Boşanma davalarında en çok sorulan sorulardan biri şudur: “aldatmada 3. kişiye tazminat davası açılabilir mi?” veya “Eşim beni aldattı, eşimin birlikte olduğu kişiye dava açabilir miyim?” Bu soru, hukuken çok tartışılmış, yıllar boyunca mahkemeler farklı kararlar vermiştir. 2018 yılında Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu bu konuda kesin hüküm vermiş, 2023 yılında Anayasa Mahkemesi de bu yaklaşımı anayasal düzeyde teyit etmiştir. Artık çizgi nettir: “aldatmada 3. Kişiye tazminat davası açılabilir mi? bu soruya hayır açılamaz şeklinde cevap vermemiz gerekir. Ancak bazı istisnalar vardır; üçüncü kişi aldatmadan bağımsız bir şekilde doğrudan aldatılan eşin kişilik haklarını ihlal ederse, sorumluluğu gündeme gelebilir. Aşağıda tüm süreci detaylı anlatacağız, herkesin anlayabileceği şekilde kaleme aldığımız yazımızı keyifle okumanızı dileriz.
İçindekiler
- 1 Aldatmada 3. Kişiye Tazminat Davası Açılabilir mi? | Yargıtay’ın İçtihadı Birleştirme Kararı Ne Diyor?
- 2 Aldatmada 3. Kişiye Tazminat Davası Açılabilir mi? | Anayasa Mahkemesi’nin 2023 Tarihli Kararı Ne Diyor?
- 3 Eşimin Beni Aldattığı 3. Kişiye Dava Açabilir miyim?
- 4 Hangi Durumlarda Üçüncü Kişiye Dava Açılabilir?
- 5 Vatandaş İçin Özet Sonuç :
- 6 Sonuç
- 7 Sıkça Sorulan Sorular
Aldatmada 3. Kişiye Tazminat Davası Açılabilir mi? | Yargıtay’ın İçtihadı Birleştirme Kararı Ne Diyor?
Yargıtay daireleri uzun süre boyunca farklı kararlar verdi. Bazı daireler, evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiyi sorumlu tutarken; diğerleri, sadakat borcunun yalnızca eşler arasında olduğunu belirtiyordu.
Bu çelişkiyi gidermek üzere Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 06.07.2018 tarihli ve E.2017/5, K.2018/7 sayılı kararında şunu netleştirdi:
-
Sadakat yükümlülüğü eşler arasındadır.
-
Üçüncü kişi bu yükümlülüğün muhatabı değildir.
-
Evli olduğunu bilerek birlikte olma olgusu, aldatılan eşin kişilik haklarına yönelmiş doğrudan bir saldırı değildir.
-
Dolayısıyla üçüncü kişiye sırf bu nedenle manevi tazminat açılamaz.
Bu karar, 08.12.2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlandı ve bağlayıcı hale geldi. Artık hukuk uygulamasında, üçüncü kişiye açılan “sırf aldatma” gerekçeli davaların tamamı reddedilmektedir.
Kararın gerekçesi de önemlidir. Yargıtay, “kişilik hakkı” kavramını, saldırının doğrudan mağdura yönelmiş olmasını şart koşarak dar yorumladı. Sadakat borcu eşler arasında doğan bir yükümlülük olduğu için üçüncü kişi bu borcu ihlal etmiş sayılmaz. Başka bir deyişle, üçüncü kişi evli olduğunu bilerek ilişki kursa bile, doğrudan mağdura yönelmiş bir hakaret, ifşa veya saldırı olmadığı sürece tazminat sorumluluğu doğmaz.
Kararın tam metni için: Yargıtay İBK 2018/7 – LEXPERA.
Aldatmada 3. Kişiye Tazminat Davası Açılabilir mi? | Anayasa Mahkemesi’nin 2023 Tarihli Kararı Ne Diyor?
Yargıtay’ın bu içtihadından sonra mesele Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Başvurucu Ömer Sivrikaya, eşinin birlikte olduğu kişiye açtığı manevi tazminat davası reddedilince, “aile hayatıma saygı hakkım ihlal edildi” iddiasıyla bireysel başvuru yaptı.
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 25.10.2023 tarihli ve B. No: 2020/3519 sayılı kararında şu tespitleri yaptı:
-
Derece mahkemeleri, Yargıtay’ın içtihadına uygun hareket etmiştir.
-
Bu içtihat öngörülebilir, istikrarlı ve makuldür; hukuki güvenliği zedelemez.
-
Sadakat borcunun eşler arasında olması nedeniyle üçüncü kişiye sırf aldatma gerekçesiyle tazminat yüklenmemesi makul bir tercihtir.
-
Bu nedenle davanın reddi, aile hayatına saygı hakkının ihlali değildir.
Anayasa Mahkemesi çoğunluğu, Yargıtay’ın çizgisini anayasal düzeyde onamıştır. Kararın tam metni için: AYM – Ömer Sivrikaya, 25.10.2023.
Eşimin Beni Aldattığı 3. Kişiye Dava Açabilir miyim?
Türk hukukunda bu sorunun cevabı nettir: Hayır, yalnızca aldatma nedeniyle üçüncü kişiye doğrudan tazminat davası açılamaz. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı (2018/7) ve Anayasa Mahkemesi’nin 2023 tarihli kararı, sadakat yükümlülüğünün yalnızca eşler arasında bulunduğunu açıkça ortaya koymuştur.
Ancak şu ayrım önemlidir: Eğer üçüncü kişi aldatmadan bağımsız olarak doğrudan sizin kişilik haklarınıza saldırmışsa —örneğin hakaret etmiş, sosyal medyada küçük düşürücü paylaşımlar yapmış, mahrem görüntülerinizi ifşa etmiş ya da tacizde bulunmuşsa— bu durumda Türk Borçlar Kanunu m.58 çerçevesinde manevi tazminat davası açabilirsiniz.
Hangi Durumlarda Üçüncü Kişiye Dava Açılabilir?
Burada en önemli ayrım şudur: Salt aldatma sebebiyle üçüncü kişiye dava açılamaz. Yani eşinizin sizin dışınızda biriyle birlikte olması tek başına, o kişi hakkında dava açmanıza yetmez. Ancak üçüncü kişi, aldatmadan bağımsız olarak doğrudan sizin kişilik haklarınıza saldırmışsa, işte o zaman dava yolu açılır.
Peki hangi durumlar “kişilik hakkına saldırı” sayılır? İşte vatandaşın günlük hayatında karşılaşabileceği örneklerle:
-
Hakaret: Eşinizin birlikte olduğu kişi size doğrudan hakaret etmişse (örneğin telefonda veya sosyal medyada ağır küfürler yazmışsa), bu artık sadece bir ilişki değil, sizin onur ve saygınlığınıza yönelmiş bağımsız bir saldırıdır.
-
Sosyal medyada teşhir: Üçüncü kişi sosyal medyada sizi hedef alarak küçük düşürücü ifadeler paylaşmış, hatta eşinizle olan birlikteliğini sizinle alay edercesine duyurmuş olabilir. Bu da kişilik hakkınızı ihlal eder.
-
Mahrem görüntülerin ifşası: Sizin özel hayatınıza dair görüntülerin, mesajların ya da eşinizle ilişkinize dair özel bilgilerin size gönderilmesi veya üçüncü kişilerle paylaşılması, çok ağır bir ihlaldir.
-
Taciz ve tehdit: Üçüncü kişi sizi sürekli arıyor, mesaj atıyor ya da “evliliğini bitir yoksa şöyle olur” gibi tehditlerde bulunuyorsa, bu durum dava açmanız için ayrı bir sebeptir.
-
Konut dokunulmazlığının ihlali: Üçüncü kişi evinize gelmiş, kapınıza dayanmış ya da izinsiz şekilde özel alanınıza girmişse, bu da bağımsız bir saldırıdır.
Tüm bu örneklerde artık mesele “aldatma” olmaktan çıkıp, doğrudan size yönelmiş bir saldırı haline gelir. İşte o zaman Türk Borçlar Kanunu m.58 kapsamında manevi tazminat davası açabilirsiniz.
Böyle Bir Durumda Görevli Mahkeme, Yetki, Zamanaşımı ve İspat
Normal şartlarda, sırf aldatma sebebiyle üçüncü kişiye tazminat davası açılamaz. Ancak üçüncü kişi aldatmadan bağımsız bir biçimde aldatılan eşin kişilik haklarına doğrudan saldırmışsa (örneğin hakaret etmiş, mahrem görüntüyü ifşa etmiş, tacizde bulunmuş), işte o durumda davanın önünü açan hukuki zemin doğar. Böyle bir halde artık görevli mahkeme, yetki, zamanaşımı ve ispat kuralları devreye girer.
Görevli Mahkeme:
Bu tür davalar genellikle Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Çünkü dava, bir aile hukukundan ziyade bir haksız fiil – kişilik hakkı ihlali davası niteliği taşır. Dolayısıyla Aile Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Yetkili Mahkeme:
Hangi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gidileceği HMK m.16’ya göre belirlenir. Buna göre:
-
Haksız fiilin işlendiği yer,
-
Zararın meydana geldiği yer,
-
Ya da zarar görenin (aldatılan eşin) yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
Bu üç seçenekten herhangi biri kullanılabilir, yani mağdur açısından seçimlik yetki vardır.
Zamanaşımı:
Türk Borçlar Kanunu m.72’ye göre haksız fiillerde:
-
Olayın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl,
-
Her hâlde fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl,
içinde dava açılması gerekir. Eğer üçüncü kişinin davranışı aynı zamanda ceza hukuku açısından suç teşkil ediyorsa (örneğin hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal, tehdit gibi), cezanın daha uzun zamanaşımı süresi uygulanabilir.
İspat:
Bu tür davaların en kritik noktası ispattır. Çünkü mahkeme önünde kişilik hakkı ihlalinin gerçekten yaşandığını somut delillerle ortaya koymak gerekir.
-
Mesaj kayıtları: WhatsApp, SMS, e-posta yazışmaları veya sosyal medya mesajları, tarih ve saat bilgileriyle birlikte kullanılabilir.
-
Ekran görüntüleri: Özellikle sosyal medya paylaşımlarının veya hakaret içeren mesajların ekran görüntüleri delil niteliğindedir. Ancak bunların kaynağının doğruluğu gerektiğinde bilirkişi incelemesiyle teyit edilir.
-
Tanık beyanları: Hakaretin, küçük düşürücü bir davranışın veya konut dokunulmazlığının ihlalinin tanıklarca görülmüş olması güçlü delil oluşturur.
-
Bilirkişi raporları: Özellikle elektronik verilerin doğruluğu konusunda mahkeme bilirkişi incelemesi yaptırabilir.
-
Ceza dosyaları: Eğer aynı olay nedeniyle savcılığa suç duyurusu yapılmışsa, ceza dosyasındaki deliller de hukuk mahkemesinde kullanılabilir.
Burada en önemli husus, delillerin hukuka uygun elde edilmiş olmasıdır. Örneğin, üçüncü kişinin telefonuna yasa dışı yolla girerek elde edilen mesaj kayıtları mahkemede geçerli sayılmaz ve ayrıca ceza sorumluluğu doğurabilir. Bu nedenle deliller, hukukun çizdiği sınırlar içinde toplanmalıdır.
Yukarıdaki Durumlarda Tazminat Miktarı Nasıl Belirlenir?
Manevi tazminat davalarında miktar bakımından hakimin takdir yetkisi vardır, zira manevi tazminat soyut üzüntülere elem keder strese vb dayandığı için net bir şey söyleyebilmek mümkün değildir. Talep edilen rakama kesin be kesin hükmedileceğine dair bir düşünce değildir, hakim talep edilenden daha azına takdiren hükmedebilir; ki genellikle de böyle olur. Üçüncü kişiye karşı açılan manevi tazminat davalarında illa ki sabit bir rakam belirlenmez. Her olayın koşullarına göre ayrı değerlendirme yapılır. Hakaretin ağırlığı, olayın aleniyet kazanıp kazanmadığı, sosyal medyada ne kadar kişiye ulaştığı, mağdurun ruhsal dünyasında yarattığı etki, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, failin kastı ve davranışın sürekliliği gibi pek çok unsur dikkate alınır.
Örneğin sadece bir defalık basit bir hakaret ile sosyal medyada yüzlerce kişiye açık bir ifşa aynı kefeye konulmaz. Hakim, mağdurun yaşadığı üzüntüyü bir nebze telafi edecek, caydırıcı etki yaratacak ve hakkaniyete uygun bir miktara hükmeder. Yani tazminat miktarı tamamen olayın ağırlığına ve ispat gücüne bağlıdır.
Vatandaş İçin Özet Sonuç :
-
Eşiniz sizi aldattı diye doğrudan üçüncü kişiye tazminat açamazsınız.
-
Ancak üçüncü kişi size ayrıca hakaret etti, mahrem görüntünüzü ifşa etti, evinize geldi, sosyal medyada sizi küçük düşürdü… işte o zaman dava açabilirsiniz.
-
Dava açmayı düşünüyorsanız mutlaka süreleri kaçırmayın, delilleri hukuka uygun şekilde toplayın.
-
Yanlış bir hukuki nitelendirme davanın reddine yol açar; bu nedenle deneyimli bir boşanma avukatından destek alın.
Sonuç
Türk hukukunda artık tartışma kalmamıştır:
-
Salt aldatma → üçüncü kişiye dava açılamaz.
-
Bağımsız bir şekilde 3. kişi tarafından şahsımıza kişilik hakkı ihlali → üçüncü kişiye dava açılabilir.
Bu çizgi, Yargıtay’ın 2018 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı ile kesinleşmiş, Anayasa Mahkemesi de 2023 yılında bu çizginin anayasal açıdan hak ihlali oluşturmadığına karar vermiştir.
İlgili Diğer İçerikler
Kadın Boşanma Davası Açar Erkek Kabul Etmezse
Zina (Aldatma) Sebebiyle Boşanma Davası
Sıkça Sorulan Sorular
1. Eşimle birlikte olan üçüncü kişiye dava açabilir miyim?
Hayır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Anayasa Mahkemesi kararına göre sırf aldatma gerekçesiyle üçüncü kişiye dava açılamaz.
2. Üçüncü kişi evli olduğunu biliyordu, bu durum dava açmama yeter mi?
Hayır. Üçüncü kişinin evli olduğunu bilmesi, tek başına sorumluluk doğurmaz. Kişilik hakkına yönelik bağımsız bir saldırı aranır.
3. Hangi hallerde üçüncü kişiye dava açabilirim?
Hakaret, sosyal medyada küçük düşürme, mahrem görüntülerin ifşası, tehdit, taciz, konut dokunulmazlığının ihlali gibi davranışlarda dava açılabilir.
4. Bu tür davalarda hangi mahkeme görevlidir?
Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
5. Hangi mahkemede açmam gerekir, yetki nerede?
Haksız fiilin işlendiği yer, zararın meydana geldiği yer veya mağdurun yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
6. Bu davaların zamanaşımı süresi nedir?
Olayın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl, her hâlde 10 yıldır. Eğer fiil suç teşkil ediyorsa ceza zamanaşımı süresi uygulanır.
7. Hangi deliller kullanılabilir?
Hakaret içeren mesajlar, sosyal medya paylaşımları, ekran görüntüleri, tanık beyanları, gerektiğinde bilirkişi raporları kullanılabilir.
8. Delillerin hukuka uygun olması neden önemlidir?
Hukuka aykırı elde edilmiş deliller mahkemede geçerli sayılmaz. Ayrıca delili toplayan kişi ceza sorumluluğu ile karşılaşabilir.
9. Boşanma davası ile üçüncü kişiye karşı dava aynı şey midir?
Hayır. Boşanma davası eşe karşı açılır. Üçüncü kişiye açılacak dava ise haksız fiil – kişilik hakkı davasıdır.
10. Aynı anda hem eşime hem üçüncü kişiye dava açabilir miyim?
Eşe karşı boşanma davası ve tazminat talepleri ayrı, üçüncü kişiye karşı manevi tazminat davası ayrı yürütülür.
11. Mahkemeler tazminat miktarını nasıl belirler?
İhlalin ağırlığı, aleniyet düzeyi, mağdurun sosyal çevresine etkisi, failin kastı ve davranışın sürekliliği dikkate alınarak hâkim takdir eder.
12. Mahrem görüntülerimin paylaşılması durumunda ne yapabilirim?
Bu durum ağır bir kişilik hakkı ihlalidir. Hem tazminat davası hem de ceza davası açılabilir.
13. Hakaret veya küçük düşürücü paylaşımlar sosyal medyada yapıldıysa dava açılabilir mi?
Evet. Aleniyet nedeniyle mağduriyet daha da ağırlaşır ve tazminat ihtimali güçlenir.
14. Üçüncü kişiye karşı maddi tazminat da talep edilebilir mi?
Kişilik hakkı ihlalinden doğan maddi zarar ispatlanırsa maddi tazminat da talep edilebilir. Ancak uygulamada daha çok manevi tazminat öne çıkar.
15. Bu süreçte avukat desteği gerekli midir?
Kesinlikle. Yanlış hukuki nitelendirme davanın reddine yol açabilir. Sürecin doğru yönetilmesi için boşanma ve tazminat davalarında deneyimli bir avukatla ilerlemek gerekir.
16.Eşimin Beni Aldattığı Kadına Dava Açabilir miyim?
Salt aldatma gerekçesiyle eşinizin birlikte olduğu kadına dava açmanız mümkün değildir. Yargıtay’ın 2018 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı ve Anayasa Mahkemesi’nin 2023 tarihli kararı uyarınca, sadakat yükümlülüğü yalnızca eşler arasında bulunur. Ancak bu kadın size ayrıca hakaret etmiş, sosyal medyada küçük düşürücü paylaşımlar yapmış veya kişilik haklarınıza başka şekilde saldırmışsa, bu durumda Türk Borçlar Kanunu m.58 kapsamında tazminat davası açma hakkınız doğabilir.
17.Eşimin Beni Aldattığı Adama Tazminat Davası Açabilir miyim?
Yalnızca aldatma nedeniyle eşinizin birlikte olduğu adama karşı tazminat davası açmanız mümkün değildir. Çünkü hukuken sadakat yükümlülüğü sadece eşinize aittir. Ancak bu kişi size yönelik hakaret, tehdit, ifşa veya özel hayatınıza müdahale gibi bağımsız bir saldırıda bulunmuşsa, o durumda kişilik haklarınız ihlal edilmiş sayılır ve tazminat talep etme imkânı doğar.
18.Yuvamızı Yıkan Kadına Tazminat Davası Açabilir miyim?
Hukuken “yuvamızı yıktı” diye tabir edilen durum, aslında eşin sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesinden kaynaklanır. Ancak sadakat yükümlülüğü yalnızca eşler arasında olduğundan, sırf aldatma sebebiyle üçüncü kişiye tazminat davası açılamaz. Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararları bu konuda açıktır. Fakat söz konusu kişi size ayrıca hakaret etmiş, sosyal medyada ifşa etmiş ya da doğrudan kişilik haklarınıza saldırmışsa, bu durumda tazminat davası gündeme gelebilir.
19.Eşimin Metresine Dava Açabilir miyim?
Eşinizin birlikte olduğu kişiye halk arasında “metres” denilse de, hukuken bu kişiye doğrudan dava açma hakkınız yoktur. Türk hukukunda sadakat yükümlülüğü eşler arasındadır; üçüncü kişi bu yükümlülüğün tarafı değildir. Ancak metresin size yönelik bağımsız bir saldırısı varsa —örneğin hakaret, tehdit, ifşa veya taciz gibi— o zaman Türk Borçlar Kanunu m.58 kapsamında manevi tazminat talep edebilirsiniz.
20.Eşimle Birlikte Olan Kişiyi Mahkemeye Verebilir miyim?
Sırf eşinizle birlikte olduğu için üçüncü kişiyi mahkemeye vermeniz, yani ona karşı doğrudan tazminat davası açmanız mümkün değildir. Yargıtay’ın 2018 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı ve Anayasa Mahkemesi’nin 2023 kararı bu konuda açıktır: sadakat yükümlülüğü yalnızca eşinize aittir, üçüncü kişi bu yükümlülüğün muhatabı değildir. Ancak üçüncü kişi size ayrıca hakaret etmiş, sosyal medyada küçük düşürücü bir paylaşım yapmış, özel hayatınıza girmiş ya da başka şekilde kişilik haklarınıza saldırmışsa, o zaman bu bağımsız eylemler nedeniyle dava açabilirsiniz.
21.Aldatmada Üçüncü Kişiye Ceza Davası Açılabilir mi?
Salt aldatma sebebiyle üçüncü kişiye ceza davası açılamaz. Çünkü aldatma, ceza kanunlarımızda suç olarak düzenlenmiş bir fiil değildir. Ceza sorumluluğu ancak üçüncü kişinin bağımsız bir eylemi varsa doğar. Örneğin, aldatılan eşe hakaret etmek, tehditte bulunmak, özel hayatın gizliliğini ihlal ederek mahrem görüntü veya mesajları paylaşmak, konut dokunulmazlığını ihlal etmek gibi davranışlar Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil edebilir. Böyle bir durumda hem savcılığa suç duyurusunda bulunmak hem de ayrıca tazminat davası açmak mümkündür.
22.Aldatan Eşin Sevgilisine Dava Açılır mı?
Salt aldatma sebebiyle eşinizin sevgilisine dava açmanız mümkün değildir. Yargıtay’ın 2018 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı, sadakat yükümlülüğünün yalnızca eşler arasında olduğunu vurgulamıştır. Ancak sevgili dediğiniz üçüncü kişi size ayrıca hakaret etmiş, özel hayatınızı ihlal etmiş veya kişilik haklarınıza doğrudan saldırmışsa, o zaman haksız fiil hükümlerine dayanarak dava açabilirsiniz.
23. Eşimin Sevgilisine Tazminat Davası Açabilir miyim?
Yalnızca aldatma nedeniyle eşinizin sevgilisine tazminat davası açmanız mümkün değildir. Türk hukukuna göre sadakat borcu eşe aittir, üçüncü kişiye yüklenemez. Ancak eşinizin sevgilisi size ayrıca tehditte bulunmuş, ifşa yapmış, sosyal medyada küçük düşürücü paylaşımlarda bulunmuşsa, bu durumda kişilik haklarınıza saldırı söz konusu olur ve Türk Borçlar Kanunu m.58 kapsamında tazminat davası açabilirsiniz.
24.Zina Nedeniyle Üçüncü Kişiye Ceza Davası Açılabilir mi?
Hayır. Zina, Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmiş bir fiil değildir. Bu nedenle sırf zina sebebiyle üçüncü kişiye ceza davası açılamaz. Ancak üçüncü kişi, zina ile bağlantılı olarak hakaret, tehdit, özel hayatın gizliliğini ihlal, konut dokunulmazlığının ihlali gibi davranışlarda bulunmuşsa, o zaman bu bağımsız fiiller sebebiyle savcılığa suç duyurusunda bulunulabilir.
İlgili Diğer İçerikler
Kadın Boşanma Davası Açar Erkek Kabul Etmezse
Zina (Aldatma) Sebebiyle Boşanma Davası
Burak Temizer Hukuk Bürosu