Ara

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Nedir?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), sanık hakkında hükmedilen cezanın belirlenen denetim süresi içerisinde hukuki olarak sonuç doğurmaması anlamına gelir. Kişi denetim süresi boyunca kasıtlı bir suç işlenmezse ve mahkemenin karar verdiği yükümlülüklere uyarsa cezası ortadan kaldırılır ve kamu davası düşer. Bu bakımdan, kişiye verilen ikinci bir şans gibidir. Suç işleyen kişinin özgürlüğüne müdahale edilmez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı duruşmanın, yani kovuşturmanın sonunda verilebilecek bir karardır. Bu yazıda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı detaylı olarak incelenecektir.

İçindekiler

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Nedir?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), sanık hakkında hükmedilen cezanın belirlenen denetim süresi içerisinde hukuki olarak sonuç doğurmaması anlamına gelir. Kişi denetim süresi boyunca kasıtlı bir suç işlenmezse ve mahkemenin karar verdiği yükümlülüklere uyarsa cezası ortadan kaldırılır ve kamu davası düşer. Bu bakımdan, kişiye verilen ikinci bir şans gibidir. Suç işleyen kişinin özgürlüğüne müdahale edilmez.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, müsadereye ilişkin hükümler hariç, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. (CMK m.231/5)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunda ortada sonuç doğuracak bir mahkeme hükmü yoktur. Mahkeme, hukuk sisteminde sonuç doğuracak şekilde kararını henüz açıklamamış, açıklamayı geri bırakmıştır.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmü hukuki bir sonuç doğurmaz.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması için Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen şartlar varsa mahkeme bu kararı verir ve böylece kişiyi damgalanmaktan korur.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Verilebilmesinin Şartları Nelerdir?

  • Mahkumiyet hükmü kurulmuş ve cezanın belirenmiş olması gerekmektedir.

Mahkemenin sanığın işlediği iddia edilen fiili sabit görmüş olması ve bu fiili kasten veya taksirle işlemiş olduğunu vicdani kanaat getirerek kabul etmiş olması gerekmektedir. Bunun sonucunda da sanık hakkında bir mahkumiyet kararı verilmiş olması gerekir.

  • Hükmedilen cezanın ya adli para cezası ya da iki yıl veya daha az süreli hapis cezası olması gerekmektedir.

Mahkemenin Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı verilebilmesini takdir edebilmesi için önkoşul, cezanın adli para cezası ya da iki yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren bir ceza olması gerekmektedir.

  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı İçin Sanığın Kabul Etmesi Gerekir.

Sanığın kabul etmemesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez.

  • Sanığın Daha Önce Kasıtlı Bir Suçtan Mahkum Olmamış Bulunması Gerekmektedir.

Sadece kasıtlı suçlar bu kapsama dahil edilmiştir.  (CMK m.231/6-a) Yani daha önce taksirli bir suçtan mahkum olmak Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması için engel değildir.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda “mahkum olma” ifadesi kullanıldığı için, önceki suçun kesinleşmiş olması yeterlidir. Bu kasıtlı suçun ayrıca infaz edilmiş olmasının bir önemi yoktur.

Daha önce kasıtlı suçtan dolayı hükmedilen ceza, hapis cezası olabileceği gibi adli para cezası olabilir. Bu bakımdan bir ayrım yoktur. Kasıtlı suçtan dolayı verilmişse, adli para cezaları da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engeldir.

  • Mahkemece Sanığın Yeniden Suç İşlemeyeceği Konusunda Kanaate Varılması Gerekir.

Mahkeme, bu kanaatini oluştururken sanığın kişilik özelliklerini ve duruşmadaki tutum ve davranışlarını dikkate alır. (CMK m.231/6-b) hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı için gerekçede somut bilgi ve belgelere dayanılmalıdır.

Yargıtay da “dosya kapsamına göre yeniden suç işlemeyeceğin kanaat getirilmediği” biçimindeki soyut gerekçe ile hükmün açıklanmadığının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesini kanuna aykırı bulmuştur. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 15.04.2009, 2009/7612K.)

Yargıtay; kasten yaralama, görevliye direnme, belgede sahtecilik suçlarından sabıkası bulunan sanık hakkında, “sanığın kişilik özelliklerine göre yeniden suç işlemeyeceğin kanaat getirilmediği” gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemesini kanuna uygun bulmuştur. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 27.03.2012, E. 2011/4, K.2021/117)

  • Zararın Giderilmesi Gerekir.

Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın; aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. (CMK m.231/6-c)

Burada uğranılan zararlardan kastedilen maddi zararlar olup manevi zararlar bu kapsamda değerlendirilmemelidir.

Aynen iade de mümkün olabilmektedir. Örneğin mağdurun bilgisayarı çalınmışsa, sanık bu bilgisayarı aynen geri vererek mağdurun zararını giderebilir.

Yargıtay, burada belirtilen zarar kavramının belirlenebilir maddi zarara ilişkin olup manevi nitelikteki zararı kapsamaması karşısında sanıkların kişilik özellikleriniin göz önüne alınarak karar verilmesi gerektiğini içtihat etmiştir. (Yargıtay Ceza Dairesi, 05.10.2009, E.2009/13696, K.2009/15351)

Mahkeme, uğranılan zararın tespiti için bilirkişinin görüşüne başvuracaktır.

Zararın derhal giderilemediği ihtimalde, sanığın denetim süresi içinde ödenecek aylık taksitler halinde zararın tamamen giderilmesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. (CMK m.231/9)

Eğer suçtan dolayı herhangi bir zarar doğmamışsa bu şart aranmaz. Ayrıca, bazı suçlar herhangi bir zarar doğması bakımından elverişli değildir. Örneğin 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 13. Maddesine göre bu aletleri bulundurmak bir zarar doğurmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez.

 HAGB Uğranılan Zararın Giderilmesi

Uğranılan Zarar Bizzat Sanık Tarafından Mı Giderilmelidir?

Maddi zararın bizzat sanık tarafından giderilmesi gerekmeyip sanık adına ve onun bilgisi ve rızası ile üçüncü kişiler tarafından da tazmin, aynen iade veya eski hale getirme suretiyle giderilmesi mümkündür.

Mağdur Suçtan Dolayı Hukuk Mahkemesinde Manevi Tazminat Davası Açabilir Mi?

Suçtan zarar gören mağdur, ceza davasının yanında hukuk mahkemesinde uğradığı manevi zararın tazmini isteyebilir. Yargıtay da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildikten sonra suçtan zarar görenin ayrıca manevi tazminat davası açabileceğini kabul etmektedir. (Yargıtay 11. Ceza Dairesi, E.2016/8334, K.2018/7310)

Mağdurun Zararının Giderilememesi Halinde Ne Olur?

Suçtan doğan zararı tazmin etmek isteyen fakat buna imkanı olmayan sanık hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu’nda istisnai bir durum düzenlenmiştir. CMK m.231/9’a göre; zararın derhal giderilemediği takdirde, sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler hâlinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.

Birden Fazla Suçtan Mahkumiyet Varsa Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Verilirken Toplam Ceza Mı Yoksa Her Ceza Ayrı Ayrı Mı Dikkate Alınır?

Sonuç ceza olarak hükmedilen hapis cezasının iki yıllık süresinin birden fazla suçtan mahkumiyet halinde hesaplanması konusunda Ceza Muhakemesi Kanunu’nda bir açıklık yoktur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 03.03.2009 tarih ve 13 sayılı kararında; düşme nedenlerinin her bir suç yönünden ayrı ayrı nazara alınması gerektiği için birden fazla suçtan mahkumiyet halinde, her suç yönünden ayrı ayrı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı değerlendirilmelidir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararını Mahkemede Kabul Etmezsek Ne Olur?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesinin koşullarından biri, sanığın bu karara onay vermesidir. Eğer sanık bu karara onay vermezse hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez ve sanık hakkında hüküm kurulur.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararının Sonuçları Nelerdir?

  • Mahkumiyet hükmü sonuç doğurmaz.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile hukuk hayatına çıkmamış bir mahkumiyet kararı söz konusu olur. Açıklanmamış bir mahkumiyet kararının hukuki sonuç doğurması imkansızdır.

  • Denetimli serbestlik uygulama mecburiyeti doğar.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sanık 5 yıl süreyle denetime tabi tutulur.

Çocuklar hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hakkında kararda denetim süresi 3 yıldır.

Denetimli Serbestlik Süresinde Yükümlülüklere Uyulması halinde ne olur?

Sanık, denetimli serbestlik süresi içinde kasıtlı bir suç işlemezse veya denetimli serbestlik yükümlülüklerine uygun davranırsa açıklanması geri bırakılan hüküm tamamen ortadan kaldırılır ve davanın düşmesi kararı verilir. (CMK m.231/10)

Denetimli Serbestlik Süresinde Yükümlülüklere Uyulmaması halinde ne olur?

Sanık, denetimli serbestlik süresi içinde denetimli serbestlik yükümlülüklerine uygun davranırsa açıklanması geri bırakılan hüküm tamamen ortadan kaldırılır ve davanın düşmesi kararı verilir. Ancak kasıtlı bir suç işlemediği halde, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı hâlinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir. (CMK m.231/11)

Denetimli Serbestlik Süresinde Suç İşlenirse Ne Olur

Denetimli Serbestlik Süresinde kasten bir suç işlenirse ne olur?

Sanık, denetim süresi içinde kasten suç işlerse mahkeme, açıklamasını geri bıraktığı hükmü açıklar.

Denetim süresi içinde Suç işleyen sanık hakkında daha önceden verilen ceza adli para cezası, seyahat yasağı gibi seçenek yaptırımlara çevrilemez ve ertelenemez.

Denetim Süresi İçinde Başka Bir Yükümlülüğe Karar Verilebilir Mi?

Mahkeme ayrıca sanık hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu’nda sayılan diğer yükümlülüklerden tayin edebilir. Ancak bu yükümlülük tayini zorunlu değildir.

CMK m.231/8’e göre; Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;

  • Eğitim Programına Devam Etme: Sanığın bir meslek veya sanat sahibi olmaması hâlinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine karar verilebilir. Eğitim programının konusu; sanığın yaşı, varsa daha önce yaptığı iş, bilgi ve becerileri dikkate alınarak belirlenir.
  • Gözetim Altında Ücret Karşılığı Çalıştırılma: Sanığın bir meslek veya sanat sahibi olması hâlinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına karar verilebilir.
  • Belirli Yerlere Gitmesinin Yasaklanması: Sanığın belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine karar verilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Verilemeyecek Haller Nelerdir?

Aşağıdaki suçlar işlendiğinde sanık hakkında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı verilemeyecektir:

  • Disiplin cezaları hakkında
  • Karşılıksız çek düzenleme suçu hakkında
  • İmar kirliliğine neden olma suçu hakkında
  • Tazyik hapsi gerektiren eylemler hakkında (örneğin nafaka borcunun ödenmemesi)
  • Anayasanın 174. Maddesinde koruma altına alınan İnkılap Kanun’larına yer alan suçlar hakkında Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez.

Ayrıca, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulları oluşmuş olsa bile aynı suç bakımından uzlaştırma uygulanması mümkünse uzlaştırmanın önceliği vardır. (CMK m.231/5)

Şikayete bağlı olmayan ve uzlaştırmaya tabi kasten yaralama, taksirle yaralama, tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal, hırsızlık, dolandırıcılık gibi suçlarsa artık uzlaştırma uygulanabileceği için öncelikle uzlaştırma yolu uygulanmalıdır.

Ön ödeme veya uzlaştırmaya tabi olan suçlar bakımından ilk işlem olarak Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararına Karşı İtiraz, İstinaf ve Temyiz Yolu Açık Mıdır?

  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz edilebilir. (CMK m.231/12)
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz edilebilir.
  • Kural olarak istinaf ve temyiz yolları kapalıdır.
  • İtiraz dilekçesi, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye sunulur. Mahkeme verdiği kararı kendisi inceleyerek kararı düzletebileceği gibi, itirazı haklı görmezse karar vermesi adına dilekçeyi yetkili mahkemeye gönderir.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını Asliye Ceza Mahkemesi vermişse yapılan itirazı o yerdeki Ağır Ceza Mahkemesi inceler.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını Ağır Ceza Mahkemesi vermişse yapılan itirazı, kararı veren mahkemeyi sıra numarası olarak izleyen Ağır Ceza Mahkemesi inceler.
    • Örnek olarak; Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan itirazı Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi inceleyecektir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Kaldırıldı Mı?

Anayasa Mahkemesi, önüne itiraz yolu ile gelen dava sonucunda 01.06.2023 tarihli ve E.2022/120, K.2023/107 sayılı kararıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunu düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. Maddesinin 5,6,7,8,9,10,11,12,13,14. fıkralarını iptal etmiştir. Söz konusu kuralın Anayasa’nın 13., 17., 35., ve 36. Maddelerine aykırı olduğuna karar verilmiştir.

Kararın Tam Metni İçin: https://normkararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/ND/2023/107

Anayasa Mahkemesi, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasını Neden İptal Etti?

  • Başvuru kararında özetle; HAGB kararı verilmesinin mağdurlar açısından yeterli giderim sağlamadığı, faillerin cezadan muaf tutulmasına yol açtığı ve devletin kişilerin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme şeklindeki yükümlülüğünü yerine getiremediği belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
  • HAGB uygulanması, kovuşturma aşamasının henüz başında mahkumiyet hükmü verilmesi ihtimaline dayanarak, yargılama bitmeden kabul eden sanıklar için adeta “peşinen” kanun yolundan feragat anlamına geldiğinden bahisle Anayasanın 36. Maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkını ihlal etmektedir.
  • CMK m.231/5’e göre; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, müsadereye ilişkin hükümler hariç, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. Yani sanık hakkında HAGB kararı verilmiş olsa da yargılama sonucunda mülkiyet kamuya geçirilerek müsadere edilmektedir. Bu hüküm Anayasa’nın 35. Maddesinde hüküm altına alınan mülkiyet hakkını ihlal etmektedir. 
  • Anayasa’nın 17. Maddesinde; Herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu hüküm altına alınmıştır. Devlet’e de kişilerin maddi ve manevi varlıklarını koruması için yükümlülük getirilmiştir. AYM, suçla orantılı ceza verilmesini de bu kapsamda değerlendirerek HAGB kurumunun caydırıcı etki doğurmadığı ve hatta cezasızlık durumu oluşturduğu için, HAGB uygulamasında mağdurun rızası aranmadığı için bu uygulamanın mağdur bakımından yeterli olmadığına karar vererek Anayasa’nın 17. Maddesine aykırılıktan iptal etmiştir.
  • Özel olarak kamu görevlilerinin suç teşkil eden eylemleri açısından HAGB kurumu incelenmiş ve Anayasa’nın 17. Maddesine göre kamu görevlilerinin işkence, eziyet ve kötü muamele halini oluşturan eylemlerinin cezasız kalacağı gerekçesiyle aykırılık tespit etmiştir.HAGB ne zaman yürürlükten kaldırılacak

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Ne Zaman Yürürlükten Kalkacak?

Anayasa Mahkemesi kararında, ilgili iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine hükmetmiştir.

Yani, 1 Ağustos 2024 itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu hukuk sistemimizden çıkacaktır.

Hükmün Açıklanmasının Geri Brakılması Kararı Mahkemeden Talep Mi Edilmeli?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için mahkemeden istemde bulunulmasına gerek yoktur.  Mahkeme, her somut olayda ceza sınırına bakarak Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip verilemeyeceği konusunda takdir yetkisini kullanmak ve bu konuda bir karar vermek zorundadır. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 13.11.2007, K.8-171/235)

İki Defa Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Verilmesi Mümkün Mü?

Ceza Muhakemesi Kanunu m.231’e göre bir kişiye birden fazla Hükmün Açıklanmasının Geri bırakılması Kararı verilemez. Ancak bu kural 28.06.2014 tarihinden önce işlenen suçlar bakımından uygulanmaz. Yani 28.06.2014’ten önce işlenen suçlar için ikinci defa Hükmün Açıklanmasının Geri bırakılması kararı verilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Memur Olmayı Etkiler Mi?

Hükmün açıklamamasının geri bırakılması kararı memur olmayı etkilemez. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/a- 5’teki ifadeye göre memur olmak için gereken şartlardan biri; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (…)(1) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamaktır.

Madde metninde bu suçlardan mahkum olunmaması gerektiği söylenmiştir. Ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması bir mahkumiyet durumu yaratmaz. Kişi mahkum olmaz. Bu sebepten ötürü, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı memuriyete etki etmez.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Sicile İşler Mi?

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı adli sicil kaydına işlemez. Çünkü açıklanan bir hüküm yoktur. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bunlara mahsus sisteme kaydedilir. Dolayısıyla vatandaşın e-devlet üzerinden aldığı adli sicil kaydında görünmez.

CMK m.231/13: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi hâlinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı GBT’de Görünür Mü?

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı bu kararlara mahsus ayrı bir sisteme kaydedilir. Bu sebepten ötürü, ilgili hakim veya savcı dışında kalan kimseler bu kararı göremez. Dolayısıyla GBT’de de görüntülenemez.

CMK m.231/13: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi hâlinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı ile Cezanın Ertelenmesi Arasındaki Fark Nedir, Hangisi Sanığın Lehinedir?

  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması için 5 yıllık denetim süresi öngörülmüştür. Cezanın ertelenmesinde ise 1 yıldan az ve 3 yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresi öngörülür.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sanık hakkında bir hüküm kurulmaz. Erteleme kararı ile ise sanık hakkında bir mahkumiyet kararı vardır ve sanık bu ceza süresinin cezaevinde geçirmek yerine dışarda infaz edilmiş sayılır.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı adli sicil kaydına işlemez. Cezanın ertelenmesi ise adli sicil kaydına işler.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan hüküm giymemiş olması gerekmektedir. Cezanın ertelenmesi için ise, sanık önceden kasıtlı bir suç nedeniyle 3 aydan fazla süreli bir hapis cezasına mahkum edilmemiş olmalıdır.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı adli para cezaları ve hapis cezaları için verilebilir. Erteleme kararı ise sadece hapis cezaları için verilebilir.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı için sanığın kabulü gerekir. Ancak erteleme bakımından tüm şartlar oluşmuş ise mahkeme kendiliğinden erteleme kararı verebilir.

Açıklanan farklar nedeniyle, Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ertelemeye göre daha sanık lehine olduğu sonucuna ulaşılabilir.

Burak Temizer Hukuk Bürosu