Ara

Nitelikli Hırsızlık Suçu ve Cezası

Nitelikli Hırsızlık Suçu ve Cezası

Nitelikli hırsızlık konulu bu makalede nitelikli hırsızlık kısmı ele alınmadan önce kanuna göre hırsızlık nedir ve ne yapılırsa hırsızlık olarak adlandırılır bunların üstünde durmamız gerekir.

İçindekiler

Hırsızlık Suçu Nedir?

Türk Ceza Kanunu’nun 141.maddesine göre hırsızlık, malın zilyedinin rızasını almadan başka bir kişiye ait olan taşınır bir malı, kendisine veya herhangi birisine yarar sağlamak amacıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda kişilere karşı suçların bulunduğu ikinci kısımda “Malvarlığına Karşı Suçlar” başlığını taşıyan onuncu bölümünde ve devamı hükümlerinde hırsızlık suçu düzenlenmiş, Türk Ceza Kanunu’nun 141.maddesinde “basit hırsızlık suçu”, 142.maddesinde “hırsızlık suçunun nitelikli halleri”, 143.maddesinde “hırsızlık suçunun gece işlenmesi halinde cezada artırım nedeni”, 144.maddesinde “hırsızlık suçunda daha az cezayı gerektiren nitelikli haller”, 145.maddesinde “hırsızlık suçunda cezada indirim nedeni”, 148.maddesinde “kullanma hırsızlığı”, 147.maddede “hırsızlık suçunda zorunluluk hali düzenlenmiştir.


Hırsızlık Suçu konusu hakkında kapsamlı bilgi edinmek isterseniz, içeriğimizi ziyaret edebilirsiniz.


Nitelikli Hırsızlık Suçları

Nitelikli hırsızlık suçları Türk Ceza Kanunu’nun 142.maddesinde düzenlenmiştir. 142/1’de öngörülen suçların cezası için iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası belirlenmiştir. 142/2’de öngörülen suçların cezası üç yıldan yedi yıla kadar hapistir. Hırsızlık suçunun elde veya üstte taşınan eşyayı çekip alarak işlenmesi halinde ya da özel beceriyle kendisini savunamayacak bir durumda olan kişiye karşı işlenmesi halinde 142/2’ye göre ceza üçte bir artırılarak verilecektir. 142/3’te öngörülen suçun cezası için ikinci fıkra hükmüne gönderme yaparak suçun bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde faile verilecek olan cezayı on beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası olarak belirlemektedir.

Türk Ceza Kanunu madde 143’te ise, hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesini tüm hırsızlık suçları için ağırlaştırıcı bir neden olarak kabul etmiştir.


Ceza Hukuku ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve Ceza Hukuku alanındaki diğer konularda bilgi edinmek isterseniz, ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.


1.    142/1. Maddede Öngörülen Nitelikli Hırsızlık Suçları

a.     Kamu Kurum ve Kuruluşlarında veya İbadete Ayrılmış Olan Yerlerde Bulunan ya da Kamu Yararına veya Hizmetine Tahsis Edilen Eşya Hakkında Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-a maddesine göre, hırsızlık suçunun kime ait olduğu fark etmeksizin kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış olan yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında işlenmesi halinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile fail cezalandırılır. Bu şekilde işlenen hırsızlık suçu basit hırsızlık suçuna nazaran nitelikli haldir ve daha ağır bir ceza ile cezalandırılmaktadır.

Söz konusu madde ile kamu kurum ve kuruluş veya ibadet yerinde söz konusu eşya haricinde burada bulunan kişilerin özel eşyaları üzerinde de hırsızlık suçunun işlenmesi halinde bu şekilde nitelikli unsur olarak kabul edilecektir. Kanun koyucu söz konusu maddede üç nitelikli hali de birlikte düzenlemiştir.

Bunlardan ilki olan hırsızlığın kamu kurum ve kuruluşlarında işlenmesi halinde de ilgili madde metni uygulanacaktır. Kamu kurum ve kuruluşları belirli bir kamu hizmetini yerine getirmek amacıyla kanun ile kurulmuş olan tüzel kişilerdir. Söz konusu maddede geçen kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan eşya hakkında hırsızlık suçunun işlenmesi ile kastedilen, kamu kurum ve kuruluşlarının faaliyetlerini icra ettikleri yerden bahsedilmektedir. Burada bulunan herhangi bir kişinin eşyası üzerinde, yani kamu kurum ve kuruluşuna ait bir eşya üzerinde hırsızlık suçu işlenmese de bu nitelikli hal uygulanacaktır.

Diğer bir hal olan, hırsızlığın ibadete ayrılmış olan yerde bulunan eşya hakkında işlenmesi halinde de ilgili madde hükmü uygulama alanı bulacaktır.  İbadete ayrılmış olan yer deyimi ile, bir kimsenin inandığı dinin gerekliliği olarak inandığı yaratıcıya saygısını ve sevgisini göstermek amacıyla gittiği ve yapması gereken ibadetleri gerçekleştirdiği yer anlaşılmaktadır. Bu yerlere örnek olarak cami, kilise, sinagog örnektir.

Söz konusu nitelikli hal, ibadet yerinde olan eşyalar hakkında geçerli olduğu gibi ibadet yerinde ibadet eden insanların kişisel eşyaları için de uygulanacaktır. Örneğin ibadet yerinin içindeki oraya ait bir masanın çalınması halinde de bu nitelikli hal uygulama alanı bulacaktır. Çalınan eşyanın ille de ibadet yerine ait olması gerekmez, içerideki herhangi bir kişinin herhangi bir eşyasının çalınması da nitelikli hal olarak kabul edilir. İbadet yerinin eklentileri diye bir tabir kanun metninde geçmediği için aynı şekilde kamu kurum ve kuruluşlarının eklentilerinde işlenen hırsızlık suçları da nitelikli hal kapsamına girmeyecektir.

Bir diğer ve sonuncu hal, hırsızlığın kamu yararına ve hizmetine tahsis edilmiş olan eşya hakkında işlenmesi halidir. Burada da nitelikli hal hükümleri uygulanır. Bu nitelikli halde de kamu yararına ve hizmetine tahsis edilmiş olan eşyanın kime ait olduğunun veya eşyanın nerede bulunduğunun hükmün uygulanması için bir önemi yoktur. Burada söz konusu eşyanın kamu yararına ve hizmetine tahsis edilmiş olması yeterlidir. Örnek olarak, özel bir şirkete ait olan halka açık spor salonundaki eşyalar kamu hizmetine tahsis edilmiş eşya hükmünde sayılırlar.

b.     Halkın Yararlanmasına Sunulmuş Ulaşım Aracı İçinde veya Bunların Belirli Varış ve Kalkış Yerlerinde Bulunan Eşya Hakkında Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-c maddesine göre, hırsızlık suçunun halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belirli varış ve kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında işlenmesi durumunda üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir. Bu maddenin düzenlenmesi ile halkın yararlanmasına sunulmuş araçların belirli varış ve kalkış yerlerinde bulunan eşyalar derken, istasyonlarda bulunan eşyalar korunmak istenmiştir. Söz konusu olan eşyanın kime ait olduğu veya orada bulunan görevlilerin malı olup olmadığı cezalandırma açısından önemli değildir. Madde metninde geçen ulaşım aracının ne olduğunun da bu açıdan bir önemi yoktur. Her türlü ulaşım aracı bu madde kapsamına girecektir.

Söz konusu ulaşım aracının halkın yararlanmasına sunulmuş bir araç olması ve herkesin yararlanabilmesi önemlidir. Suçun bu araçların içerisinde (otobüs, tren, uçak vs.) kalkış ve varış yerlerinde bulunmakta olan eşya hakkında işlenmesi gerekmektedir. Ulaşım araçlarının tümü için değil, yalnızca halkın yararlanmasına sunulmuş olanların içinde veya duraklarda suçun işlenmesi durumunda bu madde hükmü uygulanır. Özel ve halkın kullanımına sunulmamış ulaşım araçlarında bu suçun işlenmesi halinde bu madde hükmü uygulama alanı bulmaz. Aracın içindeki eşyanın kilitli olmasının bir önemi yoktur. Açık olarak bırakılmış araç içinden eşyanın çalınması durumunda da bu madde hükmü uygulanacaktır.

c.     Bir Afet veya Genel Bir Felaketin Meydana Getirebileceği Zararları Önlemek veya Hafifletmek Maksadıyla Hazırlanan Eşya Hakkında Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-d maddesine göre, hırsızlık suçunun bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında işlenmesi durumunda üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Burada söz konusu olan deprem, sel, yangın gibi afetlerin meydana getireceği zararları önlemek ve kişilere yardımcı olmak amacıyla ayrılmış olan eşyaları korumaktır. Söz konusu eşyanın afetin meydana geldiği yere ulaşmadan önce çalınması veya gittikten sonra kişilere erişmeden çalınması halinde de bu madde metni uygulanacaktır.

Maddede düzenlenen eşyanın afeti önleyici veya hafifletici bir eşya olması gerekmektedir. Örneğin olası bir yangın durumunda yangın söndürme tüpü, maske gibi eşyalar bu niteliktedir. Eşyanın kime ait olduğunun veya özel ve kamu tüzel kişisinin olmasının bir önemi yoktur. Önemli olan o eşyanın böyle bir afet için ayrılmış ve hazır bulundurulmuş bir eşya olmasıdır.

Nitelikli Hırsızlık Suçunun İşlenmesi
Nitelikli Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

d.     Adet veya Tahsis veya Kullanım Gereği Açıkta Bırakılmış Olan Eşya Hakkında Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e maddesinde belirtilene göre, hırsızlık suçunun adet veya tahsis veya kullanım gereği açıkta bırakılmış eşya için işlenmesi halinde üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Söz konusu eşyalara örnek olarak tarlada bırakılmış olan traktör veya yolda bırakılmış motosiklet örnek verilebilir. Bu eşyaların çalınmasının diğer eşyalara göre kolay olması nedeniyle nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.

  • Motosiklet Çalmanın Cezası

Motosiklet çalmanın cezası da yine Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e maddesi kapsamına girmektedir. Söz konusu araç da adet gereği açıkta bırakılan ve bu nedenle çalınması kolaylaşan eşyalar kategorisine girmektedir. Bu nitelikli halin uygulanmasının ve ceza verilmesinin ilk şartı söz konusu eşyanın açıkta bırakılmasıdır. Motosikletin açıkta bir kaldırımda veya otoparkta bırakılması ve korunması için bir önlem alınmamış olması gerekmektedir. İkinci koşul ise, söz konusu eşyanın örf ve adet gereği açıkta bir yerde bırakılmış olması koşuludur. Bazı eşyaların kullanımı gereği açıkta bırakılması gerekmektedir, bunlardan biri de motosiklettir.

Bu nitelikli halin uygulanması için söz konusu olan eşyanın herkese açık bir yerde bırakılmış olması gerekmektedir. Örneğin motosiklet için bu bir kaldırım olabileceği gibi herkesin kullanımına açık bir cadde, sokak veya otopark da olabilir. Ancak söz konusu eşyanın geçici ve kısa bir süre için açıkta bırakılması halinde bu madde hükmü uygulanmaz. Eşyanın açıkta bırakılmış olması değil, adet veya tahsis veya kullanım gereği açıkta bırakılmış olması gerekmektedir.

2.    142/2. Maddede Öngörülen Nitelikli Hırsızlık Suçları

a.     Kişinin Malını Koruyamayacak Durumda Olmasından veya Kişinin Ölmesinden Yararlanarak Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-a maddesine göre, hırsızlık suçunun kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya kişinin ölmesinden yararlanarak işlenmesi durumunda beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilecektir. Madde metnine göre, depremzedeler, kaza sonucu yaralanmış olanlar, çocuklar, akıl hastası olan kişiler malını koruyamayacak olan kimselerdir. Bu kişilerin içinde bulunduğu durumdan yararlanarak eşyaları hakkında hırsızlık yapmak daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.

Kişinin geçirdiği kazadan dolayı ölmesi halinde üzerinde bulunan eşyanın çalınması durumu da bu madde kapsamında düzenlenmiştir. Kişinin malını koruyamayacak durumda olması süreklilik arz eden bir durum olmamalıdır. Kişinin içinde bulunduğu durum itibariyle malını koruyamayacak durumda olması gerekmektedir. Yargıtay ceza dairelerinin baskın görüşüne kişinin uyku halindeyken eşyasının çalınması durumu bu madde kapsamında değerlendirilmemektedir.

Madde metninde düzenlenen diğer bir hal ise, kişinin ölmesi durumundan yararlanılarak hırsızlık suçunun işlenmesidir. Mağdurun nasıl öldüğünün ve kim tarafından öldürüldüğünün de bu madde bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Önemli olan ölmüş olan kişinin eşyalarının bu durumdan faydalanarak çalınmış olmasıdır. Yargıtay’a göre gasp amacı olmadan öldürdüğü kişinin cep telefonunun veya üstünde bulunan değerli eşyaları failin alması durumunda da bu madde metni uygulanacaktır ancak bu durumda ayrıca yağma suçundan da ceza verilmesi gerekecektir.

b.     Elde veya Üstte Bulunan Eşyayı Çekip Almak Suretiyle ya da Özel Bir Beceriyle Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-b maddesine göre, hırsızlık suçunun elde veya üstte bulunan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel bir beceriyle işlenmesi durumunda beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir. Söz konusu madde kapsamında suç konusu üstte bulunan veya elde taşınan eşyadır. Bu eşya çanta, cüzdan, kolye, bilgisayar gibi bir eşya olabilir. Bu nitelikli halin uygulanması için kişinin söz konusu eşyayı elinde veya üstünde taşıyor olması gerekmektedir. Kişinin üstündeki eşyanın çekip alınması suretiyle hırsızlık suçunun işlenmesi ise, kapkaç fiili olarak nitelendirilmektedir.

Kapkaç, mağdurun üstünde veya elinde bulunan bir eşyayı kapıp kaçmaya elverişli bir şekildeyken kuvvetli bir güçle ani olarak çekip alma eylemidir. Çekip alma durumu zor kullanma halidir ancak bu hal bedene zarar vermeden yapılmalıdır. Kişinin bedenine veya vücut bütünlüğüne zarar vererek yapılan bir eylem bu madde kapsamında değil yağma kapsamında değerlendirilmelidir.

Hırsızlığın özel bir beceri ile işlenmesi de ayrı bir hal olarak düzenlenmiştir. Özel beceriden kasıt ise, hırsızlığın çevik, el çabukluğu şeklinde işlenmesidir. Buna yankesicilik denilmektedir.

c.     Doğal Bir Afetin veya Sosyal Olayların Meydana Getirdiği Korku veya Kargaşadan Yararlanarak Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

Madde metnine göre, kişinin içinde bulunduğu doğal afetlere örnek olarak sel, deprem, yangın verilebilir. Kişinin bu afetlerden dolayı veya sosyal bir olayın meydana getirdiği korku ve kargaşa durumundan yararlanılarak failin hırsızlık suçunu işlemesi ağırlaştırıcı bir neden olarak kabul edilmiştir. Madde metninin düzenlenme amacı doğal afet durumunda insanların kapıldığı korku ve panik hisleri içinde onların savunmasızlığından yararlanarak hırsızlık suçunun işlenmesinin kolaylaşmasıdır. Sosyal olaylar ise savaş, terör saldırısı gibi durumlardır. Bu durumlar da toplum genelinde panik ve kargaşa yarattığından suçun işlenmesi kolaylaşacaktır. Failin de bu durumdan yararlanarak suçu işlemesi gerekmektedir.

d.     Haksız Yere Elde Bulundurulan veya Taklit Anahtarla ya da Diğer Bir Aletle Kilit Açmak veya Kilitlenmesini Engellemek Suretiyle Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

Maddede hırsızlık suçunun haksız yere elde bulundurmasından kastedilen suçun failinin elinde bulunan kilidi bulundurmaya hakkının olmamasıdır. Yani anahtarın kişinin elinde bulunmasının hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır. Maddede geçen kilidin bulunduğu yerin de bir önemi bulunmamaktadır. Ancak kilidin herhangi bir alet kullanılmadan açılmaması gerekmektedir. Kilidin kırılarak açılması durumunda söz konusu madde metni uygulanmayacaktır. Bu nitelikli halin uygulanması için haksız şekilde elde bulundurulan anahtarın veya taklit anahtarın sayesinde kilidin açılması gerekir. Hırsızlığa konu eşya çalınırken elde bulundurulan anahtarın veya taklit anahtarın kullanılmamış olması durumunda bu nitelikli hal uygulanmayacaktır.

Maddede geçen taklit anahtar ise, gerçek anahtarın bir kopyasının alınması suretiyle hırsızlık suçunun işlenmesi durumudur. Diğer alet ile kastedilen ise kilit açmaya yarayan başka herhangi bir cisimdir. Bu aletin bu madde kapsamında değerlendirilmesi için bu cismin anahtar gibi kullanılarak hırsızlığın işlenmesi gerekir. Kilitlenmeyi engellemek suretiyle hırsızlık fiili de en çok karşılaşılan hallerden biridir. Örneğin araç sahibinin kilidi üzerinde unuttuğu anahtarın çevrilerek hırsızlığın işlenmesi durumunda bu madde uygulanmayacaktır.

Bilişim Sistemlerini Kullanarak Hırsızlık
Bilişim Sistemlerini Kullanarak Hırsızlık

e.     Bilişim Sistemlerinin Kullanılarak Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

Bilişim sistemi, verileri toplayıp düzenledikten sonra bunları otomatik olarak işleme tabi tutma imkânı veren sistemdir. Bilişim sisteminin kullanılarak hırsızlık yapılması hem faillerin işini kolaylaştırması hem de onların bulunmasını zorlaştırması açısından nitelikli hal kapsamına alınmıştır.  Bilişim sistemleri kullanılarak hırsızlık suçunun işlenmesinde suçun işlendiği belirli bir yer de bulunmamaktadır.


Bilişim Suçları hakkında da bilgi almak isterseniz, sizin için hazırladığımız içeriğimizi ziyaret edebilirsiniz.


Yargıtay 8. CD’nin 21.06.2016 tarihli 2016/3218 E-2016/8261 K sayılı Kararı’na göre, sanığın mağdurun banka hesabına bilişim sistemleri sayesinde girerek mağdurun banka hesabındaki parasını bir arkadaşına göndermesi eyleminin bu madde kapsamında değerlendirilmesine karar verilmiştir.

f.      Tanınmamak İçin Tedbir Alarak veya Yetkisi Olmadığı Halde Resmi Bir Sıfat Takınarak Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

Failin tanınmamak için tedbir alması demek, suçu işlerken kılık değiştirmesi, yüzünü boyaması veya gizlemesi gibi eylemlerde bulunması demektir. Bu şekilde failin suçu işlemesi kolaylaşmış olacaktır ve suçu işledikten sonra tanınması ve yakalanması da zorlaşmış olacaktır. Bu nedenle bu madde de ağırlaştırıcı hal olarak kanuna eklenmiştir. Failin tanınmamak için tedbir almasına rağmen mağdurun onu tanıması durumunda fail yine de bu madde kapsamında ceza alacaktır.

Resmi sıfat takınarak hırsızlık suçunun işlenmesi halinde ise, kişinin yetkisi olmadığı halde kendisine kamu görevlisi gibi bir imaj çizmesidir. Fail bu şekilde kendisine kamu görevlisi sıfatı vererek suçun işlenmesini kolaylaştırmakta ve kamuya duyulan güveni de zedelemektedir. Bu nitelikli halin uygulanması için suçu işleyen kişinin gerçekten de kamu görevlisi olmaması gerekir, sadece kendisine böyle bir imaj çizmesi gerekmektedir.

g.     Barınak Yerlerinde, Sürüde veya Açık Yerlerde Bulunan Büyükbaş veya Küçükbaş Hayvanlar Hakkında İşlenmesi

Söz konusu nitelikli halin düzenlenme amacı hayvancılığın korunmasıdır. Bu nitelikli hal küçükbaş veya büyükbaş hayvanların çalınması durumunda uygulanacaktır. Eşek, at, deve gibi hayvanlar büyükbaş; keçi ve koyun ise küçükbaş hayvan sınıfına girmektedir. Kümes hayvanlarından olan tavuk, horoz gibi hayvanlar ne küçükbaş ne de büyükbaş sınıfına girdiğinden bu hayvanların çalınması halinde bu madde hükmü uygulanmayacaktır. Söz konusu küçükbaş veya büyükbaş hayvanların barınakta veya açık olan herhangi bir yerde olmasının madde metninin uygulanması açısından bir önemi bulunmamaktadır.

h.     Herkesin Girebileceği Bir Yerde Bırakılmak Suretiyle Birlikte Kilitlenmek Suretiyle ya da Bina veya Eklentileri İçinde Muhafaza Altına Alınmış Eşya Hakkında İşlenmesi

Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-h bendinde bu eşya hakkında işlenmesi hali düzenlenmiştir. Madde metninde iki hal düzenlenmiştir. Bunlardan ilki bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınmış eşya hakkında işlenmesidir. Bu şekilde suçun işlenmesi için, hırsızlığa konu olan malın herkesin girebileceği bir yerde ama kilitli bir şekilde bırakılmış olması gerekmektedir.

  • Marketten Ürün Çalmanın Cezası

Hırsızlık suçunun markette, yani herkesin girebileceği bir yerde bırakılmak suretiyle birlikte kilitlenmek suretiyle olan yerde işlenmesi halinde beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunacaktır. Market içindeki eşyalar da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçunun konusunu oluşturur. Marketin eklentisi sayılan yerler de bu nedenle marketten ürün çalmanın kapsamına girecektir.

Suçun işlendiği marketin sokakta bağımsız bir market olması veya bir iş yerinin içindeki bir market olmasının maddenin uygulanması açısından bir önemi yoktur. Marketten çalınan her türlü ürün veya mal için de aynı şekilde cezalandırma yapılacaktır. Marketten çalınan ürününü markete ait olmasının veya o an markette bulunan bir müşterinin veya market çalışanının eşyası olmasının bir önemi yoktur. Markette bulunan çalışanın veya müşterinin kişisel bir eşyasının çalınması durumunda da madde hükmü uygulanacaktır. Ayrıca marketten ürün çalma suçunun gece vakti işlenmesi halinde de cezada artırıma gidilecek ve verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır.

3.    Sıvı veya Gaz Halindeki Enerji Hakkında ve Bunların Nakline, İşlenmesine veya Depolanmasına Ait Tesisler Hakkında Hırsızlık Suçunun İşlenmesi

Hırsızlığın bu şekildeki hali ayrı bir nitelikli hal olarak kanunda düzenlenmiştir. Suçun cezası ise beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıdır. Suç konusu sıvı veya gaz halindeki enerjiler olduğundan elektrik enerjisi bu madde kapsamına dahil değildir. Suçun işlendiği yerin de hırsızlığın sıvı veya gaz halindeki enerjinin nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde olması gerekir.

4.    Hırsızlık Suçunun İşlenmesi Durumunda Haberleşme, Enerji ya da Demiryolu veya Havayolu Ulaşımında Kamu Hizmetinin Aksaması

Bu durumda Türk Ceza Kanunu’nun 142/1, 142/2. Fıkralarındaki hırsızlık suçlarından dolayı verilecek cezalar yarısından iki katına kadar artırılacaktır. Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, haberleşme, enerji ya da demiryolu havayolu ulaşımında bir kamu hizmetinin olması ve bu hizmetin de geçici olarak aksaması gerekir.

5.    Hırsızlık Suçunun Gece Vakti İşlenmesi

Türk Ceza Kanunu’nun 143. Maddesine göre hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde verilecek olan ceza yarı oranında artırılacaktır. Gece vakti yapılan hırsızlığın cezası gündüz yapılan hırsızlığa göre daha fazla cezalandırılmıştır. Bunun nedeni suçun yarattığı korkunun gece vakti artması ve gece vakti kişilerin daha savunmasız olmasıdır.

Sık Sorulan Sorular

Nitelikli Hırsızlık Suçunun Cezası Paraya Çevrilebilir Mi?

Basit hırsızlık suçunun işlenmesi durumunda hapis cezasının adli para cezasına çevrilme imkânı bulunmaktadır. Ancak kanunda var olan hallerden birinin etkili olmadığı nedenlerle indirim yapılmadığı sürece, nitelikli hırsızlık sonucunda hükmedilen ceza miktarı nedeniyle bu suçun cezası adli para cezasına çevrilemez.

Hırsızlığın Nitelikli Hali Şikâyete Tabi Midir?

Kanunda ele alındığı haliyle kural, hırsızlık suçunun basit hali ve hırsızlık suçunun nitelikli halinin soruşturulması ve kovuşturulması durumu şikâyete tabi değildir.

Hırsızlık Suçunun Zamanaşımı Süresi Kaç Yıldır?

Zamanaşımı süresi hırsızlık suçları bakımından ayrı ayrı ele alınır. Beş yıldan çok yirmi yıldan az olarak hapis cezası gerektiren hırsızlık suçlarının zamanaşımı süresi on beş yıldır. Ancak beş yıldan çok olmamak koşuluyla hapis veya adli para cezası sonucunu doğuran hırsızlık suçlarının zamanaşımı süresi sekiz yıldır.

Nitelikli Hırsızlığın Cezası Kaç Yıldır?

Nitelikli hırsızlık suçunun nitelikli halleri ayrı maddeler halinde düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 142/1.maddesinde düzenlenen nitelikli hallerin gerçekleşmesi halinde verilecek olan ceza, üç yıldan yedi yıla kadar hapistir. Türk Ceza Kanunu’nun 142/2.maddesinde düzenlenen nitelikli hallerin gerçekleşmesi halinde verilecek olan ceza ise, beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır.

Nitelikli Hırsızlıkta Etkin Pişmanlık Hükümleri Uygulanır Mı?

Hırsızlık suçunun işlenmesi durumunda etkin pişmanlık hükümleri uygulama alanı bulabilecektir. Suç tamamlandıktan sonra, kovuşturma başlamadan önce failin pişmanlık göstererek mağdur ettiği kişinin zararını tanzim etmesi halinde verilecek ceza üçte ikisinden yarısına kadar indirilecektir. Ancak etkin pişmanlık kovuşturma başladıktan sonra, hüküm verilmeden önce oluşması halinde, faile verilecek olan ceza yarıya kadar indirilecektir. Zararın tamamen değil de kısmen tanzim edilmesi halinde ise, bu hükmün uygulanması için mağdur olan kişinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılması için rıza vermesi beklenir.


Etkin Pişmanlık konusu hakkında daha kapsamlı bilgi edinmek isterseniz, içeriğimize göz gezdirebilirsiniz.


Nitelikli Hırsızlıkta Uzlaşma Var Mıdır?

Türk Ceza Kanunu’na göre basit hırsızlık suçu uzlaştırmaya tabi olan suçlardan biridir. Bu suç için kovuşturma veya soruşturmaya başlanmadan önce uzlaştırmanın yerine getirilmesi gerekmektedir. Ancak nitelikli hırsızlık suçu kanuna göre uzlaşma kapsamında yer almayan suçlardandır.

Sonuç


Nitelikli hırsızlık suçu ile ilgili yaşadığınız sorunlarda, Burak Temizer Hukuk Bürosu’nun deneyimli İstanbul ceza avukatı kadrosu her zaman yanınızda yer almaktadır.


Hırsızlık ve nitelikli hırsızlık suçu açısından en iyi şekilde savunma yapmak ve var olan hakkınızın savunulması için alanında uzman ceza avukatlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Söz konusu suçların işlenmesi durumunda hakkınızı kaybetmemek ve yasa önünde savunulmak amacıyla büromuzun deneyimli ceza avukatlarına mağdur olmamak üzere ulaşmanız her zaman mümkün olacaktır. Unutmayın bir ceza avukatı size cezai uyuşmazlıklarınızda çok şey kazandıracaktır. Ofisimiz her zaman bir telefon uzağınızdadır.

BURCU SENA URUC