Alkollü araç kullanmanın cezası nedir sıklıkla merak edilmektedir. Günlük hayatta kimi zaman eğlenmeye çıkıldığında veya alkol alınacak etkinliklerde yer alındığında kişiler toplu taşıma veya taksi yerine daha konforlu ve cazip gelen şahsi araçlarını tercih etmektedirler. Ancak bu durum hem başkaca kişilerin güvenliğini hem de kişinin bizzat kendi güvenliğini ve sağlığını riske atmakta ayrıca idari ve cezai yaptırımlarla karşılaşılmasına yol açmaktadır.
İçindekiler
- 1 48/5 CEZASI NEDİR | ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMA CEZASI
- 2
- 3 ALKOLMETREYE İTİRAZ NASIL YAPILIR?
- 4 ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMAKTAN ALINAN EHLİYET CEZASI NE ZAMAN SİLİNİR?
- 5 ALKOLMETREYE ÜFLEMEME CEZASI NEDİR?
- 6 ALKOLMETREYE ÜFLEMEME CEZASINA NASIL İTİRAZ EDİLİR ?
- 7 TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİYE ATMA SUÇU NEDİR? TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİYE ATMA SUÇU CEZASI NE KADAR?
- 7.1
- 7.2 TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇU
- 7.3 TRAFİK GÜVVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA KORUNAN HUKUKİ YARAR NEDİR? TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİYE ATMA SUÇU NEDİR?
- 7.4 TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA FAİL KİMDİR? TRAFİK GÜVENLİĞİNİ KİM TEHLİYE ATAR?
- 7.5 TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA MAĞDUR KİMDİR?
- 7.6 TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA SUÇUN KONUSU
- 7.7 TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA HAREKET VE NETİCE
- 7.7.1 Ulaşıma ilişkin işaretlere veya işletim sistemine müdahale ederek tehlikeye neden olma
- 7.7.2 Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım aracını tehlikeli bir şekilde sevk ve idare etme
- 7.7.3 Alkol, uyuşturucu madde veya diğer bir nedenle güvenli şekilde araç sevk ve idare edemeyeceği halde araç kullanma
- 8
- 9 TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA TEŞEBBÜS VAR MI?
- 10 TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA YAPTIRIM
- 11 TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİYE ATMA SUÇU YARGITAY KARARI
48/5 CEZASI NEDİR | ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMA CEZASI
Trafik polislerinin yapmış oldukları kontrollerde uyguladıkları bir işlem olarak promil ölçümü yer almaktadır. Promil ölçümü sırasında kişilerin ne kadar alkollü oldukları anlaşılmaktadır. Alkollü araç kullanmanın belirli bir promil üstünde olması halinde ise bu durum trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturmaktadır. Bu suç aşağıda irdelediğimiz üzere 3 fıkrada düzenlenmiş ve üçüncü fıkrasında alkollü şekilde kullanmanın da suç olduğu hal düzenlenmiştir. Yalnız cezalandırılma ölçütleri maddedeki diğer fıkralara bırakılmıştır. Promil dediğimiz kavram bize burada yardım etmektedir. Kişi aldığı alkolün etkisine, ölçülen promil değerine göre farklı şekilde cezalandırılmaktadır.
- Eğer ki kişinin promil değeri 1.00 üzerinde ise alkollü şekilde araç süren kişi Türk Ceza Kanunu 179/2 ye göre cezalandırılacaktır.
- Kişinin promil değeri 0.50 üzerinde ve şahsına ait araçla trafik kazasına sebebiyet vermiş ise yine Türk Ceza Kanunu 179/2 ye göre cezalandırılacaktır.
- Eğer ki kişi ticari veya diğer bir araç üzerinde 0.20 promil üzerinde bir değerle trafik kazasına sebebiyet verirse yine Türk Ceza Kanunu 179/2 ye göre cezalandırılacaktır.
Ayrıca bilinmelidir ki kişi alkollü olarak araç kullanması durumunda trafik ekiplerince tespiti halinde alkollü araç kullanan kişi başkaca cezalar da almaktadır.
- Kişi alkollü olarak araç kullanarak yakalandıysa ve bu kişinin ilk defa alkollü araç kullanırken yakalanması söz konusu ise yani kişi ilk kez alkollü araç kullanırken yakalandıysa; kişinin ehliyetine 6 ay süreyle el konulur ve kişiye 6.439 Türk Lirası para cezası uygulanır . Ayrıca kişinin ehliyet puanından 20 puan düşülmektedir.
- Kişinin ikinci defa alkollü bir şekilde araba sürmesi tespit edildiğinde: kişi 2. Kez alkollü araç kullanırken yakalanırsa; kişiye 8.075 Türk Lirası para cezası uygulanır. Kişinin ehliyetine 2 yıl boyunca el konulur. Kişinin aracı trafikten men edilir ve ehliyet puanından 20 puan düşülmektedir.
- Kişi alkollü olarak araç kullanarak yakalandıysa ve bu üçüncü sefer ise bir başka deyişle kişi 3. Kez alkollü şekilde araç kullanırken yakalandıysa: kişiye 12.977 Türk Lirası para cezası uygulanır. Kişinin ehliyetine 5 yıl boyunca el konulur. Aracı trafikten men edilir ve ehliyet puanından 20 puan düşürülür. Kişi bu durumun sona ermesiyle 5. Yıl sonunda ehliyetini geri alabilmek için psiko-teknik değerlendirmeden geçmektedir.
ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMAKTAN DOLAYI EHLİYETİME EL KONULDU NASIL İTİRAZ EDEBİLİRİM? 48/5 TRAFİK CEZASI İTİRAZI ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMA CEZASI
Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızda itiraz etmek için hukuki yardım almanın, iyi bir avukat bulmanın büyük önemi bulunmaktadır. Kişiler ehliyetine el konulmasına itiraz etmek istiyorlarsa ehliyete el konulduktan sonra 15 gün içerisinde Sulh Ceza Hakimliği’ne yazmış oldukları itiraz dilekçesiyle beraber başvurmaları gerekmektedir. Cezayı ödemiş olmanız itiraz etmenize engel teşkil etmemektedir. İndirimli ödeme süresi içinde cezanızı ödedikten sonra da itiraz edebilir, itirazınız kabul edilirse ödediğiniz cezayı geri alabilirsiniz. Bahsetmiş olduğumuz dilekçede haklılık sebeplerimizi belirtmemiz gerekmektedir. Tek başvuru yolu Sulh Ceza Hakimliği değildir. İdare mahkemelerine de başvuru yapılabilir. Haklı olduğunuzu düşünüyorsanız, itiraz etmek istiyorsanız İstanbul’daki hukuk büromuzun deneyimli avukatlarına danışabilirsiniz.
ALKOLMETREYE İTİRAZ NASIL YAPILIR?
Alkolmetre üflediğiniz zaman promil değerinizi ölçen bir alettir. Polis memurları işlem yaparken bu aletteki sonuca göre işlem yapmaktadırlar fakat bu aletler kimi zaman sorunlu olabilmekte ve yanlış sonuçlar gösterebilmektedir. Alkolmetreye itiraz yapılacak olan kan testiyle mümkündür. Sağlık bakanlığına bağlı en yakın sağlık kuruluşundan kan testi yaptırmanızda fayda vardır. İtiraz sürecinde hukuki yardım almanın önemi büyüktür. 15 gün içerisinde Sulh Ceza Hakimliği’ne kan testi sonucuyla başvurmanız gerekmektedir. Ancak burada önemli olan husus şudur ki hastaneden alacağınız kan tahlili sırasında yanınızda görevli polis memurlarının da olması gerekmektedir aksi taktirde bu itirazınız fayda doğurmayacaktır.
Danıştay Kararı – 15. D., E. 2013/2025 K. 2013/2323 T. 28.3.2013 E. 2013/2025 K. 2013/2323 T. 28.3.2013
“Bu nedenle; davacı tarafından, alkolmetre ile yapılan ölçümün yanlış olduğu, bu miktarda alkol almadığı ileri sürülmüşse de, davacının 1,51 promil alkollü olması nedeniyle 601-TL trafik para cezası verilmesine ilişkin 12.06.2008 tarih ve 389476 sayılı tutanağı imzalayarak bu durumu kabul etmesi ve görevli polis memurlarınca ölçüme itiraz etmesi halinde sağlık kuruluşuna götürülerek yeni bir ölçüm yapılabileceğinin belirtilmiş olması karşısında, alkolmetreyle yapılan ölçüme itiraz ettiği halde sağlık kuruluşuna götürülmediğine ilişkin iddiasına itibar edilmemiştir.
Diğer yandan; davacı tarafından olaydan sonra kendi imkanlarıyla gittiği bir sağlık kuruluşundan alkollü olmadığına ilişkin doktor raporu alınmışsa da, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesi uyarınca, alkolmetreyle yapılan ölçüme itiraz edilmesi halinde, ilgili sağlık kuruluşunda yapılacak alkol ölçümünün görevli memurlar nezaretinde gerçekleşmesi gerektiğinden, bu usule uyulmaksızın alınan doktor raporunun, dava konusu işlemi sakatlayacak nitelikte bir delil olarak kabulüne imkan bulunmamaktadır.”
ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMAKTAN ALINAN EHLİYET CEZASI NE ZAMAN SİLİNİR?
Alkollü araç kullanmaktan dolayı ceza aldınız bu birinci cezanız ise ve bir daha bu suçu işlerseniz hem alacağınız ceza artacak hem de ehliyetinize el konma süresi artacaktır. Bu durumun yaşanmaması için alkollü araç kullanma cezanızın sicilinizden silinmesi gerekmektedir. Kişi ceza almasını takip eden 5 yıl içerisinde bir daha bu suçu işlememesi durumunda sicilinden bu kayıt silinir. Yani böyle bir arzunuz var ise 5 yıl boyunca alkollü şekilde araba kullanmamanız gerekmektedir.
ALKOLMETREYE ÜFLEMEME CEZASI NEDİR?
Eğer ki denetim sırasında alkol metreye üflemediyseniz hakkınızda 18.452 Türk Lirası idari para cezası uygulanır ve ehliyetinize ise 2 yıl süre boyunca el konulur. Devlet memurlarının görevine saygı duymakta fayda bulunmaktadır. Ayrıca ekonomik kaybınız üflememe durumunda daha ağır olacaktır.
ALKOLMETREYE ÜFLEMEME CEZASINA NASIL İTİRAZ EDİLİR ?
En yakın sağlık kuruluşuna gidip hızlı bir şekilde kan testi yaptırmanın faydası vardır. Zira geç alınan raporlarda promilin düşeceği bilinen bir gerçektir. Yargıtay’da bu hususta yerleşik adli tıp uygulamalarına göre alkol oranının saatte ortalama 0,15 promil düştüğünü belirtmektedir. Sağlık kuruluşundan alınan kan testiyle beraber 15 gün içerisinde itiraz edilebilmektedir. Hukuki yardım almanız önem arz etmektedir.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİYE ATMA SUÇU NEDİR? TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİYE ATMA SUÇU CEZASI NE KADAR?
Trafik günümüzde pek çoğumuzun zamanını alan, bir yerden bir yere giderken kimi zamanlar insanın canını sıkan bir durumdur. Trafiğin oluşmasında pek çok etken bulunmaktadır. Kimi zaman ışıklar, kimi zaman trafikte sürücülerin yapmış olduğu hatalar ve kazalar trafiğin aksamasına sebep olabilmektedir. Trafik insan hayatına bu kadar etki ederken trafiğin güvenliğinin de kanunla sağlanması öngörülmüştür. Türk Ceza Kanunu trafiği tehlikeye sokmanın bir suç olduğunu kabul etmiş ve bununla ilgili madde düzenlemiştir. Söz konusu madde okuyacağınız makalenin konusunu oluşturmaktadır. İyi okumalar dileriz.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇU
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu Türk Ceza Kanunu madde 179 da ele alınmaktadır. Maddeyi inceleyecek olursak :
TÜRK CEZA KANUNU madde 179 :
- Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılmaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.
- Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmamasına rağmen araç kullanan kişi
yukarıdaki fıkra hükümlerine göre cezalandırılır.
TRAFİK GÜVVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA KORUNAN HUKUKİ YARAR NEDİR? TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİYE ATMA SUÇU NEDİR?
Kanunda belirtilen her türlü suçta bir hukuki yarar bulunmaktadır. Bir fiilin suç olarak kanunda yer almasının karşılığında o fiil sonucu zarara uğrayan bir hukuki hak vardır. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda korunan hukuki yarar kişilerin yaşam hakkı, beden bütünlüğü, malvarlığı hakları ve bu haklar üzerlerinde tehlike yaratabilecek hareketlerin işlenmesini önlemek, kamu güvenliğinin sağlanması ve trafik güvenliğinin korunması amaçlanmaktadır.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA FAİL KİMDİR? TRAFİK GÜVENLİĞİNİ KİM TEHLİYE ATAR?
Suçun faili bakımından kanun maddesi irdelendiğinde fail olabilmenin herhangi bir özel koşulu bulunmamaktadır. Bu sebepten dolayı bu suçun faili herkes olabilmektedir. Yalnız kanunumuzun ikinci fıkrasında fail olarak baktığımız zaman failin özel bir koşulu, görünüşü bulunmaktadır. Aracı sevk ve idare eden kişi suçun faili olmaktadır. Üçüncü fıkra bakımından fail irdelendiğinde ise suç, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir şekilde araş sevk ve idare edemeyecek kişi tarafından işlenebilmektedir. Bu suç tipinin oluşması için failin madde metnine konu olan şekilde güvenli sürüş yeteneğini kaybetmesi gerekmektedir.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA MAĞDUR KİMDİR?
Bu suç tipinde mağdur kimdir diye bakıldığı zaman mağdur zarara uğrayan kişi olduğu kadar toplumun tamamıdır. Bu suç tipinde toplumu oluşturan herkes mağdurdur. Bunun sebebi ise trafik tüm toplumu ilgilendiren bir unsurdur. Ambulansta yatan bir hastayı, okula giden bir genci, yetişmesi gereken davaya giden avukatı, arkadaşlarıyla gezmeye çıkan insanı… yani bu suç tipi saydığımız ve saymakla bitmeyecek şekilde olan tüm toplumu etkilemektedir.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA SUÇUN KONUSU
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun konusu, trafik düzeni ve trafik güvenliğidir. Trafik yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun konusunu oluşturan trafik hepimizin hayatının bir parçasıdır bu yüzdendir ki bu suçun mağduru toplumu oluşturan herkestir.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA HAREKET VE NETİCE
Ulaşıma ilişkin işaretlere veya işletim sistemine müdahale ederek tehlikeye neden olma
Bu suç tipinde işlenen suç hareketini ve neticesini madde madde irdelemek daha anlamaya müsait olacaktır. Bu sebepten dolayı ilk fıkrada bahsedilen suçtan başlayalım.
TCK m.179/1 maddesinde ele alınan suç, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirmek, kullanılamaz hale getirmek, konuldukları yerden kaldırmak, yanlış işaretler vermek, geçiş, kalkış, varış, veya iniş yolları üzerine bir şey koymak ya da teknik işletim sistemine müdahale etmek suretiyle işlenebilmektedir.
Saymış olduğumuz hareketler suçu oluşturan hareketlerdir. Bu hareketler seçimlik hareketlerdir. Herhangi birinin işlenmesiyle suç oluşmaktadır. Yalnız unutulmamalıdır ki bu hareketlerin yapılması tek başına bir suç oluşması için yeterli değildir. Bu hareketlerin kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından somut bir tehlikeye neden olması gerekmektedir. Suç ile tehlike arasındaki bağ ise hakim tarafından araştırılmaktadır.
Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım aracını tehlikeli bir şekilde sevk ve idare etme
Türk Ceza Kanunumuzun 179. Maddesinin ikinci fıkrasında bu suç tipi ele alınmaktadır.
Sevk ve idare hangi hareketle yapılacağı belli olmayan bir fiildir. O yüzden seçimlik hareketli değil serbest hareketli bir suçtur. Kanun metninde bahsedilen aracın herhangi bir tanımı veya özelliği yapılmamıştır. Aracın motorlu veya motorsuz olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Veya akla gelecek diğer bir soru aracın özel mal veya kamu malı olmasının da bir önemi bulunmamaktadır. Bu suçun tehlike suçu olması bakımından geçerliliği ortada bir tehlike olup olmamasına bağlıdır. Suçu oluşturan serbest hareketin işlenmesi sonucunda bir tehlike oluşmamış ise suçtan bahsedilememektedir. Ulaşım aracının gerekli onarım ve bakımının yapılmaması halinde sevk ve idare edilmesi bunun sonucunda kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı açısından bir tehlikeye neden olunması da bu suç tipini oluşturmaktadır.
- Sürücü belgesi olmadan araç kullanmak bir kabahat olarak düzenlenmektedir ve yaptırımı para cezasıdır. Yalnız bilinmesi gerekir ki kişinin sürücü belgesi geri alınmış ya da iptal edilmiş ise yukarıda bahsetmiş olduğumuz maddenin yani TCK 179/2’ nin korumuş olduğu hukuki yarar ihlal edileceğinden bu madde kapsamında yer almaktadır. Yargıtay kararlarında bu durumun yansımaları görülmektedir.
Alkol, uyuşturucu madde veya diğer bir nedenle güvenli şekilde araç sevk ve idare edemeyeceği halde araç kullanma
Türk Ceza Kanunu madde 179/3. Maddesinde düzenlenen suçun oluşması için, kişinin alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle güvenli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanması bu suçu oluşturmaktadır. Bu sayılan sebepler sonucu kişi güvenli sürüş yeteneğini kaybetmelidir. Ki güvenli sürüş yeteneğinin kaybedilmesi suçun oluşması için yeterli değildir. Bu yeteneğini kaybeden kimse araç kullanmalıdır. Başka bir nedenle olarak nitelenen kısım için örnek verecek olursak, kişinin yorgun ve uykusuz olarak araç kullanması, o an hasta olması gibi sebepler sayılabilmektedir. Kişinin güvenli sürüş yeteneğine sahip olmasını, trafiğin olağan akışında, öngörülmesi mümkün olmayan, olağanüstü durumlarda aracı sevk ve idare edecek zihinsel ve fiziksel yetilere tamamen hakim olması olarak tanımlayabiliriz.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA TEŞEBBÜS VAR MI?
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu bir tehlike suçu olduğundan teşebbüse elverişli değildir. Lakin bazı olaylarda teşebbüs hükümlerinin uygulanması akıllara gelebilmektedir. Örnek verecek olursak ‘DUR’ levhasını sökmeye çalışan bir kişinin levhayı sökemeden yakalanması durumunda teşebbüs hükümlerinin uygulanması akıllara gelebilmektedir. Teşebbüs durumunda hareket tamamlanmadan suç işlenmeden sadece teşebbüs etme aşamasında kalmış demektedir.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA MANEVİ UNSUR
Kanunumuzca tanımı yapılan bu suç tipinin manevi unsuru kasttır. Bu suç kasıtlı şekilde işlenen bir suçtur. Failin suç işlerken amacının bir önemi bulunmamaktadır.
Kişi ‘DUR’ levhasını söküp odasına asıp dekorasyon amacı da gütse ve bunun sonucunda bir tehlike yaşansa kişi Türk Ceza Kanunu madde 179 hükümlerince suç işlemiş sayılmaktadır. Suçun manevi unsurununun kast olduğu birinci ve ikinci fıkra hükümlerince açıktır.
Türk Ceza Kanunu madde 34 ‘(1) Alkol ya da uyuşturucu maddenin, irade dışı alınmış olması ya da geçici bir nedenle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.(2) İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükümleri uygulanmaz.’
Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere kişi iradesi dışında alkol veya uyuşturucu madde etkisinde ise ve 179. Maddedeki suçlardan herhangi birini işlemiş ise kişinin kusurlu olmadığı tespit edilip kişiye ceza verilmeyecektir. Akıllara bu suçun taksirle işlenip işlenemeyeceği gelmektedir. Bu suçun taksirle işlenen biçimi farklı bir suç tipi olarak kanunda karşımıza çıkmaktadır.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA HUKUKA AYKIRILIK
Kimi zamanlar insanlar zorunluluk halleriyle karşı karşıya kalabilmektedir. Bir ambulans şoförünün hızla makas atarak ilerlemesi, polis memurunun suçluyu yakalayabilmek adına süratle araç kullanması, alkollü bir kişinin eşini hastaneye yetiştirmek amacıyla arabaya binmesi, gibi pek çok hukuka uygunluk nedeni karşımıza çıkabilmektedir. Bu tarz durumlarda hukuka uygunluk söz konusu olmaktadır. Zorunluluk hali kapsamında yargılamada değişiklik meydana gelmektedir. Büromuzun deneyimli avukatlarına danışarak mağdur olduğunuz olayları çözüme kavuşturabilirsiniz.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA SUÇLARIN BİRLEŞMESİ VE İŞTİRAK
Bilgilendirmemize bir örnekle başlayacak olursak kişi trafik güvenliğini tehlikeye sokacak biçimde hızlı araba kullanıyor ve sonucunda bir kişinin yaralanmasına sebep oluyor. Bu tarz bir durumda Yargıtay Türk Ceza Kanunu madde 44 uyarınca fikri içtima hükümlerini uygulamaktadır.
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda her türlü iştirak söz konusudur. Konumuz olan suçun kanun maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası için yalnızca azmettirme veya yardım etme şeklinde iştirak mümkün görünmektedir.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA YAPTIRIM
İşlediğimiz suçun kanun maddesine bakacak olursak fıkralarda belirtilen cezalar bu suçların yaptırımlarını oluşturmaktadır.
179/1 teşkil eden bir suç işlendiğinde cezası bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasıdır.
179/2 teşkil eden bir suç işlendiğinde cezası üç aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır.
179/3 teşkil eden bir suçta ise kanun bir ceza belirlememiş fakat ikinci fıkraya bir atıfta bulunmuştur bu sebeple bu fıkranın cezası üç aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır.
TCK m.49/2:
Hükmedilen bir yıl ve daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır.
Kanun metninden anlaşılacağı üzere trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu koşullar gerçekleştiği vakitte adli para cezasına çevrilebilmektedir.
Ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda erteleme yani hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi yine aynı şekilde şartlar mevcut olursa mümkündür.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA YARGILAMA NASIL OLUR?
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu şikayete tabi suçlardan değildir, şikayete tabi olmayan suçlar re’sen (kendiliğinden, yani bir şikayete gerek duyulmadan) takip edilmesi gereken suçlardır. Halk arasında kamu davası diye bilinir. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu re’sen takip edilen bir suçtur. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA HUKUKİ YARDIMIN ÖNEMİ
Her ne olursa olsun herkesin savunulma hakkı bulunmaktadır. Bazı durumlarda insanlar karamsarlığa kapılmaktadır. Bir zorunluluk hali yaşamış olabilirsiniz, iradeniz dışında alkol almış veya uyuşturucu madde almış olabilirsiniz. Sonuçların böyle olacağını kestirememiş olabilirsiniz, veya kendinizi araç kullanacak kadar yetkin hissetmiş olabilirsiniz. Avukatlar herkes için ve her zaman vardır. Müvekkillerimizin talepleri bizim için her şartta ve her zaman önemlidir. Ofisimiz çözüm odaklıdır. Ceza hukuku hukuk büromuzun deneyimli avukatları mağdur olmamanız için bir telefon uzağınızda sizi bekliyor olacaklar. Alacağınız hukuki yardım sonucunda hakkınızı en iyi ve sağlıklı yöntemle korumuş olursunuz. İstanbul ceza avukatlarıyla, Nişantaşı ceza avukatlarıyla tarafımızla iletişime geçerek görüşebilir, bilgi alabilirsiniz. Unutmayın; hasta olduğunuzda doktora gidiyorsanız, hukuki meselelerinizde de mutlaka bir tecrübeli avukata başvurmalısınız.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİYE ATMA SUÇU YARGITAY KARARI
Yargıtay Kararı – 12. CD., E. 2012/12992 K. 2012/5144 T. 23.2.2012
5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur.
Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu Beşinci İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere;
alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla;
Erdoğan HEYBET