaması hususunda kendisine menfaat sağlanan kamu görevlisi ve kamu görevlisine bu menfaati sağlayan kişidir.
Rüşvet suçunda rüşvet veren ve alan aynı amacın gerçekleşmesini hedeflediğinden dolayı bu suç, rüşvet alan ve veren açısından tek bir suçu oluşturur.
- Rüşvet Alan
Rüşvet alma suçunun faili, TCK m.6/1(c) kapsamında kamu görevlisi sıfatına haiz olan kişilerdir. Ancak bu madde kapsamında kamu görevlisi olarak kabul edilmeyen kişiler, TCK m.6/8 kapsamında belirtilen görevlerden birini yürütüyorsa, rüşvet alma suçunun faili sayılabilecektir.
Kamu görevlisinin, rüşvet alma suçunun faili sayılabilmesi için, rüşveti aldığı esnada memur sıfatını haiz olması yeterlidir. Bir başka deyişle, rüşveti aldıktan sonra kamu görevli sıfatını kaybetmesi, rüşvet suçunun rüşvet alan olarak faili olmasına engel değildir.
Kamu görevlisinin rüşvet alan olarak bu suçun faili sayılabilmesi bakımından bir diğer dikkat edilmesi gereken husus ise, başkasına menfaat sağlayacak olan işin, kamu görevlisinin görev ve yetkisi kapsamına girmesidir. Şayet sağlanacak olan menfaat kapsamında yapılan iş, kamu görevlisinin görevi ve yetkisi kapsamına girmiyorsa, rüşvet suçundan ve bu kapsamda da kamu görevlisinin rüşvet alma suçunun faili olması gündeme gelmez.
- Rüşvet Veren
Rüşvet suçunda, rüşvet veren olarak fail, kamu görevlileri de dahil olmak üzere herkes olabilir. TCK’da rüşvet veren fail bakımından herhangi bir nitelik aranmamıştır.
Rüşvet alan ve veren failler bakımından TCK m.252/7’de nitelikli bir hal mevcuttur. İlgili maddeye göre, rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişi yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olduğu takdirde, söz konusu olarak verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır. Unutulmamalıdır ki, rüşvet veren failin TCK m.252/7’de belirtilen nitelikli hal kapsamına dahil olabilmesi için karşı tarafın bu sıfatını biliyor olması gerekir.
b. Mağdur
Rüşvet suçunun mağduru, toplumu oluşturan herkestir. Suçtan zarar gören ise devlettir.
Bir suçun mağduru ancak gerçek kişiler olabilir. Yukarıda açıklandığı üzere rüşvet suçu TCK’da “Kamu İdaresinin Güvenilirliğine veya İşleyişine Karşı Suçlar” başlığı altında ele alındığından dolayı, rüşvet suçu işlendiği takdirde toplumu oluşturan bireylerin devlete, kamu görevlilerine karşı güveni azalmaktadır. Dolayısıyla bu suçun mağduru, toplumu oluşturan herkes iken, devlet tüzel kişiliği ancak zarar gören konumunda olacaktır.
c. Suçun Konusu
TCK’da rüşvet suçu ele alınırken konusuyla ilgili herhangi bir tanım yapılmamıştır. Ancak 252.maddede “görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye sağlananı MENFAATTEN……” şeklinde yer alan ifade kapsamında rüşvet suçunun konusunun, rüşvet veren failin rüşvet alan kamu görevlisine sağlamış olduğu menfaat olduğu anlaşılmaktadır.
d. Fiil
Rüşvet suçunun fiil unsuru, kamu görevlisine veya göstereceği başka bir kişiye görevinin ifası kapsamında bir menfaat temin edilirken, söz konusu temin edilen bu menfaatin yani rüşvetin, kamu görevlisi veya göstereceği başka bir kişi tarafından kabul edilmesidir.
Bir başka deyişle, rüşvet suçunun fiili, kamu görevlisi olan rüşvet alanın, kendisine (veya gösterdiği bir kişiye) kendi görev alanı kapsamında bir işi yapması veya yapmaması karşılığında menfaat sağlanmasını kabul etmesidir.
- Rüşvete Konu Olan İş
Rüşvet suçundan bahsedebilmek için yapılması veya yapılmaması amaçlanmış olan işin, kamu görevlisinin görev kapsamına giren bir iş olması gerekmektedir. Şayet kamu görevlisinin görev tanımına girmeyen bir iş kapsamında yapılan/yapılmayan iş dolayısıyla bir menfaat sağlanırsa, rüşvet suçu oluşmaz. Bir başka deyişle, rüşvet suçunun oluşması, rüşvet alan kamu görevlisinin görev tanımına giren bir işi yapması veya yapmaması şarttır.
Bu kapsamda rüşvet suçunda fiil unsuru incelenirken, öncelikle yapılması veya yapılmaması istenen işin kamu görevlisinin görev alanına girip girmediği incelenmelidir.
- Rüşvet Anlaşması
Yukarıda açıklandığı üzere, rüşvet suçundan bahsedebilmek için rüşvet veren ve rüşvet alan arasında karşılıklı bir anlaşma olması gerekmektedir. Söz konuşu rüşvet veren ve rüşvet alan failler arasında bir anlaşmanın var olmaması halinde rüşvet suçundan bahsedilemeyecektir.
Rüşvet anlaşması, rüşvet alan kamu görevlisi ve rüşvet veren diğer fail arasında, kamu görevlisinin görev kapsamına girmek şartıyla, bir işin yapılması veya yapılmaması karşılığında, kamu görevlisine veya gösterdiği bir başka kişiye menfaat sağlanması üzerinde anlaşılmasıdır.
Rüşvet anlaşması herhangi bir şekil şartına tabi değildir. Belirtmek gerekir ki rüşvet anlaşmasının varlığı bakımından tarafların açık irade beyanında bulunmaları da şart değildir. Bu kapsamda rüşvet anlaşması için en önemli olan husus rüşvet alan ve rüşvet veren faillerin irade beyanlarının birbirine uygun olmasıdır.
Rüşvet suçunun oluşması bakımından rüşvet veren ve rüşvet alan fail arasında rüşvet anlaşmasının yapılmış oluşması yeterlidir. Faillerin cezalandırılması bakımından ayrıca menfaatin sağlanmış olma şartı aranmamaktadır.
2. Manevi Unsurları
Rüşvet suçunun varlığından bahsedebilmek için rüşvet alan kamu görevlisi ile rüşvet veren diğer tarafın, kamu görevlisinin görevinin ifasıyla ilgili olmak üzere bir işin yapılması veya yapılmamasına karşılık bir menfaat sağlanacağı hususunda karşılıklı anlaşmış olmaları gerekmektedir. Bu kapsamda rüşvet suçu ancak kasten işlenebilir. Burada söz konusu olan kast, rüşvet veren ve alan kişinin, bir işin yapılması veya yapılmamasına karşılık olarak bir menfaat sağlanacağı hususunda bilerek ve isteyerek karşılıklı olarak anlaşmalıdır.
Rüşvet suçunda, rüşvet alan fail, bir işi yapması veya yapmamasına karşılık olarak kendisine sağlanacak olan menfaati serbest iradesiyle kabul ederken, rüşvet veren fail ise bir işin yapılması veya yapılmaması için kamu görevlisine serbest iradesiyle rüşvet teklifinde bulunur. Bu kapsamda ancak kasten işlenebilir bir niteliğe sahip olan rüşvet suçunun taksirle işlenmesi söz konusu değildir.
3. Hukuka Aykırılık Unsuru
Kural itibariyle maddi ve manevi unsurları gerçekleşmiş olan bir suç bakımından, hukuka uygunluk sebebi olduğu takdirde suçu varlığından söz edilemez. Doktrinde farklı görüşler olmakla birlikte çoğunluk görüşe göre rüşvet suçunun niteliği itibariyle hukuka uygunluk sebebinin varlığından bahsedilemez.
Sitemizdeki diğer yazılarımızı da inceleyebilirsiniz.
TARİHİ ESER KAÇAKCILIĞI https://temizerhukuk.com/tarihi-eser-kacakciligi-sucu/
MALA ZARAR VERME SUÇU https://temizerhukuk.com/mala-zarar-verme-sucu-ve-cezasi/
Rüşvet Suçunun Özel Görünüş Biçimleri
1. Teşebbüs
Rüşvet konusunda anlaşmaya varıldığı takdirde, suç artık işlenmiş kabul edilecektir. Bir başka deyişle, henüz menfaat sağlanmamış olsa dahi, rüşvet veren ve rüşvet alan failler arasında rüşvet anlaşması yapıldığı takdirde suç artık tamamlanmış sayılır ve failler tamamlanmış rüşvet suçu cezasından sorumlu tutulur.
Rüşvet suçuna teşebbüs ise TCK m.252/4’de ele alınmıştır.
Bu kapsamda, rüşvet alan kamu görevlisinin rüşvete ilişkin bir talepte bulunması ve söz konusu olan bu talebin karşı taraf tarafından kabul edilmemesi ya da rüşvet veren diğer tarafın, kamu görevlisine bir menfaat sağlayacağı hususunda teklif veya vaatte bulunmasına karşı olarak kamu görevlisi tarafından bu hususun kabul edilmemesi halinde rüşvet suçuna teşebbüs söz konusu olur. Söz konusu failler hakkında hükmedilecek ceza yarı oranında indirilir.
Bu kapsamda rüşvet suçunda teşebbüs iki şekilde mevcut olabilir.
- Kamu görevlisine bir işi yapması veya yapmamasına karşılık olarak menfaatte bulunulması ve bu istemin kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi.
- Bizzat kamu görevlisi tarafından rüşvet talebinde bulunulması karşılık olarak diğer tarafın bunu kabul etmemesi.
Rüşvet suçuna teşebbüs durumunda, rüşvet teklifinde bulunan rüşvet veren veya rüşvet talebinde bulunan kamu görevlisi, rüşvet suçunun faili sayılacaktır. Bir başka deyişle, kabul etmeyen taraf fail olarak cezalandırılmayacaktır. Dolayısıyla Yargıtay kararlarıyla desteklenmiş olmakla birlikte, rüşvet suçuna teşebbüste cezalandırılma, tamamlanmış rüşvet suçunda olduğu gibi hem rüşvet veren hem de rüşvet alan fail olmayacaktır.
2. İştirak
Yukarıda detaylıca açıklandığı üzere rüşvet suçunun failleri, rüşvet alan kamu görevlisi ve rüşvet veren diğer kişidir. Dolayısıyla rüşvet suçunun varlığından bahsedebilmek için hem rüşvet alana hem de rüşvet veren olması şarttır. Bu kapsamda ise rüşvet suçu çok failli bir suçtur.
Rüşvet suçunda rüşvet veren ve rüşvet alan failler arasında bir iştirak ilişkisinin varlığından bahsedilemez çünkü rüşvet suçunun oluşması bakımından rüşvet veren ve rüşvet alan fail arasında zorunlu birliktelik mevcuttur.
Rüşvet veren ve rüşvet alan failler, birbirlerinden bağımsız bir şekilde rüşvet suçunun faili olarak sorumludurlar. Dolayısıyla rüşvet veren veya rüşvet alan faillerden birinin herhangi bir sebep dolayısıyla cezalandırılmaması durumu var ise, diğer failin cezalandırılması bakımından bir etkisi bulunmayacaktır. Bir başka deyişle, diğer failin sorumluluğu devam edecektir.
- Rüşvet suçuna aracılık eden kişi bakımından kamu görevlisi sıfatına sahip olup olmadığına bakılmaz. Bu kapsamda rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilerek, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, müşterek fail olarak cezalandırılır. Bu kapsamda rüşvet suçuna aracılık eden kişi suçun müşterek failidir.
- Rüşvet suçuna aracılık eden müşterek fail, rüşvet alan ve rüşvet veren arasında bağlantı görevini üstlenerek, suç işleme kararı kapsamında suçun gerçekleşmesine katkıda bulunur. Bununla birlikte rüşvet suçuna yardım eden kişi, sadece rüşvet alanın veya rüşvet verenin fiiline yardımcı olur ve TCK m.39 kapsamında sorumluluğu gündeme gelir.
- Rüşvet suçunda azmettiren, rüşvet alan kamu görevlisine veya rüşvet veren diğer kişiye suçu işlemesi konusunda kararı verdiren kişidir.
3. İçtima
Rüşvet suçu, görevi kötüye kullanma suçunun özel bir şeklidir. Dolayısıyla bu suçlar birleşerek bir cezalandırma yapılamayacağından ayrıca bir cezaya hükmedilmeyecektir.
Rüşvet alma ve verme suçu zincirleme suça elverişlidir. Rüşvet alan ya da rüşvet veren fail, aynı suçu işlemek maksadıyla, aynı kişilere yönelik olmak üzere değişik tarihlerde bu suçu işlediyse TCK m.43/1 kapsamında zincirleme suç hükümleri uygulanır.
Bununla birlikte rüşvet suçu, bileşik suça elverişli bir suç tipi değildir.
Uyuşturucu satma suçu makalemize de göz atabilirsiniz.
https://temizerhukuk.com/uyusturucu-satma-sucu/
Rüşvet Suçunda Etkin Pişmanlık
TCK m.254 kapsamında, rüşvet suçunda etkin pişmanlık bir cezasızlık sebebidir. İlgili maddede rüşvet suçu bakımından etkinlik pişmanlık hükümleri, rüşvet alan, rüşvet veren ve rüşvet suçuna iştirak edenler bakımından ayrı ayrı düzenlenmiştir.
1. Rüşvet Alan
Rüşvet alan kişi, rüşvet durumu resmi makamlar tarafından öğrenilmeden önce, rüşvet konusu olan hususu soruşturmaya yetkili makamlara aynen teslim ettiği takdirde rüşvet suçunun faili olarak sayılmaz ve bu kapsamda rüşvet suçu kapsamında hakkında cezaya hükmolunmaz.
Rüşvet alma konusunda başkasıyla anlaşan kamu görevlisi bakımından da söz konusu olan rüşvet durumu resmi makamlar tarafından öğrenilmeden önce yetkili makamlara bildirmesi halinde de rüşvet suçunun faili sayılmaz ve bu kapsamda hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.
Bu kapsamda rüşvet alan kamu görevlisi, söz konusu durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce rüşvet konusu olan şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen teslim ettiği takdirde hakkında cezaya hükmolunmayacaktır. Bu hususta en önemli olan şey ise rüşvet alan kamu görevlisinin BİZZAT KENDİSİ TARAFINDAN ETKİN PİŞMANLIĞIN gösterilmesidir. Şayet rüşvet alan kamu görevlisi tarafından elde edilen menfaat, bir başkası tarafından yetkili makamlara teslim edilirse burada etkin pişmanlıktan bahsedilemez ve cezai sorumluluğu devam eder.
Bir diğer önemli husus ise rüşvet alan failin, rüşvet anlaşması kapsamında elde ettiği menfaati AYNEN TESLİM etmesidir. Şayet kamu görevlisi, menfaatin bir kısmını teslim eder veyahut teslim edeceğine ilişkin bir taahhütte bulunursa etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz.
Söz konusu maddenin 2.cümlesinde ise failler arasında rüşvet anlaşması yapılmış ancak kendisine henüz menfaat sağlanmamış olan rüşvet alan failin, durumun resmi makamlarca öğrenilmesinden önce, yetkili makamlara haber verdiyse yine etkin pişmanlık hükümleri uygulanacağından bahsedilmektedir.
2. Rüşvet Veren
Rüşvet suçunun, rüşvet vereni veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya varan kişinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması için, söz konusu rüşvet durumu resmi makamlar tarafından öğrenilmeden önce, pişmanlık duyması ve pişmanlığının sonucu olarak ise durumu yetkili makamlara bildirmesi gerekmektedir. Şayet pişmanlık duyan ve bildirim yükümlülüğünü yerine getiren rüşvet veren, rüşvet suçunun faili sayılmaz ve hakkında cezaya hükmolunmaz.
Bu kapsamda rüşvet alan kişinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmesi için, pişmanlık duyması şarttır. Pişmanlık duygusu, rüşvet alan kişi bakımından etkin pişmanlık hükümleri uyarınca aranmamakla birlikte rüşvet veren kişi bakımdan aranmaktadır.
3. Rüşvet Suçuna İştirak Eden Bakımından
Rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılabilmesi için yine pişmanlık hususu aranmaktadır. Bu kapsamda iştirak eden kişiler, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duymaları ve pişmanlık olgusunun da sonucu ile de durumu yetkili makamlara haberdar etmeleri gerekmektedir. Ancak bu takdirde haklarında bu suç dolaysıyla cezaya hükmolunmaz.
Etkin pişmanlık hükümlerinin düzenlenmiş olduğu 254.maddenin 4.fıkrası uyarınca, yabancı kamu görevlilerine rüşvet veren kişiler etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamayacaktır.
Rüşvet Suçunda Soruşturma ve Kovuşturma Usulü
Rüşvet suçuyla ilgili ihbarlar Cumhuriyet Başsavcılığına yapılmaktadır.
Aynı zamanda rüşvet suçu, takibi şikayete bağlı olmadığından dolayı savcılık suçun işlendiğini öğrendiği takdirde re’sen soruşturma başlatmalıdır. Bu kapsamda Cumhuriyet Başsavcısı rüşvet suçunun varlığını öğrendiği takdirde direkt soruşturma başlatacak ve durumu atamaya yetkili amirine veya yetkili mercilere bildirilecektir. Dolayısıyla rüşvet suçu bakımından, izin şartı aranmaksızın ilgili kuruma bildirim yapılacaktır.
Rüşvet Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme
Rüşvet suçunda görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise rüşvet suçunun işlendiği yer mahkemesidir.
Rüşvet Suçunun Yaptırımları
a. Rüşvet Alma Cezası
Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
b. Rüşvet Verme Cezası
Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Rüşvet suçunda nitelikli hallerin varlığı halinde ceza üçte birinden yarısına kadar arttırılmaktadır. Söz konusu nitelikli hallerin uygulanacağı kişiler ise yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavirlerdir. Bu meslek grupları, rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişi konumunda oldukları takdirde nitelikli hal kapsamında cezaları arttırılır.
- Rüşvet suçunun bir tüzel kişinin faaliyeti ile gerçekleşmesi durumu bakımından ise rüşvet suçunun işlenmesi kapsamında yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler bakımından bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunmaktadır.
Rüşvet Suçu ve İrtikap Suçu
Rüşvet suçu, kamu görevlisinin görevinin ifasıyla ilgili olan bir işi yapması ve yapmamasına karşılık olarak, rüşvet veren tarafından kamu görevlisine veya göstermiş olduğu bir başka kişiye menfaat sağlanmasıdır.
İrtikap suçu, kamu görevlisinin görevinin sağlamış olduğu nüfuzu kötüye kullanarak kendisine veya bir başka kişiye yarar sağlamasıdır.
a. Fail
Rüşvet suçu çok failli bir suçtur. Bu kapsamda rüşvet suçunun failleri, rüşvet alan kamu görevlisi ve rüşvet veren diğer kişidir. İrtikap suçu ise tek failli bir suçtur. Bu suçun faili ancak kamu görevlisi olabilir.
Rüşvet suçu ve irtikap suçunun failleri bakımından değerlendirme yapılırken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise rüşvet suçu iki taraflıyken, irtikap suçunun tek taraflı olmasıdır. Yukarıda da bahsedilmiş olduğu üzere bunun sonucu olarak da rüşvet suçunun rüşvet veren ve rüşvet alan olmak üzere iki faili vardır ve irtikap suçunun da kamu görevlisi olmak üzere tek faili vardır.
b. Görev Kapsamı Hususu
Yukarıda detaylıca açıklamış olduğumuz üzere rüşvet suçundan bahsedebilmek için rüşvet veren kişinin rüşvet alan kamu görevlisinin görevinin ifası kapsamında bir işi yapıp yapmamasının sonucu olarak menfaat sağlaması gerekmektedir. Bu kapsamda rüşvet suçu bakımından kamu görevlisinin görev alanına giren bir husus kapsamında anlaşma yapılması şarttır. Ancak irtikap suçunda bu husus farklıdır. İrtikap suçunun faili olan kamu görevlisi, görevinin nüfuzunu kötüye kullanarak bir yarar elde eder.
c. Anlaşma Hususu
Rüşvet suçunda, rüşvet alan kamu görevlisi ve rüşvet veren kişi, kamu görevlisinin görev kapsamına giren bir işin ifasıyla ilgili olmak üzere bir menfaat sağlanacağı hususunda KARŞILIKLI olarak anlaşırlar. Bu kapsamda rüşvet suçunun oluşabilmesi açısından karşılıklı olarak irade beyanları uyuşur.
İrtikap suçunda ise, suçun faili kamu görevlisi hile veya cebir kullanarak mağdurun rızasını alır.
d. Yarar Sağlama Hususu
Rüşvet suçunda, rüşvet alan ve rüşvet veren failler karşılıklı olarak menfaat ilişkisi amaçlarlar. Bu kapsamda rüşvet alan kamu görevlisi veya göstereceği bir başka kişi, kamu görevlisinin görev kapsamına giren bir işi yapıp yapmamasına karşılık menfaat elde ederken, rüşvet veren ise sağlamış olduğu menfaate karşılık olarak bir işin yapılıp yapılmaması konusunda menfaat elde eder.
İrtikap suçunda ise bu durum farklıdır. İrtikap suçunda kamu görevlisi, mağduru menfaatte bulunması konusunda zorunda bırakır ve bunun karşılığı olarak mağdur hiçbir şekilde menfaat elde edemez. Dolayısıyla işinin görülmesi için yarar sağlanması (ör: para vermesi) hususuna inandırılan mağdurun karşılık olarak kazanmış olduğu hiçbir menfaati yoktur.
Rüşvet Suçu / Zimmet Suçu / Görevi Kötüye Kullanma Suçu
Rüşvet suçu, zimmet suçu ve görevi kötüye kullanma suçu birbirine karıştırılmamalıdır.
- Zimmet suçu, kamu görevlilerinin görevleri dolayısıyla zilyetliğini elinde bulundurdukları mallar üzerinde görev kapsamlarına aykırı bir şekilde tasarrufta bulunması ve söz konusu kendisine verilen / korumakla yükümlü olduğu malları kendisinin veya tanıdığı başka birinin zimmetine geçirmesidir.
Zimmet Suçu hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz, bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.
- Güveni kötüye kullanma suçu, kişinin zilyetliği kendisine devredilmiş olan bir mal üzerinde bu devrin amacı dışında tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesidir.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz, ilgili bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Hangi Durumlar Rüşvet Kapsamına Girmektedir?
Bir kimsenin, kamu görevlisinin görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağladığı takdirde rüşvet suçu işlenmiş olur.
Bu kapsamda rüşvet suçunun oluşabilmesi için dikkat edilmesi gereken en önemli husus yapılacak veya yapılmayacak olan işin rüşvet verilen kamu görevlisinin görev kapsamına giren bir iş olmasıdır.
Rüşvet Suçunu Kim İşler?
Rüşvet suçunun, rüşvet veren ve rüşvet alan olmak üzere 2 tane faili vardır.
Rüşvet alan ancak kamu görevlisi olabilir. Rüşvet veren ise kamu görevlisi de dahil olmak üzere herkes olabilmektedir.
Rüşvet Vermenin ve Almanın Cezası Nedir?
Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu kapsamda rüşvet verme ve rüşvet alma suçunun cezası TCK m.252’de 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası şeklinde düzenlenmiştir.
Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.
Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
Rüşvet Nasıl İspat Edilir?
Genel olarak rüşvet söz konusu olduğu takdirde, taraflar arasındaki bu husus gizli veya sözlü bir şekilde yapılır. Bu kapsamda ise rüşvet suçunun varlığını kanıtlamak açısından oldukça zorluk çıkartmaktadır.
Tanık: Rüşvet veren ve rüşvet alan failler arasında, rüşvet hususuyla ilgili yapılan konuşmalara tanık olan kişilerin vermiş olduğu ifadeler, söz konusu olan bu suçun ispatı için kullanılabilir.
Yazılı Belge / Yazışma: Rüşvet veren ve rüşvet alan kişiler arasında rüşvet anlaşmasının varlığının anlaşıldığı yazılı belgeler / yazışmalar rüşvet suçunun ispatında kullanılabilir.
Görüntü veya Ses Kayıtları: Kural itibariyle özel hayatın gizliliği kapsamında, bir kimsenin izinsiz bir şekilde görüntü ve ses kayıtlarının alınması hukuka aykırıdır ve delil olarak kullanılamaz. Ancak yaygın görüşe göre, söz konusu suçu başka türlü ispatlamak bakımından başka bir yol yoksa rüşvet suçunun ispatında görüntü ve ses kayıtları kullanılabilir.
Banka kayıtları: Rüşvet alan veya veren kişinin banka hesap hareketleri, ödemeleri, para transferleri gibi hususlar rüşvet suçunda ispat olarak kullanılabilmektedir.
Uygulamada rüşvet suçunun ispat edilmesi bakımından sıkça karşılaşılan delillerden biri paranın seri numarasıdır. Rüşvet suçunda kullanılan paraların seri numaralarının kolluk kuvvetlerine bildirilir ve bu kapsamda rüşvet suçu ispat edilmiş olur.
Rüşvet Davası Hangi Mahkemede Açılmaktadır?
Rüşvet suçunda yetkili mahkeme rüşvet suçunun işlendiği yer mahkemesidir.
Rüşvet suçunda görevli mahkeme ise Ağır Ceza Mahkemesidir.
Rüşvet Suçu Şikayete Tabi Mi?
Rüşvet suçu şikayete tabi bir suç değildir. Bu kapsamda savcılık söz konusu olan bu suçu öğrendiği takdirde herhangi bir şikayet şartı aramaksızın, kendiliğinden soruşturma başlatmak zorundadır.
Rüşvet Şikayeti Nereye Yapılır?
Rüşvet suçuyla ilgili şikayetler yurt içinde Cumhuriyet Başsavcılıkları ve kolluk makamlarına yapılır. Yurt dışında ise elçiliklere ve konsolosluklara yapılır.
Rüşvet Suçu Uzlaşmaya Tabi Midir?
CMK m.253’de uzlaştırılma girişiminde bulunulacak suçlar kapsamında yapılan sayımda rüşvet suçu yer almamaktadır. Bu kapsamda rüşvet suçu uzlaşmaya tabi bir suç değildir. Bir başka deyişle, rüşvet suçunda uzlaşma hükümleri uygulanamaz.
Rüşvet Suçunda Zamanaşımı Kaç Yıldır?
Rüşvet suçunda zamanaşımı süresi 15 yıldır.
Rüşvet Suçu Ne Zaman İşlenmiş Kabul Edilir?
Rüşvet veren ve rüşvet alan arasında, rüşvet alan kamu görevlisinin görevi kapsamında bir işin yapılması ve yapılmamasına karşılık olarak rüşvet veren tarafından menfaat verileceği hususunda karşılıklı olarak anlaşma sağlandığı takdirde rüşvet suçu işlenmiş kabul edilir. Dolayısıyla rüşvet veren kişi tarafından henüz menfaat sağlanmamış olsa dahi rüşvet anlaşması yapıldığı takdirde rüşvet suçu işlenmiş olur.
Rüşvet Anlaşması Nedir? Herhangi Bir Şekle Tabi Midir?
Rüşvet anlaşması, rüşvet alan kamu görevlisinin görev alanına giren bir işi yapması veya yapmamasına karşılık olarak, rüşvet veren diğer tarafın menfaat sağlayacağı hususunda karşılıklı olarak irade beyanlarının uyuşmasıdır.
Rüşvet anlaşmasında önemli olan husus tarafların irade beyanlarının birbiriyle uyuşmasıdır. Bu kapsamda rüşvet anlaşması herhangi bir şekle değildir. Söz konusu olan iradeler açık olabileceği gibi zımni de olabilir.
Rüşvet Alan Polise Ne Ceza Verilir?
Polis memurları, polis teşkilatına bağlı olarak çalışarak, halkın güvenliğini sağlayan ve ülkenin genel güvenliğine ilişkin tedbirler olmak üzere kamusal alanda birçok sorumluluğa sahip olan kamu görevlileridir. Bu kapsamda kamu görevlisi olan ve görevinin kapsamına giren bir işin ifası kapsamında rüşvet alan polise dört yıldan on iki yıla kadar cezalandırma uygulanır.
Trafik Polisine Rüşvet Teklif Etmenin Cezası Nedir?
Bir kimse, kamu görevlisi olan trafik polisine rüşvet teklif eder ve söz konusu olan bu rüşvet trafik polisi tarafından kabul edilirse, dört yıldan on iki yıla kadar cezalandırılır. Şayet rüşvet teklifi kamu görevlisi tarafından kabul edilmez ise, rüşvet suçu tamamlanmış olmaz. Bu kapsamda rüşvet veren bakımından teşebbüs hükümleri göz önünde bulundurularak bir cezalandırma uygulanır. Bir başka deyişle, rüşvet verenin rüşvet teklifi kamu görevlisi tarafından kabul edilmediği takdirde, rüşvet veren hakkında hükmolunacak ceza yarı oranda indirilir.
Bir Kimse Hem Azmettiren Hem De Suçun İşlenmesine Aracılık Eden Sıfatına Sahip İse Sorumluluğu Ne Şekilde Gündeme Gelir?
Rüşvet suçunda azmettiren, rüşvet alan kamu görevlisine veya rüşvet veren diğer kişiye suçu işlemesi konusunda kararı verdiren kişidir.
Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek faildir.
Bu kapsamda hem azmettiren hem de rüşvet suçunun işlenmesine aracılık eden kişi bakımında failliğin şerikliğe üstünlüğü kuralı gereğince sadece müşterek fail olarak sorumluluğu gündeme gelir.
Rüşvet Suçunda Etkin Pişmanlık Var Mıdır?
Evet, rüşvet suçunda etkin pişmanlık vardır.
Rüşvet alan kişi, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, rüşvet konusu şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen teslim etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz.
Rüşvet alma konusunda başkasıyla anlaşan kamu görevlisinin durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce durumu yetkili makamlara haber vermesi halinde de hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.
Rüşvet alan kişi bakımından en önemli husus yukarıda da detaylıca anlatıldığı üzere, RÜŞVET KONUSU OLAN ŞEYİ AYNEN TESLİM ETMESİDİR.
Rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya varan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz.
Rüşvet veren kişi bakımından ise en önemli husus PİŞMANLIK olgusunun varlığıdır.
Rüşvet Suçu Ve İrtikap Suçu Arasındaki Fark Nedir?
Bir kamu görevlisinin, görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlaması irtikap suçudur.
Bir kimsenin, bir kamu görevlisinin görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlaması rüşvet suçudur.
Bu kapsamda rüşvet suçunda hem rüşvet alan hem de rüşvet veren olmak üzere iki tane fail vardır. İrtikap suçunda ise sadece görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlayan kamu görevlisi faildir. İrtikap suçu tek taraflıyken, rüşvet suçu iki taraflı bir suçtur.
Sonuç
Rüşvet suçu hem rüşvet teklif eden hem de rüşvet alan veya isteyen bakımından ciddi sonuçları olabilecek bir suç olup, özgürlüğün paha biçilemez bir kavram olduğu unutulmamalı ve mutlaka uzman bir ceza avukatından hukuki destek alınmalıdır. Ceza davalarında senelerin tecrübesine sahip olan ofisimize her zaman ulaşabilirsiniz.
İPEK EROĞLU