Ara

Katalog Suç Ne Demek? Katalog Suçlar Nelerdir?

Katalog Suç Ne Demek? Katalog Suçlar Nelerdir?

Katalog suç, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında düzenlenmiş olup, belirli kontrol tedbirleri kapsamında uygulanmasını içeren suç olarak ifade edilir. İletişimin denetlenmesi, gözaltı, tutuklama ve teknik takip gibi koruma tedbirleri ise uygulanabilecek koruma tedbirlerinden bazılarıdır. Şimdi biz de içeriğimizde katalog suç ne demek? Katalog suçlar nelerdir? gibi pek çok soruya yanıt vererek, sizi bilgilendirmeye çalışacağız.

Katalog Suç Ne Demek? 

Katalog suçlar, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenmektedir. Katalog suç, bazı koruma tedbirlerinin uygulanacağı sınırlı sayıdaki suçları ifade etmektedir. Katalog suçlara dair uygulanabilecek belirli bazı koruma tedbirleri bulunmaktadır. Bu sınırlı sayıdaki suçların işlenmesi halinde, bu tedbirler öngörülebilecektir. Katalog suç ne demek? sorusuna bu şekilde yanıt verebiliriz. Katalog suçlar kapsamında uygulanabilecek koruma tedbirleri ise aşağıda yer almaktadır.

Katalog Suçlar Hangileridir?
Katalog Suçlar Hangileridir?

Katalog Suçlar Hangileridir?

Katalog suçlar, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinin 3. fıkrasında, “Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir.” denilmek suretiyle, sınırlı olarak sayılmıştır. Peki, bu kapsamda katalog suçlar nelerdir?

  • Soykırım ve insanlığa karşı suçlar
  • Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti
  • Kasten öldürme suçu,
  • Kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçu
  • İşkence suçu
  • Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence suçu
  • Cinsel saldırı suçu
  • Cinsel saldırı suçunun basit bedensel temas ve sarkıntılık haricinde kalan kısmı
  • Çocukların cinsel istismarı suçu
  • Hırsızlık ve yağma suçları
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu
  • Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu,
  • Devletin güvenliğine karşı suçlar,
  • Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar,
  • Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı suçları,
  • Banka yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları tarafından işlenen zimmet suçu,
  • Yönetici olsun veya olmasın bankanın gerçek kişi ortakları tarafından işlenen zimmet suçu,
  • Hapis cezasını gerektiren kaçakçılık suçlarının tamamı,
  • Kasten orman yakma suçu,
  • Toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında yasadışı örgütlere ait bazı belirli simgeleri kullanmak,
  • Terör örgütü propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde kimlik gizlemek amacıyla yüzü gizleme suçu,
  • Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu,
  • Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu

Sayılan suçlardan birinin işlenmesi halinde Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen katalog suç gündeme gelmiş olacaktır.


Ceza Hukuku ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve Ceza Hukuku alanındaki diğer konularda bilgi edinmek isterseniz, ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.


Katalog Suçlara Dair Uygulanabilecek Koruma Tedbirleri

Katalog suçların varlığı halinde uygulanabilecek bazı koruma tedbirleri mevcuttur. Buna göre katalog suçlara dair uygulanabilecek koruma tedbirleri aşağıdaki gibidir:

  • Tutuklama
  • Gözaltı
  • Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma
  • Postada el koyma
  • Şirket yönetimi için kayyım tayini
  • İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması
  • Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi
  • Teknik araçla izleme
  • Zorlama amaçlı el koyma ve teminat belgesi

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda sınırlı sayıda sayılan katalog suçlardan birinin işlenmesi halinde, yukarda sayılan koruma tedbirleri uygulanabilmektedir.

Örneğin, kural, suç işlendiğinde tutuklama tedbirinin öngörülebilmesi için sebeplere yönelik araştırma yapılarak ölçülülük ilkesi çerçevesinde tutuklama tedbirine hükmedebilmek iken, katalog suçlardan birinin varlığı halinde bu sebeplere yönelik araştırma yapılmaksızın tutuklama tedbirine hükmedilebilecektir.

Tutuklama Nedeni Sayılan Katalog Suçlar Hangileridir?

Koruma tedbirlerinden bir tanesi olan tutuklama, delillerin korunması ya da şüphelinin kaçmasının önlenmesi maksadı ile uygulanan ve geçici olan bir tedbirdir. Ayrıca tutuklama emri soruşturma veya kovuşturma aşamasında verilebilir. Peki, tutuklama nedeni sayılan katalog suçlar hangileridir?

  • Kasten Öldürme Suçu
  • İşkence Suçu
  • Cinsel Saldırı Suçu
  • Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar
  • Hırsızlık Suçu
  • Çocukların Cinsel İstismarı
  • Kasten Yaralama Suçu (Silahla İşlenen)
  • Uyuşturucu ya da Uyarıcı Madde Ticareti Suçu
  • Anayasal Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar
  • Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma

Yukarıdaki suçlar, tutuklama gerektiren katalog suçlar arasında yer almaktadır. Bu suçları işleyen kişilerin koruma tedbirleri kapsamında tutuklanmasına hükmedilebilir.

 

Tutuklama Gerektiren Katalog Suçlar
Tutuklama Gerektiren Katalog Suçlar

Tutuklama Nedir?

Tutuklama, geçici olarak başvurulan bir koruma tedbiridir. Bu koruma tedbirine, delillerin korunması, şüpheli veya sanığın kaçmasını önleme gibi nedenlere dayanarak başvurulması mümkündür.

Tutuklama Kararı Verilmesinin Şartları Nelerdir?

Bir koruma tedbiri olan tutuklama, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinde düzenlenmiştir.

Buna göre, tutuklama tedbirine hükmedilebilmesi için,

  • Kuvvetli suç şüphesi,
  • Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren deliller ve
  • Tutuklama nedeni olması gerekir.

Kuvvetli suç şüphesi, şüpheli veya sanığın suçu işlediği olasılığının yadsınamaz derecede yüksek olması anlamına gelmektedir.

Ceza yargılamasını yapacak olan hakim veya mahkeme, ilk olarak kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığını değerlendirecektir. Bu bakımdan eğer şüpheli veya sanığın suç işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi mevcutsa buna ilişkin somut delillerin de varlığı halinde tutuklama nedeni olup olmadığına bakılacaktır. Tutuklama nedeninin varlığı halinde tutuklama tedbirine hükmolunabilmektedir.

Bir tutuklama nedeninin mevcut olduğunun kabul edildiği haller aşağıdaki gibidir:

  • Şüpheli veya sanığın davranışları delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme hususunda kuvvetli şüphe oluşturuyorsa,
  • Şüpheli veya sanığın davranışları tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususunda kuvvetli şüphe oluşturuyorsa tutuklama nedeni var sayılabilecektir.

Ayrıca, yukarda da bahsedildiği üzere, katalog suçların işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde de bir tutuklama nedeninin mevcut olduğu kabul edilebilecektir.

Tutuklama Bakımından Sanık veya Şüphelinin Temel Hakları

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 147. maddesi uyarınca, şüpheli veya sanığın tutuklama sorgusunda bazı hakları bulunmaktadır. Bu haklar,

  • Avukatın hukuki yardımına başvurma hakkı,
  • Susma hakkı,
  • Delillerin toplanmasını isteme hakkı ve
  • Savunma hakkı şeklinde sayılabilir.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 147. maddesinin 1. fıkrasının c bendi uyarınca, şüpheli veya sanığa, müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukuki yardımından yararlanabileceği, müdafinin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceği şüpheli veya sanığa bildirilecektir.

Eğer şüpheli veya sanık, müdafi seçecek durumda değilse ve bir müdafinin yardımından faydalanmak istiyorsa, kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirilecektir. Ayrıca, CMK m. 147/f.1, e uyarınca, şüpheli veya sanığa yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmama hakkı olduğu da bildirilecektir.

CMK 147/f.1, f uyarınca şüpheli veya sanığa şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği bildirilecek ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olanağı tanınacaktır.

Tutuklamaya İtiraz Süresi Nedir?

Tutuklama tedbirine hükmedildiği takdirde bu karara karşı itiraz kanun yoluna gidilmesi mümkündür. Ceza Muhakemesi Kanunu’nu uyarınca tutuklamaya itiraz süresi 7 gündür. Tutuklamaya itiraz süresi, şüpheli veya sanığın tutuklandığı gün dikkate alınmadan hesaplanacaktır.(Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 268. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “7 gün” ibaresi 1/06/2024 tarihinde yürürlüğe girmek üzere “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.)

 

Tutuklama Kararına İtiraz Kimler Tarafından Yapılabilir?

Kural olarak tutuklamaya itiraz yoluna başvurma hakkı şüpheli veya sanığa tanınmış bir hak olmakla birlikte Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen bazı kişilerin de tutuklamaya itiraz yoluna başvurması mümkündür. Buna göre,

  • Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 261. maddesinde öngörüldüğü üzere, avukat müdafiliğini veya vekilliğini üstlendiği kişilerin açık arzusuna aykırı olmamak koşuluyla kanun yollarına başvurabilir. Bu takdirde tutuklamaya itiraz başvurusu, tutuklanan şüpheli veya sanığın avukatı tarafından da yapılabilecektir.
  • Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 262. maddesi uyarınca, şüpheli veya sanığın yasal temsilcisi ve eşi, şüpheli veya sanığa açık olan kanun yollarına süresi içinde kendiliklerinden başvurabilirler. Bu takdirde şüpheli veya sanığın varsa yasal temsilcisi ve eşi de itiraz yoluna başvurabilecektir.

Tutuklama Kararına İtiraz Nasıl ve Nereye Yapılır?

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 268. maddesinde tutuklama kararına itirazın nasıl yapılacağı düzenlenmektedir.

Buna göre, tutuklamaya itiraz ilgililerin kararı öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde bir dilekçe vermek suretiyle veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle kararı veren mercie yapılacaktır. (Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 268. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “7 gün” ibaresi 1/06/2024 tarihinde yürürlüğe girmek üzere “iki hafta” şeklinde değiştirilmiştir.)

Bu durumda kararına itiraz edilen hakim veya mahkeme, itirazı yerinde gördüğü takdirde kararını düzeltecektir. Eğer mahkeme itirazı yerinde görmezse, en çok üç gün içinde itirazı incelemeye yetkili mercie gönderecektir.

CMK m. 268/f.3, b uyarınca sulh ceza hakimliğinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin verdiği kararlara karşı yapılan itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulunduğu asliye ceza mahkemesi hakimine aittir.

Tutuklama Süresi En Çok Ne Kadar Olabilir?

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, tutukluluk hali soruşturma ve kovuşturma için gerekli olan makul süreden uzun sürerse, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilmiş sayılacaktır. Bu bakımdan tutuklama tedbiri bakımından tutukluluğun süresi önem arz etmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 102. maddesi uyarınca,

  • Soruşturma Bakımından Azami Tutukluluk Süresi: Soruşturma evresinde tutukluluk süresi, ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işler bakımından altı ayı, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işler bakımından ise bir yılı geçemez.
  • Asliye Ceza Mahkemesinde Tutukluluk Süresi: Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok 1 yıldır. Bu süre, zorunluluk hallerinde 6 ay daha uzatılabilmektedir.
  • Ağır Ceza Mahkemesinde Tutukluluk Süresi: Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde tutukluluk süresi en çok 2 yıldır. Bu süre zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilmektedir. Bu süre toplam 3 yılı geçemez.
  • 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu Kapsamında Tutukluluk Süresi: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda beş yılı geçemez.

Yukarda bahsedilen tutukluluk süreleri, fiili işlediği sırada on beş yaşını doldurmamış çocuklar bakımından yarı oranında; on sekiz yaşını doldurmamış çocuklar bakımından ise dörtte üç oranında uygulanacaktır. (CMK m. 102/f.5)

Tutuklama Bakımından Yakalama Kararı ve Yakalama Kararına İtiraz Hakkı

Kanunda yakalama kararına itiraz hakkı açıkça düzenlenmemiştir. Uygulamada mahkemeler şüpheli veya sanığın yokluğunda tutuklamaya yönelik yakalama kararına hükmetmektedirler. Buna ilişkin itiraz hakkı ise kararda çoğunlukla gösterilmemektedir. Ancak sanık veya şüphelinin tutuklamaya yönelik yakalama kararına itiraz hakkına sahip olduğu kabul edilmelidir.

Tutuklamaya yönelik yakalama kararı bir koruma tedbiri olarak kabul edilebilmektedir. Bu açıdan şüpheli veya sanık, itiraz hakkını Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca (CMK m. 267 vd.) kullanabilecektir.

Tutuklama Kararına Hükmedilemeyecek Haller

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda tutuklama tedbirine hükmedilmesi mümkün olmayan bazı haller düzenlenmiştir. Buna göre,

  • Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, işin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.
  • Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, sadece adli para cezasını gerektiren suçlarda tutuklama kararı verilemez.
  • Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlar hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.

Tutukluluğun Gözden Geçirilmesi

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 108. maddesi uyarınca, soruşturma evresinde şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde ve en geç otuzar günlük süreler itibariyle tutukluluk halinin devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hakimi tarafından şüpheli veya müdafii dinlenilmek suretiyle karar verilecektir.

Tutukluluk durumunun incelenmesinin, yukarda belirtilen süre içinde şüpheli tarafından istenmesi de mümkündür.

Anılan madde uyarınca, hakim veya mahkeme, tutukevinde bulunan sanığın tutukluluk halinin devamının gerekip gerekmeyeceğine her oturumda veya koşullar gerektirdiğinde oturumlar arasında ya da yukarda belirtilen süre içinde re’sen (kendiliğinden) karar verecektir.

Sıkça Sorulan Sorular

Tutuklama Yasağı Nedir?

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda bazı haller bakımından tutuklama tedbirine hükmolunamayacağı düzenlenmiştir. Bu haller bakımından tutuklama yasağı gündeme gelir.

  • Yalnızca adli para cezasını gerektiren suçlar,
  • Hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlar (vücut dokunulmazlığına karşı hasten işlenen suçlar hariç olmak üzere),
  • İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbirinde ölçülülüğe aykırılık,

olması halinde tutuklama tedbirine hükmedilemez.

Azami Tutukluluk Süresi Nedir?

Azami tutukluluk süresi, şüphelinin kendisine yüklenen suç nedeniyle tutuklu olarak yargılanabileceği en uzun süreyi ifade etmektedir. Bu süreler Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Tutukluluğun Gözden Geçirilmesi Nedir?

Tutukluluğun gözden geçirilmesi, tutukluluk incelemesini ifade etmektedir. Tutukluluğun incelenmesi, şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde tutukluluğunun devamı halinin gerekip gerekmediğinin incelenmesidir.

Tutukluluğun Devamı Kararı Nedir?

Tutukluluğun devamı kararı, halihazırda tutukevinde tutuklu bulunan şüpheli hakkında tutukluluk halinin devamına karar verilmesi anlamına gelmektedir.

Tutukluluğun Devamı Kararına İtiraz Mümkün Müdür?

Tutukluluğun devamı kararı verilmesi halinde itiraz kanun yoluna başvurmak mümkündür. Bu takdirde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun itiraz kanun yoluna ilişkin hükümler doğrultusunda tutukluluğun devamı kararı bakımından itiraz kanun yoluna başvurulabilecektir.

Kasten Yaralama Katalog Suç Mu?

Kasten yaralama ve onun neticesinde ağırlaşmış kasten yaralama suçu, katalog suçlar arasında yer almaktadır. Bu suçu işleyen kişiler belirlenen koruma tedbirlerine maruz kalabilirler.

Yağma Katalog Suç Mu?

Hırsızlık ve yağma suçları, katalog suçlar arasında yer almıştır. Bu kişiler koruma tedbirleri kapsamında çeşitli uygulamalarla karşı karşıya kalabilirler.

Göçmen Kaçakçılığı Katalog Suç Mudur?

Türk Ceza Kanunu’nun 79. maddesinde yer alan göçmen kaçakçılığı suçu katalog suçlar arasında yer almaktadır. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçu olarak sınıflandırılmaktadır.

Sonuç

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinin 3. fıkrasında katalog suçlar sayılmıştır. Buna göre, katalog suçlardan biri kendisine yüklenen şüpheli veya sanık hakkında Kanun’da belirtilen koruma tedbirlerinden birine hükmedilmesi mümkündür.

Tutuklama tedbiri de Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen bir koruma tedbiridir. Tutuklama kararı verildiği takdirde bu karara karşı Kanunun ilgili maddeleri doğrultusunda itiraz kanun yoluna başvuru mümkündür.

Katalog Suçlar ve Tutuklama Kararı Bakımından Avukatın Önemi

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenen katalog suçlar ve buna ilişkin olarak hükmedilebilecek koruma tedbirleri bakımından usul oldukça önemlidir. Hakkında tutuklama kararı verilen şüpheli veya sanığın haklarını bilmesi, azami tutukluluk süresi hakkında bilgi sahibi olması ve bu haklarını doğru şekilde kullanabilmesi gerekmektedir.


Katalog suçlar ile ilgili yaşadığınız sorunlarda, Burak Temizer Hukuk Bürosu’nun deneyimli İstanbul ceza avukatı kadrosu her zaman yanınızda yer almaktadır.


Bu bakımdan, katalog suçlar ve koruma tedbirlerine hükmedilmesi durumlarında bir müdafi yardımına başvurmak kritiktir. Özellikle yukarda bahsi geçen hususlar kişinin uzman bir ceza avukatı yardımına başvurmasını gerektirmektedir. Burak Temizer Hukuk Bürosu tecrübeli ceza avukatları ile danışmanlık dahil hizmet sunmaktadır.

BURAK TEMİZER HUKUK BÜROSU