Ara

Hayvanlara Karşı İşlenen Suçlar

Hayvanlara Karşı İşlenen Suçlar

İçindekiler

Hayvanlara Karşı İşlenen Suçlar ve Eros Davası

Son günlerde evcil hayvanlara ve sokak hayvanlarına yönelik kötü muamele kamuoyunun gündeminde yer almaktadır. Özellikle sokak hayvanlarına ilişkin tartışmalar ve hayvanların yaşam hakkı doğrultusunda yaşanan problemler, kamuoyunun hayvan haklarına dair bilinçlendirilmesini zorunlu kılmıştır. Nitekim bugün hayvanlara zarar veren ve katleden kişilerin yarın kendini koruyamayan çocuk, yaşlı ve kadınlara karşı suç işleyecek potansiyele sahip oldukları unutulmamalıdır.

Anahtar Kelimeler: hayvan hakları, hayvana işkence, sahipsiz hayvan, hayvana yönelik suçlar, hayvana cinsel saldırıda bulunulması, hayvanları koruma kanunu, evcil hayvanlar, hayvan beslenmesi

Türk Hukukunda Hayvan Hakları

24.06.2004 tarihinde Hayvanları Koruma Kanunu yürürlüğe girmiştir. Bu kanun kapsamında hayvanlara yapılan kötü muamele ve işkence hususunda yasaklar getirilmiş, bunların cezai yaptırımları düzenlenmiştir. Söz konusu kanunun amacı ilk maddesinde belirtildiği üzere hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak ve hayvanlara rahat bir yaşam ve iyi, uygun muamele edilmesini temin etmektir.

İlgili Kanun kapsamında sahipsiz hayvan; barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusundan ev ve arazisinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan evcil hayvanları ifade eder. Evcil hayvan ise insan tarafından kültüre alınmış ve eğitilmiş hayvanlar olarak tanımlanmıştır. Son olarak ev hayvanı, gerçek veya tüzel kişiler tarafından özellikle evde, iş yerlerinde ya da arazisinde özel ilgi ve refakat amacıyla muhafaza edilen, bakımı ve sorumluluğu sahiplerince üstlenilen her türlü hayvandır. Dolayısıyla kanun koyucu sahipsiz kedi ve köpeği, evcil hayvan olarak kabul etmiştir.

İlgili Kanun, hayvanlara yönelik olarak bazı eylemleri yasaklamıştır:

  • Hayvanlara kötü davranılması, fiziksel ve psikolojik olarak acı çektirilmesi, hayvanların dövülmesi, aç susuz bırakılması ve bakımlarının ihmal edilmesi ,
  • Hayvanların gücünü aşan fiillere zorlanması, örneğin hayvanların yalnızca araç olarak görülmesi,
  • Hayvan bakımı eğitimi almamış kişilerin ev hayvanı satması ve 16 yaşından küçüklere ev hayvanı satılması,
  • Hayvanların kesin olarak öldüğüne kanaat getirilmeden vücutlarına tedavi amaçlı olmayan müdahalelerde bulunulması,
  • Kesim hayvanları ve avlanmasına izin verilen av hayvanları ve ticarete konu yabani hayvanlar dışındaki hayvanların et ihtiyacı için öldürülüp piyasaya sürülmesi,
  • Kesim için yetiştirilmiş olanlar dışındaki hayvanların ödül veya ikramiye olarak dağıtılması,
  • Tıbbi nedenler dışında, hayvanlara ya da onların karnındaki yavrularına veya havyar hariç tutulmak üzere yumurtalarına zarar verecek her türlü suni müdahalede bulunulması ,
  • Hayvanların hastayken veya gebeliğinin 2/3’ünü tamamlamamışken ve yeni anayken çalıştırılması,
  • Hayvanlara cinsel saldırıda bulunulması veya tecavüz edilmesi,
  • Hayvana zor kullanarak acı, ıstırap, zarar veren yiyecekler ile alkollü içki, sigara, uyuşturucu ve bunun gibi bağımlılık yapan maddeler verilmesi,
  • Tehlike arz eden hayvanların üretilmesi, bu hayvanların ülkeye girişinin sağlanması, satışının veya reklamının yapılması,
  • Hayvanlara işkence yapmak veya acımasızca ve zalimce muamelede bulunulması suç teşkil etmektedir.

Söz konusu suçlar için öngörülen adli cezalar ise şu şekildedir:

  • Nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldüren kişi 1 yıldan 5  yıla kadar, bir hayvan neslini yok eden kişi ise 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıyla,
  • Ev hayvanını veya evcil hayvanını kasten öldüren kişi 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezasıyla,
  • Hayvanlara karşı cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla ve 100 günden az olmamak kaydıyla adli para cezasıyla,
  • Ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla,
  • Hayvanları dövüştüren kişi 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

Bunlara ek olarak, yukarıda belirtilen suçların birden fazla hayvana karşı aynı anda işlenmesi halinde verilecek olan ceza yarı oranında arttırılır.

Aynı şekilde belirtilen suçların, veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri veya hayvanlara bakmak, onları korumakla görevlendirilen kişiler tarafından işlenmesi durumunda verilecek ceza yarı oranında arttırılır.

Söz konusu bu suçların işlenmesi halinde soruşturma yapılması Tarım ve Orman Bakanlığının il veya ilçe müdürlükleri tarafından Cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Nitekim bu başvuru muhakeme şartıdır.

Bunlar haricinde, hayvanların korunmasıyla ilgili olan görevlerini ihmal eden, geçici bakım evlerinde barınan hayvanları aç ve susuz bırakan, tedavilerine usulüne uygun şekilde yapmayan ve söz konusu bu hayvanların güvenlikleri ve rahatça yaşamaları için gerekli önemi almayan görevlilerin de cezai sorumlulukları gündeme gelecektir.

Türk Hukukunda Hayvan Hakları

Hayvanları Koruma Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler Neler?

Türkiye’de hayvanları korumaya ilişkin kanun yapma çalışmaları her ne kadar 1990’lı yıllarda başlamışsa da bu düşüncenin hayata geçirilerek yasalaşması ancak 2004 yılında mümkün olmuştur. 24.06.2004 tarihinde kabul edilen Hayvanları Koruma Kanunu merkezine hayvandan ziyade insanı alarak oluşturulmuştur. Hayvanlara karşı yapılan davranışlar suç olarak düzenlenmemiştir, yalnızca idari para cezası yaptırımı mevcuttur.

Hatta, insanların hayvanlarla cinsel ilişkiye girmesi suç olarak düzenlenmemiş yalnızca idari para cezası verilmesi uygun görülmüştür. Bu halde hayvanlara yapılan tecavüzlerin engellenemeyeceği ortadadır.

Yukarıda da bahsedilen söz konusu fiillerin suç değil kabahat olarak düzenlenmiş olması bu konudaki yaptırımların yetersiz ve etkisiz kaldığını gözler önüne sermektedir. Bu nedenle hayvanlara karşı kötü muamelede bulunanlar mahkeme karşısına dahi çıkmamıştır. Bu durumun kaynağının hayvanların eşya olarak değerlendirilmesi olduğu söylenebilir.

7332 sayılı Kanun ile 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda yapılan değişiklik ile yaptırımlar önceki kanuna göre arttırılmıştır.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda yapılan değişiklikler 09.07.2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu değişikliklerle hayvanların eşya statüsünden çıkarılarak canlı statüsüne getirilmesi hayvanlar adına atılan en önemli adımlardan biridir. Hayvanlara karşı yapılan kötü davranışların suç kapsamına alınması önem arz eden bir gelişmedir.

Yapılan önemli değişikliklere göre:

  • Kanunda yer alan süs hayvanı ibaresi kaldırılmıştır.
  • Yerel yönetimlerin uygun görmesi halinde hayvan hastaneleri kuracakları hüküm altına alınmıştır.
  • Kedi ve köpek sahiplerinin, hayvanlarını dijital kimliklendirme ( mikroçip uygulaması) yöntemleriyle kayıt altına aldırmakla yükümlü olduğu eklenmiştir. Bu duruma aykırı davrananlara hayvan başına kesilecek olan idari para cezası 300 TL’den 1200 TL’ye çıkarılmıştır.
  • Ev hayvanı satış yerlerinde Bakanlığın izin verdiği üretim yerindekiler haricinde kesi ve köpek satışına yasak getirilmiştir.
  • maddenin 1-a bendinde bulunan ‘acımasızca ve zalimce işlem yapmak’ ibaresi çıkarılmış, hayvanlara karşı kasıtlı olarak yapılan her türlü kötü davranış yasaklanmıştır. Bu yasağa aykırı hareket edenlere verilecek idari para cezası hayvan balına 1500 TL olarak değiştirilmiştir.
  • Aynı maddenin 1-j bendindeki ‘cinsel ilişkide bulunmak’ ibaresi, ‘cinsel saldırıda bulunmak veya tecavüz etmek’ olarak değiştirilmiştir ve işkence yapmak ibaresi çıkartılarak 1- m bendinde daha geniş kapsamlı olarak düzenlenmiştir.
  • Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişiye 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 100 günden az olmamak üzere asli para cezası verilmesi şeklinde değişikliğe gidilmiştir.
  • Ev hayvanı veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişiye 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesi eklenmiştir.
  • Tehlike arz eden hayvanların kapsamı Bakanlıkça belirlenecek şeklinde genişletilmiştir.
  • Hayvan sahiplenilmesi ve bakımıyla ilgili yasak ve yükümlülüklere uymayanlara hayvan başına kesilecek idari para cezası 60 TL’den 1000 TL’ye, eğitimsiz ve sertifikasız olarak ev hayvanı satan işletme sahiplerine kesilecek ceza ise 5000 TL olarak belirlenmiştir.
  • Fiil suç teşkil etmediği takdirde, bir hayvan neslini yok edecek müdahalede bulunanlara hayvan başına verilecek idari para cezası 10.000 TL’den 35.000 TL’ye çıkarılmıştır.
  • Kanun’a Adli Cezalar başlığı eklenmiştir. Bu madde kapsamına bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişiye verilecek ceza 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir.

Bu şekilde hayvan dostlarımıza kötü muamelede bulunulması halinde öngörülen cezalar arttırılmıştır. Yapılan değişilik ile hayvanların daha iyi şartlarda yaşam sürmesi ve daha sıkı koruma önlemlerinin alınması ve ayrıca hayvanlara karşı işlenen suçlarda caydırıcılığın arttırılması amaçlanmıştır.

Ne kadar arttırılmış olsa da verilecek olan cezalar maalesef iç rahatlatıcı değil. Nitekim Ceza Kanunlarımıza göre 2 yıl veya daha az süreli hapis cezaları açısından hükmün açıklanmasının geri bırakılması gündeme gelmektedir.

‘Eros’ Davasında Ne Oldu?

Son günlerde yaşanan ve hepimiz üzüntüye boğan Eros isimli kedinin canice öldürülmesi olayı toplum gündemine oturmuştur. 1 Ocak 2024 tarihinde İbrahim Keloğlan, Eros isimli kediyi 6 dakika boyunca tekmeleyerek öldürmüştü. 8 Şubat 2024 tarihinde ilk duruşma görülmüş ve sanık hakkında ‘bir ev hayvanını kastan öldürme’ suçundan 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası istenmiştir. Duruşma sonunda ise 1 yıl 3 aylık hapis cezası ve iyi hal indirimi sebebiyle 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Karar sonrası yapılan protestolar ve halkın yönü tepkisiyle karşılaşıldı.

Karara yapılan itiraz sonrasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, mahkeme tarafından kaldırıldı ve dava yeniden görüldü. Yargılamanın yapıldığı mahkemece İbrahim Keloğlan hakkında ‘ kasten hayvan öldürme’ suçundan verilen 3 yıl hapis cezası, iyi hal indirimiyle 2 yıl 6 ay hapis cezasına indirildi ve aynı zamanda yurtdışına çıkış yasağı konulmasına karar verildi.

Eros Davasi

Sorularla Hayvan Hakları

  1. Eros davasında katil İbrahim Keloğlan’ın iyi hal indirimi alması ne anlama gelmektedir? Takım elbise ve pişmanlık iyi hal indirimi için yeterli mi?

İyi hal indirimi kavramı Türk Ceza Kanunun’da düzenlenmiştir. Kanunun 62.maddesine göre failin lehine olarak cezasını hafifletecek takdiri nedenler varsa, ağırlaştırılmış müebbet cezası müebbet cezasına indirilir, müebbet cezası yerine ise 25 yıl hapis cezası verilir. Diğer cezalar bakımından ise altıda bir oranında indirim yapılır.

İyi hal indirimi yani takdiri indirim uygulanmasında hakim takdir hakkına sahiptir. Yine aynı maddede belirtildiği üzere hakimin takdiri indirim olarak:

  • Failin geçmişi,
  • Failin sosyal ilişkileri,
  • Failin fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki pişmanlığı gösteren davranışları,
  • Cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri göz önünde bulundurulur.

Hakim, tabi ki söz konusu takdir hakkını kanuna ve önüne gelen olaya uygun bir şekilde kullanacaktır. Bu yetkisi sınırsız değildir. Ancak bu sebepler mutlaka değerlendirmeye alınmalıdır. Eğer takdiri indirim uygulanırsa, mahkeme kararının gerekçesinde hangi sebebin uygulandığı gösterilmelidir.

Örnek vermek gerekirse, geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan ve dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanık hakkında iyi hal indirimi uygulanmalıdır.

Failin yalnızca duruşmadaki şekli tutum ve davranışları ise takdiri indirim sebebi teşkil etmez.

Nitekim Eros davasında yapılan iyi hal indiriminin gerekçesi olarak cezanın sanığın geleceğindeki olası etkileri olarak değerlendirildi. Yukarıda belirtildiği üzere 3 yıllık cezası altıda bir oranında indirilerek 2 yıl 6 ay olmuştur. Yapılan bu iyi hal indirimi halkın ve hayvanseverlerin tepkisine sebep olmuştur. Adalet Bakanı yaptığı açıklamada ise Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında verilen bugüne kadarki en yüksek ceza olduğunu belirtmiştir.

  1. Eros’un katilinin daha ağır ceza alması için ne yapılmalı?

Yalnızca Eros değil, onlarca kedi ve köpek katledilmesine rağmen görülen davaların hep cezasızlıkla sonuçlanmasının nedenleri incelenmelidir.

Hayvanları Koruma Kanunu 2004’te yürülüğe girdiğinde hayvanlara karşı işkence, yaralama, öldürme fiilleri bir suç teşkil etmiyor,  idari para cezası ile cezalandırılıyordu. Hayvanlara karşı işlenen bu fiiller ise Türk Ceza Kanunun’da mala zarar verme kapsamındaydı.

Yapılan değişiklik ile hayvanlara karşı işlenen bu fiiller suç kapsamına alındı ve Hayvanları Koruma Kanunun’a bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldürme hükmü eklenerek 6 aydan 4 yıla kadar olmak üzere hapis cezası getirildi. Yine de getirilen cezaların yetersiz kaldığı aşikardır. Caydırıcılık için faillerin cezaevine girmesi ve gerçek anlamda bir yaptırım uygulanması gereklidir. Ancak Kanunda cezanın alt ve üst sınırları oldukça düşük olduğu söylenebilir.

Eros’u ve daha nice hayvanları canice katleden failler hakkında 2 yılın üzerinde ceza verilmiş olsaydı, bu suçlar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmeyecekti. Ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanmasa dahi 4  yılın altında kalan cezalar  ertelenmektedir. Kanunda belirtilen en üst sınır olan 3 yıl olarak hapis cezası verilse bile İnfaz Kanunu uyarınca bu katiller çok az bir süre cezaevinde kalacaklar.

Hayvanlara karşı suç işlemenin kolaylığı göz önünde alınarak cezaların arttırılmasına yönelik değişiklikler mutlaka hayata geçirilmelidir.

  1. Evcil hayvan ve sahipsiz hayvan öldürmek suç teşkil eder mi?

Hayvanları Koruma Kanunu uyarınca her hayvan eşittir ve yaşama hakkına sahiptir. Cezai düzenlemeler de dikkate alındığında sahipli veya sahipsiz hayvan ayrımı yapılmadan bir hayvanın öldürülmesi suç teşkil eder. İlgili Kanun gereğince hayvan öldürmenin cezası 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezasıdır.

  1. Hayvanlara karşı işlenen suçlar ve yaptırımlar yeterli ve caydırıcı mı?

Konuşamadıkları için, isteklerini ve ihtiyaçlarını söylemekten mahrum kalan hayvanlar her geçen gün daha da zarar görmektedir. Yasalar insanların yanında hayvanları ve doğayı da korumak için yapılmalıdır. Hayvanları Koruma Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında hayvanlara yönelik olarak işlenen suçlar düzenleme alanı bulmuştur. Şu anda mevcut bulunan düzenlemeler hayvanları korumaya yönelik olarak temeli oluşturmuş olsa da yeterli bir koruma ve caydırıcılık sağlanamadığı açıktır. Medyada gördüğümüz hayvanlara karşı işlenen suçlar, sosyal medyanın etkisiyle yayılmakta ve buzdağının bir nevi görünen kısmını oluşturmaktadır. Verilen idari para cezaları ise caydırıcılıktan bir o kadar uzaktır.

Hayvanları Koruma Kanunu Tasarısında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Hayvanları Koruma Kanunun 28.maddesinin başlığı cezalar olarak değiştirilmiştir. Suça özenme ihtimalinin düşürülmesi adına hayvanlara karşı suçlara ilişkin yaptırımlar düzenlenmiştir. Yaptırımların caydırıcı olması için  kabahat kapsamından çıkarılıp, hapis ve daha yüksek miktarda para cezaları istenmiştir.

Nitekim cezaların etkinliği, verilecek olan yüksek miktarlar değil, yerine getirilmesi ve herkes için uygulanmasından geçer.

Ülkemizde hayvanların korunması için insanlar üzerinde daha etkili bir düzenlemeye mutlaka ihtiyaç vardır. Hayvan haklarına saygı, insan haklarına saygı demektir.

  1. Evcil hayvana zarar vermek ile sahipsiz sokak hayvanına zarar vermek arasında hukuki olarak bir ayrım var mı?

Cezai hükümleri kapsayan Hayvanları Koruma Kanununda, bütün hayvanların eşit olduğu belirtilmektedir. Sahipli- sahipsiz hayvan ayrımı yapmadan hepsinin kendi doğal ortamlarında korunması gerektiği bu kanun kapsamında vurgulanmıştır.

Hayvanlara Zarar Veren Olduğunda Ne Yapmalı

 

  1. Bir hayvana şiddet uygulandığında ne yapılmalı? Nereye şikayet edilmeli?

Öncelikli olarak başvurulması gereken HAYDİ uygulamasıdır. HAYDİ uygulaması yani, Hayvan Durum İzleme uygulaması, İçişleri Bakanlığı bünyesinde geliştirilmiştir ve  hayvanlara karşı yapılan her türlü işkence, şiddet, cinsel istismar durumunda kolluk kuvvetlerine ihbarda bulunma imkanı sağlar. İhbar bu uygulama vasıtasıyla ve 112 polis imdat hattına yapılabilir.

Aynı zamanda savcılığa şikayette bulunulmak istendiğinde öncelikli olarak, yasa gereği yetkili kılınan İl ya da İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne başvuru yapılmalıdır. Kişi doğrudan savcılığa suç duyurusunda bulunamamaktadır. Kişi adına bu birimlerin başvuru yapması gereklidir.

Böyle bir durumla karşılaşıldığında mutlaka delil adına, fotoğraf veya video şeklinde görüntü kaydı alınmalı veya tanıklara ulaşılmalıdır. Bu, sürecin daha hızlı ilerlemesini sağlayacaktır.

  1. Yaşadığım sitedeki kedileri beslediğim için komşulardan tepki alıyorum. Komşular beni şikayet edebilir mi?

Sitelerin ortak alanı  sahipsiz hayvanların doğal ortamıdır. Nitekim Hayvanları Koruma Kanunu’nun 3.maddesi uyarınca yaşama ortamı, bir hayvanın doğal olarak yaşadığı yer olarak tanımlanmıştır. Yani bu durumda hayvanların kendi doğal güdüleri ile girdikleri ve yaşamlarını sürdürdükleri yer onların doğal ortamıdır. Özel alan ya da kamuya ait alan ayrımı yapılmaz. Tüm ağaçlı alanlar, bahçeler ve açık alanlar doğal yaşam alanlarıdır.

Madde metninden de anlaşılacağı üzere site bahçeleri ve ortak alanlar hayvanın doğal yaşam ortamıdır. Yine aynı Kanunun 4.maddesinde hayvanların korunması ve rahat yaşamlarının, bakımlarının sağlanması bir ilke olarak kabule edilmiştir.

Sahipsiz hayvanları doyurmak ve korumak size yasa ile verilmiş bir hak ve yetkidir. Buna engel olmaya çalışan kişiler hayvan haklarını ihlal ederek suç işlemektedirler.

Tüm bu yasal düzenlemeler bağlamında hayvanların yaşamının korunması, insanlar için bir yükümlülük teşkil eder. Kanun, hayvanların bulunduğu yerlerde beslenmesini, doyurulmasını hükme bağlamıştır. Sahipsiz olan hayvanlar her yerde beslenebilir. Onları doyurmak yasal bir haktır. Buna engel olmaya çalışmak ise ilgili yasanın ihlali anlamına gelir. Ancak tabi ki, hayvanlar sitede beslenirken toplu bir yaşam sürüldüğünden özen gösterilerek hareket edilmelidir.

  1. Apartman dairesinde oturuyorum ve evcil bir köpeğim var. Komşularım köpeğim havladığı için beni şikayet edeceğini söylüyor. Böyle bir hakları var mı? Kiracı olmam durumu değiştirir mi?

Söz konusu durumda öncelikli olarak yönetim planı incelenmelidir. Yönetim planı Tapu Sicil Dairelerinde ve  Belediyelerde gayrimenkullerin işlem dosyasında bulunabilir. Yönetim planında evcil hayvan beslenmesine ilişkin bir yasak mevcutsa, söz konusu hükme uyulmak zorunludur. Bununla birlikte yönetim planına aykırı olarak söz konusu konutta evcil hayvan beslenmesi durumunda, malik veya kiracının tahliyesi için ‘’ yönetim planına aykırılıktan tahliye davası’’ açılabilir. Ancak yerel mahkemeler yasak bulunmasına rağmen aksi yönde karar verebilmektedirler.

Hayvanın saldırganlığı, gürültü derecesi gibi hususlar göz önünde bulundurularak karar verilir. Konutta beslenen ev hayvanlarının neden olduğu rahatsızlığın hoşgörü sınırını aşıp aşmadığı hakim tarafından bir bilirkişi kurulu aracılığıyla yerinde keşifle belirlenir.

Örneğin rahatsızlık, hayvanın sebep olduğu gürültü, hayvandan gelen konudan kaynaklanmalıdır. Hayvanın kendisi rahatsızlığın sebebi olamaz. Hayvan sayısının birden fazla olması da bu durumu değiştirmez.

Yönetim planında evcil hayvan besleme konusunda bir yasak mevcut değilse, evde hayvan beslenebilir. Hayvanları Koruma Kanununun 5.maddesi uyarınca hayvan sahipleri, çevreye verebilecek zararlara karşı tüm önlemleri almakla yükümlüdürler. Komşuları rahatsız etmemek için gerekli önlemler mutlaka alınmalı. Eğer yönetim planında yasak yoksa, kiracı veya mülk sahibi olmak diğer kat maliklerine karşı bir fark yaratmayacaktır.

Ancak sahipli hayvanlardan rahatsız olan kişiler hayvanların ve sahibinin tahliyesi için  davası açabilirler. Mahkeme kararı olmaksızın evcil hayvanın tahliyesi mümkün değildir. Yani, apartman sakinlerince toplanan imza veya düzenlenen belgeyle hayvanın tahliye edilmesi mümkün değildir.  Gerek Hayvanları Koruma Kanununda gerekse de ülkemizin de taraf olduğu Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesinde evcil hayvanın yaşam hakkına ilişkin temel ilkelerden söz edilmiştir.

Söz konusu ihtilaf amacıyla tespit davası açılır, hakim bilirkişi incelemelerinden faydalanır. Nitekim  Yargıtay bir kararında: ‘’… davanın bahçesinde barındırdığı köpeklerin çıkardıkları sesler ve yarattıkları huzursuzluğun davacı olumsuz yönde etkileyip etkilemediğini, tarafların komşu oldukları da gözetilerek, oturdukları evlerin konumları, nitelikleri, yöresel örf ve adet ile komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan taşkınlıkların bulunup bulunmadığını, biri ruh sağlığı uzman biri veteriner hekim ve diğeri de halktan ya da bir meslek grubundan seçilecek en az üç kişiden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla yerinde keşif yapılmak suretiyle açıklığa kavuşturulması gerekeceği…’’ ifade etmiştir.

  1. Sokakta köpek besliyorum fakat çevredekiler beni ve köpekleri kovuyorlar. Yasal olarak bir hakkım var mı?

Hayvanları Koruma Kanunu, hayvanların bulunduğu her yerde beslenmesini hükme bağlamıştır. Bu bakımdan sahipsiz kedi ve köpekleri bahçeli alanlarda beslemek, mama ve su vermek, barındırmak bir yasal haktır.

Hayvanseverlerin, hayvanları doyurdukları için uğradıkları tehdit veya taciz de suç teşkil etmektedir.

  1. Evde bakılan hayvan sayısı kısıtlanabilir mi? Yasal olarak mümkün mü?

Evde bakılan hayvan sayısı açısından bir sınırlama söz konusu değil. Tarım ve Orman Bakanlığının hazırladığı uygulama yönetmeliği taslağında evcil hayvanların 3 köpek veya 5 kedi olarak sınırlanmasına ilişkin madde metninin bulunduğu belirtilmişti, fakat mevcut düzenlemede bu yönde bir hüküm bulunmamaktadır.

Evcil Hayvana Çip Takmak

  1. Evcil hayvanlara çip takılması ne demek? Süreç nasıl işliyor? Takılmadığı takdirde bir yaptırımı var mı?

2022 yılında yürülüğe giren bir karar ile mikroçip takılması zorunlu hale getirildi. Mikroçip, bir pirinç tanesi büyüklüğünde bir parçadır. Özel veteriner kliniklerinde ve İl veya İlçe Tarım Müdürlüklerinde anesteziye gerek olmadan deri altına enjektör ile yerleştirilir.  Bu işlemin ardından çipte bulunan kimlik numarası HAYBİS sistemine tanımlanır.

Mikroçip, evcil hayvan kaybolduğu durumlarda hızlıca sahibine ulaştırılması için gerekli belgeleri taşıyan bir cihazdır. Aynı zamanda mikroçip takılmış olan hayvan kayıt altına alındığından, sokağa salınması halinde sahibine ulaşılarak gerekli işlemlerin yapılmasını sağlar. Aşı takibinde de kolaylık sağlayarak, yapılan tüm aşıları kayıt altında tutar.

Mikroçipi olmayan hayvanlar için sahibine idari para cezası uygulanır. Hayvanın bir sonraki kontrolünde yeniden çipin olmaması durumunda idari para cezası miktarı attırılarak yeniden uygulanır. Çip, evcil hayvanın doğurması durumunda yavruya ilk 3 ay içinde, hayvanın sahiplenilmesi durumunda ise ilk iki ay içinde taktırılmalıdır.

Evcil hayvanına çip taktırmayan sahiplerine genel olarak seyahat esnasında bir çok kişiye 3 bin 642 TL idari para cezası uygulandı. Yurt dışına çıkış veya şehirlerarası seyahat haricinde bütün hayvanların tespiti oldukça zor. Çip takılmadan yurt dışına çıkış mümkün değil.

Tabi ki veteriner klinikleri veya hayvan hastanelerine gelen hastalar için çipli veya çipsiz hayvan ayrımı yapılmıyor. Sağlık hizmeti her hayvana veriliyor.

  1. Yasaklı hayvan ne demek? Hangi hayvanlar yasaklı sayılır?

2021 yılında Tarım ve Orman Bakanlığınca yayımlanan genelge uyarınca Amerikan Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Stafford Terrier ve American Bully ırkı köpekler tehlike arz eden hayvanlar olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda Hayvanları Koruma Kanunu uyarınca bu köpekleri üretmek, sahiplenmek, sahiplendiysek, barındırmak, beslemek, takas etmek, sergilemek, hediye etmek ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak yasaklanmış olup bu hükme aykırı davrananlara hayvan başına 11 bin TL idari para cezası uygulanacaktır.

  1. Site yönetimi kedileri toplayabilir mi?

Belediyeler dışında hiçbir kurum veya kuruluş sahipsiz olan hayvanlara müdahalede bulunamaz ve onları toplayamaz. Nitekim bu halde site yönetiminin kedi ve köpeklerin yerini değiştirmesi, başka yerlere götürmesi, toplaması yasa ihlali sayılmaktadır.

Belediyeler hayvan nüfusunun orantısız artışının önlenmesi amacıyla sadece kısırlaştırmak için toplar, kısırlaştırır, bakımını ve tedavisini yapar. Daha sonrasında aldığı yerlere geri bırakır.

  1. Yerel hayvan koruma görevlisi nedir? Nasıl olunur?

Özellikle kedi ve köpekler gibi sahipsiz hayvanların kendi mekanlarında, bulundukları bölge ve mahallede yaşamaları sorumluluğunu üstlenen gönüllü kişilere yerel hayvan koruma görevlisi adı verilir. Bu konuda görevli olmak isteyen kişiler Tarım ve Orman Bakanlığına müracaat etmelidirler.

Hayvanları Koruma Kanunu uyarınca Yerel Hayvan Koruma Görevlisi eğitimleri yerel yönetimlerce düzenlenir. Eğitim ücretsiz olup tüm eğitimlere katılım zorunlu tutulmuştur. Yukarıda sayılan ve yaptırım altına alınmış olan hayvanlara karşı işlenen suçların failinin bu yerel hayvan koruma görevlisi olduğu durumda verilecek olan ceza yarı oranına arttırılır.

Sonuç olarak, hayvan dostlarımızı korumak ve yaşam haklarını savunmak herbirimiz için bir ödevdir. Burak Temizer Hukuk Bürosu olarak hayvan haklarına hassasiyetle yaklaşmakta ve kendi doğal alanlarında daha güvenli bir yaşam sunmak için çalışmaktayız. Şiddete ve kötü muameleye maruz kalan hayvanları korumak için hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

İpek HEPDİKER
BURAK TEMİZER HUKUK BÜROSU