Adli kontrol kararına itiraz, soruşturma ve kovuşturma aşamasında mümkündür. Bu itiraz, adli kontrolün tamamıyla kaldırılması için yapılabileceği gibi, adli kontrolün içeriğini oluşturan yükümlülüklerin kısmen kaldırılmasına, değiştirilmesine ya da bazılarının geçici olarak kaldırılmasına da yönelik olabilir. Biz de içeriğimizde adli kontrol kararına itiraz süresi, dilekçesi ve itirazın nasıl yapıldığı ile ilgili pek çok konudan bahsederek sizi bilgilendirmeye çalışacağız.
İçindekiler
Adli Kontrol Nedir?
Adli kontrol, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin (DSHY) 57. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre adli kontrol, şüpheli ya da sanığın tutuklanması yerine en az bir tane yükümlülüğe tabi tutularak, toplum içinde denetimini öngören bir koruma tedbiridir. Yani adli kontrol şartıyla serbest bırakılan şüpheli ya da sanık, gözaltında tutulmayacak, toplum içinde bulunmaya devam edecektir.
Adli Kontrol Nedir? sorusuna en kapsamlı şekilde cevap verdiğimiz içeriğimizi de inceleyebilir ve bilgi sahibi olabilirsiniz.
Adli kontrol, tutuklama tedbirine alternatif bir tedbirdir. Şüpheli ya da sanığın kaçmasının önlenmesini, yargılama işlemlerinde hazır bulunmasını ve yargılama sonucu çıkacak olası mahkumiyet kararında infazın kolayca uygulanmasını sağlar.
Adli Kontrol Şartları Nelerdir?
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 109. maddesinin 1. fıkrası gereğince yürütülen soruşturmada, tutuklama sebeplerinin varlığı halinde tutuklama kararı yerine adli kontrol kararı verilebilir. Adli kontrol kararının verilebilmesi için somut olayda tutuklamaya ilişkin tüm şartların bulunması gerekir. Ancak bu durumun iki istisnası söz konusudur. Birincisi tutuklama yasağının bulunduğu hallerde de adli kontrole ilişkin karar verilebilir (CMK 109/2).
Buna göre yalnızca adli para cezasını gerektiren ya da hapis cezasının üst sınırı iki yıl ya da daha az olan suçlarda, 15 yaşını henüz doldurmamış çocuklar hakkında üst sınırı beş yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren suçlarda ve sanığa güvence belgesi verilen hallerde tutuklama yasağı olmasına rağmen şüpheli veya sanığa adli kontrol uygulanabilir. İkincisi ise kanunlarda öngörülen tutukluluk sürelerinin dolması nedeniyle serbest bırakılanlara adli kontrol kararı verilebilir (CMK 109/7).
Ceza Hukuku kategorisini de ziyaret ederek, Ceza Hukuku ile ilgili olan tüm hukuki konularda bilgi sahibi olabilir, aklınıza takılan sorulara cevap bulabilirsiniz.
Adli Kontrol Kararı
Adli kontrol kararını sadece hakim verebilir. Soruşturma evresinde sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise yargılamayı yapan hakim adli kontrol kararı verebilir. Peki, soruşturma ve kovuşturma aşamasında adli kontrol kararı süreci nasıl ilerler?
1. Soruşturma Evresinde Adli Kontrol Kararı
Cumhuriyet savcısının talebi ve sulh ceza hakiminin kararı ile soruşturma aşamasının her evresinde şüpheli hakkında adli kontrol tedbirine karar verilebilir (CMK 110/1). Soruşturma evresinde savcı tutuklama talep etmeden önce doğrudan sulh ceza hakiminden şüpheli hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasını talep edebilir.
Ayrıca savcı, tutuklu bulunan şüphelinin adli kontrol kararıyla yükümlülüğe tabi tutularak serbest bırakılmasını talep edebilir. Bu talebi şüpheli bizzat ya da şüphelinin müdafisi de talep edebilir. Soruşturma evresinde sulh ceza hakimi, kendi başına adli kontrol kararı veremez. Adli kontrole ilişkin savcının istemi gereklidir.
Soruşturma konusu ile ilgili de en kapsamlı bilgilere ulaşmak isterseniz, içeriğimizi inceleyebilirsiniz.
2. Kovuşturma Evresinde Adli Kontrol Kararı
Kovuşturma evresinin her aşamasında koruma tedbirine karar verilebilir. Bu karar ilk derece mahkemesinin yanı sıra istinaf ve temyiz aşamasında istinaf ve temyiz mahkemeleri tarafından da verilebilir. Kovuşturma aşamasında savcının talebinin yanı sıra, hakim de kendiliğinden adli kontrol kararı verebilir.
Kovuşturma konusu hakkında da detaylı bilgi için içeriğimize göz atabilirsiniz.
Adli Kontrol Kararında Uygulanacak Süreler
CMK’nin 110/A hükmüne göre asliye ceza mahkemesinin görevine giren işlerde adli kontrol süresi en çok iki yıldır. Zorunluluk halinde bu süre en fazla bir yıl uzatılabilir.
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde ise bu süre üç yıldır ve zorunluluk halinde en fazla üç yıl uzatılabilir (Türk Ceza Kanunu’nda yer alan 302-339 maddeleri arasındaki suçlarda ve Türk Medeni Kanunu kapsamındaki suçlarda en fazla dört yıl uzatılabilir.)
Adli Kontrol Kararına İtiraz
CMK’nin 111/2 hükmüne göre sulh ceza hakimliğinin ya da ceza mahkemelerinin vermiş olduğu adli kontrol kararına itiraz edilebilir. Bu itiraz, adli kontrolün tamamıyla kaldırılması amacıyla yapılabileceği gibi, içeriğe ilişkin de yapılabilir. Yani, adli kontrolün içeriğini oluşturan yükümlülüklerin kısmen kaldırılmasına, değiştirilmesine ya da bazılarının kaldırılmasına yönelik de itiraz mümkündür.
CMK’nin 268. maddesine göre soruşturma ve kovuşturma aşamasında, ilgili adli kontrol kararını öğrendiği tarihten itibaren iki hafta içinde adli kontrol kararını veren mercie itiraz edebilir. Bu itiraz dilekçe ile yapılabileceği gibi, zabıt katibine sözlü olarak beyanda bulunularak da yapılabilir. İtiraz eğer yerinde görülürse yetkili merci tarafından (Soruşturmada sulh ceza hakimliği, kovuşturmada suç ile ilgilenen ceza mahkemesi) karar düzeltilir.
Şüpheli ya da sanığın istemi üzerine, savcının görüşü alındıktan sonra hakim veya mahkeme adli kontrol kararını kaldırabilir. Adli kontrol kararına itiraz etmenin ve edilen itirazın değerlendirilmesinin usulü soruşturma ve kovuşturma aşamalarında farklılık göstermektedir.
1. Soruşturma Aşamasında Adli Kontrol Kararına İtiraz
CMK’nin 110/4 hükmüne göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının isteği üzerine sulh ceza hakimi adli kontrolün kaldırılmasına ilişkin karar verebilir. Şüpheli ya da şüpheli müdafi adli kontrol kararına itiraz edebilir. Soruşturma aşamasında itiraz merci sulh ceza hakimliğidir. Hangi sulh ceza hakimliğinin görevli olduğu ise CMK’nin 268.maddesinin 3/a bendinde düzenlenmiştir.
Buna göre; soruşturmanın yapıldığı yerde birden çok sulh ceza hakimliği varsa numara olarak kendisini izleyen hakimliğe, son numaralı hakimlik için ise bir numaralı sulh ceza hakimliğine itiraz yapılır. Örneğin; İstanbul 1.Sulh Ceza Hakimliğinin vermiş olduğu adli kontrol kararına ilişkin itiraz İstanbul 2.Sulh Ceza Hakimliğine yapılacaktır. İstanbul’da 10 tane sulh ceza hakimliği mevcut olduğundan, 10.Sulh ceza hakimliğinin vermiş olduğu karar için İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğine itiraz edilmelidir.
İlgili fıkranın b bendine göre sulh ceza hakimliğinin vermiş olduğu adli kontrol kararına itirazı inceleme yetkisi aynı yargı yerindeki asliye ceza mahkemesine aittir. Eğer o esnada sulh ceza hakimliği işleri asliye ceza mahkemesi tarafından görülmekte ise itirazı inceleme yetkisi ağır ceza mahkemesi başkanındadır.
2. Kovuşturma Aşamasında Adli Kontrol Kararına İtiraz
Mahkeme, itirazı inceleyerek gerektiğinde Cumhuriyet savcısının da görüşünü alarak adli kontrol kararını kaldırır. Ayrıca sanık ya da sanık müdafi adli kontrol kararına itiraz edebilir. Soruşturma aşamasından farklı olarak kovuşturma aşamasında mahkeme kendiliğinden adli kontrol kararının kaldırılmasına karar verebilir.
CMK’nin 268. maddesinin 3-c bendine göre asliye ceza mahkemesi tarafından verilen adli kontrol kararına yapılan itirazın incelenmesinde yetkili mahkeme kovuşturmanın yapıldığı yerde bulunan ağır ceza mahkemesidir. Ağır ceza mahkemesi tarafından verilen adli kontrol kararına itiraz incelemesinde ise yetkili mahkeme, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok bulunması halinde numara olarak kendisini izleyen mahkemeye yapılır. Son numaralı mahkeme ise, ilk numaralı daireye yapılır.
Eğer o yerde tek ağır ceza mahkemesi varsa en yakın ağır ceza mahkemesine yapılır. Örneğin; İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu adli kontrol kararına karşı itiraz İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine yapılır. İstanbul Adliyesi’nde 41 ağır ceza mahkemesi bulunduğundan İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu adli kontrol kararına itiraz İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesine yapılacaktır.
Adli Kontrol Kararına İlişkin Yapılan İtiraza Yönelik Karar
Adli kontrol kararına yapılan itiraz, duruşma yapılmadan incelenir ve itiraza ilişkin karar verilir. Gerekli görüldüğü hallerde hakimlik ya da mahkeme tarafından şüpheli ya da sanık, şüpheli ya da sanığın müdafisi ve Cumhuriyet savcısı, mahkeme tarafından dinlenir. (CMK 271/1)
İtiraza ilişkin karar, itirazı değerlendiren merci tarafından beş gün içinde itiraz eden tarafa bildirilmelidir (CMK 111/1). İtiraza ilişkin verilen karar kesindir (CMK 271/4). Yani adli kontrolün kaldırılmasına ilişkin itirazın reddedildiği hallerde bu karara itiraz edilemez.
Adli Kontrol Kararına İtiraz Dilekçesi
Adli kontrol kararına itiraz dilekçesi, kararın talep edilen şekilde açıklanabilmesi için son derece önemlidir. İtirazın kabulü için önemli olan dilekçe hazırlanırken, deneyimli avukatlardan destek almanız, süreçte hak kaybı yaşamamanız konusunda önemli bir fayda sağlayacaktır. Peki, dilekçe nasıl hazırlanmalıdır? Hangi bilgilere yer verilir?
- Dilekçe hangi Sulh Ceza Hakimliği’ne yazılacaksa, dilekçenin en üstünde … SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE Gönderilmek Üzere şeklinde belirtilmelidir. (Bu bölüm soruşturma ya da kovuşturma aşamasına göre değişiklik gösterecektir)
- İtiraz eden kişinin Adı Soyadı, TC Kimlik Numarası ve Adresi
- Müdafii Adı Soyadı, Baro Sicil Numarası ve Adresi (Bu bölüm avukatı olanlar içindir)
- İtirazdın Konusu
- İtiraz ile ilgili Açıklamalar
- Olayın Sonucu ve İstenen Durum
- Ad Soyad ve İmza (Bu kısım dilekçe kağıdının sağ alt tarafında yer almalıdır)
Sulh Ceza Hakimliği adli kontrol kararına itiraz dilekçesi, yukarıdaki detaylara dikkat edilerek hazırlanmalıdır. Ancak sorunsuz ve doğru bir süreç için avukatlardan destek almalısınız. Bu şekilde adli kontrol kararının kaldırılması talebi gönderilebilir.
Adli kontrol kararına itiraz süreci ve dilekçe hazırlama gibi konularda profesyonel hukuki desteğe ihtiyaç duyarsanız, Burak Temizer Hukuk Bürosu’nun deneyimli İstanbul ceza avukatı kadrosundan destek alabilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Adli Kontrol Nedir?
Adli kontrol, şüpheli ya da sanığın tutuklanması yerine en az bir tane yükümlülüğe tabi tutularak, toplum içinde denetimini öngören bir koruma tedbiridir. Örneğin; periyodik olarak karakola imzaya gitmek bir adli kontrol tedbiridir.
Adli Kontrolün Şartları Nelerdir?
Adli kontrol kararının verilebilmesi için somut olayda tutuklamaya ilişkin tüm şartların bulunması gerekir. Ancak bu durumun iki istisnası söz konusudur. Birincisi tutuklama yasağının bulunduğu hallerde de adli kontrole ilişkin karar verilebilir (CMK 109/2). Buna göre yalnızca adli para cezasını gerektiren ya da hapis cezasının üst sınırı iki yıl ya da daha az olan suçlarda, 15 yaşını henüz doldurmamış çocuklar hakkında üst sınırı beş yılı aşmayan hapis cezasını gerektiren suçlarda ve sanığa güvence belgesi verilen hallerde tutuklama yasağı olmasına rağmen şüpheli veya sanığa adli kontrol uygulanabilir. İkincisi ise kanunlarda öngörülen tutukluluk sürelerinin dolması nedeniyle serbest bırakılanlara adli kontrol kararı verilebilir (CMK 109/7).
Tutuklama konusu hakkında da en kapsamlı bilgiye ulaşmak isterseniz, içeriğimizi ziyaret edebilirsiniz.
Adli Kontrol Kararını Kim Verir?
Adli kontrol kararı, soruşturma ve kovuşturma aşamasında farklı merciler tarafından verilir. Soruşturma aşamasında sulh ceza hakimi tarafından, kovuşturma aşamasında ise yargılamanın yapıldığı mahkeme tarafından (asliye ceza mahkemesi veya ağır ceza mahkemesi) verilir.
Adli Kontrol Kararına Nasıl İtiraz Edilebilir?
CMK’nin 268.maddesine göre soruşturma ve kovuşturma aşamasında, ilgili adli kontrol kararını öğrendiği tarihten itibaren iki hafta içinde adli kontrol kararını veren mercie itiraz edebilir. Bu itiraz dilekçe ile yapılabileceği gibi, zabıt katibine sözlü olarak beyanda bulunularak da yapılabilir.
Soruşturma Aşamasında Adli Kontrol Kararına İtiraz Nasıl Yapılır?
Soruşturma aşamasında itiraz merci sulh ceza hakimliğidir. Hangi sulh ceza hakimliğinin görevli olduğu ise CMK’nin 268.maddesinin 3/a bendinde düzenlenmiştir. Buna göre; soruşturmanın yapıldığı yerde birden çok sulh ceza hakimliği varsa numara olarak kendisini izleyen hakimliğe, son numaralı hakimlik için ise bir numaralı sulh ceza hakimliğine itiraz yapılır.
Örneğin; İstanbul 1.Sulh Ceza Hakimliğinin vermiş olduğu adli kontrol kararına ilişkin itiraz İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliğine yapılacaktır. İstanbul’da 10 tane sulh ceza hakimliği mevcut olduğundan, 10. Sulh ceza hakimliğinin vermiş olduğu karar için İstanbul 1.Sulh Ceza Hakimliğine itiraz edilmelidir.
Kovuşturma Aşamasında Adli Kontrol Kararına İtiraz Nasıl Yapılır?
CMK’nin 268. maddesinin 3-c bendine göre asliye ceza mahkemesi tarafından verilen adli kontrol kararına yapılan itirazın incelenmesinde yetkili mahkeme kovuşturmanın yapıldığı yerde bulunan ağır ceza mahkemesidir. Ağır ceza mahkemesi tarafından verilen adli kontrol kararına yapılan itirazın incelenmesinde ise yetkili mahkeme, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok bulunması halinde numara olarak kendisini izleyen mahkemeye yapılır. Son numaralı mahkeme ise, ilk numaralı daireye yapılır.
Eğer o yerde tek ağır ceza mahkemesi varsa en yakın ağır ceza mahkemesine yapılır. Örneğin; İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu adli kontrol kararına karşı itiraz İstanbul 2.Ağır Ceza Mahkemesine yapılır. İstanbul Adliyesi’nde 41 ağır ceza mahkemesi bulunduğundan İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu adli kontrol kararına itiraz İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesine yapılacaktır.
Adli Kontrol Kararına Yapılan İtiraz Kaç Günde Sonuçlanır?
İtiraz merci, adli kontrole ilişkin yapılan itirazları beş gün içinde değerlendirip karara bağlamalıdır (CMK 111/1)
Adli Kontrol Kararına İtiraz Nereye Yapılır?
Adli kontrol kararına itiraz, soruşturma aşamasında Sulh Ceza Hakimliği, kovuşturma aşamasında ise Asliye Ceza Mahkemesi’ne yapılır.
Adli Kontrol Kararına İtiraz Süresi Ne Kadardır?
Adli kontrol kararının öğrenilmesini takip eden iki hafta, adli kontrol kararına itiraz süresini oluşturur. İki hafta içerisinde itirazın gerçekleştirilmesi gerekir.