Haksız tahrik, haksız bir fiil veya davranışa maruz kalan mağdurun bu durumun yol açtığı öfke ve elem etkisi altında suç işlemesi halidir. Haksız tahrik durumunda fail, mağdurdan kaynaklanan bir durumdan dolayı kendini kontrol edememe, dürtülerine engel olamama durumu ile sinir ve heyecanın etkisi altında kalarak suç işlemektedir. Yani genel itibariyle haksız tahrik, failin içinde bulunduğu mağdurun kusuruyla yol açtığı durumu, olayın heyecanı ve hiddeti ile kontrol edememesi sonucunda kendisinin bir kusuru olmadan karşı harekete tepki amacıyla suç işlemesidir.
Ceza Hukuku ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve Ceza Hukuku alanındaki diğer konularda bilgi edinmek isterseniz, ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
Haksız Tahrik İndiriminin Uygulanma Koşulları Nedir?
1. Haksız Tahrik Yaratan Bir Fiilin Bulunması
Haksız tahrik durumunun bulunduğunu kabul edebilmek için ortada bunu harekete geçirecek bir fiilin bulunması gerekir. Bu fiil icrai bir hareketle olabileceği gibi ihmali bir hareketle de olabilir. Bu açıdan bir farkı bulunmamaktadır. Bu fiilin failin bir hareketinden veya kusurundan dolayı değil, mağdurun bir hareketinden veya kusurundan dolayı yani başka bir kişinin fiili ile failin hissettiği elem ve öfke ile gerçekleşmesi gerekir. Bu fiilin mutlaka bir insan tarafından başka bir insana karşı gerçekleştirilmesi gerekir. Bu nedenle örneğin bir hayvan saldırısı sonucu kişide ortaya çıkan öfke sonucu bir suç işlenmesi durumunda haksız tahrikten bahsedilemez. Aynı nedenden ötürü tüzel kişiler de şahıs yerine geçemeyeceği için kişinin tüzel kişilere karşı elem ve öfke ile bir suç işlemesi durumunda yine haksız tahrik indirimi koşulları oluşmayacaktır.
Haksız tahrik oluşturan fiil faile yönelik olabileceği gibi başka birine yönelik de olabilir. Örneğin failin annesine, karısına, yakınlarına yönelik bir davranış nedeniyle de haksız tahrik hükümleri uygulanabilecektir.
2. Haksız Tahrik Yaratan Fiil Haksız Olmalıdır
Tahrik fiilinin kişide öfke yaratmasının nedeni fiilin haksız olması durumudur. Bu nedenle de haksız tahrik indiriminden yararlanabilmek için söz konusu fiilin haksızlık teşkil etmesi gerekir. Fiilin haksız olmasından maksat, fiilin hukuka aykırı bir durum teşkil etmesi durumudur. Yani fiilin hukuka aykırı olması yeterlidir, ayrıca bu fiilin bir suç teşkil etmesi şartı aranmamaktadır. Suç olmasa da eğer fiil hukuka aykırı ise haksız kabul edilir.
Failin bu haksızlık fiilini gerçeklemiş bir saldırı veya öfke uyandıracak bir durum karşısında gerçekleştirmiş olması gerekir. Bunun sonucunda örneğin sadece yapılacak bir duruma yönelik tehdit durumunda kişinin suç işlemesi halinde henüz bir saldırı veya öfke uyandıracak durum olmadığından haksız tahrik hükümleri uygulanmayacaktır.
Hukuka uygun bir fiil kişide elem ve öfke uyandırsa bile hukuka aykırı bir fiil olmadığından haksız fiil teşkil etmeyecektir. Bu nedenle de haksız tahrik indiriminden yararlanılamayacaktır. Ancak eğer hukuka uygun fiilde hukuk sınırlarından çıkılmışsa ve fiil “haksızlık” aşamasına geçmişse, haksız fiilden bahsedilebilecektir.
3. Haksız Fiil Failde Hiddet (Öfke) Veya Şiddetli Elem (Üzüntü) Meydana Getirmelidir
Bir diğer koşul ise haksız fiil nedeniyle meydana gelen suçun öfke ve şiddetli elem nedeni ile ortaya çıkmasıdır. Seçimlik olarak ele alındığından mağdur tarafından yapılan hareketin failde öfke veya şiddetli üzüntü ortaya çıkarmasından birinin gerçekleşmesi yeterlidir. İkisinin birlikte bulunması gerekmez. Kanun metninden anlaşıldığı üzere kişide öfke ortaya çıkarak suç işlenmiş olabilir bunun derecesinin bir önemi bulunmaz ancak elemin şiddetli bir şekilde ortaya çıkması gerekmektedir. Yani bu olay neticesinde şiddetli elem duyulmalı, fail üzerinde büyük bir etki yaratması gerekmektedir.
Hakimin haksız tahrik indirimini uygulayabilmesi için sadece tahrik olup olmadığını araştırması yetmez, aynı zamanda kişide hiddet ve şiddetli elem ortaya çıkıp çıkmadığını da araştırması gerekir.
4. Haksız Tahrik Oluşturan Fiil ile Hiddet veya Şiddetli Elem Etkisi Altında İşlenen Suç Arasında Nedensellik Bağı Bulunmalıdır
Haksız tahrik indiriminin uygulanabilmesi için failin haksız bir durumun içerisindeyken hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında olarak suçu işlemesi gerekir. Yani bu fiil ile hiddet veya şiddetli elem etkisi altında işlenen suç arasında bir nedensellik bağının bulunması şarttır. Eğer bu haksız olan fiil olmamış olsaydı suç da oluşmayacaktı denilebiliyorsa nedensellik bağı oluşmuş demektir. Ancak fail bu haksız fiil hareketi olmadan önce hiddet veya şiddetli elem altında suç işlediyse bu durumda fiil ile suç arasında nedensellik bağı oluşmamış olacaktır ve haksız tahrik hükümlerinden de yararlanılamayacaktır.
5. Suçun Tahrikte Bulunan Kişiye Karşı İşlenmesi
Haksız tahrike neden olan fiilin mağdur tarafından yapılması gerekir. Yani mağdur dışında bir kişinin, örneğin mağdurun annesinin babasının veya nişanlısı gibi bir yakınının haksız tahrike neden olan fiili gerçekleştirmesi halinde bu, mağdura yönelik bir haksız fiil teşkil etmeyecektir. Ancak mağdur haksız tahrike yol açan fiili sadece kendi eli ile gerçekleştirmek zorunda değildir. Bu fiili gerçekleştirirken araç olarak başka bir şeyi veya başka bir kişiyi de kullanabilecektir.
İlk Haksız Hareket Nedir?
Haksız tahrik indirimi durumunda haksız hareketin ilk olarak kimden geldiğinin tespiti önem taşımaktadır. Eğer ilk haksız hareket fail tarafından gerçekleştirilmişse ceza indirimi uygulanmaz. Bu nedenle ilk haksız hareketin her zaman mağdur tarafından gerçekleştirilmesi şartı bulunmaktadır. Yargıtay’a göre eğer ilk haksız hareketin kimin tarafından gerçekleştirildiği belli değilse o zaman mahkeme haksız tahrikin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırmalı ve eğer haksız tahrik olduğuna kanaat getirirse buna göre belirli bir indirim yapmalıdır.
Haksız Tahrik Örnekleri
- Kocanın kendi evinde karısını başka bir kişi ile ilişkiye girerken görmesi sonucu adama ya da karısına saldırması
- Bir kişinin diğer kişiyi kenara çekilmesi için sertçe itip yere düşürmesi üzerine sanığın ona yerden hışımla kalkarak yumruk atması
- Failin bulunmadığı bir mekanda eşinin taciz edilmesini öğrenir öğrenmez hemen mekanı basarak oradakilere ateş etmesi
- Failin kendisine uzun sürelerdir “adamsan gelirsin” diye mesaj atan kişiyi yolda görmesi sonucu kişiye saldırması
- Failin bulunmadığı bir yerde çocuğuna tokat atılmasını eve gelince öğrenmesi üzerine tokat atan kişinin çocuğunu dövmeye gitmesi
Haksız Tahrik ile İlgili En Çok Sorulan Sorular
Haksız Tahrik ile Meşru Müdafaa
Meşru savunmada işlenen fiil bir hukuka uygunluk sebebi sayılmaktadır. Buna karşılık haksız tahrik halinde fiil hukuka uygun değil aksine halen hukuka aykırıdır ancak failin fiilindeki kusur haksız tahrik hali nedeniyle azalmış olarak kabul edildiğinden cezasında bir indirime gidilmektedir. Hukuka uygunluk hallerinden olan meşru savunma halinde kanun kişiye belli bir fiili işlemesi yönünde izin verdiği halde haksız tahrik halinde ise kanun kişiye bir tepki suçunun işlenmesi yönünden izin vermemektedir. Hukuka uygunluk nedenlerinden olan meşru savunma suçu ortadan kaldıran objektif nedendir. Buna karşılık haksız tahrik ise cezayı azaltan subjektif bir nedendir. İki durum bu nedenlerle birbirlerinden ayrılmaktadır.
Meşru savunma, kendisine veya başka 3.bir kişiye yönelmiş bir hakka yönelik gerçekleşen bir saldırıyı defetmek amacıyla failin işlediği fiilden dolayı cezalandırılmaması, hukuka uygunluk hali içerisinde kalması durumudur. Haksız tahrik durumunda ise meşru savunmadaki gibi bir saldırının bulunması şart değildir. Yine de meşru savunmadaki saldırı durumu ile haksız tahrikteki haksızlık durumu birbirine benzer nitelikte sayılmaktadır. Ancak haksız tahrik durumunda meşru savunmadan farklı olarak saldırı devam etmeyip sona ermiş olsa bile kişide bu haksız tahrik hali ile halen kendisinde bulunan öfke ve üzüntü hali devam ediyorsa haksız tahrik indiriminden yararlanabilecektir. Bundan dolayı saldırının devam ettiği bir durumda bir fiil gerçekleşiyorsa bu meşru savunma kapsamına, eğer saldırı devam etmeyip bittiği halde failin içinde bulunduğu bir durumdan dolayı bir fiil gerçekleşiyorsa haksız tahrik kapsamına gireceği düşünülebilecektir. Bir olayda önce meşru savunmanın koşullarının bulunup bulunmadığı daha sonrasında ise cezayı azaltan bir neden olduğu için haksız tahrik koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılacaktır.
Meşru Müdafaa konusu ile ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz, ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
Haksız Tahrikte Hata ve Sapma
Hata kavramının düzenlemesi kanunda TCK madde 30’da düzenlenmiştir. Buna göre, ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler hakkında kaçınılmaz şekilde hataya düşen kişinin bu hatasından yararlanması kabul edilmiştir. Haksız tahrik durumu da ceza sorumluluğunu azaltan kusura dayalı bir neden olduğundan dolayı TCK madde 30/3 burada uygulanacaktır. Bu maddeye göre, eğer fail haksız tahrik durumunda olduğuna dair bir hataya düşmüş ve bu doğrultuda hareket etmiş ise, bu hatasından yararlanacaktır. Failin bu maddeden yararlanabilmesi için ise bu hatanın kaçınılmaz bir hata olması gerekir. Yani failin bu hataya düşmesinde kendi kanaatiyle değil gerçekten kaçınılmaz bir durum olması gerekmektedir. Kaçınılmaz hata olması durumu ise, eğer fail makul ve dikkatli özeni göstermiş olsaydı bu hataya düşmeyecek idiyse kaçınılmaz hata yok demektir. Kaçınılmaz hata yok ise, fail haksız tahrik hükümlerinden de yararlanamayacak demektir.
Suç konusunda hata ve sapma nedeniyle failin tahriki oluşturan fiili yapan kişiye değil de başka bir kişiye yönelik bir eylem gerçekleştirmesi durumunda ise Yargıtay’ın son kararlarına göre eğer yanılma söz konusu ise haksız tahrik hükümlerinin uygulanacağı, eğer sapma söz konusu ise haksız tahrik hükümlerinden yararlanamayacağı kabul edilmiştir.
Haksız Tahrik ve Kasten Öldürmede Tasarlama
Tasarlama kavramı kasten öldürme suçunun nitelikli hallerinden biri olarak kanunda ele alınmıştır. Tasarlama durumunda haksız tahrik indiriminin uygulanıp uygulanmayacağı tasarlamanın ele alındığı teorilere göre farklılık göstermektedir.
Soğukkanlılık teorisine göre, haksız tahrik ile tasarlama kavramının bir arada bulunması mümkün değildir. Soğukkanlılık teorisine göre suçu işleyen fail fiilini soğukkanlılıkla ve önceden tasarlayarak işlemiştir. Bu nedenle ortada onu haksız olarak tahrik edecek ve onda öfke ile üzüntü duygularını açığa çıkarıp harekete geçirecek bir durum bulunmamaktadır. Haksız tahrikteki aniden ortaya çıkan heyecanlılık ve öfke hali ile soğukkanlılık teorisindeki sakinlik hali birbiriyle örtüşmediğinden bir arada bulunmamaktadır.
Plan teorisine göre ise, haksız tahrik kavramı ile plan yaparak suç işleme kavramının bir arada bulunması mümkündür. Bu teoriye göre fail suçu işlerken önceden bir plan yaparak bu şekilde hareket ettiğinden haksız tahrik durumu ile hareket eden bir failin de bu şekilde plan ile bir eylem gerçekleştirmesi mümkündür.
Haksız Tahrik ile Kasten Öldürmede Töre Saiki
Kasten öldürmenin nitelikli hallerinden bir diğeri de töre saiki ile öldürmedir. Haksız tahrik durumunda kişinin heyecan içinde öfke ve üzüntü ile hareket etmesi ve bu duruma yol açan bir haksızlığın bulunması gerekir. Ancak töre saiki hukuken kabul edilmeyen hatta örf ve âdet kurallarına aykırı halen devam eden bir norm olduğundan haksız tahrik ile töre saikinin bir arada bulunduğu kabul edilmemektedir. Ancak töre saiki ile işlenen kasten öldürme suçunda aynı zamanda haksız bir fiilden dolayı öfke ve şiddetli üzüntü durumu söz konusu ise burada kasten öldürmenin nitelikli unsuru olan töre saiki uygulanmaz. Böyle bir durumda kasten öldürmenin temel şekline göre haksız tahrik indirimi uygulama alanı bulabilecektir.
Taksirli Suçlarda Haksız Tahrik İndirimi
Taksirli suçlarda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda görüş birliği yoktur. Doktrinde bu konuda farklı görüşler bulunmaktadır.
Bir görüşe göre, haksız tahrik TCK’da genel hükümler başlığında düzenlendiğinden ve sadece kasten işlenen suçlar için olarak bir çerçeve oluşturamadığından taksirle işlenen suçlar için de geçerli olacaktır.
Diğer görüşe ve Yargıtay tarafından da kabul edilen görüşe göre ise, haksız tahrik hükümlerinin uygulama alanı yalnızca kasten işlenen suçlarla sınırlıdır. Bundan dolayı taksir ile işlenmiş olan suçlarda haksız tahrik indiriminin yapılması kabul edilemez.
İyi Hal İndirimi konusu ile ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz, ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
Haksız Tahrikte Ceza İndirim Oranı
765 sayılı TCK’da hafif tahrik-ağır tahrik şeklinde bir ayrım yapılmıştı ve ağır tahrik halinde işlenen suç için daha fazla bir ceza indirimi yapılması kararlaştırılmıştı. Yeni TCK’da ise böyle bir ayrım yapılmayıp kaldırıldığından dolayı cezada indirim oranını hâkim geniş takdir yetkisine göre tayin etme imkânı bulmuştur. Her somut olayın koşulları ve tahrik oranı farklı olacağından hâkim mevcut olan olay ve eyleme göre indirimin oranını belirleyecektir. Hâkim yaptığı değerlendirmeye göre tahrike neyin neden olduğu ve vereceği cezada ne için hangi oranda indirim yaptığını gerekçeli kararında göstermek zorundadır. Bu sayede tahrikin varlığı ve boyutu kanıtlanacak ve hukuki denetime de tabi tutulabilecektir.
Tahrik ile işlenen fiilde yapılacak ceza indirimi de suçun boyutuna ve niteliğine göre değişecektir. Bu nedenle bu da denetime tabi olmak durumundadır. Örneğin yaralama fiilindeki haksız tahrikin ceza indirimi ile kasten öldürmedeki haksız tahrikin ceza indirim oranı aynı olmayacak ve kasten öldürme cezasında haksız tahrik için daha az bir ceza indirimi yapılması gerekecektir.
Sık Sorulan Sorular
Haksız Tahrik İndirimi Kaç Yıldır?
Haksız tahrik durumunda ceza indirimi ağır müebbet cezasını gerektiren suçlar için 18 ila 24 yıl arası hapis cezasına, müebbet hapis cezası gerektiren haller için ise 12 ila 18 yıl arası hapis cezasına çevrilmesi imkânı tanımaktadır. Yine de haksız tahrik durumlarında hâkim her somut olaya göre ayrı bir değerlendirme yaptığından onun takdirine göre karar verilecek ve ona göre bir indirim yapılacaktır.
Cinayet İşledim Ama Karşıdaki De Beni Tahrik Etti, Haksız Tahrik İndiriminden Yararlanabilir Miyim?
Haksız tahrik altında kasten adam öldüren kişi, mağdur tarafından yapılan tahrikin derecesine bağlı olarak 12 ila 18 yıl arası bir ceza almaktadır. Kasten öldürme suçu da haksız tahrik hükmünün uygulandığı suçlardan olduğundan dolayı burada da haksız tahrik indirimi hükümlerine gidilebilecektir.
Haksız Tahrik Hükmünün Uygulanmayacağı Suçlar Nelerdir?
Yargıtay kararlarına göre silahla ateş etme, tecavüz, yağma, hırsızlık, dolandırıcılık gibi suçlarda haksız tahrik hükümleri uygulanamayacaktır.
Eğer Haksız Hareket Aynı Zamanda Suç Teşkil Etmiş ve İlgili Suçtan Dolayı Haksız Hareketi Gerçekleştiren Kişi De Ceza Yaptırımına Tabi Olmuşsa, Cezasını Almış ve Çekmiş Kişiye Karşı, Yaşadığı Öfke veya Üzüntüyü Dindiremeyip Suç İşleyen Fail, Yine Haksız Tahrik İndiriminden Faydalanabilecek Midir?
Yargıtay önceleri buna olumsuz yanıt verirken yeni kararlarında bu düşüncesini değiştirmiştir. Yeni kararlarında cezasını çekmiş kişiye karşı yaşadığı öfke veya üzüntüyü dindiremeyip suç işleyen fail için indirim yapılabileceğini ancak bu indirimin alt sınır üzerinden olması gerektiğine karar vermiştir.
Aldatma Haksız Tahrike Girer Mi?
Aldatma durumunda eğer eşler dışındaki kişiler haksız tahriki iddia ediyorlarsa bunun bir geçerliliği yoktur ve haksız tahrik indiriminden yararlanamazlar. Ancak eşler açısından aldatmak haksız tahrik indirimine sebebiyet verebilir.
Hakaret Haksız Tahrik Sayılır Mı?
Haksız tahrik indirimi kasten işlenen tüm suçlarda uygulanabilir. Ancak TCK madde 125’te düzenlenen hakaret suçu açısından özel bir haksız tahrik durumuna değinilmiştir. Bu nedenle 129.madde daha lehe düzenlemeler içerdiğinden hakaret suçu bakımından TCK madde 29 haksız tahrik hükmü uygulanmaz. Yani TCK madde 129’un uygulandığı durumlarda, TCK madde 29 hükmünün uygulanması yoluna gidilememektedir. TCK madde 129/1’de eğer mağdur kendisinin haksız bir hareketi nedeni ile hakaret edilmesine sebep olmuşsa hâkim cezayı azaltabilir ya da kaldırabilir. TCK madde 129/2’de eğer kişi kendisine yönelik işlenen kasten yaralama suçuna tepki olarak hakaret suçunu işlemişse, bu durumda cezalandırılmaz demektedir. TCK madde 129/3’te karşılıklı hakaret durumunda hâkim olayın koşullarına göre birine veya ikisine birden ceza vermekten vazgeçebilir veya cezalarını indirebilir. Özel tahrik hali olan bu durum, genel tahrik durumunun aksine sadece tahrik üzerine işlenen fiilin hakaret suçunu oluşturması durumunda uygulanacaktır.
Mala Zarar Verme Suçunda Haksız Tahrik Uygulanır Mı?
Haksız tahrik durumunun yazımızda sayılan şartlarının gerçekleşmesi halinde mala zarar verme suçunda verilecek ceza haksız tahrik indirimiyle dörtte birinden dörtte üçe kadar indirilecektir.
Sonuç
Hukuk büromuzdaki kıdemli ceza avukatlarımız haksız tahrik indirimi bakımından etkin savunmaları emsal içtihatlarla birlikte yapmaktadırlar. Ceza avukatlığı niş bir alan olup mağduriyetler yaşamamanız adına mutlaka tecrübeli bir ceza avukatından yardım almanızı tavsiye ederiz. İstanbul ceza avukatı olarak daima bir telefon uzağınızdayız; her nevi ceza hukuku danışmanlığı için bizimle iletişim kurabilirsiniz.
BURCU SENA URUÇ