Çocukla kişisel ilişki kurulması, boşanma aşaması sonrasında velayeti alamayan anne ya da babaya hakim tarafından verilen ve Türk Medeni Kanun’da yer bulun bir haktır. Çocukla kişisel ilişki kurma hakkı olarak ifade edilen bu hak, kanun tarafından sağlanmış olsa da hakkın kullanımı ile ilgili detaylar kanunda belirtilmemiştir. Bu nedenle anne ya da baba ile çocuğun kişisel ilişki kurması ile ilgili gün, zaman, yer ve bu süre içerisindeki masraflar gibi detaylar, mahkeme tarafından belirlenecektir. Biz de içeriğimizde çocukla kişisel ilişki konusunun tüm detaylarından bahsederek sizi bilgilendirmeye çalışacağız.
İçindekiler
- 1 Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Ne Demektir?
- 2 Çocukla Kişisel İlişki Ne Sıklıkta Kurulmaktadır?
- 3 Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasında Yer Nasıl Belirlenmelidir?
- 4 Çocukla İlişki Kurulmasının Sınırları Nelerdir?
- 5 Üçüncü Kişiler Tarafından Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Mümkün Müdür?
- 6 Üçüncü Kişi Gözetiminde Kişisel İlişki Kurulması
- 7 Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Kararı Kesinleşmeden İlişki Kurmak Mümkün Müdür?
- 8 Çocuğu Teslim Etmeyen Anne ya da Babaya Ne Ceza Verilir?
- 9 Çocuk Teslimi ve Kişisel İlişki Kurulması Arasındaki Fark Nedir?
- 10 Çocuğun Üstün Yararı Ne Demek?
- 11 Çocukla Kişisel İlişki Kurma Kararının Kaldırılması
- 12 SED Raporu Ne Demek?
- 13 Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasında Pedagog Görüşmesi
- 14 Çocuk İle Kişisel İlişki Kurulmasında Yargıtay Kararı
- 15 Sıkça Sorulan Sorular
- 16 Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasında Hukuki Yardımın Önemi
Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Ne Demektir?
Çocukla kişisel ilişki kurulması bugün inceleyeceğimiz durumda Türk Medeni Kanunu uyarınca anne ve babalara tanınan bir haktır. Kanun boşanma durumunda velayeti kendisinde olmayan, çocuk kendisine bırakılmayan annelerin veya babaların çocuk kişisel ilişki kurabilme hakkını isteyebileceğini söylemektedir. Bu ilişkinin temel dayanağı ise soybağından gelmektedir. Kişisel ilişki hakkı anne veya babanın çocuğuyla arasında kuracağı ilişki anlamına gelmektedir. Bu hak kanun maddesinde çocuğun velayetinin bulunmadığı anne veya baba için tanınmaktadır. Çocuk kendisine bırakılmamış anne veya babaların isteyeceği bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kişisel ilişki hakkı yalnızca yüz yüze görüşmekten yani fiili olarak görüşmekten ibaret değildir. Günümüz teknolojisinde görüşmenin çok fazla farklı yöntemi bulunmaktadır. Ki sadece bunlar değil mektup da bir kişisel ilişki kurma aracıdır. Kişisel ilişki hakkı görüşme hakkının yanı sıra haberleşme hakkını da içermektedir.
Öte yandan velayeti alamayan anne ya da babanın kişisel ilişki kurma hakkı devredilemez ve vazgeçilmez haklardandır.
Aile ve Boşanma Hukuku ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve velayet alanındaki diğer konularda bilgi edinmek isterseniz, ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
Çocukla Kişisel İlişki Ne Sıklıkta Kurulmaktadır?
Kişisel ilişki kurulmasının sıklığı ve süresi her somut olay için kendi içinde değerlendirilecek bir konudur. Çocuğun yaşı, anne ve babasına şimdiye kadar olan bağlılığı, anne ve babanın oturdukları yerlerin mesafesi, anne ve babanın yaşam tarzları, çocuğun eğitimi gibi pek çok farklı etkene göre değişmektedir. Hakimin alacağı uzman görüşleri neticesinde takdir edeceği bir karardır.
Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasında Yer Nasıl Belirlenmelidir?
Çocukla kişisel ilişki kurulmasında kişisel ilişkinin kurulacağı yer, bu hakka sahip olan anne veya babanın bulunduğu yer göz önünde tutularak belirlenmektedir. Mahkeme çocuğun üstün yararını da göz önünde tutarak bir karar verecektir.
Çocukla İlişki Kurulmasının Sınırları Nelerdir?
İlk olarak kanunda ele alınan durum anne ve babanın çocukla kişisel ilişki kurulması durumunda birbirlerine karşı olan görevleridir. Anne veya baba çocukla kişisel ilişki kuran tarafın ilişkisini zedelememelidir. Çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellememelidir. İlk sınır anne ve baba arasına konulmuştur. Çocuğun arada kalması ve huzurunun bozulmasını engelleme amacı gütmektedir.
Kanun bu konu hakkında başkaca sınırlama sebepleri de saymaktadır. Bu sebepleri sayacak olursak:
- Çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi
- Anne veya babanın kişisel ilişki hakkını kanunda belirtilen yükümlülüklere aykırı olarak kullanması
- Çocukla ciddi olarak ilgilenilmemesi
- Diğer önemli sebepler: Diğer önemli sebeplere örnek verecek olursak çocuktan kaynaklanmayan önemli sebepler arasında anne veya babanın madde bağımlılığı, anne veya babanın uygun olmayan bir hayat tarzı benimsemesi gibi durumlar anne ve baba tarafından kaynaklı önemli sebepleri oluşturmaktadır.
Çocuk tarafından ortaya çıkan önemli sebeplere bakıldığı zaman ise çocuğun görüşmeyi reddetmesi gibi durumlar ise çocuk tarafından kaynaklanan önemli sebep olarak sayılabilmektedir.
Üçüncü Kişiler Tarafından Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Mümkün Müdür?
Çocuk için anne veya babası dışında kalan kişiler üçüncü kişilerdir. Üçüncü kişilerin çocukla ilişki kurabilmesi için kanunda 3 şart sayılmıştır. Üçüncü kişilerin çocukla kişisel ilişki kurabilmesi için olağanüstü hallerin mevcut olması, çocuğun menfaatine kişisel ilişkinin uygun olması ve üçüncü kişiler tarafından çocukla kişisel ilişki isteminde bulunulması gerekmektedir. Üçüncü kişilerin çocukla ilişki kurması durumunda anne veya baba için koyulmuş olan sınırlamalar üçüncü kişiler için de kıyas yoluyla uygulanmaktadır.
Üçüncü Kişilerin Kişisel İlişki İsteminde Bulunması
Kanun üçüncü kişilerden söz ederken hısımların önceliğini göz önüne sermektedir. Hısım olarak adlandırılan kişiler, çocuğun dedesi, anneanne ve babaannesi, kardeşleri, dayıları, halaları, teyzeleri gibi çocukla kan bağı bulunan hısımlardır. Kanun bu kişilerin öncelikli olduğunu belirtmektedir. Öncelikli olmayan kimseler de şartlara uygun bir durumda çocukla kişisel ilişki kurabilmektedir. Bu kimseler çocuğun üvey anne veya babası ya da yıllarca çocuğun yaşamış olduğu kimse gibi kimselerdir. Bu kimseler diğer koşulların da gerçekleşmesi halinde kişisel ilişki kurabilmektedirler. Açıklamış olduğumuz kimselerin çocukla kişisel ilişki isteminde bulunması üçüncü kişilerin çocukla ilişki kurmasının şartlarından biridir.
Olağanüstü Hallerin Varlığı
Kanunumuzda anne ve baba için aranmayan bir durum olan olağanüstü hallerin varlığı her durumda böyle bir ilişki kurulmasını engellemek adına konulan bir şart olarak karşımıza çıkmaktadır. Anne ve babayla olan ilişki ile üçüncü kişiler ile olan ilişki farklı olduğundan dolayı böyle bir şart aranmaktadır. Üçüncü kişilerin çocukla kişisel ilişki kurabilmeleri için çocukla kişisel ilişki kurmak isteyen üçüncü kişi arasında olağanüstü bir yakınlık ve ilişki bulunması gerekmektedir. Boşanma veya ölüm sebebiyle evliliğin son bulması durumunda, boşanma veya ölüm anına kadar çocukla aynı aile ortamında yaşadığını veya yakın ilişkide olduklarını veya sık ziyaretlerde bulunduklarını kanıtlamaları durumunda üçüncü kişiler kişisel ilişkide bulunma hakkını talep edebileceklerdir.
Çocuğun Menfaatinin Bulunması
Anne veya baba için kanunda açıkça dile getirilmeyen çocuğun menfaati, üçüncü kişilerle kurulacak olan kişisel ilişki açısından kanunca açıkça aranmaktadır. Her ne kadar anne veya baba için kanunda açıkça yazılmasa bile uygulamada çocuğun yararı ön planda tutulmaktadır. Üçüncü kişiler açısından bu durum kanunda da açıkça belirtilmiştir. Tüm koşulların oluştuğu durumda çocuğun menfaati bulunmuyorsa bile kişisel ilişki kurma talebi reddedilecektir. Çocuk kuracağı kişisel ilişki sonucunda oluşabilecek yarar ve zararları tahlil edebilecek olgunluktuysa çocuk dinlenilerek çocuğun menfaatinin bulunup bulunmadığına karar verilmektedir. Örnek verecek olursak velayeti babada bulunan bir çocuk düşünelim çocuğun annesi çocuğun dedesi ile beraber yaşamakta olsun. Bu durumda dedeye kişisel ilişki kurma hakkını vermek çocuğun gereksiz yere babasıyla beraber yaşadığı ortamdan uzun süre ayrılmasına yol açacak ve kişilik karmaşasına yol açabilecektir. Bu durumda çocuğun menfaatinin sağlandığı görülmemektedir. Çocuğun menfaati bulunmadığından kişisel ilişki kurulamayacaktır. Peki, çocukla kişisel ilişki kurulmasında nelere bakılmaktadır?
- Çocuğun görüşünün alınması (çocuk idrak edebilecek yaşta ve olgunluktuysa)
- Çocuğun yaşı (çocuk anaya muhtaç ise yani ana sütüne muhtaç ise babayla haftada bir gün 9 saat annesiyle ayrı kalmasına yol açacak kişisel ilişkiyi doğru bulmamaktadır.)
- Çocuğun eğitimi, okul zamanları
- Çocuğun okul tatilleri
- Çocuğun kurs dönemleri
Yargıtay bu hususları göz önünde bulundurmayı işaret etmektedir.
Üçüncü Kişi Gözetiminde Kişisel İlişki Kurulması
Kişisel ilişki kurulmasında üçüncü kişi gözetiminde bir ilişki kurulması ancak bazı şartların gerçekleşmesi durumunda mümkündür. Bu durumlar da her olayda farklılık gösterebilmektedir. Burada dikkat edilecek husus çocuğun menfaati yararı olacaktır. Eğer kişisel ilişki çocuğun yüksek yararına değil ise kişisel ilişkinin üçüncü kişi gözetiminde yapılması imkanı gündeme gelecektir. Kişisel ilişki hakkı çocuğun yararı açısından kaldırılacak düzeye erişmiş ise bu durumda üçüncü kişi gözetimine gidilebilecektir. Soyut şekilde çocuğun yararının tehlikeye girmesi üçüncü kişi gözetimi için yeterli görülmemektedir. Çocuğun yararının tehlikede olduğunu gösteren somut işaretler bulunmalıdır. Çocuğun kişisel ilişki kurduktan sonra somut bir şekilde şiddete meyillenmesi veya aşırı derecede şımartılması gibi somut durumlar örnek olarak verilebilmektedir. Üçüncü kişi gözetiminde kişisel ilişki kurulması kararı verilebilmesi için mutlaka bir dayanak bulunmalıdır. Kişisel ilişki kurulmasında en önemli unsur çocuğun yararı olduğundan bu dayanağın çocuğun yararına olması gerekmektedir.
Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Kararı Kesinleşmeden İlişki Kurmak Mümkün Müdür?
Çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin bir düzenlemeye gidilene kadar velayeti kendinde bulunan taraf veya çocuk kendisinde bırakılmış kişinin rızası olmaksızın kişisel ilişki kurulamamaktadır. Verilen kişisel ilişki kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Kesinleştiğini dair elinizde şerh bulunuyor ise sunmanız istenecektir. Yok ise yetkili müdürlüklerce kesinleşmenin kontrolü yapılacaktır.
Çocuğu Teslim Etmeyen Anne ya da Babaya Ne Ceza Verilir?
Çocuğu teslim etmeyen tarafa 6 aya kadar tazyik hapis cezası verilecektir. Çocuğu kişisel ilişki kurma hakkı kapsamında teslim etmeyen tarafa ise üç aya kadar tazyik hapis cezası verilecektir. Tazyik hapis cezası kanunun kişiye yüklemiş olduğu yükümlülüğün kişi tarafından yapılmaması durumunda veya yapmaması gereken bir yükümlülüğü yapması durumunda kişiyi yükümlülüğe mecbur bırakmak amacıyla verilen bir yaptırımdır. Aşağıda teslim etme ve kişisel ilişki kurma hususları arasındaki farklar basit haliyle anlatılmaktadır. Ceza alan kimse yükümlülüğünü yerine getirmesi durumunda tahliye olmaktadır.
Nafaka ödememe ve çocuğu teslim etmeme durumunda verilebilen cezalardan biri olan Tazyik Hapsi ile ilgili detayları öğrenmek için içeriğimizi ziyaret edebilirsiniz.
Çocuk Teslimi ve Kişisel İlişki Kurulması Arasındaki Fark Nedir?
Çocuk teslimi hususu yükümlü olan taraf tarafından çocuğun hak sahibi olan tarafa verilmesi iken kişisel ilişki kurulması durumu velayeti kendinde bulunmayan veya çocuk kendisine bırakılmayan anne veya babanın çocukla mahkemenin vermiş olduğu karar ve sınırlar içerisinde görüşmesidir. Aralarındaki en temel fark ise tamamen teslim durumunun olmamasıdır.
Velayetin Alınması ve Süreci ile ilgili detaylı bilgi almak isterseniz, içeriğimizi ziyaret ederek tüm detaylara ulaşabilirsiniz.
Çocuğun Üstün Yararı Ne Demek?
Kişisel ilişki kararı verilirken temel ilke çocuğun üstün yararıdır. Yargıtay çocuğun üstün yararı belirlenirken çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesini gerekli kılmaktadır. Anne ve babanın ise yararlarına bakılmalıdır örneğin boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları vb. durumlara bakılmaktadır fakat çocuğun üstün yararını etkilemeyecek düzeyde olmalıdır. Sözleşmelerden kanunlardan çocukların üstün yararını koruyan pek çok madde bulabilmekteyiz. Ki idrak yeteneğine sahip bir çocuğun fikri alınabilmektedir fakat bu fikirleri çocuğun üstün yararına aykırı ise bu fikirleri reddedilir. Kısacası çocuğu ilgilendiren her kararda çocuk için en iyisini yapmaya çalışmak olarak adlandırılabilmektedir.
Çocukla Kişisel İlişki Kurma Kararının Kaldırılması
Çocukla ilişki kurulmasının sınırlarından bahsetmiştik. Bu sınırlar çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi, çocukla ilgilenilmemesi gibi çocuğun yararını örseleyecek sınırlardır. Bu sınırların ihlali durumunda kişisel ilişkinin kaldırılması gündeme gelmektedir. Her somut olaya göre çocuğun yararına aykırı olan sınır değişebilmekte ve kişisel ilişkinin kaldırılması, talep eden taraf tarafından ileriye sürülmesiyle istenilebilmektedir. Kişisel ilişkinin kaldırılması hususunda çocuğun beyanı da önem arz etmektedir. İdrak etme gücüne sahip çocuk dinlenilerek husus hakkında bilgi alınabilmektedir. Burada da çocuğun üstün yararı göz önünde tutulacaktır. Mahkemeye yapılan başvuru sonrasında mahkeme çocuğun üstün yararını göz önünde tutarak kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verebilmektedir.
SED Raporu Ne Demek?
SED olarak raporun açılımına bakacak olursak sosyal ve ekonomik durum raporu olarak karşımıza çıkmaktadır. Boşanma davalarında hakim karar verirken velayet ve kişisel ilişki kurulması durumunda da SED raporu önem arz etmektedir. Neticesinde çocuğun üstün yararı göz önünde tutulduğu için sosyal ve ekonomik durum çocuk açısından önem arz etmektedir. Çocuğun velayetinin kimde kalacağı hususunda SED raporu önem arz etmektedir. Çocuğun eğitim masrafları, sosyal hayatı gibi pek çok etken önem arz etmekte ve çocuğun üstün yararına olmaktadır. SED raporunda karşımıza kişilerin gelirleri, sahip olduğu taşınır ve taşınmaz mallar diğer malları gibi pek çok şey mahkemenin isteğiyle araştırılarak hazırlanır.
Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasında Pedagog Görüşmesi
Çocukla kurulan kişisel ilişkinin bazı durumlarda üçüncü kişilerin gözetimi altında olacağını belirtmiştik. Pedagog bu durumlarda üçüncü kişi olarak görüşmelere katılabilmektedir. Pedagog bulunmuş olduğu görüşme sırasında bir tutanak tutmakta ve gözlem ve tespitlerini mahkemeye sunmaktadır. Mahkeme buna göre karar vermekte veya mahkemece verilen bir kararın pedagog görüşmesi sonrasında değişmesi mümkündür. Çocuğun üstün yararının uzman tarafından daha iyi belirleneceği anlaşılmaktadır ve pedagog görüşmelerinin kişisel ilişki kurulmasında önem arz ettiği anlaşılmaktadır. Hakimin takdir yetkisi çerçevesinde gelişen kişisel ilişki kurulması durumunda uzman görüşler sayesinde hakimin takdir yetkisi kimi zaman daralmaktadır. Pedagoglar kanun tarafından sayılan uzman kimselerdir. Aile mahkemelerinde bulunan pedagoglar anne/baba ve çocukla görüşme gerçekleştirerek hakime rapor hazırlamaktadırlar. Bu raporlar kişisel ilişki kurulması aşamasında önem arz etmektedir. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz SED raporu hazırlanması aşaması da uzman ekipler tarafından yapılmaktadır. Hukukumuz çocuğun üstün yararını korumak ve sağlıklı kararlar verebilmek adına 4787 sayılı kanunda düzenlemeler yapmaktadır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/7051 E., 2019/11201 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi
Davacı anne dava dilekçesinde; davalı … ile 15.12.2008 tarihinde kesinleşen kararla boşandıklarını, ortak çocuk 20.07.2006 doğumlu Esra Zeynep’in velayetinin kendisine verildiğini, çocuğun şahsi münasebet sırasında babasını gördüğü sırada çok şiddetli korku yaşadığını, davalıda öfke kontrol bozukluğu olduğunu, kızının sağlığı ve huzurunun ciddi şekilde tehlikede olduğunu iddia ederek, kişisel ilişkinin çocuk belli bir yaşa gelinceye kadar kaldırılmasını talep ve dava etmiş ;
Beykoz Aile Mahkemesi’nin 04.11.2013 tarihli, 2010/733 esas ve 2013/921 karar sayılı ilamı ile; mahkeme uzmanları ile İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi uzmanlarından alınan raporlarda baba ile görüşmelerin bir çocuk psikiyatrisi kliniğinde pedagojik ya da psikiyatrik bir destek eşliğinde başlaması, aynı zamanda anne ve babanın psikiyatrik durumları ve yeni duruma uyumları ile ilgili erişkin psikiyatrisinden ayrı ayrı destek almalarının uygun olacağının bildirilmesi ve davalı babanın öfke kontrolünde zorlandığı, yine şiddete eğiliminin belirlenmesi karşısında İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi uzmanları tarafından düzenlenen raporlar nazara alınarak; davalı baba …’ın öfke kontrolü ile ilgili uzman yetişkin psikiyatristleri aracılığıyla öfke kontrolü konusunda tedavi görmesine; davalı baba …’ın öfke kontrolü konusunda tedavisi sonuçlanıncaya kadar müşterek çocuk …ile psikiyatrist, psikolog veya pedagog eşliğinde her ayın birinci ve üçüncü Cumartesi günleri saat: 11:00 ila 15:00 arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiş ise de, hükmün infaz kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle davalı babanın öfke kontrolü konusundaki tedavi sürecinin araştırılması; kişisel ilişki konusunda idrak çağında bulunan ortak çocuğun görüşünün sorulması ile uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak (4787 sayılı Kanun m.5) anne ve babanın barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirmek suretiyle ve infazı kabil olacak şekilde kişisel ilişki kararı verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
Çocuk İle Kişisel İlişki Kurulmasında Yargıtay Kararı
1. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/12786 E. , 2016/2978 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk … 2013 doğumlu olup, fiziki olarak annenin bakımına muhtaç ve ona bağımlıdır. Bu yaştaki çocuğun davalı ile kararda gösterilen sürelerde kişisel ilişki kurulması, kişisel bakımını ve fiziki gelişimini engeller. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas alınmalıdır (TMK m. 182/3). Davalı baba ile çocuk arasında, her yıl 1-31 Temmuz tarihleri arasında 1 Temmuz günü sabah saat 9.00’dan başlayıp, 31 Temmuz günü akşam saat 17.00’de sona erecek şekilde kesintisiz olarak kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi çocuğun menfaatine ve üstün yararına uygun değildir. O halde, çocuğun yaşına ve menfaatine uygun bir kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK m. 438/7).
2. Hukuk Dairesi 2019/1539 E. , 2019/3270 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVACILAR : 1-… 2-…
DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Kurulması
Davacılar tarafından torunları ile kişisel ilişki kurulması talebi ile açılan dava ilk derece mahkemesince kısmen kabul edilmiş, dede ve babaanne ile velayeti anneye bırakılan 2009 doğumlu … arasında yarıyıl tatilinin 2. haftası Pazartesi günü saat 12:00 ile aynı hafta Cuma günü saat 17:00 arasında, her yıl Temmuz ayının 2. haftası Pazartesi günü saat 12:00 ile aynı hafta Cuma günü saat 17:00 arasında, çocuğun bulunduğu ilde çocuk ziyaret edilmek koşulu ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından kişisel ilişkinin çocuğun bulunduğu yerde yapılması şartına bağlanması ile sürenin azlığına yönelik istinaf edilmiştir.
İnceleme yapan bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Küçük … 2009 doğumlu olup, boşanma kararıyla velayeti anneye verilmiş, baba ile çocuk arasında boşanma kararında gösterilen sürelerde kişisel ilişki kurulmuştur. İlk derece mahkemesince alınan sosyal inceleme raporunda, babaanne ve dedenin bulunduğu ortam görülmeden, aralarında kişisel ilişki kurulması konusunda bir kanaat bildirilmesinin doğru olmayacağı belirtilmesine karşın bu eksiklik giderilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca yaşı nedeniyle idrak çağında bulunan ortak çocuk Tunahan Ali’nin babaanne ve dede ile kişisel ilişki konusunda görüşüne başvurulmadan karar verilmiştir. Bu nedenle ortak çocuğun bizzat ya da istinabe yoluyla kişisel ilişki hakkındaki görüşünün hakim tarafından bizzat dinlenerek sorulması, küçüğün hastalığı da dikkate alınarak davacıların yaşadığı ortamın uzmanlar tarafından bizzat görülerek bu konuda sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.
Sıkça Sorulan Sorular
Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasında Görevli Mahkeme Hangisidir?
Kişisel ilişki kurulması yalnızca mahkeme kararıyla mümkündür. Kişisel ilişki kurmak isteyen tarafın mutlaka bunu mahkeme aracılığıyla yapması gerekmektedir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik görevli mahkeme Aile Mahkemesi olmakla beraber bulunulan yerde aile mahkemesinin bulunmaması durumunda Asliye Hukuk Mahkemesi görevli mahkeme olacaktır.
Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasında Yetkili Mahkeme Hangisidir?
Kanun koyucu burada da çocuğun menfaatini göz önünde tutmaktadır. Çocuğun yararı kapsamında yetkili mahkeme çocuğun oturduğu bölgedeki yer mahkemesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Evlilik ve Boşanma Hakkında 100 Soru 100 Cevap isimli içeriğimizi ziyaret ederek aklınıza takılan pek çok soruya yanıt bulabilirsiniz.
Çocuğum Yurt Dışında Kişisel İlişki Hakkım Nasıl Olacak?
Yargıtay ayrı ülkelerde oturma durumuna yurt dışında bulunan velayet verilmeyen tarafın kişisel ilişki hakkı kapsamında yılda en az bir defa olacak şekilde ve minimum 1 aylık bir süre kapsamında kişisel ilişki kurulması gerektiğini belirtmektedir.
Çocuk Kişisel İlişki Talebinde Bulunabilir Mi?
Kanunumuzda kişisel ilişki talebinde bulunabilecek kimseler arasında çocuk sayılmamaktadır ancak Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca çocuk da kişisel ilişki talebinde bulunabilmektedir. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmalar kanun niteliğindedir. Buradan anlaşılacağı üzere çocuğa kişisel ilişki kurma talebini veren Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, kanun niteliğindedir. Çocuğa verilen kişisel ilişki talebinde bulunma hakkı kanun hükmündedir. Çocuğun bu duruma göre kişisel ilişki talebinde bulunma hakkı bulunmaktadır.
Oğlum Boşandı Torunumu Görmek İstiyorum Ne Yapmam Lazım?
Torun ve dede arasındaki ilişki anne babadan farklı olarak düzenlenmiştir. Kanun üçüncü kişiler arasında hısımlara öncelik tanımaktadır. Kanunda belirtilen şartların sağlanması durumunda kişinin torunuyla kişisel ilişki kurması mümkündür. İlk olarak bu konuda bir isteminiz bulunmalıdır. Olağanüstü hallerin varlığı gerekmektedir ve en önemlisi çocuğun menfaatinin bulunması gerekmektedir. Eğer sayılan koşullara uygun bir durum içerisindeyseniz torununuzla kişisel ilişki kurmanız mümkündür. Örneğin boşanma anına kadar torununuzun her okul çıkışı size geldiğini ve vakit geçirdiğini kanıtlamanız durumu olağanüstü halin varlığını oluşturacaktır. Torununuzun sizinle görüşmesi menfaatine ise kişisel ilişki kurmanız mümkündür.
Çocuk Kişisel İlişki Kapsamında Gece Kalabilir Mi?
Yargıtay kararları incelendiğinde çocuğun yaşının bu durumlarda en önemli etken olduğu görülmektedir. 0-3 yaş grubundaki çocukların babalarıyla kuracakları kişisel ilişkinin olabildiğince sınırlı olması gerektiğini düşünen Yargıtay çocuğun anne bakım ve şefkatine muhtaç olmaması durumunda gece babasının yanında kalabileceğini belirtmiştir. Kişisel ilişki hakkı mahkeme aracılığıyla kazanılan ve hakimin takdir yetkisine bağlı olan bir haktır. Hakimin vereceği karar kapsamında çocuk gece kalabilmektedir.
Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasında Hukuki Yardımın Önemi
Çocukla kişisel ilişki kurulması konusu ile ilgili yaşadığınız sorunlarda, Burak Temizer Hukuk Bürosu’nun deneyimli İstanbul aile ve boşanma avukatı kadrosu her zaman yanınızda yer almaktadır.
Kişisel ilişki kurulması önceden de bahsettiğimiz üzere mahkeme kararı neticesinde gerçekleşecektir. Yapmış olduğunuz usule aykırı bir işlem neticesinde özlemini çektiğiniz çocuğunuzla kişisel ilişki kurma süreciniz uzayacak belki de son bulacaktır. Aile hukuku konusunda uzman avukat kadrosuna sahip olan büromuza başvurabilirsiniz. Büromuz avukatları bir telefon uzağınızda sizi bekliyor.
ERDOĞAN HEYBET
BURAK TEMİZER HUKUK BÜROSU