Kira tespit davası, taraflar arasında artık karşılıklı olarak uygun bir kira bedeline karar verilemediği ve kiranın ev sahibi bakımından bölgedeki rayiç kiralara göre düşük kaldığı durumda hakkaniyete uygun yeni kira bedelinin mahkemece belirlenmesi için açılacak davadır. Son dönemde kiracı ve mülk sahibi arasında en çok anlaşmazlıkların çıktığı konuların başında gelen kira bedelinin tespiti davası, belirli şartlar dahilinde açılabilmektedir. Tabii ki bunun için taraflar arasında yazılı ya da sözlü bir kira sözleşmesinin bulunması ise zorunludur. Bu dava ile kiranın rayiçe uygun şekilde artırılması mümkündür. Biz de içeriğimizde kira bedelinin tespiti ve dava sürecinin işleyişi ile ilgili tüm detaylardan bahsederek sizi bilgilendirmeye çalışacağız.
İçindekiler
- 1 Kira Tespit Davası Nedir?
- 2 Kira Tespit Davası Şartları Nelerdir?
- 3 Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılır?
- 4 KİRA TESPİT DAVASINDA YENİ KİRA BEDELİ NASIL BELİRLENİR?
- 5 Kira Tespit Davası Ne Kadar Sürer?
- 6 Kira Tespit Davası İhtar Şartı Var Mı?
- 7 Tespit Edilen Kira Bedeli Geriye Dönük Olarak İstenebilir Mi?
- 8 Kira Tespit Davasında Arabuluculuk
- 9 Kira Tespit Davası ve Tahliye Davası
- 10 Kira Tespit Davası ve Kira Uyarlama Davasının Farkı
- 11 Kira Tespit Davasında Zamanaşımı ve Arabuluculuk Sürecinde Zamanaşımı
- 12 Kira Tespit Davasını Kimler Açabilir?
- 13 Kira Tespit Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
- 14 Kira Tespit Davası Yargıtay Kararları
- 15 Sıkça Sorulan Sorular
- 16 Sonuç
Kira Tespit Davası Nedir?
Kiracı ve mülk sahibi arasında kira bedelinin karşılıklı anlaşma ile belirlenememesi durumunda, yeni kiranın yasal düzenlemelere ve piyasa şartlarına uygun olarak sulh hukuk mahkemesi tarafından belirlenmesi için açılacak davaya kira tespit davası denmektedir. Kira tespit davası nedir? sorusuna bu şekilde yanıt verebiliriz. Son süreçte ülkemizde en çok açılan dava türlerindedir. Kira tespit davası ile birlikte ev sahipleri düşük kaldıklarını düşündükleri kirayı rayiç seviyeye yükseltmek adına hukuki aksiyon almaktadırlar. Elbette kira tespit davasının şartları ve kendine özgü izlenecek usul kuralları bulunmaktadır.
Kira sözleşmeleri, ülkemizdeki barınma ihtiyacını karşılamanın en yaygın yollarından biridir. Ancak günümüz ekonomik koşullarında enflasyonun yüksek seyretmesi ve emtia fiyatlarının artmasıyla birlikte kira bedelleri hızla yükselmiştir. Bu durum, kira bedellerinin emsallerine göre düşük kalmasına neden olmuştur. Kiraya verenler, kira bedellerini emsalleriyle uyumlu hale getirmek için kira tespit davaları açarak bu durumu düzeltmeye çalışmaktadır.
Kira tespit davası, genellikle uzun süreli kira sözleşmelerinde ve yasal şart olarak en az 5 yıllık kiracılar için kira bedelinin yeniden mahkeme marifetiyle belirlenmesi amacıyla açılan bir dava türüdür. Bu dava, kira artış davası olarak da bilinir. Dava, konut kiralarında ve çatılı işyeri kiralarında uygulanabilir ancak otomobil kiraları gibi taşınmaz olmayan kiralamalarda veya arsa kiralarında geçerli değildir. Mahkeme, kira artışı davasında Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesi çerçevesinde yeni kira bedelini belirler. Buna göre;
Taraflar, kira sözleşmelerinin yenilenen dönemlerinde kira bedelinin ne kadar olacağına karar verirken, bir önceki yılın tüketici fiyat endeksindeki 12 aylık ortalama değişim oranını aşmamalıdır. Bu kural, bir yıldan uzun süreli kira sözleşmelerinde de geçerlidir.
Eğer taraflar bu konuda bir anlaşmaya varmamışsa, kira bedeli, yine bir önceki yılın tüketici fiyat endeksine göre değişim oranını aşmamak koşuluyla, hâkim tarafından kiralananın durumu dikkate alınarak adil bir şekilde belirlenir.
Beş yıl veya daha uzun süreli kira sözleşmeleri ile bu süreden sonra yapılan yenilemelerde, kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki 12 aylık ortalama değişim oranı, kiralanan malın durumu ve benzer kiralar ve piyasa koşulları göz önünde bulundurularak bilirkişi incelemesinden de yardım alınarak adaletli bir şekilde belirlenir. Bu yöntemle belirlenen kira bedeli, sonraki beş yıllık dönemde yine aynı ilkelerle değiştirilebilir.
Ev sahibi, kira sözleşmesinde belirlenen kurallar doğrultusunda, genellikle TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) oranını göz önünde bulundurarak belirli dönemlerde kira bedeline zam yapabilir. Ancak kira tespit davası, bu tip sınırlamalara tabi değildir. Mahkeme, yeni kira bedelini belirlerken TÜFE gibi belirli bir sınırı gözetmez. Tamamen mevcut piyasa koşullarını ve yerel faktörleri dikkate alarak karar verir.
Bu durum, kiracılar ve ev sahipleri arasında zaman zaman anlaşmazlıklara yol açabilir. Ancak kira tespit davası, bu tür anlaşmazlıkların adil ve yasal bir şekilde çözülmesini sağlar. Mahkeme, tarafların argümanlarını dinler, bilirkişi incelemesi yaptırır ve davanın sonucunda adil bir kira bedeli belirler.
Gayrimenkul Hukuku ve Kira Hukuku kategorilerini de ziyaret ederek pek çok konuda detaylı bilgi sahibi olabilir, aklınıza takılan soruların yanıtlarına ulaşabilirsiniz.
Kira Tespit Davası Şartları Nelerdir?
Kira tespit davasının açılabilmesi için belirli şartlar bulunmaktadır. İlgili şartların yerine getirilmesi halinde dava süreci başlatılabilir. Peki, kira tespit davasının şartları nelerdir?
- Taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi bulunmalıdır, bu sözleşme yazılı olmak zorunda değildir ve sözlü olarak da yapılabilir. Ancak sözlü kira sözleşmesinin ispatı noktasında sorunlarla karşılaşmak mümkündür. Bu tip bir durum varsa kira avukatından yardım almanız gerekmektedir, bu hususu ispat edecek olan uzman bir kira avukatıdır.
- Davanın açılmasında hukuki yarar bulunmalıdır, aksi halde dava usulden reddedilir.
- Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin en az 5 yılı doldurmuş olması gerekmektedir.
Yeni kira döneminde kira bedelinin belirlenmesi için ise ek olarak şu iki şart aranır:
- Dava, yeni kira döneminden en az 30 gün önce açılmalıdır.
- Dava açılmamış olsa bile yeni kira döneminden en az 30 gün önce kiracıya ihtarname gönderilmelidir.
Yukarıdaki şartların gerçekleşmesi halinde kira tespit davası açılabilir. Ancak bunun için kiracıya ihtarname gönderilmesi zorunlu değildir. İhtarname gönderilmeden de kira bedelinin tespiti davası açılabilir.
Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılır?
Kira sözleşmesi 5 yıldan uzun süredir devam ediyorsa, açılan kira tespit davasında kiranın piyasadaki seviyeye göre belirlenmesi sağlanır. Böylece emsal kira bedellerine göre yeni kira bedeli belirlenmiş olur. Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) 12 aylık değişimi, kiralanan mülkün durumu ve emsal kira tespit davaları, yeni kira bedelinin belirlenmesinde etkilidir. Bu nedenle kira tespit davası 5 yıl ve üzerindeki kira sözleşmelerinde, kiranın piyasa düzeyine göre belirlenmesini sağlar.
Kiralanan mülkteki kiracı 5 yıldan uzun süredir kiracıysa, bu durumda yeni kira bedeli, TÜFE oranından yüksek de belirlenebilir. (TBK m. 344/3) Tabii ki bu süreçte hakim,, kiralananın durumunu, TÜFE’yi, emsal kira bedellerini, günün ekonomik koşullarını hakkaniyetli bir şekilde değerlendirir.
10 Yıllık Kiracının Tahliyesi isimli içeriğimizi de inceleyerek kapsamlı bilgi edinebilirsiniz.
KİRA TESPİT DAVASINDA YENİ KİRA BEDELİ NASIL BELİRLENİR?
Kira bedeli, bilirkişi ve keşif marifetiyle apartman, çevre apartmanlar, semt, kiralananın durumu, yaşı, kiracının sosyal ve ekonomik durumu, eski kiracı olması gibi faktörler göz önünde bulundurularak belirlenir. Ayrıca emsal kira sözleşmeleri de kurumlardan celp edilir. Bir başka deyişle kurum ve kuruluşlardan aboneliklerin açılması sırasında bölgede yaşayan kiracı taraflarca sunulan kira sözleşmeleri de istenebilir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildikten sonra hakim kira bedelini belirler.
Kira Tespit Davası Ne Kadar Sürer?
Kira tespit davalarının süresi, pek çok faktöre göre değişiklik göstermektedir. Davanın görüldüğü mahkemenin yoğunluğu, kiralanan mülkün bulunduğu yer ve bunun gibi unsurlara göre kira tespit davası süresi değişiklik gösterecektir. Ancak ortalama bir kira tespit davasının 1 ila 1,5 yıl arasında sürdüğünü söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra avukatın deneyimi de süreç içerisinde ciddi öneme sahiptir. Çünkü avukat tarafından kira tespit davası dilekçesinin hazırlanması ve sürecin yönetilmesi hak kaybını önlediği gibi sürecin daha hızlı ilerlemesine de katkı sağlayacaktır.
Kira Tespit Davası İhtar Şartı Var Mı?
Kira tespit davası açarken ihtarname gönderilmesi zorunlu değildir. Ancak, ihtarname, davanın sonucunda belirlenen yeni kira bedelinin uygulanacağı tarihe ilişkin önem taşır. Eğer kira sözleşmesinin 5. yılına en az 30 gün kala ihtarname gönderilirse, belirlenen yeni kira bedeli, bir sonraki kira dönemi itibarıyla geçerli olacaktır. İhtarname gönderilmeksizin açılacak bir davada ise belirlenen yeni kira bedeli bir sonraki kira dönemini kapsamayacak şekilde mahkemece karar verilecektir.
Tespit Edilen Kira Bedeli Geriye Dönük Olarak İstenebilir Mi?
Geriye dönük kira tespit davası açılamaz. Ancak, davanın açıldığı kira döneminin başlangıcından itibaren geçerli olan yeni kira bedeli belirlenir ve eğer belirlenen bedelin altında kira ödenmişse bu farkın tahsili mümkün olabilir. Bununla ilgili kira tespit davası emsal kararlar aşağıda yer almaktadır.
- Yargıtay 3. HD. 02.12.2019 tarihli 2019/3381 E., 2019/9536 K. sayılı Kararı
“… davacının 01.01.2014 tarihinden itibaren kira bedelinin tespitini talep edebilmesi için, süresinde gönderilmiş ihtarname veya açılmış bir dava olmadığına göre, geriye dönük kira bedelinin tespitinin mümkün olmadığı, bu durumda mahkemece; davacıya talebi açıklattırılarak her iki talebi yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılmak suretiyle, davacının 01.01.2015 tarihinden itibaren başlayan dönem yönünden kira bedelinin tespitini istemesi halinde bu dönem için karar verilmesi…”
- Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 05.02.2019 tarihli, 2017/6416 E.- 2019/680 K. Sayılı Kararı
“Kira enflasyon oranından az olmamak kaydı ile günün şartlarına göre arttırılacaktır.” Hükmüne göre artış miktarı belirli ve muayyen olmadığından geçersizdir. Geçersiz artış miktarı nedeniyle kira bedelini zamlı tutar üzerinden talep etmek mümkün değildir.”
- Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 09.10.2019 tarihli, 2019/49 E. – 2019/7680 K. Sayılı Kararı
“Enflasyon oranında artış koşulu belirli ve muayyen olmadığından geçerli değildir. Bu durumda, Mahkemece yapılacak iş, davalı kiracının uzayan dönemde ödediği kira bedeli miktarı dikkate alınarak takip tarihi itibarıyla muaccel hale gelen alacak miktarının gerekirse bilirkişi eşliğinde hesaplanarak…”
- Yargıtay 8.Hukuk Dairesi 28.02.2018 tarihli, 2017/4722 E. 2018/2894 K. Sayılı Kararı
“kiracı kontrat bitiminde kira bedelini Ticaret Odası Endeksine göre artırmayı şimdiden kabul ve taahhüt eder.” Şeklinde artış şartına yer verilmiş ise de bu artış şartı endeksin niteliği belirtilmediği için belirli ve muayyen olmadığından geçerli değildir. Sözleşme metninden aylık kiranın 2.200,00 TL olduğu ve artış şartının geçersiz olduğu anlaşıldığına göre davacı alacaklının kira artış farkına ilişkin alacak istemi yerinde değildir.”
Yani, “ÜFE-TÜFE ortalaması oranında artış yapılacaktır.”, “Ticaret Odası Endeksine göre artış yapılacaktır.” İfadeleri geçersiz olup kira bedeline zam yapılamaz.
Kira Tespit Davasında Arabuluculuk
Kira davalarında zorunlu arabuluculuk kuralı vardır. Kira tespit davası açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerekmektedir. Arabulucuya başvurulmadan kira tespit davası açıldığında, dava şartı eksikliğinden dolayı mahkemece usulden reddedilecektir.
Arabulucuya başvuru yapacak taraf, ilgili dava için yetkili mahkemenin bulunduğu adliyedeki Arabuluculuk Bürosu’na şahsen veya vekil aracılığıyla başvurabilir. Kira tespit davalarında, davalının yerleşim yeri mahkemesi veya özel yetkili mahkeme olan sözleşmenin ifa edildiği yer mahkemesinin bulunduğu adliyede bulunan Arabuluculuk Bürosu’na başvuru yapabilir.
Tahliye davalarında ise davalı kiracı olduğundan, kiracının dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemesi neresiyse, o adliyede bulunan Arabuluculuk Bürosu’na başvuru yapabilir.
Kira Tespit Davası ve Tahliye Davası
Kira tespit davası ve tahliye davası birbirlerinden farklı davalardır. Kiralanan taşınmazın tahliyesi davaları, kiraya veren ile kiracı arasında akdedilen kira sözleşmesini, kanunda belirtilen sebeplerle sonlandırmak amacıyla kiraya veren tarafından açılan davalardır. Kira tespit davası ise konut ve çatılı işyeri niteliğindeki taşınmazlar için beş yıllık kira süresinin sona ermesine bağlı olarak (ve sonraki beş yıl dönemlerinde) emsal kira bedelleri, on iki aylık TÜFE ortalaması, kiralanan taşınmazın nitelikleri ve diğer hususlar dikkate alınarak taraflarca mahkemeden kira bedelinin belirlenmesinin talep edildiği davalardır.
Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri ile konut ve çatılı işyeri kiralarına ilişkin hükümleri, kiralananın tahliye nedenlerini belirli bir sınırla düzenlemiştir. Bu çerçevede, kiraya veren, yalnızca bu tahliye sebeplerini ileri sürerek dava açabilir ve kiralananın tahliyesini talep edebilir. Konut ve çatılı işyeri kiralarında, kira sözleşmesi genellikle tarafların anlaşması veya mahkeme kararıyla sona erdirilebilir. Tarafların anlaşamadığı durumlarda bile, tahliye davası açılsa dahi, mahkeme kararına kadar kira ilişkisi devam eder.
Açılan davada mahkeme, tahliye kararı verse bile taraflar, tahliye davası sonuçlanana kadar kira sözleşmesiyle bağlı kalır. Ayrıca, mahkemece tahliye talebinin reddedilme olasılığı da bulunmaktadır. Bu süreçte taraflar, tahliye davası devam ederken kira tespit davası açabilir. Gerçek durumda, Türk Borçlar Kanunu’nun 343. maddesi ve devamı maddelerinde belirtilen şartların varlığı halinde, kiraya verenin tahliye davası sürecinde kira bedelinin belirlenmesini talep etme hakkı doğar. Yargıtay kararları da bu doğrultuda önem taşımaktadır.
Tahliye Taahhütnamesi ile ilgili de bilgi almak isterseniz, içeriğimize göz atabilirsiniz.
Kira tespit Davası ve Tahliye Davası Birlikte Açılabilir Mi?
Tahliye talebi ile kira tespiti talepleri birbirinden ayrı konulardır ve birbirleriyle çelişmez. Bu nedenle, kira tespit davası açılmasının tahliye davasına olumsuz bir etkisi olmaz. Kira tespit davası devam ederken ortaya tahliye sebebi çıktıysa tahliye davası da açılabilir.
Tahliye davası açılabilmesi için 2 haklı ihtarın veya 10 yıllık sürenin dolmasının varlığı gerekirken, Kira Bedel Tespit davası açmak için kiracıya herhangi bir ihtar çekilmesi gerekmez. Genellikle, tahliye davası sürecinde açılan kira tespit davalarında, tahliyeye ilişkin hakların saklı tutulduğu beyan edilir ve Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesi uyarınca kira bedelinin belirlenmesi talep edilir.
Kira Tespit Davası ve Kira Uyarlama Davasının Farkı
Kira uyarlama davası, kira sözleşmesinin kurulmasından sonra beklenmeyen ve olağanüstü değişikliklerin meydana gelmesi durumunda, kira bedelinin yeni koşullara göre ayarlanması amacıyla açılan bir davadır. Bu değişiklikler sonucunda, bir tarafın borcunu yerine getirmesi aşırı derecede güçleşmelidir ve bu değişiklikler borçludan kaynaklanmamalıdır.
Kira tespit davası ise, kira bedelinde anlaşamayan tarafların mahkemeye başvurması sonucu açılan bir davadır. Bu dava, kira bedelinin değerinin zaman içinde azaldığı durumlarda bedelin yeniden belirlenmesini sağlar. Kira ilişkisinin beş yılı doldurmadan açılamaz ve sadece konut ve çatılı iş yerleri için geçerlidir.
Kira uyarlama davasında herhangi bir zaman sınırı bulunmazken, kira tespit davası sadece kira ilişkisinin beş yılı dolduktan sonra açılabilir. Kira uyarlama davası tüm taşınır ve taşınmaz kiraları için geçerli iken, kira tespit davası yalnızca konut ve çatılı iş yerleri için geçerlidir.
Kira Tespit Davasında Zamanaşımı ve Arabuluculuk Sürecinde Zamanaşımı
Kira bedelinin tespiti davasında, herhangi bir hak düşürücü süre ya da zamanaşımı bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin geçerliliği devam ettiği ve kira tespit davası açma şartlarının mevcut olduğu sürece, kira tespit davası açılabilir. TBK. M.345 hükmüne göre “Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava her zaman açılabilir” şeklindedir. Ancak madde devamında Kira Tespit Davasının yeni kira dönemine uygulanacak bedelin tespiti için açılıyorsa yenileme döneminden en az 30 gün önce açılması gerektiği düzenlenmiştir.
Zorunlu arabuluculuk sürecinde, başvurunun yapıldığı tarihten arabuluculuk son tutanağının imzalanmasına kadar geçen süreçte, zamanaşımı süreleri durur ve hak düşürücü süreler işlemez. Arabuluculuk son tutanağının imzalanmasının ardından ise, genel kural olarak zamanaşımı ve hak düşürücü süreler yeniden işlemeye başlar.
Kira Tespit Davasını Kimler Açabilir?
Kira bedelinin tespiti davası, kiralayan ve kiracı tarafından ayrı ayrı açılabilir. Kiracı, kira bedelinin fazla olduğunu düşünerek düşürülmesini talep edebilirken, kiralayan ise düşük kira bedelinin artırılması için dava açabilir.
Paylı mülkiyette her bir pay sahibi, kendi payı oranında kira bedelinin tespitini isteme hakkına sahiptir. Eğer taşınmaz elbirliği mülkiyete tabi ise, tüm ortaklar birlikte kira bedelinin tespiti davası açmalıdır. Ancak, tek bir ortak dava açsa bile, diğer ortaklar daha sonra muvafakat vererek davaya katılabilirler.
Kira Tespit Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
Kira bedelinin tespiti davası kira sözleşmesinin yerine getirildiği gayrimenkulün bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılır. Ancak, kira sözleşmesinin tarafları tacir veya kamu tüzel kişisi ise, sözleşmede belirledikleri yerdeki sulh hukuk mahkemesi de kira bedelinin tespiti davasına bakmaya yetkilidir
Kira Tespit Davası Yargıtay Kararları
- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 08.11.2018 tarihli, E. 2017/5411, K. 2018/11236 sayılı Kararı
Bir kiraya veren ve kiracılar arasında önce 15.08.2009 tarihli, daha sonra ise 01.01.2013 tarihli bir kira sözleşmesinin imzalandığı bir olayı konu almaktadır. Ancak kiraya verenler, 2013 tarihinde imzalanan ikinci kira sözleşmesinden itibaren henüz beş yıl geçmeden, ödenen kira bedelinin piyasa standartlarına göre düşük kaldığını iddia ederek, kira bedelinin Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesinin 3. fıkrası uyarınca uygun oranda tespit edilmesini talep etmişlerdir.
“Yenileme sözleşmesinde kira bedeli emsal ve rayiçlere uygun değil ise yenileme sözleşmenin imzalanmasından itibaren 5 yıl geçmemiş olsa dahi ilk sözleşmenin başlangıcına göre geçen süre gözetilerek şartları varsa kira parasının hak ve nesafete göre tespiti talep edilebilir.”
Bu şekilde, Yargıtay, tarafların yeni bir kira sözleşmesi yapmış olmaları durumunda, bu yeni kira sözleşmesinin imzalanmasından itibaren beş yıl geçmemiş olsa bile, ilk kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren beş yıl dolmasıyla birlikte Türk Borçlar Kanunu’nun 344. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen rayiç bedelin tespiti davasının açılabileceğini kabul etmiştir. Ancak bu durumun gerçekleşebilmesi için yeni sözleşme ile belirlenen kira bedelinin piyasa değerlerine uygun olmaması gerekmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Ev Sahibi 5 Yıl Sonra Kiracıyı Çıkarabilir Mi?
Ev sahibi sadece 5 yılın dolmasından ötürü kiracıyı tahliye edemez. Belirli süreli kira sözleşmesinde, kiracı kira süresinin sona ermesinden en az 15 gün önce bildirimde bulunmadığı takdirde sözleşme aynı koşullarla uzamış sayılır. Bu nedenle, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sona erdirme hakkı yalnızca kiracıya tanınmıştır. Kiraya veren, süreye bağlı tahliye hakkını ancak 10 yıl sonunda kullanabilir. Veya kiraya veren 2 haklı ihtar ile aynı kira yılında kiranın 2 kez gecikmesinden sebeple de kiracıyı çıkartabilir.
Kiracı Nasıl Çıkarılır? sorusuna cevap arıyorsanız, içeriğimize de göz atabilirsiniz.
Kira Tespit Davası Arabuluculuk Şartı Var Mı?
Kira tespit davası, arabuluculuk şartı olan davalardandır. Bu nedenle kira tespit davası açılmadan önce mutlaka arabulucuya başvurulmalı, eğer sonuç alınamazsa dava açılmalıdır. Arabuluculu süreci olmadan dava açılırsa, dava usulden reddedilecektir.
Kira Tespit Davası Kararı Kesinleşmeden İcraya Konulabilir Mi?
Kira tespit davası ile icra işleminin gerçekleşmesi için kararın kesinleşmesi gerekmektedir. Kararın kesinleşmesi ve kesinleşen kararın icra takibi için kullanılması gerekmektedir. Kesinleşmeden kasıt ise tüm itiraz yollarının istinaf, Yargıtay tükenerek kararın kesinleşerek dosyanın kapanmasıdır.
Kira Tespit Davasında Vekalet Ücreti Ne Kadar Olur?
Vekalet ücreti, avukat ile müvekkil arasında yapılan sözleşmeye ve davanın niteliğine göre değişiklik gösterir. Detaylı bilgi için ofisimize ulaşabilirsiniz.
Eski Kiracılık Nedeniyle Hakkaniyet İndirimi Ne Demektir?
Kira tespit davalarında, Yargıtay içtihatlarına göre, kira bedelinin belirlenmesinde “hakkaniyet indirimi” uygulanması gerekmektedir. Bu indirim, kiracının eski kiracı olması durumunda, tespit edilen emsal kira bedelinden %10 ile %20 arasında bir oranda yapılır.
Örneğin, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi bir kararında, kira bedelinin hak ve hakkaniyete göre tespit edilmesinde, kiracının eski kiracı olduğu da dikkate alınarak %10 ila %20 arasında bir hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Eski kiracı bakımından hakkaniyet indirimi bu anlama gelmektedir.
Bilirkişi raporlarında, taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi hâlinde elde edilebilecek kira bedeli tespit edildikten sonra, mahkemece bu bedelden kiracının eski kiracı olduğu göz önünde bulundurularak %10-20 oranında bir indirim yapılmalıdır. Zira kiracı eskiden beri oradadır ve daireyi yeni tutmamaktadır. Bu uygulama, hem kiracının korunmasını sağlar hem de emsal kira bedelleriyle uyumlu bir kira tespiti yapılmasına olanak tanır. Hakkaniyet indirimini bu şekilde tanımlayabiliriz.
Sonuç olarak, kira tespit davalarında, Yargıtay’ın yerleşik kararları doğrultusunda, kiracının eski kiracı olması durumunda hakkaniyet indirimi uygulanmalı ve bu indirim %10 ile %20 arasında bir oranda belirlenmelidir. Bu yaklaşım, hem adaletin sağlanmasına hem de tarafların haklarının dengeli bir şekilde korunmasına katkı sağlar.
Sonuç
Kira tespit davası, kiranın arttırılması veya düşürülmesi ya da kira hukuku alanına giren konularla ilgili hukuki sorunlar yaşıyorsanız, o halde Burak Temizer Hukuk Büromuzun deneyimli İstanbul kira avukatı kadrosundan destek alabilirsiniz.
Kira hukuku, kira hukuku avukatlığı bünyesinde onlarca usul kuralı ve süre barındıran ve çeşitli aşamaların yer aldığı teknik bir konudur. Bu alanda açılacak tüm davalarda mutlaka bir kira hukuku avukatından yardım alınması gerekmektedir, aksi taktirde maddi manevi kayıpların yaşanması işten bile değildir. Zira açılacak davaların seneler sonra olumsuz sonuçlanması halinde hem büyük bir vakit kaybı hem de maddi açıdan da istenilen neticelerin alınamaması sonucu ortaya çıkacaktır. Ofisimiz başta Nişantaşı Şişli bölgesinde yer alan yüksek kira bedeli barındıran evler ve işyerleri olmak üzere tüm İstanbul ve dahi Türkiye’de kira hukuku davalarına bakmaktadır. Bu alanda bir uyuşmazlık yaşıyorsanız kira hukuku avukatı olarak tarafımıza ulaşabilirsiniz.
STJ. AV. SELVER NUR SEVİNDİK
BURAK TEMİZER HUKUK BÜROSU