Ara

Israrlı Takip Suçu | Stalk

Israrlı Takip Suçu

Israrlı takip suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 123/A maddesinde yer almaktadır.

Bir kimseyi ısrarlı bir şekilde fiziki olarak ya da iletişim araçlarıyla (bilişim ve haberleşme sistemleri) takip ederek söz konusu kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk yaratma, kendisinin veya bir yakınının güvenliğinden endişe duymasına neden olunması halidir. Yahut bu huzursuzluğu üçüncü kişileri kullanarak da temas kurma suretiyle meydana getirmek mümkündür.

Anahtar Kelimeler: Stalking, Stalk, Israr, Takip, Israrlı Takip, Siber Takip, Ceza Hukuku, Sosyal Medya, Siberstalking, Fiziki Takip, Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma, TCK 123, TCK 123/A, Mesaj, Arama, Instagram, Whatsapp, Crime of Stalking

Bu suç tipiyle yaptırıma bağlanan husus; mağdurun sosyal medya hesaplarını sık sık takip altına almak ve bu takipten bağımsız olarak fiziki, gerçek dünyada da mağduru sıklıkla arama yoluyla ya da mesaj yoluyla veya üçüncü kişileri temas kurma amacıyla kullanarak rahatsızlık oluşturmaktır.

TCK 123 kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu bu davranışları yaptırıma bağlamada yetersiz kalması sebebiyle TCK 123/A yaptırımı getirilmiştir.

İlgili madde metnini özetlemek gerekirse;

TCK m.123/A Israrlı Takip; Israrlı takip ve iletişim girişimleriyle birini rahatsız ederek huzurunu kaçırmak veya güvenliğini tehdit etmek suçtur. Bu durumda mağdurun şikayeti üzerine fail, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası alır. Eğer mağdur çocuk, boşanma aşamasındaki eş veya uzaklaştırma kararı alınmış kişi ise ya da mağdur bu durum yüzünden okulunu/işini bırakmak zorunda kalırsa fail bir yıldan üç yıla kadar hapsedilebilir.

Israrlı Takipte Ceza:

  • Altı aydan iki yıla kadar hapis cezası
  • Bazı durumlarda bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası

Israrlı Takip Suçunda Ceza Artırım Halleri:

  • Mağdurun çocuk veya ayrılık ya da boşanma aşamasında eş olması
  • Mağdurun okulunu, işyerini veya konutunu değiştirmesine veya okulunu ya da işini bırakmasına neden olması
  • Fail hakkında uzaklaştırma veya konuta, okula veya işyerine yaklaşmama tedbiri olması

Israrlı Takip Suçunda Soruşturma ve kovuşturma: Şikâyete bağlıdır.

Devam edersek;

  • Birini ısrarla takip edip taciz etmek suçtur.
  • Suçun işleniş şekline ve mağdurun durumuna göre ceza artırılabilir.
  • Soruşturma ve kovuşturma için mağdurun şikâyeti gerekmektedir.

Suç bağlamında ısrarlı takip, mağdurun güvenliğini tehdit eden ve failde kötü niyetli bir şekilde kasıtlı olarak mağdurun iç huzurunu kaçıran davranışlarıdır. Israrlı takip başta suç unsuru oluşturuyormuş gibi gözükmese de bu hareketlerin zamanla rehin alma, insan öldürme gibi ciddi boyutlara ulaşabilecek nitelikte olması sebebiyle başlangıçtan bunun önüne geçilmek istenmektedir.

Bir fiilin ısrarlı takip olarak kabul edilmesi için gerekli olan temel koşullar; mağdurun sıklıkla zaman ve mekândan tamamen bağımsız olarak fail tarafından ısrarlı bir şekilde rahatsız edilmesi ve bu rahatsızlık sonucunda mağdurun iç huzurunun bozulmasıdır.

Kanunen de aranan husus failin fiilinin mağdur üzerinde makul ve ciddi bir korku yaratmasıdır.

Israrlı Takip Suçunda Korunan Hukuki Değer:

Israrlı takip suçuyla korunmak istenen hukuki değer karma nitelik taşımaktadır çünkü suç hürriyete karşı suçlar başlığı altında düzenlenmiştir. Bu sebeple ilk olarak korunmak istenen hukuki yararın kişi hürriyeti olduğunu söylemek mümkündür. Daha sonrasında kişinin rahatsız edilmeme iç huzurunun korunması da bu hususta söylenmektedir bunun nedeni ısrarlı takip suçuyla kişi temel haklarından yoksun kalmaktadır. Buna örnek olarak her an takip edildiği düşüncesiyle seyahat hakkından yoksun kalabilir.

Suçun Maddi Unsurları:

Fail: Fail bakımından bu suç nezdinde özel bir düzenleme yapılmamıştır. Herkes fail olabilmektedir, ancak TCK md.20/2’ye göre fail tüzel kişi olamaz bu sebeple gerçek kişi olması gerekmektedir. Uygulamada ise genellikle fail mağduru tanımaktadır ya da mağdurla geçmişe dayanan bir ilişkiye sahiptir. Ancak faille mağdur birbirini hiç tanımayabilir.

Mağdur: Mağdur da herkes olabilir, ancak suç tipinde “bir kimse” ifadesi mevcut olması sebebiyle mağdurun suç tipinde yer alan fiillerin yöneltildiği kimse olması gerekmektedir. Belirli bir kişi olmalıdır, bu sebeple tüzel kişiler suçun mağduru olamaz.

Mağdur veya failin şahsından kaynaklanan ağırlaştırıcı nedenler maddenin ikinci fıkrasında yer almaktadır. İlgili kanun hükmüne göre, mağdur TCK md.6/1-b’ye göre 18 yaşını doldurmamış bir çocuksa ve medeni kanun hükmüne göre ayrıldığı eş ya da boşandığı eşse ceza arttırılacaktır.

Hareket: Israrlı takip suçunun oluşması için maddede sayılan hareketlerden biri ya da birkaçının gerçekleşmesi gerekmektedir. O sebeple ısrarlı takip suçu seçimlik ve bağlı hareketli bir suçtur. Ancak temel unsur suçun oluşabilmesi için fail eylemlerinde “ısrar” göstermelidir. Israr hususu bakımından TCK’de bir tanım olmasa da yargı kararlarına göre eylemin birden çok kez tekrar edilmesi, failin fiilini sebat göstererek işlemesi halidir. O halde tek seferlik yapılan bir eylem ısrarlı takip suçunu oluşturmaz, çünkü ısrar unsuru taşımamaktadır.

Yargıtay 4. CD. 11.3.2021 tarihli, 2018/2910 Esas numaralı, 2021/8851 Karar sayılı kararında bu husus şu şekilde ifade edilmiştir;

“Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçunun oluşabilmesi için kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma ya da aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapılmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.”

Israr unsuru için mağdurun istememesine rağmen fiilin fail tarafından sürekli ve çok uzun olmayan aralıklarla tekrar edilmesi gerekir. Israr şartı yoksa suç oluşmaz.

“BU SEBEPLE; BİR SEFERLİK TAKİP İSTER FİZİKSEL ORTAMDA İSTERSE DE SANAL BİR ORTAMDA OLSUN ISRARLI TAKİP SUÇUNU OLUŞTURMAMAKTADIR.”

‘‘Sanık ile katılan arasındaki iletişim kayıtları getirtilerek, sanığın ne sıklıkla katılanı aradığı, konuşmaların ne kadar sürdüğü ve katılan tarafından karşılık bir aramanın olup olmadığı belirlendikten sonra ısrar unsurunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiğinin gözetilmemesi…’’ (4. CD. E: 2021/21142, K: 2021/25277, 25.10.2021)

Belirtmek gerekir ki tek seferlik takip ısrarlı takip suçunu oluşturmasa da bu tek seferli takip esnasında TCK md.105 kapsamında taciz veyahut TCK md.106 kapsamında tehdit suçunun unsurunu oluşturursa fail bunlardan dolayı cezalandırılır.

Failin ilgili suç tipinde belirtilen ilk hareketi “fiziki takip” olmaktadır. Bir kimseyi fiziki olarak takip edebilmesi için mağdurun yolda veya iş yerindeyken, yürürken ki gibi dış/gerçek dünyada takip edilmesi olarak ifade edilebilmektedir. Mağdura gerçek, fiziki yaşamını sürdürürken takip edildiğinin hissettirilmesi halidir. Ancak bu fiziki takibin de ısrarlı bir biçimde tekrarlanması gerekmektedir.

Diğer belirlenmiş hareket ise “haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak.” Şeklinde belirtilmiştir. Bu hususta failin; mağdurun sosyal medya hesaplarını, telefonunu, e-maillerini veya üçüncü kimseleri kullanarak mağdura temasa geçmeye çalışması gerekmektedir. Aranan temel husus temasa geçmeye çalışmasıdır, temas kurulması şart değildir.

Dosyaya yansıyan olayda, şikâyetçi vekili, iki cihaz için de şikâyetçiye borç çıkarıldığını, bu borç nedeniyle sürekli şikâyetçinin arandığını ve şikâyetçiye mesaj gönderildiğini ileri sürmüştür. Borçların ne şekilde tahsil edilebileceği, icra iflas hukukunda ve borçlar hukuku kapsamında belirlenmiştir. Yasal yollara başvurulmadan önce borçlunun borcundan haberdar edilmesi amacıyla borçluya mesaj, uyarı yazısı ya da ihtar gönderilmesi veya borçlunun telefonla aranması mümkündür. Ancak bu mesaj, uyarı yazısı ya da ihtarın veya aramanın süreklilik arz etmemesi, muhatapları açısından çekilmez bir hale gelmemesi gerekmektedir.

Bu bağlamda, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şikâyetçinin iddia ettiği arama ve mesaj gönderme sıklığının tespiti bakımından şikâyetçiye ait telefon dökümlerinin temin edilmesi, arama veya mesaj gönderme sıklığı nazara alınarak gerektiğinde, şüpheliler tespit edilerek savunmalarının alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.” (4.CD., E: 2019/3198, K: 2019/11771)

Netice:

Temas kurulmaya çalışılması neticesinde mağdurda huzursuzluk oluşması veya yakınlarının birinin endişe duyması gerekmektedir. Bu haliyle incelendiğinde ısrarlı takip suçunun zarar suçu olduğunu söylemek mümkündür ve netice olarak failin fiili mağdurda huzursuzluk ya da endişeye yol açmadıysa faile ceza verilmemesi gerekmektedir.

Suçun Manevi Unsuru:

Failde genel kastın varlığı yeterli olmakla beraber suç olası kastla da işlenmektedir. Ancak suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir. Failde eğer mağduru takip ve rahatsız etme iradesi yoksa kast oluşmamıştır.

Hukuka Aykırılık Unsuru:

Israrlı takip suçu takibi şikâyete bağlı bir suçtur bu hususta TCK md.26/2 kapsamında mağdurun rızası hukuka uygunluk sebebi olarak kabul edilebilmektedir.

Kanun hükmünün uygulanması kapsamında CMK md.135 ve CMK md.139; iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve gizlin soruşturmacı kararıyla mağdurun takip edilmesi de hukuka uygunluk sebebini oluşturmaktadır.

Belirtmek gerekir ki kanunumuzda özel dedektiflik bir yasal dayanağa sahip değildir bu sebeple özel dedektiflik adı altında yapılan ısrarlı takipler TCK 123/A maddesi kapsamında ısrarlı takip suçunu oluşturmaktadır, hukuka uygunluk sebebi olarak değerlendirilemez.

Suça Etki Eden Haller:

Suçun ağırlaştırıcı hallerine baktığımızda ilgili maddenin ikinci fıkrasında suçun çocuğa karşı veya ayrılık kararı alınan, boşanılan eşe karşı işlendiği takdirde ağırlaştırıcı nedenlerden birini oluşturacaktır.

Fail hakkında b bendindeki ağırlaştırıcı nedenin oluşabilmesi için ise mağdurun okulunu, işyerini, konutunu değiştirmesi ya da okulunu veya işini bırakmaya neden olması gerekmektedir. Bu hususun failin eylemi sebebiyle olması şarttır.

Fail hakkında c bendindeki ağırlaştırıcı halin uygulanabilmesi için ise; hakkında uzaklaştırma kararı ya da konut, işyeri, okula yaklaşmama tedbiri olmasına rağmen tedbire uymaması halinde verilecektir.

Israrlı Takip Suçunda Teşebbüs:

Suçun temel unsurunda aranan ısrar şartı sebebiyle kesintisiz suç olarak kabul edilmektedir. Bu sebeple teşebbüse elverişli bir suç değildir.

İştirak:

İştirak bakımından bir özellik arz etmemektedir, bu sebeple genel hükümler uygulanmaktadır.

İçtima:

Suç tipindeki aranan koşullar oluştuğu takdirde uygulanması mümkündür.

Israrlı Takiple İlgili Sıkça Sorulan Sorular:

  1. Israrlı takip suçu takibi şikâyete bağlı mıdır?

Evet, ısrarlı takip suçu takibi şikâyete bağlı bir suçtur. Şikâyet süresi ise faili ve fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 6 aydır.

  1. Israrlı takip suçunda yetkili mahkeme hangisidir?

5271 sayılı CMK’nin 12.maddesinde belirtildiği üzere suçun işlendiği yer mahkemesidir.

  1. Israrlı takip suçunda görevli mahkeme hangisidir?

Israrlı takip suçunda basit ve nitelikli halinin cezası 10 yılı geçmemesi sebebiyle görevli olan mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.

  1. Israrlı takip suçunda etkin pişmanlık uygulanır mı?

Etkin pişmanlığın düzenlendiği TCK md.168’e göre ısrarlı takip suçunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanmamaktadır.

  1. Israrlı takip suçunun cezası nedir?

Israrlı takip suçunun basit hali 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. Nitelikli halinde ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.

  1. Israrlı takipten hakkımda dosya açıldı ne yapmalıyım?

Bu hususta ceza hukuku alanında uzmanlaşmış olan avukatımızdan destek almanız gerekmektedir.

  1. Israrlı takip suçunda HAGB mümkün mü?

Israrlı takip suçu hususunda yargılanan faile verilen ceza iki yıl ya da daha az olursa veya adli para cezası olursa sanığın da kabulüyle hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verilmesi mümkündür.

  1. Israrlı takip suçunda adli para cezası uygulanır mı?

Israrlı takip suçunda temel olarak öngörülen ceza hapis cezası olsa da hâkimin takdiriyle hapis cezası adli para cezasına dönüşebilmektedir.

  1. Sosyal medyadan stalk yapmak suç mu?

Karşı tarafı rahatsız etmediği, karşı tarafta takip hissiyatı yaratmadığı için suç değildir.

SONUÇ

Israrlı takip suçunun mağduru veya sanığı iseniz her halükarda uzman bir ceza avukatından destek almanız gerekmektedir, zira ceza davaları teknik bilgi gerektiren ve doğrudan kişinin özgürlüğü ve sabıka kaydı ile alakalı davalar olup; bu hususların riske edilmesi ise elbette mantıklı olmayacaktır. Ofisimiz yıllardan beri ceza avukatlığı alanında uzmanlaşmış bir hukuk bürosudur. Şişli Ceza Avukatı, İstanbul Ceza Avukatı olarak sizlere bir telefon uzaktayız.

Tuğçe REYHANLI
BURAK TEMİZER HUKUK BÜROSU