YAĞMA
Halk arasında gasp olarak da bilinen yağma suçu Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 148.ve 149.maddelerinde düzenlenmiştir.
TCK 148’e göre;
“Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir. Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de yağma suçunda cebir sayılır.”
TCK’nin yaptığı tanıma göre, yukarıda da görülebileceği üzere ‘’yağma’’ suçunun işlenebilmesi için suçun işlendiği kişiye ya da o kişinin yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit etmek ya da cebir kullanarak bir malı teslime mecbur kılınması şartı aranır. Yani yağma suçunun ortaya çıkabilmesi için tehdit etmek veya cebir kullanmak suretiyle karşı taraftan herhangi bir malı almaya çalışmak gerekmektedir.
YAĞMA SUÇUNUN HIRSIZLIK VE DOLANDIRICILIK SUÇLARINDAN FARKI
Yağma ile hırsızlık suçu arasındaki temel fark, cebir veya tehdit kullanılması zorunluluğudur. Yağma suçunda, karşı tarafın malını karşı tarafın isteği dışında almak için cebir veya tehdit kullanılmalıdır.
Örneğin:
- Bir kişinin cebindeki cüzdanını, o kişiyi tehdit edip almak (Yağma)
- Bir kişinin restorandayken lavaboya gittiği esnada masada bıraktığı cüzdanının, masadaki diğer kişi ya da üçüncü bir kişi tarafından çalınması (Hırsızlık)
Yağma ile dolandırıcılık suçu arasındaki temel fark, malvarlığına ilişkin olarak elde edilen faydanın yağma suçunda cebren dolandırıcılıkta ise hileyle sağlanmasıdır.
Örneğin:
- Yoldan geçen birinin cebindeki parasını, döve döve almak (Yağma)
- Sahte bir sosyal medya hesabı ya da telefon numarası aracılığıyla karşısındaki kişiye belli vaatlerde bulunarak karşısındaki kişinin parasını alma (Dolandırıcılık)
YAĞMA SUÇUNUN CEZASINI AĞIRLAŞTIRAN NİTELİKLİ HALLERİ (TCK 149)
TCK’de yağma suçunun nitelikli hallerinin varlığının sebebi, suçu işlemenin birtakım kolaylaştırıcı unsurlarının varlığıdır. Suçun işlenmesinde kolaylık sağlayan unsurlar daha fazla cezalandırılır. Bu unsurlar aşağıdaki gibidir:
- Yağma suçunun silahla işlenmesi: Bir kişinin malını, o kişiye karşı silah kullanarak zorla alan faile on ila on beş yıl arası hapis cezası verilir. Silahın ceza hukuku kapsamında ne olduğu TCK’nin 6.maddesinde tanımlanmıştır. TCK 6’ya göre silahın kapsamı:
- Ateşli silahlar (tabanca, tüfek, ağır silahlar vs.)
- Patlayıcı maddeler (fişek, sis bombası vs.)
- Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet (bıçak, çakı, cop vs.)
- Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler (beyzbol sopası, çakmak vs.)
- Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler (molotof, yangın bombaları, kimyasal silahlar vs.)
- Kişinin kendini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle: Karşısındakinin malını gasp eden kişi, eğer kendisini gizlemeyi başarmışsa (örneğin maske takmak) on ila on beş yıl arasında hapisle cezalandırılır.
- Yağma suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi: Gasp edilen kişi eğer birden çok kişi tarafından gasp edilirse bu durumda müşterek faillik söz konusu olur. Müşterek faillere on ila on beş yıl arasında hapis cezası verilir. Burada dikkat edilmesi gerekilen husus, yağma suçunun en az iki kişi tarafından birlikte işlenmesidir. Yani azmettiren veya suça yardım eden kişi, bu fıkra hükümlerinden yaptırıma maruz kalmaz. Azmettirme halinde TCK 38’den, suça yardım etmesi halinde ise TCK 39’dan sorumlu tutulur.
- Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde işlenmesi:
- Yol kesmek suretiyle işlenmesi: Kanun koyucunun, yol kesmeyi nitelikli hal olarak düzenlemesinin sebebi mağdurun seyahat özgürlüğünün engellenmiş olmasıdır.
- Konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde işlenmesi: Yağma suçu, mağdurun konakladığı konutta, çalıştığı iş yerinde veya konutu ya da işyerinin eklentisi olduğu yerlerde (örneğin bahçe, balkon vs.) işlenirse suçun nitelikli hali oluşur.
Yağma suçu yukarıdaki iki sebepten dolayı işlenirse faile, on ila on beş yıl arasında hapis cezası verilir.
- Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi:
Kanun koyucunun bu hususu nitelikli hal olarak düzenlemesinin sebebi, ‘’çocuk olması veya ileri yaşı, hastalığı, malullüğü veya ruhi ya da fizik güçsüzlüğü nedeniyle kendini korumaktan aciz bir kimseye karşı fiilin işlenmesinin’’ fail tarafından suçun daha kolay işlenebileceğini düşünmesidir.
Hangi hallerin kişinin kendisini savunmayacak durumda olup olmadığı somut olaya göre belirlenmelidir. Mağdurun kendi kendini bu hale sokup sokmadığının herhangi bir önemi yoktur.
Örneğin: felçli olmak, akıl hastalığı, alkol ya da uyuşturucu etkisinde bulunmak, aşırı yaşlılık hali vs.
- Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi:
Söz konusu nitelikli halin uygulanması için asıl olan failin suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten faydalanması önem teşkil etmektedir. Suç örgütünün gerçekten var olup olmadığı önemli değildir. Önemli olan mağdurun bundan etkilenip etkilenmediğidir. Failin suç örgütü üyesi olması da gerekmez. Bu nitelikli halin varlığı halinde fail, on ila on beş yıl arasında hapisle cezalandırılır.
- Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla işlenmesi:
Bu nitelikli hali açıklayabilmek için öncelikle suç örgütünden neyi anlamamız gerektiğini incelememiz gerekir.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, TCK’nin 220.maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hükme göre; ‘’Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenle…cezalandırılır.’’ Suç örgütünün sadece yağma suçunu işlemek maksadıyla kurulması önemli değildir. Örgüt başka suçları işlemek amacıyla kurulmuş ancak bu esnada yağma suçu da işlemiş olabilir.
Suç örgütünden bahsedebilmek için:
- Örgüt, kanunun suç olarak düzenlediği fiilleri işlemek amacıyla kurulmalıdır.
- Örgüt, en az 3 kişi olmalıdır
- Örgütün illa silahlı olması şart değildir.
- Örgüt, hiyerarşik bir yapıya sahip olmalıdır.
- Örgütün nitelik bakımından hangi yapıda olduğu önemli değildir. Terör örgütü olabileceği gibi çıkar amaçlı da olabilir.
Bu nitelikli halin uygulanması için failin suç örgütüne üye olması şart değildir. Yağma suçunun, örgüte menfaat sağlaması suçun nitelikli halinin oluşması için yeterlidir. Bu nitelikli halin varlığı halinde fail, on ila on beş yıl arasında hapisle cezalandırılır.
- Suçun gece vakti işlenmesi: Yağma suçu, gece vakti işlenirse fail on ila on beş yıl arasında hapisle cezalandırılır.
YAĞMA SUÇUNUN İŞLENMESİ SIRASINDA KASTEN YARALAMA SUÇUNUN NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ HALLERİNİN MEYDANA GELMESİ (TCK 149/2)
TCK 149/2’ye göre: ‘’ Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.’’
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama halleri (TCK 87)
Yağma suçu, aşağıdaki neticelere yol açarsa:
- Mağdurun duyularından ya da organlarından birinin işlevi sürekli zayıflaması ya da işlevini kaybetmesi
- Mağdurun konuşmasında sürekli zorluk meydana gelmesi ya da konuşma yeteneğini kaybetmesi
- Mağdurun yüzünde sabit iz oluşması
- Mağdurun yaşamının tehlikeye girecek bir durum oluşması
- Mağdurun gebe olması ve çocuğunun vaktinden önce doğması ya da düşmesi
- Mağdurun iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa yakalanması ya da bitkisel hayata girmesi
- Mağdurun yüzünün sürekli değişikliği meydana gelmesi
- Mağdurun vücudunda kemik kırılması veya çıkık oluşması (çıkan yerin vücuttaki fonksiyonuna göre ceza artırılır)
- Mağdurun ölmesi halinde
Fail, hem yağma suçundan hem de neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış kasten yaralama suçundan ayrıca cezalandırılır.
Kasten yaralama basit bir şekilde oluşmuşsa, fail sadece yağma suçundan dolayı cezalandırılır.
YAĞMA SUÇUNUN CEZASINI HAFİFLETEN HALLER (TCK 150)
- Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil etme amacıyla yağma suçunu işlemesi halinde: Failin, eğer hukuka uygun bir alacağı olması durumunda, mağdura karşı tehdit etmesi veya cebir kullanması halinde ancak tehdit veya kasten yaralama suçlarından cezalandırılır.
Örneğin: Alacaklı olan kişi, borçlu olana karşı tehditte bulunarak yağma suçunu işlerse yalnızca tehdit suçundan cezalandırılacaktır. Aynı şekilde, alacağını karşısındakini döverek almak isteyen fail, yalnızca kasten yaralama suçundan cezalandırılacaktır.
- Yağma konusunu oluşturan malın değerinin azlığı: Yağma konusunu oluşturan malın değeri düşükse, failin cezasında ÜÇTE BİRDEN YARIYA KADAR indirime gidilebilir (TCK 150/2). Kanun koyucu, TCK 150/2’de görüldüğü üzere bu hususta hakime takdir yetkisi vermiştir. Failin cezasının indirilip indirilmeyeceği hakimin takdirindedir. Hakim, gerekçe göstermek koşuluyla indirim yapmayabilir.
Malın değerinin az olup olmamasının nasıl belirleneceği hususunda Yargıtay 6.Ceza Dairesi’nin 19.12.2005 tarihli 11614/12017 sayılı kararına bakılabilir. Bu karara göre:
‘’5237 sayılı TCK’nin 150.maddesinin 2.fıkrasındaki -malın değerinin azlığı- kavramının, 765 sayılı Eski Türk Ceza Kanunu’nun 522.maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlanmak dışında benzerliği bulunmadığı, -değerinin azlığının- 5237 sayılı kanuna özgü ayrı ve yeni bir husus olduğunu, bu hususun; daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar (örneğin birkaç meyve veya ekmek vs.) değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de dikkate alınarak, yasal ve yeterli gerekçeleri de ifade edilerek uygulanabileceği gözetilmeden, yakınanlardan yağmalanan cep telefonlarının değeri olan 400 ve 525 YTL’nin 5237 sayılı kanunun 150.maddesinin 2.fıkrası uygulamasında ‘’az’’ olarak nitelendirilemeyeceği düşünülmeden cezasında indirim yapılması; karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır’’ sonucuna ulaşılmıştır.
YAĞMA SUÇUNUN MANEVİ UNSURU
Yağma suçu, kasten işlenebilir. Kasten işlenebilen suçlar kural olarak olası kastla da işlenebilir. Olası kastın varlığında faile verilecek ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.
YAĞMA SUÇUNDA İŞTİRAK
Yağma suçu birden fazla kişi tarafından işlenirse suçun nitelikli hali meydana gelir. Yukarıda belirtmiş olduğumuz nitelikli hal hükümleri uygulanır ve failler on yıldan on beş yıla kadar hapisle cezalandırılır.
YAĞMA SUÇUNDA SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA
Kural olarak Yağma suçunun basit hali (TCK 148) ile nitelikli halinin (TCK 149) soruşturma ve kovuşturulması şikayete bağlı değildir. Yağma suçunun soruşturulması ve kovuşturulması savcılık tarafından re’sen yapılır. Mağdur şikayetinden vazgeçse bile dava düşmez. Yani yağma suçunda savcılık, devlet -şikayetçi biri olmasa bile- kendiliğinden harekete geçecek ve konunun takipçisi olacaktır.
YAĞMA SUÇUNDA TUTUKLAMA TEDBİRİ
Yağma suçu, CMK’nin 100.maddesine göre katalog suçlardandır. Katalog suçlarda soruşturmanın tutuklu şekilde devam etmesi kuvvetle muhtemeldir. Zira katalog suçlarda yargının refleksi öncelikle ‘tutuklama’ yönünde olmaktadır.
Ayrıca katalog suç olmasının yanı sıra kanunda sayılan tutuklama sebepleri de önemlidir. Bunlar kuvvetli suç şüphesinin varlığına işaret eden deliller, sanık veya şüphelinin kaçması, saklanması ya da kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular, şüpheli veya sanığın davranışları, delilleri yok etme, değiştirme veya gizleme ihtimalleri durumunda tutukluluk sebepleri kapsamında değerlendirilir.
YAĞMA SUÇUNDA ZAMANAŞIMI
Yağma suçu şikayete bağlı bir suç değildir. Cumhuriyet savcısı, yağmadan şüphenildiği vakit re’sen soruşturma başlatır. Mağdur, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusu yaptıktan sonra şikayetini geri alamaz. Yağma suçu için dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.
YAĞMA SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK
TCK 168’e göre yağma suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Buna göre, failin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmesinin iki şartı vardır:
- Mağdurun maddi zararının giderilmesi
- Failin etkin pişmanlık göstermesi. Yani suçu işlediğini kabul ederek neden olduğu haksızlığın sonuçlarını mümkün mertebe gidermeye çalışması gerekir.
Yukarıdaki iki temel şartın varlığı halinde fail, etkin pişmanlıktan faydalanabilir. TCK 168/1,2 ve 3’e göre; failin yağma suçundan dolayı etkin pişmanlıktan faydalanabilmesi için suç tamamlandıktan sonra soruşturma aşaması sırasında ancak kovuşturma aşaması başlamadan önce yani ceza davası açılmadan önce failin, azmettirenin ya da suça yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı tazmin etme ya da geri verme şeklinde giderilmesi halinde verilecek cezanın yarısı indirilir. Görüldüğü üzere sadece fail ya da failler değil, suça azmettiren veya suça yardım eden de etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilir.
Eğer kovuşturma aşaması başladıysa yani ceza davası açıldıysa ancak hüküm verilmediyse zarar giderme halinde ceza üçte bire kadar indirilir.
*ÖZETLE DAVA AÇILMADAN ÖNCE ZARAR GİDERİLİRSE CEZANIN YARISI, DAVA AÇILDIKTAN SONRA VE HÜKÜMDEN ÖNCE ZARAR GİDERİLİRSE CEZANIN ÜÇTE BİRİ İNDİRİLİR.
Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen, eğer mağdurun zararının tamamını değil de bir kısmını gidermek isterse bu konuda mağdurun rızası aranır.
YAĞMA SUÇUNDA GÖREVLİ MAHKEME
Yağma suçu bakımından görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir. Yağma suçunun basit halinin cezası 6 ila 10 yıldır. Görevli mahkeme belirlenirken, üst limit baz alınır (Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanun’un 14. Maddesi). 10 yıl ve üzeri ceza öngörülen suçlarda görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.
YAĞMA SUÇUNDA YETKİLİ MAHKEME
5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 12.maddesine göre davaya bakma yetkisi suçun işlendiği yer mahkemesidir.
Örneğin: Edirne’de işlenen yağma suçunda görevli ve yetkili mahkeme, Edirne Ağır Ceza Mahkemesidir.
YAĞMA SUÇUNA İLİŞKİN BAZI YARGITAY KARARLARI
Cep telefonundan faydalanma niyetinde olmadan alınmış olmasının yağma suçunu oluşturmayacağına ilişkin Yargıtay Kararı
“Bu dava; nitelikli yağma (TCK 149) suçuna yöneliktir. Müştekinin bir süredir birlikte olduğu Suriye uyruklu kadınla duygusal ilişkisinin olduğu ve cep telefonunda birlikte çekilmiş fotoğraflarının olduğu, müştekinin “Benimle birlikte olmazsan resimleri kocana gösteririm” dediği, istem dışı hareketlere zorlanmasından etkilenip, onun bir şekilde görüntüleri silmesine yardımcı olma kararı ile harekete geçen sanık ve arkadaşlarına, mağdurun karşı durması üzerine sanık ve arkadaşlarının onu yaralayıp görüntülerin kayıtlı olduğuna inandıkları cep telefonunu aldıkları olayda, sanığın yağma kastından bahsedilemeyeceği düşünülmelidir.” (Y6.CD, 7.10.2019, E. 2019/2158, K. 2019/4577)
Yağma suçu sonucunda yaralama eylemi
Pazara çıkan kişinin, bir ara yere çömelip elindeki poşetleri düzeltmek istediği sırada sanık aniden koşarak gelip, içinde cep telefonu, para ve kartlarının yer aldığı el çantası bulunan poşeti almıştır. Sanığın poşeti çekmeye devam ettiği sırada mağdurun yere düşerek basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralanmasına neden olan eylemleri yağma suçunu oluşturur. (Y6.CD, 24.11.2014, E. 2012/11903, K. 2014/20394)
Yağma suçunun karşısındaki telefonu zorla alıp içindeki fotoğrafların silinerek oluşması
Sanık, eşinin telefonunu zorla elinden alıp sanığın kız arkadaşının eski eşiyle olan fotoğraflarını silmek amacıyla almıştır. Bu durumda Yargıtay, faydalanma kastının var olduğuna kanaat getirmiş ve ‘’yağma’’ suçuna hükmetmiştir. (YCGK, 02.07.2020, E.2018/6-125, K.2020/341)
YAĞMA SUÇUYLA İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR
Yağma suçu nedir?
Yağma suçunun basit hali TCK 148’de, nitelikli hali ise TCK 149’da düzenlenir. Yağma suçu, başkasına ait bir malı o kişiye karşı zor kullanılarak alınması sonucunda oluşur.
Yağma ile gasp aynı şey mi?
Kanun koyucu, TCK’de ‘’gasp’’ kelimesi yerine ‘’yağma’’ kelimesini kullanmayı tercih etmiştir. Yağma kelimesi, halk arasında ‘’gasp’’ olarak da bilinir. Yağma eylemi de halk dilinde gaspçılıktır.
Yağma suçunun cezası ne kadar?
Yağma suçunun basit hali (TCK 148) oluştuğunda suçluya 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilir. Ancak nitelikli yağma söz konusuysa (örneğin: suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi, gece işlenmesi, silahla işlenmesi vs.) faile verilecek ceza artar. TCK’nin 149.maddesine göre nitelikli yağmanın varlığında faile 10 ila 15 yıl arasında hapis cezası verilir.
Telefon gasp etmenin cezası ne kadar?
Telefon gasp edildiğinde, TCK 148 gereğince altı yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir. Eğer fail, telefonu TCK 149’da belirtilen haller doğrultusunda gasp etmişse (örneğin; gece vakti veya silahla veya birden çok kişiyle vs.) cezasında artış söz konusu olur ve on yıldan on beş yıla kadar hapisle cezalandırılır.
Telefon gasp eden fail, etkin pişmanlık başlığında belirtilen şartların varlığı halinde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilir ve cezasında indirime gidilir.
Yağma suçunda malın değerinin az olması verilecek cezada indirim sebebi midir?
Yağma suçuna konu olan malın değeri eğer düşükse, hakim tarafından cezada üçte birden yarıya kadar indirime gidilebilir. Bu husus hakimin takdirindedir. Hakim dilerse cezada indirime gitmez. Malın değerinin azlığına bakılırken, yağmaya konu olmuş olan malın değeri dikkate alınır. Örneğin; yağma suçuna konu olan mal, meyve, ekmek gibi ürünlerse cezada indirime gidilebilir. Ancak yağma suçuna konu olan mal örneğin; telefon, cüzdan gibi ürünlerse burada malın değerinin azlığından bahsedilemez.
Yağma suçunda zamanaşımı süresi ne kadardır?
Yağma suçunda dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Cumhuriyet savcısı, yağma suçunun varlığını öğrendiği tarihten itibaren 15 yıl içerisinde dava açmalıdır.
SONUÇ
İstanbul Ceza Avukatı, Şişli Ceza Avukatı, Nişantaşı Ceza Avukatı, İstanbul Ceza Hukuku Bürosu; Burak Temizer Hukuk Bürosu olarak;
Ofisimiz suçun işlendiği ilk andan infaz aşamasına kadar vekil olarak müvekkillerinin yanındadır. Bu anlamda emniyet / jandarma, gözaltı, savcılık, sulh ceza hakimliği, tutuklamaya sevk, adli kontrol süreçleri, itiraz süreçleri, savcılık görüşmeleri, saha araştırması, delil araştırması ve yargılama aşaması, dava aşaması istinaf, temyiz başvuru sürecini yani tüm süreci başından sonuna titizlikle takip etmekteyiz. Hatta kararın kesinleşmesinden sonra ise infaz hukuku ile ilgili olarak müvekkillerimize müdafii sıfatıyla hukuki destek sağlamaktayız. İnfaz hukuku anlamında da müvekkillerimizin yanındayız.
Ofisimiz suçun mağduru olan müvekkillerine de suç nedeniyle zarar gördükleri andan failin cezasının kesinleşmesine kadar müşteki ve katılan vekili olarak her türlü hukuki yardımda bulunmaktadır.
Yağma suçunda da büromuz müvekkillerine öngörülü, agresif ve profesyonel ve stratejik hukuki destek sağlanmaktadır. Kolluk ve savcılık ifadelerinde müvekkilleri ile birlikte hazır bulunan avukatlarımız, Sulh Ceza Hâkimliği sorgularına da iştirak etmekte ve tüm itirazları ve başvuruları süresi içinde yapmaktadırlar. Böylesi ağır cezalandırılmaların yapılabildiği katalog bir suçta mutlaka tecrübeli bir ceza avukatından yardım alınması gerekmektedir.
Mehmet KIŞLIK
BURAK TEMİZER HUKUK BÜROSU